Kriter > Medya Kritik |

Amerikan Medyası Floyd’un Öldürülmesinden Sonraki Olayları Nasıl Görüyor?


Aslında uzun zamandır ABD medyasında görülen ayrım yaşanan olaylar sırasında da büyük ölçüde kendini tekrar etmiş durumda.

Amerikan Medyası Floyd un Öldürülmesinden Sonraki Olayları Nasıl Görüyor

Özellikle Suriyeli göçmenlerin Avrupa’ya geçmek istemesiyle beraber son yıllarda iyice görünür olan göçmen ve yabancı karşıtlığı “Avrupa’da yükselen sağ, milliyetçişik ve faşizm” gibi konuları da tartışmaya açtı. Dil, din ve milliyet olarak kendisinden farklı olana tahammülün olmaması üzerine kurulu olan bu tartışmalara Amerika’da siyahi bir vatandaşın polis tarafından bacağıyla boğularak öldürülmesinden sonra “ırkçılık” teması da eklendi. 25 Mayıs 2020 tarihinde Amerika’nın Minneapolis şehrinde sahte banknot ihbarı üzerine gelen polisin George Floyd isimli siyahi vatandaşa ters kelepçe taktıktan sonra dizi ile boğarak öldürmesi sadece Amerika’daki vatandaşların değil tüm dünyanın tepkisini çekti. Geçmişindeki siyahi karşıtı politikalarıyla anılan ülke, bu olay sonrası benzer eleştirilerle ve birçok protestoyla karşılaştı. Bu süreçte Amerikan basını siyahilere karşı işlenen suçlar nedeniyle ülkede başlayıp uluslararası bir boyut kazanan bu protestoları farklı bakışaçıları ile haberleştirmekte. Protestoculara uygulanan polis şiddeti birçok habere konu olmuşken Trump’ın olayları yönetme şekli de oldukça ön plana çıkan bir diğer başlık. Protestoculara karşı geliştirdiği söylem ve özellikle elinde İncil ile kilise ziyaretinde bulunması Amerikan medyasının en çok dikkatini çeken konular oldu. Koronavirüs salgınına denk gelen olayların ülke geneline yayılması ve oldukça geniş bir kitle tarafından destek görmesi de hem Amerikan basınında hem de uluslarası diğer basın kuruluşlarında geniş yer buldu.

 

CNN’in Yaklaşımı

ABD, koronavirüs salgını nedeniyle geçirdiği zorlu günlerde ırkçı devlet politikaları uyguladığı gerekçesiyle yapılan sokak eylemleri ile de baş başa kaldı. Protestoların bir haftadan kısa bir sürede tüm ülkeye yayılmış olması bu eylemlerinin nedeninin sadece George Floyd’un öldürülmesi ile sınırlı olmadığına işaret ediyor. CNN, konuyla ilgili yayınladığı televizyon haberlerinde bu eylemlerin büyüklüğüne dikkat çekerek olayın 50 eyalette protestolarla karşılandığını duyurdu. CNN’in bu haberi birçok Amerikalı Twitter kullanıcısının da ilgisini çekti ve olayların şimdiye kadar dünya tarihinde görülen en büyük toplumsal hareket olma yolunda olduğu yorumlarının doğmasına neden oldu. Bu kadar hızlı yayılan ve tansiyonun yüksek olduğu protestoculara karşı Trump hükümeti protestocuların iddia ettiği gibi bir “sistematik ırkçılık” olmadığını savundu. Olayların büyümesindeki en temel etkenin aslında toplumsal hafızanın da verdiği bir korku ile Amerika’da siyahilere yönelik sistematik bir ayrım olduğu inancı. Yine CNN’de yer alan bir haber Amerika Milli Güvenlik Müşavirinin sistematik ırkçılığı reddeden açıklamalarını, konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalara dayandırarak çürütmeye çalıştı. Haberde, yapılan akademik araştırmaların dahi tutuklanan ya da saldırıya maruz kalan vatandaşların birçoğunun siyasi olduğunu belirttiğine değiniliyor. Bu haber kamuoyunda oluşan Amerikan devletinin siyahilere karşı sistematik ırkçı bir politika benimsediği inancını destekler mahiyette. CNN yayınları genel olarak eylemcileri destekleyecek şekilde bu doğrultuda bir içeriğe sahipti.

Politico dergisi ise senatoda bulunan Cumhuriyetçi siyasetçilerin Trump’ın kilise ziyeretinde bulunurken polislerin göstericilere göz yaşartıcı biber gazı sıkmalarına tepki gösterdiği sözlerine vurgu yaptı. Trump’ın kendisini yasa ve düzeni tesis eden bir başkan olarak resmetmeye çalışmak için elinde İncil ile poz verdiği kilisenin, barışçıl gösteriler yapmak için gelen kişilerle polis arasında yaşanan arbedede zarar görmüş olması ise bu açıdan ironik olarak değerlendirilmekte. Dergi Cumhuriyetçi siyasilerin görüşlerine yer vererek Trump’ın süreç içerisindeki son hamlelerinin kendi müttefikleri tarafından bile desteklenmediğine vurgu yapmakta. Trump karşıtlığını genel olarak kendi partisinden isimlere de dayandırarak içeriği dönüştürmüş dergi.

Amerikan medyasının önemli mecralarından New York Times barışçıl gösteriler olarak başlayan protestoların giderek şiddet içerikli bir hal aldığını söyleyerek bu konudaki endişelerini okuyucuya sunuyor. New York Times’ın haberlerinde protestoculara askeri müdahele izni veren Trump ise yükselen tansiyonun nedeni olarak gösteriliyor ve Trump’ın bu durum nedeniyle kendi müttefikleri tarafından dahi eleştirildiği belirtiliyor. New York Times’ın yaklaşık bir haftadır konuya dair yayınladığı haberlerinde altını çizdiği önemli iki nokta bulunuyor. Bunlardan biri gösterilerin giderek şiddet içerikli bir hal alması ve bu durumun barışçıl bir şekilde ırkçılık karşıtı eylemde bulunmak isteyen ilk protetocuları rahatsız etmesi. İkincisi ise George Floyd’un öldürülmesine ve ırkçılığa tepki olarak başlayan eylemlerin anti-Trump karşıtı bir hal almış olması. Yaşananlar, yalnıza ırkçılık karşıtı değil aynı zamanda Trump karşıtı eylemler olarak yansıtılmakta. Gazetenin “Trump’ın Bir Fotoğraf Fikri Nasıl Büyük Bir Tahribata Yol Açtı?” başlıklı haberi Amerikan başkanının elinde İncil ile kilise önünde poz vermek için Amerikan vatandaşlarını bir kaosa sürüklediğini söylüyor. Habere göre Eğer Trump’ın tarihi yazılırsa, kendisi Lafayette Meydanı’nda yürürken protestocularla polis arasında yaşanan çatışma onun ilk hatırlandığı an olacak.

Demokratlara yakın bir siyasi çizgiye sahip olan NYT gazetesinin olayları anti-Trump bakışaçısı ile değerlendirmesi ise bu noktada elbette şaşırtıcı değil.

Washington Post gazetesi Trump’ın dahi başta “barışçıl eylemciler” olarak gördüğü grupların zaman içerisinde sürecin yanlış yönetilmesiyle nasıl ateşli birer protestocuya dönüştüğünü aktarmakta. Özellikle polisin göstericilere karşı uyguladığı bastırma politikaları, göz yaşartıcı gaz ve şiddet kullanımı büyük bir tepki ile karşılanmış durumda. Öyle ki gazete Trump ve müttefiklerinin protestoculara uygulanan şiddet nedeniyle “polis vahşeti” konusunda tarihi yeniden yazdığını ifade ediyor. Washington Post’un en fazla üzerinde durduğu nokta polis şiddeti olmakla beraber, yükselen tansiyonun ülke sınırlarını aştığı ve Amerika’da yaşananların bir “insan hakları” meselesine dönüşerek geniş kitlelelerce desteklendiği belirtiliyor. Cumhuriyetçi kanada yakınlığı ile bilinen Washingoton Post gazetesinde Trump karşıtı haberler de yer alıyor görülüyor. Gazetede “Washington D.C Trump’ın polis ve asker fantazilerini gerçekleştirdiği bir şehir” olarak tanımlanıyor. Yüzde 46’sını siyahilerin oluşturduğu şehirde Trump’ın ırkçılık karşıtı gösterilerde bulunanlara asker ve polis ile dilediği gibi müdahale edebilmesi eleştiriliyor.

Fox News’te yer alan haberler ise öncelikle Trump’ın ve yönetiminin protestoları giderek şiddet eylemlerine çeviren radikal grupları (Antifa) bir terörist organizasyonu olarak kabul ettiğini söylüyor. Fox News, olayların tırmanmasında dış güçlerin etkili olduğuna dikkat çeken hükümet yetkililerinin açıklamarına da sıkça yer vermiş durumda. Özellikle Rusya’nın Amerika’yı kasıp kavuran ve özellikle “insan hakları” konusunda eleştirilere maruz bırakan olayların arkasında olabileceği iddiaları medya organının haberlerinde geniş yer buluyor. Amerika’nın Soğuk Savaş yıllarından kalan bir hafızayı canlı tutarak başına gelen kötü şeylerin faturasını Rusya’ya kesmesi ne kadar doğru ya da bu olaylarda gerçekten Rusya’nın parmağı var mı sorusu ise merak konusu. Fox News sunucusu Tucker Carlson’un protestocular için “hayvan” ifadesini kullanarak Trump’ın onlara karşı “fazla hoşgörülü” olduğunu söyleyen açıklamaları da Amerikan medyasında çok konuşuldu. Mecranın televizyon kanalı ve gazete haberleri sık sık Trump destekçilerinin hala çoğunlukta olduğunu vurguluyor.

Yaşananların dış güçler eliyle gerçekleştirilmiş olabileceği iddialarına yer veren bir diğer mecra ise Voice of America. Mecra haberlerinde polis şiddetine ve polisin basının haber yapma özgürlüğüne müdahalesine karşı çıkmakta. Irkçılık karşıtı eylemlerin tüm dünyaya yayıldığını söyleyen mecra, Amerika’da gerçekleşen şiddet içerikli gösterilerin arkasında ise Antifa ve Boogaloo gibi silahlı radikal grupların bulunduğunu söyleyen devlet yetkililerinin sesini okuyucu ve izleyicisine iletiyor. Mecra, devam eden protestoları “Ulus Kargaşa İçinde” başlığı ile açtığı farklı bir kategoride toplayarak haberleştiriyor. Demokratların Trump eleştirilerini sık sık gündeme getiren Voice of America, “Biden: Trump Egosu Tarafından Tüketildi, Kriz Döneminde Liderlik Yapmaktan Değil” başlığı ile Trump’a yönelik sert eleştirileri dile getirmekte. Haber, Trump’ın elinde İncil ile kilise önünde poz verirken göstericilere uygulanan polis şiddetini kınayan Joe Biden’ın Trump’ın “narsist” olduğunu ve narsizmin Trump için yönettiği milletten daha kıymetli olduğunu ileri sürdüğü sözlerine yer veriyor.

Time Dergisi ise Trump eleştirisi yapan bir kapakla yayınlandı. Kapakta Trump ırkçı olmakla eleştiriliyor ve virüsten bile daha tehlikeli olduğu vurgulanıyor. Dergide “George Floyd’un Ölümü Neden Amerikan Ayaklanmasını Ateşledi?” başlığı ile yayınlanan yazıda Covid-19’a yakalanıp hayatını kaybedenlerin yüzde 23’ünün siyahi olduğu, siyahi vatandaşların yüzde 44’ünün bu süreçte işini kaybettiği ve yüzde 73’ünün hastalıkla mücadelede gerekli olan acil durum fonuna sahip olmadığı belirtiliyor. Bu durumun sebebi olarak Trump’ın ayrımcı ve ırkçı politikaları gösterilirken olaylar tüm millete zarar verecek boyuta kadar yükseldiği halde bile Amerikan başkanının protestocular için “haydutlar”, “pis köpekler” gibi ifadeler kullanması eleştiriliyor. Dolayısıyla aslında uzun zamandır ABD medyasında görülen ayrım bu olaylar sırasında da büyük ölçüde kendini tekrar etmiş durumda.

 

CNN 1

 

CNN 2

 

CNN 3

 

Fox News

 

Fox 1

 

Fox 2

 

NYT 1

 

NYT

 

NYT 2

 

NYT 3

 

NYT 4

 

Politico

 

Sosyal Medya

 

TIME

 

VOA

 

Voice of America

 

The Washington Post 1

 

The Washington Post 2

 

The Washington Post 3

 

TIME Kapak


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası