Kriter > Siyaset |

"Evet" ve "Hayır" Kampanyası: Yeniyi Anlatmak, Eskiyi Savunmak


Türkiye, Cumhurbaşkanlığı sistemine giden yolda en kritik aşamalardan birisini yaşıyor. Teklif halkoyuna sunulmak için Meclisten gerekli oyu aldı.

quot Evet quot ve quot Hayır quot Kampanyası Yeniyi Anlatmak

Türkiye, Cumhurbaşkanlığı sistemine giden yolda en kritik aşamalardan birisini yaşıyor. Teklif halkoyuna sunulmak için Meclisten gerekli oyu aldı. Referandum süreci başladı; milletin konuşacağı ve milli iradenin tecelli edeceği aşamaya gelindi. İster yerel isterse genel seçim veya referandum olsun her seçim sürecinin olmazsa olmazı da siyasi kampanyalar. Partiler ile birlikte diğer tüm aktörler sahaya iniyor ve çok yönlü bir siyasi kampanya devam ediyor.

AK Parti “Tabii ki Evet” ile Geliyor

Referandum kampanyalarının teknik boyutuna bakıldığında alışılagelmiş bir manzara çıkıyor karşımıza. AK Parti ve MHP Cumhurbaşkanlığı sistemini destekleyen siyasi partiler olarak kampanyalarının ana hatlarını belirlemiş durumda. Özellikle AK Parti daha önceki seçim tecrübelerini tekrar masaya yatırarak geçmiş kampanyalarda olduğu gibi en derli toplu hareket eden ve ne yapacağını bilen parti konumunda.

AK Parti şimdiden kampanya sloganları ve müziklerini belirlemeye başladı. AK Parti’nin “Tabii ki Evet” isimli kampanya şarkısı öyle gözüküyor ki aynı zamanda slogan olarak da kullanılacak. “Türkiye’yi Seviyorum, Cumhurbaşkanlığı Sistemine ‘Evet’ Diyorum” kampanyanın sloganı olarak ilan edilse de özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şimdiye kadar yaptığı çeşitli konuşmalarda “Tabii ki Evet” ifadesini de sık sık tekrar ettiği biliniyor.

Geçmiş seçimlerde olduğu gibi AK Parti’nin dinamik bir kampanya izlemesi sürpriz olmaz. Muhtemeldir ki kampanya süreci boyunca yapılan kamuoyu yoklamaları ve diğer araçlarla seçmenden alınan tepkilere göre kampanyanın çeşitli teknik unsurlarında değişiklik yapılacaktır. Aynı şekilde kampanya boyunca sürprizlere de hazır olmak gerekiyor. Sloganları ve seçim şarkısını tanıtan AK Parti’nin henüz gün yüzüne çıkarmadığı ancak kampanyanın farklı dönemeçlerinde yapacağı başka dikkat çekici hamleleri de olacaktır.

Bahçeli’nin Kişiliği Kampanyayı Diri Tutacak

Cumhurbaşkanlığı sistemini destekleyen bir diğer siyasi parti olan MHP de referanduma giden süreçte izleyeceği kampanyanın ana hatlarını belirledi. MHP “Bu Ülke İçin Yeminimiz, Vazgeçilmez”, “Devlet İçin Evet, Millet İçin Evet, Cumhuriyet İçin Evet” sloganları ile seçmenin karşısına çıkacak ve özellikle parti tabanına sistem değişikliği konusunda AK Parti ile vardığı anlaşmanın nedenlerini anlatmaya yoğunlaşacak. MHP kanadında Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin farklı kişiliği ve renkli üslubu ile yapacağı çıkışların referandum kampanyasını devamlı diri tutacağını söylemek mümkün.

CHP Siyaset Üretememe Arazına Duçar

“Evet cephesi”ndeki tablo bu şekilde iken “Hayır cephesi”ne gelindiğinde ise ilk göz atılması gereken aktör CHP. Uzun süredir siyaset üretemeyen CHP’nin arazı, kampanyanın teknik boyutunda da kendisini gösteriyor. Diğer aktörler kampanyalarının temel taşlarını belirlemişken CHP’de bir dağınıklık ve ne yapacağını kestirememe durumu hakim. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hayır kampanyasının yol haritası sorulduğunda mevcut belirsizliği şöyle tevil etmiştir:

“Biz de ayrıca kendi kampanyamızı CHP olarak götüreceğiz tabii. O yüzden hazırlıklarını yapıyoruz, müziğini bulmaya çalışıyoruz. Güzel çalışmalar yapılıyor. Tek bir firmayla anlaşmamız da yok bu çoğulcu yapıya uygun olarak. Üreticiler de çoğulcu, onlar da değişik ürünler üretiyor, getiriyor."

HDP Siyasi Sermayesini Hendeklere Gömdü

HDP ise elinde kalan son siyasi sermayesini hendeklere gömdüğü ve PKK’nın siyasi kolu olmaktan öteye gidemediği için hükümet sistemi değişikliğine karşı olmanın ötesinde herhangi bir adım atabilmiş değil. Ortada kampanyası yapılabilecek bir siyaset olmadığı için şu aşamada HDP adına kampanyanın teknik boyutundan bahsetmek de mümkün değil.

Kampanyaların Mesajı

Teknik boyutları kadar kampanyaların niteliğinin de yakından takip edilmesi gerekiyor. “Evet” diyen siyasi aktörleri bekleyen en çetin meydan okuma yeni sistemi seçmene benimsetmek. Bu noktada özellikle AK Parti bir ikilem içerisinde. AK Parti’nin on beş yıllık serüveni sonunda dişi ve tırnağı ile meydana getirdiği siyasal istikrar seçmen için en büyük çeldirici. Kronik sorun alanlarına el atılması ile eskisine kıyasla oldukça rahatlamış bir Türkiye tablosu var. Seçmen geç bulduğu huzur ve istikrarı tez kaybetmemek hassasiyeti ile ince eleyip sık dokuyor. “Kafesteki bir kuş çalıdaki iki kuştan iyidir” prensibince elde ettiği kazanımları korumak istiyor ve hükümet sistemi değişikliği konusunda daha muhafazakar davranıyor.

AK Parti ve MHP’nin Amacı Tabanı Konsolide Etmek

AK Parti ve MHP’nin referandum kampanyalarının ilk amacı kendi tabanlarını konsolide etmek. MHP bu amaca dönük olarak AK Parti ile çıkar eksenli bir ittifak kurmadığını, daha uzun soluklu ve geniş kapsamlı düşünerek ülkenin bekası için hükümet sistemi değişikliğini desteklediğini tabanına anlatacaktır. AK Parti ise son on beş yılda elde edilen kazanımların kalıcı hale gelmesi, istikrarın kurumsallaşması ve ülkenin yapısal sorunlarına çözüm bulunması için Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin gerekli olduğu mesajını verecektir.

AK Parti seçmeni ikna etmek için daha önce birçok kez başarılı örneklerini gösterdiği ikili mesaj yöntemini kullanacaktır. Yerel ve genel seçimlerde uygulanan ve başarılı sonuçlar alınan, bir yandan hizmet siyaseti kapsamında projelerini açıklarken diğer taraftan da güçlü ve büyük Türkiye teması etrafında seçmenle duygusal birliktelik kurma stratejisi referandum kampanyasında da uygulanacaktır. AK Parti bir yandan paketin içeriğini anlaşılabilir ve sade ifadelerle anlatarak seçmenin karşısına somut bir ajanda ile çıkacaktır.

Genel ve yerel seçim kampanyalarındaki hizmet siyaseti ayağına denk gelen bu mesajın yanında 15 Temmuz darbe girişimi, PKK terörü, Suriye krizi ve ekonomik operasyonlar ile Türkiye’ye yöneltilen beka tehdidi de seçmene anlatılacaktır. Böylece kampanyanın duygusal birliktelik ayağı da tamamlanacaktır. AK Parti için kampanya sürecinin en büyük dezavantajı bir yeniliği topluma benimsetmek. Bunun yanında AK Parti’nin en büyük avantajı ise elinde bu işi nasıl yapacağını gösteren, daha önce denenmiş ve başarıya ulaşmış bir metodun olmasıdır.

CHP Tabanını Erdoğan Karşıtlığında Konsolide Etti

CHP ise yeniliğe karşı olmanın yüzeysel avantajından faydalanırken bunu nasıl yapacağıyla ilgili bir fikir ve plana sahip olmamanın dezavantajı içerisindedir. Geçmiş seçim dönemlerinde korku odaklısından vaat odaklısına kadar hemen her çeşit kampanyayı değişik tonlarda uygulayan ve hiçbirisinden başarılı bir netice elde edemeyen CHP, kampanya değil siyaset sorunu ile karşı karşıya kaldığını teşhis etmiş görüntüsü çizmeye çalışmaktadır.

Erdoğan karşıtlığında tabanını çoktan konsolide etmiş olan CHP, seçimlerde partisine oy vermeye ikna edemediği seçmeni, referandumda hayır oyu kullanmaya ikna etmeye çalışan siyasi mesajlara odaklanmış durumda. Bu nedenle parti “sağdan yaklaşmak” olarak isimlendirilebilecek mesajlara ağırlık veriyor. Daha önce HDP ve radikal sol ve/veya mezhepçi kesimlere yaklaşan CHP “sağdan yaklaşmak” stratejisi kapsamında bu kesimlerle ortak görüntü vermemeye özen gösteriyor. Ancak bu özen siyasi bir ayrışmadan ziyade kozmetik bir müdahale mesabesinde kalıyor. CHP’nin aynı amaca dönük diğer hamleleri ise “Artık kararı millet verecek” diyerek Meclisteki oylamayı Anayasa Mahkemesine taşımaması ve “diktatör Erdoğan” söylemini terk ederek “Peki Erdoğan’dan sonra bu yetkiler kötü niyetli birisinin eline geçerse?” sorusunu gündeme getirmesi oldu.

Seçmeni “Bidon Kafalı” Gören CHP

Sahici bir kampanya yürütüp seçmeni ikna etmektense kozmetik bir kampanya ile değişmiş gibi yaparak seçmeni “tavlama”ya çalışan bu taktik, CHP siyasetinde ve dolayısıyla referandum kampanyasındaki asıl açmazı göstermektedir. CHP kendisi gibi var olarak ve kendi siyasi mesajını seçmene ileterek seçim kazanamayacağını gördüğü için değişmiş gibi yapmaktadır. Ancak bu “miş gibi yapma” eyleminin bizatihi kendisi CHP siyasetinin ve dolayısıyla kampanyasının değişmediğini ve değişmesinin imkansızlığını gösteriyor. Miş gibi yaparak yürütülen bir kampanyadan medet ummak, seçmeni siyasi rüştünü ispat etmiş bir özne değil ancak kandırılmaya müsait yığınlar olarak gören siyasi kodlara sahip bir zihinle mümkündür.

CHP dün “beraber iyi salladığı”nı gurur ve sevinçle ifade ettiği HDP ile bugün aynı fotoğraf karesine girmemeye çalışarak seçmeni “hayır oyu”na ikna edebileceğini zannediyor. Bu zannı ancak seçmeni “makarna ve kömür” karşılığında oyunu satan “bidon kafalılar” olarak gören bir siyasi zihin üretebilir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası