Kriter > Dış Politika |

Ukrayna Cephesinde Yeni Bir Şey Yok: 2023’te de Savaşa Devam


Rusya’nın 21’inci yüzyıla özgü hibrit savaşı, 2023’te de küresel jeopolitik ortamı etkilemeye devam edecek. Tarafların hazırlıkları, 2023 için 4 senaryoyu mümkün kılacak şekilde ilerliyor: Savaşın yayılarak şiddetlenmesi, ABD’nin sağladığı sofistike silahlarla Ukrayna’nın Kırım’a ulaşması, Batı’nın Rusya’yı sürekli savaş halinde tutması ya da sıfır toplamlı final.

Ukrayna Cephesinde Yeni Bir Şey Yok 2023 te de Savaşa
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rus güçlerinden geri alınan Harkiv bölgesine bağlı İzyum şehrine geldi. (Metin Aktaş/AA, 14 Eylül 2022)

Rusya’nın, NATO ittifakının doğuya ilerleyişini durdurmak adına 2014’te Donbas’ı işgal ve Kırım’ı ilhakıyla başlayan 21’inci yüzyıla özgü hibrit savaşı, 2023’te de küresel jeopolitik ortamı etkilemeye devam edecek.

Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti ve Vatikan’ın, uluslararası toplumun kahir ekseriyetinin beklentisi doğrultusunda savaşı 2022’de bitirme çabaları sınırlı sonuçlar verdi. Tahıl Koridoru Anlaşması ve esirlerin takas edilmesi gibi Türkiye’nin girişimiyle atılan pozitif adımlar, savaşın uzamasını arzu eden ülkelerin çatışmayı kışkırtan eylemleri nedeniyle, bir barış antlaşması ya da liderlerin buluştuğu bir müzakere masasına dönüşemedi.

Rusya’nın niyeti, kış mevsiminin etkisiyle cephelerdeki çatışmanın temposunu düşürmek, Ukrayna’nın enerji alt yapısını imha ederek ve Avrupa’nın yaşayacağı enerji krizi ile müzakereyi mümkün kılmaktı.

Ukrayna ise savaşın uzamasını talep eden lobinin de desteğiyle cephenin soğumasına izin vermedi. Kerç Köprüsü’nün vurulması, Sivastopol limanına su üstü dronları ile saldırı ve Rusya içlerindeki hava üslerine kamikaze dron operasyonları ile savaş tarihinde benzeri görülmemiş metotları sahaya sürdü. Beklendiği şekilde Rusya bu saldırılara balistik füzeler, güdümlü füzeler ve kamikaze dronlarla karşılık verdi. Rusya’nın saldırılarında kullanılan kamikaze dronların İran kaynaklı olması, Tahran yönetimini de krizin merkezine çekti. Washington ve Tel Aviv’den yapılan açıklamalar, İran’ın savaşa verdiği bu katkının 2023’te yeni sonuçlar doğuracağına işaret ediyor.

Birinci yılı dolmak üzere olan çatışmanın 2023’te izleyeceği seyir üzerine bir ipucu da 22 Aralık’ta Rusya Devlet Konseyi toplantısının ardından Devlet Başkanı Putin’in basına yaptığı açıklamalar esnasında geldi. Putin, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken ilk kez ordusunun Ukrayna’daki harekatından “özel bir operasyon” olarak değil “savaş” ifadesiyle bahsetti.

Putin’in 22 Aralık’ta bu ifadeyi kullanmasının nedeni hiç şüphesiz 19 ve 21 Aralık günlerinde yaşanan gelişmelerdi.

 

2023’ün Şifreleri: İki Ziyaret, Bir Toplantı

Ukrayna-Rusya Savaşı’nda 2023’e dair beklentileri anlamak için ilk bakmamız gereken yer ve tarih 19 Aralık 2022’de Letonya’da düzenlenen Ortak Görev Gücü (Joint Expeditionary Force-JEF) Toplantısı olacak. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, bu toplantıda katılımcılar arasında bulunmayan Almanya’dan Leopard tankları, İsveç’ten Gripen savaş uçakları, Danimarka’dan topçu sistemleri, Norveç’ten hava savunma sistemleri ve füzeler, Finlandiya, Estonya, Letonya ve Litvanya’dan mühimmat talep etti. Ukrayna Devlet Başkanı’nın talepleri gerçekçi görünmese de İngiltere Başbakanı Sunak’ın yaptığı konuşma, Ukrayna’nın silah ve mühimmat taleplerinin bir şekilde mümkün olan son noktaya kadar karşılanacağına işaret ediyordu. Üst üste başbakan ve hükümet değişikliklerine sahne olan Londra’da istikrarını koruyan tek konunun “Ukrayna Savaşı”na yaklaşım ve Rusya aleyhtarlığının muhafazası olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Nitekim yeni Başbakan Sunak da Moskova’nın tek taraflı ateşkes çağrısını mevcut şartlarda anlamsız ilan ederek, Rusya’nın işgal ettiği toprakları terk edeceği güne kadar müzakere yapılamayacağını açık bir şekilde ifade etti.

19 Aralık’ta Rusya karşıtı ittifak Letonya’da 2023’te savaşın nasıl sürdürüleceğini ele alırken, Rusya Devlet Başkanı Putin de bu mücadeledeki en yakın müttefiki Belarus’un başkenti Minsk’teydi.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun da katıldığı ziyarette, taraflar hava sahaları için ortak bir savunma sistemi teşkil etme konusunu ele aldılar. Belarus ordusundan subayların seferberlikle askere alınan Rus askerlerinin eğitiminde görev almaları için uzlaşılırken, Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, Rusya tarafından tedarik edilen S-400 hava savunma sistemleri ile İskender füzelerinin ülkesinin topraklarına konuşlandırıldığını duyurdu. Putin’in Minsk ziyareti, Rusya-Belarus cephesinin Letonya’daki toplantıya verdiği bir kararlılık yanıtıydı.

Ancak mesajın büyüğü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin cephenin en sıcak noktası olan Bakhmut’a 20 Aralık’ta yaptığı ziyaretin ardından verildi. Zelenski haftalar boyunca gizlice hazırlanan bir plan çerçevesinde ABD ordusu tarafından önce Polonya’ya geçirildi, buradan da Washington’a ulaştırıldı. Ziyaret öylesine gizlice planlanmıştı ki Amerikan Kongresi üyelerinin dahi konuk devlet başkanının Kongre’de yapacağı konuşmadan son anda haberi oldu. Pek çoğu Noel tatili için ayrıldıkları Washington’a büyük bir hızla dönmek zorunda kaldı. 9 buçuk saat süren ziyareti sırasında ABD Başkanı Biden ile de görüşen Zelenski yalnızca büyük miktarda silah yardımını garantilemekle yetinmedi; ABD’de el konulan Rus mülklerinin gelirlerinin Ukrayna’ya devredilmesi ve Rus ordusunun Ukrayna’da soykırım suçları işlediğine dair tasarının Kongre’den geçmesi yönünde çaba gösterenlerin elini de güçlendirdi.

Rusya-Ukrayna Savaşı 2022'de dünya siyasetini derinden etkiledi, İNFO

ABD Başkanı Biden, Zelenski’nin Washington ziyaretini 1 milyar 800 milyon dolarlık bir askeri yardım paketi ile de taçlandırdı. Bu yardım paketi, halihazırda 10 ay boyunca Ukrayna’ya akıtılan askeri yardımın çok ötesinde bir anlam da içeriyordu.

ABD, bir Patriot hava savunma bataryası ile mühimmatını Ukrayna’ya sağlama sözü verdi. Birinci Körfez Savaşı’ndan itibaren, 30 yıldır ABD’nin sahaya sürdüğü en etkili silahlarından biri olan Patriot, ilk defa doğrudan Rus ordusuna karşı kullanılacağı bir cepheye sürülmüş oldu. Patriot hava savunma sisteminin Ukrayna’ya temin edilmesi, içerdiği sembolik anlamlarla beraber Kremlin yönetiminin dengesini de ciddi şekilde bozdu. 22 Aralık’ta Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova’nın, Ukrayna Devlet Başkanı’nın ABD ziyaretinden bahsederken galiz bir ifade kullanması, bu denge kaybının bir işaretiydi. Zelenski’nin ziyaretinin ardından Amerikalı yetkililerin Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler verilebileceğini ima eden açıklamaları ile Zelenski’nin dönüş yolunda “henüz kamuoyu ile paylaşamayacağım başka olumlu gelişmeler de sırada” ifadesini kullanması, 2023’te Ukrayna ordusunun yeni yeteneklere kavuşacağına işaret ediyor. Halihazırda ABD’nin temin ettiği gerçek zamanlı istihbarat sağlayan uydu sistemleri kullanan Ukrayna ordusu için Elon Musk’ın 10 bin Starlink terminali daha müjdelemesi de 2023’ün Rus ordusu için daha zor geçeceğinin bir başka göstergesi.

Bu konuda, Avrupa Müttefik Kuvvetler eski Komutanı Amerikalı emekli General Ben Hodges’in, Zelenski’nin Washington ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerine kulak vermek lazım. Hodges’e göre, Ukrayna ordusuna uzun menzilli ATACMS Taktik Füze Sistemi sağlanması halinde Ağustos 2023 sonuna kadar Kırım Yarımadası’nın Ukrayna ordusu tarafından ele geçirilmesi imkan dahilinde. Hodges, tesadüfen kullanmasının mümkün olmadığı bu ifade ile büyük ihtimalle Washington’daki askeri çevrelerin savaşın 2023 sonuna kadar sürmesini mutlak şekilde kabullendiklerini ima ediyor.

Tarafların yaptıkları hazırlıklar, 2023 için 4 senaryoyu mümkün kılacak şekilde ilerliyor…

 

Senaryo 1: Savaşı Yaymak

Savaşın yayılarak şiddetlenmesi ihtimalini içeren birinci senaryo, 19 Aralık’ta Putin’in Belarus ve hemen ardından Lukaşenko’nun Rusya ziyaretlerine dayanıyor. Moskova ve Minsk arasında güçlenen askeri iş birliğinin savaşı daha geniş bir coğrafyaya yaymasından endişe ediliyor. Moldova’daki Batı yanlısı siyasetçiler, 2023’te Rusya’nın bir işgal girişiminde bulunacağı yönündeki endişelerini yüksek sesle dile getiriyorlar. Ukrayna istihbarat servisi ise ilkbaharda Rusya’nın Belarus desteğiyle yeni bir saldırı başlatarak inisiyatifi alma girişiminde bulunacağı ihtimalini değerlendiriyor. Baltık ülkeleri Belarus’taki Rus askeri varlığının kendilerine ya da bir kez daha doğrudan Ukrayna’ya karşı kullanılabileceğinden şüphe ediyorlar. Rusya’nın mevcut askeri üretim kapasitesi ve içerisinde bulunduğu ekonomik şartlarda savaşın yayılmasını göze alıp alamayacağını söylemek kolay değil. Böyle bir tercih Rusya içerisinde Putin’in iktidarını hedef alabilecek riskleri de içerebilir.

 

Senaryo 2: Kırım ile Yetinmek

ABD’nin sağladığı sofistike silahlarla Melitopol istikametinde Rus savunmasını kıracak Ukrayna hücumunun Kırım Yarımadası’na ulaşması. Yarımadayı ele geçiren Ukrayna’nın Donbas’ta halihazırda Rusya’nın elindeki topraklar için ısrar etmekten vazgeçerek müzakere masasına oturması, NATO’nun doğuya doğru ilerleyişi konusunda Rusya ile Batı arasında bir konsensüs sağlanması. Emekli General Hodges’in öngörüsü doğru çıkar ve Ağustos’ta Rus ordusu Kırım’ı terk etmek zorunda kalırsa, savaşın 2023’te bitmesi mümkün olacak.

 

Senaryo 3: Rusya’yı Savaş Halinde Tutmak

Bu senaryo muhtemeldir ki ABD ve İngiltere’nin güncel yaklaşımlarına en uygun seçenek olacaktır. Bugün stabil hale gelen cephede 2014 sonrasında olduğu gibi düşük yoğunluklu bir yıpratma savaşının hakim olmasıyla, cephe hattı yeni bir “Berlin Duvarı” halini alabilir. Rusya bir yandan savaş halinde tutularak ekonomik olarak yıpratılmaya devam edilirken, cephe duvarının arkasında kalan ülke, yaptırımlar yoluyla Birinci Soğuk Savaş döneminin Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne dönüştürülür. 140 milyonun üzerindeki nüfusuyla devasa bir Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nin kendi kendisine yıkılması, halkının inşa edilen duvarı içerden yıkması beklenecek. Washington yönetiminin, Ukrayna’nın yeniden inşası için şimdiden harekete geçip toplantılara başladığı hatta 350 milyar dolarlık meblağın harekete geçirildiği dikkate alındığında, Demokratik Almanya’ya dönüştürülecek bir Rusya’nın karşısına Federal Almanya misali bir Ukrayna dikileceğini tahmin etmek zor değil.

 

Senaryo 4: Sıfır Toplamlı Final

Donbas ve Herson’da Ukrayna ordusunun cephe hattını yaramaması neticesinde sürecin sonuçsuz bir yıpratma savaşına dönüşmesiyle, tarafların insan kaynağı açısından savaşı sürdüremez hale gelmeleri belirleyici olacaktır. Bugün en şiddetli çatışmaların yaşandığı Bakhmut’ta Ukrayna ordusunun Polonyalı ve Gürcistanlı savaşçılar sayesinde ayakta kalmaya çalıştığı göz önüne alındığında insan kaynağı meselesinin, Kiev yönetiminin yumuşak karnı olduğu reddedilemez bir gerçek. Bu beraberlik hali karşısında mevcut statükonun Kiev ve Moskova tarafından kabullenileceği bir ABD-Çin ortak diplomatik inisiyatifi gelişebilir. Ancak ABD’nin Hint-Pasifik bölgesinde Çin ile tansiyonu artırma eğilimi, böyle bir girişimin gerçekleşme ihtimalini azaltıyor.

Tüm senaryolar tarafların birbirlerinin güçlerini tamamen tüketinceye kadar en azından 2023 sonuna kadar tüm kaynak ve şanslarını zorlayacaklarına işaret ediyor. Bu durum halihazırda savaşla beraber tırmanan enerji, gıda ve enflasyon krizlerinin daha da şiddetleneceği anlamına geliyor. Üstelik 2022’de Ukrayna çiftçisinin tarlalarını ekme imkanı bulamaması nedeniyle, 2023’te “Tahıl Koridoru Anlaşması” ile uluslararası topluma temin edilecek buğday da olmayacak. İran’ın Rusya’ya temin ettiği kamikaze dronlar ise Donbas’taki savaşın Körfez bölgesine inmesine yol açmaya aday. ABD ve İsrail, İran’ın temin edeceği daha fazla kamikaze dron hatta balistik füze karşılığında nükleer programı için Rusya’dan daha fazla destek alacağından şüphe ediyorlar. Gerek nükleer programı gerek Suriye’ye yaptığı silah sevkiyatı nedeniyle ABD ve İsrail’in hedefinde olan İran’ın dosyasına eklenen bu yeni sabıkanın sonuçları da Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında 2023’ü etkileyecek bir başka gelişme olacak.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası