Kriter > Ekonomi |

Türkiye’nin Enerji Politikaları Bağlamında TANAP


Doğalgaz ihtiyacının yarısını Rusya’dan temin eden Türkiye’nin, bu konuda Rusya’ya olan bağımlılığı TANAP ile birlikte yaklaşık yüzde 12-13 oranında düşecektir. Bu oran Azerbaycan lehine artacak ve Türkiye’nin diğer ülkelerden aldığı doğalgaz miktarındaki dengesiz dağılım biraz daha toparlanmış olacaktır.

Türkiye nin Enerji Politikaları Bağlamında TANAP

Türkiye için enerji politikaları milli güvenlik kadar öncelikli ve önemli hususlar arasındadır. Enerji politikalarının haiz olduğu önemi oluşturan başlıca sebep ülkemizin yeraltı enerji kaynakları bakımından fakir ve enerji arzı bakımından dış kaynaklara bağımlı olmasıdır. Başka bir deyişle alternatif enerji kaynaklarının birincil enerji tüketimini ve elektrik üretimini karşılama noktasında düşük oranlarda kalmaları ve bu bağlamda fosil kaynaklara olan büyük oranda bağımlılığın devam ediyor olması, Türkiye’yi ithalata mecbur bırakmaktadır. Dış ülkelerin kaynaklarına olan bu bağımlılığın sonucunda da enerji arz güvenliği sorunu ve bu sorunun nasıl çözüleceği konusu ortaya çıkmaktadır.

 

Doğalgazın Yarısı Rusya’dan

İstatistiksel olarak baktığımızda Türkiye birincil enerji arzının yaklaşık yüzde 88’ini, elektrik üretiminin ise yaklaşık yüzde 68’ini fosil kaynaklardan karşılamaktadır. Fosil kaynaklar konusunda en öne çıkanın ve miktar olarak en çok kullanılanın ise doğalgaz olduğunu görmekteyiz. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl doğalgaz tüketimi 49 milyar metreküp olarak gerçekleşmiştir. Bu tüketimin yaklaşık yüzde 99,5’i ithalat ile karşılanmıştır. Bahse konu ithalatın neredeyse yüzde 50’si Rusya’dan gerçekleştirilirken, Azerbaycan yaklaşık yüzde 15 ile Rusya’yı takip etmektedir. Bunun yanı sıra aynı yıl yaklaşık 42 milyon ton petrol tüketilmiştir. Yine bu tüketimin yaklaşık yüzde 92’si yani 39 milyon tonu ithalat ile karşılanırken, Irak ve Rusya en büyük petrol ithalat partnerlerimiz olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemiz için toplam enerji faturasına baktığımızda geçen yılın faturasının 43 milyar dolar civarında olduğunu görmekteyiz. Kısacası enerji kaynakları konusunda ekonomik olarak çok ağır bir yükün altına girerken aynı zamanda belli ülkelere diğerlerine oranla çok daha bağımlı hale gelmekteyiz. Tüm bu veriler göz önüne alındığında enerji politikalarının ve bu minvalde enerji arz güvenliğinin sağlanmasının Türkiye’nin ekonomisi ve dış politikası için sahip olduğu önem daha da belirgin hale gelmektedir.

Ülkemizin enerji stratejisinin temel unsurlarını artan talep ve ithalat bağımlılığını dikkate alarak şöyle sıralayabiliriz:

  • Enerji güvenliği bağlantılı faaliyetlerin önceliklendirilmesi,
  • Sürdürülebilir kalkınma bağlamında çevre kaygılarının enerji zincirinin her aşamasında dikkate alınması,
  • Gerekli reform ve liberalleşmenin sağlanarak şeffaf ve rekabetçi bir piyasanın oluşturulması, üretkenliğin ve verimliliğin arttırılması,
  • Enerji teknolojileri bağlantılı ARGE çalışmalarının arttırılması.

Bu doğrultuda dört temel hedeften söz etmek mümkündür. İlk olarak ithal edilen hidrokarbon enerji kaynakları olan petrol ve doğal gazın tedarikinde kaynak ve güzergah çeşitlendirilmesi gelmektedir. Sonrasında yerli ve yenilenebilir enerjinin payının arttırılması hedeflenmektedir. Üçüncü olarak sahip olunan enerji verimliliğinin arttırılması ve son olarak da nükleerin enerji denklemine dahil edilmesi amaçlanmaktadır.

 

TANAP ve Önemi

Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) toplamda bin 850 kilometre uzunluğa sahip, 20 il üzerinden geçen, Hazar Denizi’nden çıkan Azerbaycan doğalgazını Avrupa’ya taşıyan, 40 milyar dolarlık Güney Doğalgaz Koridoru projesinin Türkiye ayağını oluşturmaktadır. Güney Doğalgaz Koridoru üç temel aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşama Güney Kafkasya Boru Hattı (SCO), ikinci ve en uzun aşama TANAP, üçüncü aşama Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP). SCO Azerbaycan gazını Ardahan sınırına kadar getirerek TANAP’a bağlamaktadır. Hemen ardından başlayan ve 6,5 milyar dolara mal olan TANAP ile devam eden hat, doğalgazı Edirne’ye kadar ulaştırmaktadır. Son olarak 878 kilometre uzunluktaki TAP’ın bitirilmesine müteakip Güney Doğalgaz Koridoru nihayete erdirilmiş ve Avrupa’ya sevkiyat başlamış olacaktır.

Dikkat çekilmesi gereken en önemli nokta, Türkiye’nin enerji arz güvenliği çerçevesinde TANAP’ın yeri ve önemidir. Yukarıda verilen Türkiye’nin enerji stratejisi bağlamında ulaşılmak istenen hedefler arasında ilk sırada bulunan “ithal edilen hidrokarbon enerji kaynakları olan petrol ve doğalgazın tedarikinde kaynak ve güzergah çeşitlendirilmesi” hususunda TANAP, doğrudan çözüm odaklı oluşturulmuş bir projedir.

 

TANAP

Türkiye’nin enerji politikaları bağlamında kaynak ülke ve güzergah çeşitliliği getirecek, dolayısıyla da diğer ülkelere olan bağımlılık oranlarını düşürerek daha dengeli bir tablo ortaya çıkartacaktır. Yukarıda belirtildiği üzere mevcut durumda Türkiye doğalgaz talebinin neredeyse yüzde 50’sini Rusya’dan karşılamaktadır. Gelecek yıldan itibaren TANAP ile Türkiye’nin yerel kullanımına ayrılacak 6 milyar metreküp doğalgaz miktarı (Türkiye’nin toplam tüketiminin yüzde 12’si) Rusya ile yeni alım anlaşması yapılırken veya var olan yenilenirken göz önüne alınarak düşülecektir.

Sonuç olarak kısa ve orta vadede Türkiye’nin Rusya’ya olan doğalgazdaki bağımlılığı bu proje ile birlikte yaklaşık yüzde 12-13 oranında düşecek ve neredeyse aynı oranda Azerbaycan’ın lehinde artacaktır. Bu minvalde Türkiye’nin diğer ülkelerden aldığı doğalgaz miktarındaki dengesiz dağılım biraz daha toparlanmış olacaktır. Ek olarak, hayati öneme sahip ve yeri geldiğinde bir araç olarak kullanılabilen bu kaynak konusunda Türkiye daha güvenilir ve tercih edilebilir bir partner ile yoluna devam edecektir. Zira düşecek miktarlar ve oranlar sadece bunlarla sınırlı kalmayacak, TANAP’ın kapasitesi ilerleyen yıllarda ek yatırımlarla önce 24 milyar metreküpe daha sonrasında 31 milyar metreküpe çıkarılabilecek. Dolayısıyla Türkiye pazarı için ayrılan miktar çok daha yukarılara çıkarılabilecek, Rusya’ya olan bağımlılık verileri de aynı oranda düşecek ve ithalat partnerleri arasındaki makas daha da kapanacaktır.

 

Avrupa’nın da Umudu

Özellikle belirtmek gerekir ki TANAP yalnızca Türkiye’nin değil tüm Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğini etkilemektedir. Söz konusu ülkeler enerji taleplerinin yüzde 50’sini Rusya’dan karşılamaktadır. Rusya uzun yıllardır enerji kaynaklarını, bilhassa doğalgazı, Ukrayna ve Belarus örneklerinde tanık olduğumuz gibi dış politikada güç elde etme ve/veya yaptırım aracı olarak kullanmaktadır. Rusya’nın Avrupa ülkeleri üzerinde de haiz olduğu bu denli etki, ABD’nin ve özellikle AB ülkelerinin uzun süredir endişe duydukları ve çözüm aradıkları konulardan bir tanesidir. Nitekim ABD’nin Kuzey Akım-2 projesine olan tepkilerinin ve geciktirme hamlelerinin temelinde bu neden yatmaktadır. Güney Doğalgaz Koridoru’nun tamamlanması ile birlikte ilk aşamada toplamda 16 milyar metreküplük gaz transferinin 10 milyar metreküpü Avrupa ülkelerine sağlanacak ve ilerleyen senelerde kapasitenin arttırıldığı oranda gaz arzı da arttırılacaktır. Dolayısıyla Avrupa’nın Rusya’ya olan bağımlığı önemli derece düşmeye başlayacak. Elbette bu düşüşler bir iki ay içerisinde veya bir anda gerçekleşmeyecektir ancak alım anlaşmasının yenilenme tarihi geldiğinde rakamlar eskiye göre çok daha düşük miktarlarda olacaktır. Bu çerçeveden bakıldığında TANAP ve Güney Doğalgaz Koridoru diğer ülkelerce de desteklenen ve teşvik edilen projelerdir.

Özetle yeraltı kaynakları bakımından sahip olduğumuz dezavantajlar, sanayileşme ve şehirleşmeye bağlı gittikçe artan enerji talebimiz, ülkemizin enerji politikalarını hayati bir noktaya taşımaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının verimliliğinin ve kurulu gücünün arttırılması, nükleer enerjinin denkleme dahil edilmesi, var olan teknolojinin ilerletilmesi, mevcut olan yerli kaynaklarının kullanımının ve veriminin arttırılması bu bağlamda kalıcı, uzun vadeli ve yapısal çözümlerdir. Bunlara ek olarak enerji ithalatında kaynak ülkelerin ve güzergahların çeşitlendirilmesi de, enerji arz güvenliğinin sağlanabilmesi için hayati öneme sahiptir. TANAP bu minvalde Türkiye’ye kaynak ülke ve güzergah çeşitliliği sağlarken diğer ülkelere olan bağımlılığı önemli bir ölçüde dengelemektedir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası