Kriter > Dış Politika |

Lafarge, Fransa İstihbaratı ve DEAŞ İlişkisi


Fransa’nın Mağrip el-Kaidesi ve el-Cemaa el-İslamiyye el-Müsellaha, Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi gibi örgütlerle ilişkisi ve Ruanda Soykırımı’ndaki rolü, Sahra Altı Afrika Sahil bölgesi üzerine çalışan güvenlik ve terör uzmanları tarafından sık sık dile getiriliyor. PKK, ASALA ve FETÖ ile ilişkisini zaten gizlemeyen Fransa’nın, ideolojik rengine bakmaksızın her türlü terör örgütünü çıkarları için bir enstrüman haline getirmekten çekinmediğine bir kez daha tanık olundu.

Lafarge Fransa İstihbaratı ve DEAŞ İlişkisi
(Julien Mattia/AA, 8 Eylül 2021)

1981’de François Mitterrand'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden bu yana PKK’yı destekleyen ve Sahra Altı Afrika’da da bazı terör örgütlerinin doğrudan ya da dolaylı olarak desteklemekle itham edilen Fransa’nın Suriye’de DEAŞ’ı da desteklediği belgelendi.

Fransa’nın, işgalci ve sömürgeci tarihinin yanı sıra yakın dönemde terör örgütlerini adeta bir kalkınma ve kazanç enstrümanı olarak kullanması, hedefe koyduğu ülkeleri terör örgütleriyle istikrarsızlaştırarak, karmaşa ortamında belirleyici aktörlük rolü kapması, terör sopasıyla ülkelerin kaynaklarını yönetme ve siyasetini belirleme stratejisi özellikle Kuzey Afrika ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede sorgulanmaya başladı. Son dönemde Cezayir, Tunus ve Moritanya’da; Fransa’nın eski sömürgesi Afrika ülkelerinin yakasından düşmemesini eleştiren eylemler ve değerlendirmeler, Fransa’yı tedirgin ediyor. Tam da bu sebeple Cezayir’deki soykırımı tazmin etme, 1961 Paris Katliamı'nda Sen Nehri’ne cesetlerini attığı 400 Cezayirlinin yakınlarına tazminat ödeme gibi konular, Fransa’nın gündemine yoğun biçimde girmiş bulunuyor.

Fransa’nın Mağrip El-Kaidesi ve el-Cemaa el-İslamiyye el-Müsellaha, Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi gibi örgütlerle ilişkisi ve Ruanda Soykırımı’ndaki rolü, Sahra Altı Afrika Sahil bölgesi üzerine çalışan güvenlik ve terör uzmanları tarafından sık sık dile getiriliyor. PKK, ASALA ve FETÖ ile ilişkisini zaten gizlemeyen Fransa’nın, ideolojik rengine bakmaksızın her türlü terör örgütünü çıkarları için bir enstrüman haline getirmekten çekinmediğine bir kez daha tanık olundu. Fransa’nın herhangi bir terör örgütüyle değil; DEAŞ’la kurduğu ilişkiyi, bu defa Fransız Yargıtay kararı ve karardan kısa süre önce Anadolu Ajansı’nın yayınladığı Fransız resmi belgeleri açıkça ortaya koydu.

Fransa’da 2016’da Lafarge şirketinin Suriye iç savaşında haraç vererek terör örgütü DEAŞ'ı finanse ettiği yönündeki bu belgeler, konuyu yeniden gündeme taşıdı. Fransız basınına göre, şirket Suriye'nin Çelebiye bölgesindeki faaliyetlerini devam ettirebilmek için DEAŞ’a haraç ödemenin dışında örgüte malzeme ve akaryakıt temin etti. Şirket 2017’de fabrikanın açık kalabilmesi için Suriye sahasındaki silahlı gruplara ödemeler yaptığını kabul ederken "insanlığa karşı işlenen suçlara karşı ortak olmak" suçlamalarına karşı çıktı. Hakkında soruşturma başlatılan şirketin ikisi üst düzey olmak üzere 8 yöneticisine terörizmi finanse etmek, insanlığa karşı işlenen suçlarda iş birliği yapmak gibi suçlamalar yöneltildi. Haziran 2018'de şirkete yöneltilen "insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak" suçlaması, Kasım 2019'da düşürüldü. Ancak suçlamanın düşürülmesine tepki gösteren sivil toplum kuruluşları konuyu Fransız Yargıtayına taşıdı. Fransız Yargıtayı geçen ayın başında 7 Eylül’de, Lafarge’ın DEAŞ’lı teröristleri finansmandan ötürü insanlığa karşı suça ortak olmakla suçlanabilmesinin önünü açacak bir karara vardı.

 

AA’nın Fransız İstihbaratının Rolünü İfşası

Anadolu Ajansı'nın elde ettiği Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin üzeri örtülemeyecek biçimde Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne seriyor. Belgeler, Suriye'deki faaliyetlerini yürütmek için DEAŞ'a ödeme yaptığı gerekçesiyle "insanlığa karşı suça iştirak" suçlamasıyla soruşturma başlatılan Lafarge'ın Fransız devletinin bilgisi dahilinde bu ilişkiyi yürüttüğünü de gösteriyor. Lafarge'ın ilişki ağını, Suriye'deki terör örgütleriyle iş birliğini ve faaliyetlerini yürütebilmek için yaptığı görüşmelerini bölgeden haber almak için kullanan Fransız istihbarat ajanslarının, şirketi, yaptıklarının suç olduğu konusunda uyarmadığı da belgelerde yer aldı.

 

Şirket, Fransız İstihbaratının Desteğini İstedi

Fransız devletine ait belgelerde Lafarge şirketi ile Fransız istihbarat servisi arasındaki ilişkinin 22 Ocak 2014'te şirketin güvenlik müdürü Jean Claude Veillard'ın İçişleri Bakanlığı istihbaratına ait bir adrese gönderdiği e-postayla başladığı anlaşılıyor. Şirket yetkilisi Veillard, mailinde Lafarge'ın Suriye'de halen aktif olduğunu ve çalışmalarının devam edebilmesi için “yerel aktörlerle” ilişki kurması gerektiğini belirtti. Güvenlik müdürü, istihbarat servisine, basında kendileri hakkında bazı olumsuz yayınlar yapıldığını belirterek, yöneticilerinin ve genel merkezin ne kadar risk altında olduğunu sordu. Lafarge'a yanıt veren istihbarat servisi görevlisi bu durumu görüşecekleri bir tarihi kendisine bildirdi.

Anadolu Ajansı'nın elde ettiği Fransız kurumlarına ait belgeler
Anadolu Ajansı'nın elde ettiği Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne serdi. (AA)

 

Fransız İstihbaratının Lafarge’dan Faydalandığı İtirafı Belgelere Yansıdı

Lafarge-terör örgütü ilişkilerinin skandal olarak Fransa gündemine gelmesi ve konunun mahkemeye yansımasının ardından 18 Kasım 2018’de AM 02 kod isimli istihbarat mensubu, mahkemede ifade verdi. İfade tutanağına göre görevli, Lafarge’ın Suriye’deki bilgi kaynakları olduğunu kabul etti. İstihbaratçı, hakime Fransız gizli servislerinin Lafarge fabrikasından nasıl faydalandıklarını anlattı. Tutanaklarda istihbaratçı, 2012-2014 döneminde Lafarge tarafından Suriye’deki tüm silahlı gruplara çimento gönderildiğini söyleyerek, DEAŞ’ı bunun dışında tutmadı. İstihbaratçı mahkemede, “Lafarge’ın çalışmalarına devam etmesini fırsat bilerek duruma tamamen fırsatçı şekilde yaklaştık.” dedi.

 

Fransız İstihbaratı Lafarge’ın DEAŞ’a Çimento Sağladığını Biliyordu

Lafarge Güvenlik Müdürü Veillard ile Fransız İçişleri Bakanlığı istihbaratı arasındaki e-posta trafiğinde 1 Eylül 2014’te yapılan yazışmalarda DEAŞ’a çimento gönderilmesi işinin ayrıntıları ele alındı. Fransız istihbaratının kullandığı, “DEAŞ’a giden çimentoyla ilgili daha fazla detay verebilir misiniz?” şeklindeki ifadesinden, Lafarge’ın söz konusu dönemde terör örgütüyle ilişkisinden Fransız devletinin haberdar olduğu açık şekilde görülüyor. AA’nın ulaştığı belgelerde, Lafarge ile Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servisleri arasında yalnızca 2013 ve 2014 arasında yapılan görüşmelerin 30’dan fazla olduğu dikkati çekiyor. DEAŞ'ın, temin ettiği çimentolarla ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine karşı güçlü sığınaklar ve tüneller inşa ettiği biliniyor.

 

Lafarge Elde Ettiği Saha Bilgilerini Fransız İstihbaratına Aktardı

Lafarge’ın terör örgütlerine finansman sağlayarak insanlığa karşı suç işlemekle suçlandığı dönemde şirketin güvenlik müdürü Veillard, 30 Kasım 2017'de polise ifade verdi. AA’nın elde ettiği ifade tutanağına göre Veillard, ifadesi boyunca yaptığı her şeyden Fransız devlet ve istihbarat kurumlarını haberdar ettiğini kanıtlamaya çalıştı. İfade tutanağının eklerinde Lafarge güvenlik müdürünün sahadaki görüşme bilgileri, sahada gelişen şartlar ve aldığı duyumlara ilişkin belgeler yer aldı. Veillard’ın çatışmalar ve silahlı gruplar arasındaki askeri dengelere dair saha bilgilerini Fransız istihbaratına aktardığı anlaşıldı. Söz konusu notlardan birinin üzerinde Ekim 2013’te Veillard tarafından elle “Fransız dış istihbaratına (DGSE) gönderildi” yazılmış bir nota da rastlandı.

 

Fransız Yargıtayı Lafarge'ın "İnsanlığa Karşı Suça Ortaklıkla" Suçlanabilmesinin Önünü Açtı

Fransa'da Yargıtay, 7 Eylül 2021’de yaptığı yazılı açıklamada Paris Temyiz Mahkemesinin iptal ettiği "insanlığa karşı işlenen suça ortak olma suçlamasını" bozduğunu açıkladı. Paris Temyiz Mahkemesinden iptal kararını farklı hakimlerle yeniden değerlendirilmesini isteyen Yargıtay, Paris Temyiz Mahkemesinin onayladığı "terörü finanse etmek" suçlamasına Lafarge'ın yaptığı itirazı kabul etmedi. Yargıtay, terörist bir gruba verilen fonların terörü finanse etmek suçlaması için yeterli olduğunu bildirdi.

 

Şirket İzini Kaybettirmek için Rakibiyle Birleşti ve İsim Değişikliğine Gitti

Lafarge, söz konusu suçlamalar ve 2014'te Suriye'deki fabrikasını kapattıktan aylar sonra Temmuz 2015'te İsviçre'deki rakibi Holcim ile birleşme kararı almıştı. Resmi birleşmenin ardından İsviçre'deki şirketin ismi LafargeHolcim Ltd. olmuştu. Ancak Fransız Yargıtayının karar açıklamasına kısa bir süre kala şirket isim değişikliğine gitti. "Lafarge" ibaresinin atıldığı şirket "Holcim Ltd." adını aldı ve şirketin yeni ismi İsviçre ticaret siciline kaydedildi. Şirketten yapılan açıklamada ise isim değişikliğinin “verimlilik ve etki” gibi faktörler nedeniyle yapıldığı ileri sürüldü.

Bloomberg'e dayandırılan haberlere göre, Fransa'da mahkemenin "Lafarge kararından" sonra şirketin İsviçre'deki ortağı Holcim Ltd. de Fransa'da cezai kovuşturma ile karşı karşıya. Holcim Ltd. hisseleri 7 Eylül 2021’de Yargıtay kararı sonrası yüzde 4,2'den fazla değer kaybederek 29 Ocak'tan bu yana en büyük düşüşü yaşadı. Fransa Yargıtayının mezkur kararı sonrası nasıl bir hukuksal ve siyasi süreç işleyeceği merak edilirken, Anadolu Ajansı’nın bir kısmını yayınladığı belgeler şimdiden Fransa’nın DEAŞ’la kurduğu ilişkiyi geri döndürülemez şekilde gözler önüne serdi.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası