Kriter > Ekonomi |

Ekonomik Sorunlar Biden'ı Bekliyor


Biden’ın öncelikleri arasında ABD’nin kökleşmiş yapısal problemleri yer alsa da bu teknoloji/ticaret savaşlarında herhangi bir adım atılmayacağı anlamına gelmemekte. Zira Biden her fırsatta Pekin yönetimine karşı sert davranılması gerektiğini ve Trump’ın arttırdığı gümrük vergilerini hemen kaldırmayacağını belirtmiş durumda.

Ekonomik Sorunlar Biden'ı Bekliyor
Amerika Başkanı Joe Biden

Joe Biden, Donald Trump’ın tüm itirazlarına ve Trump destekçilerinin kanlı Kongre baskınına rağmen, 20 Ocak’ta gerçekleştirilen yemin töreni ile resmi olarak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanı oldu. ABD demokrasisinin geleceği tartışılırken, Trump’ın yeniden başkan seçilmesine mal olan koronavirüs (Covid-19) krizi ise zaten dünyada toplam vaka ve vefat sayılarında en üst sırada olan ABD’yi yeni rekorlara sürükledi. Nev’i şahsına münhasır Covid-19 krizi, sadece halk sağlığında değil ekonomide de derin problemler oluşturdu. Üstelik kriz, üstü yara bandı ile kapatılan ırkçılık, gelir dağılımı eşitsizliği ve sağlık hizmetleri gibi yapısal sorunları hepten ayyuka çıkardı. Dolayısıyla bir “enkaz” devraldığını belirten Biden’ın, 1929 Büyük Buhranı’ndan bu yana en büyük krizini yaşayan ABD’yi içine düştüğü cendereden hangi ekonomik politikaları uygulayarak çıkaracağı merak konusu.

 

Ekonomiyi Kurtarma Çabası

“Daha İyisini İnşa Et” mottosuyla seçim kampanyasını yürüten Biden’ın öncelikleri arasında Covid-19 ve ekonomide oluşturduğu ağır tahribatla mücadele ırkçılık, gelir dağılımı eşitsizliği ve iklim krizi yer alıyor. Biden, Covid-19 krizinde, karanlık günlerin yakın olduğunu bunun için de ekonomiyi teşvik paketleriyle destekleyeceğini sıklıkla yinelemişti. Ve işbaşına gelir gelmez de 1,9 trilyon doları bulan “Amerikan Ekonomisini Kurtarma Planı”nı açıkladı. Plan, mevcut 600 dolar olan doğrudan yardım çeklerine ek olarak bin 400 dolar verilmesini ve 300 dolar olan ek işsizlik sigortasının 400 dolara çıkarılarak süresinin uzatılmasını içeriyor. Ulusal çapta aşılanmaya destek vermek adına aşı programına 20 milyar dolarlık fon aktarımı, yerel ve federal yönetimlere sağladıkları mevcut istihdamı ve hizmetleri koruyabilmeleri için 350 milyar dolarlık yardım, küçük işletmelere sağlanacak 15 milyar dolarlık hibe programı ile düşük ve orta gelirli aileler içinde kira desteği de paketin diğer önemli maddeleri arasında. Bir taraftan bu paketin yeterli olamayacağı ve yeni teşvik paketine ihtiyaç duyulacağı tartışılırken, Biden en hızlı şekilde paketi Kongre’den geçirmek istiyor. Ancak her ne kadar Kongre’de Demokratlar lehine çoğunluk yakalanmış olsa da bazı maddelerin onaylanması Cumhuriyetçilerin destekleriyle sağlanabilmekte.

 

Amerikan Eşitsizliği

Gelir dağılımı eşitsizliği ve onun nedenlerinden biri olan ırkçılık, ABD’nin uzun zamandır karşı karşıya olduğu en önemli yapısal sorunu. Covid-19 ile daha da derinleşen bu problemler, Biden’ın ekonomi politikalarında kendisine yer edinmiş durumda. Bu yüzden Biden, orta sınıfı ve azınlıkları desteklemek için vergilerde artışa gideceğini açıkça belirtmişti. Trump göreve gelir gelmez kurumlar vergisini yüzde 35’ten yüzde 21’e düşürürken, Biden ise bu oranı yüzde 28 seviyesine çıkarmayı planlıyor. Bunun yanında varlıklı kimselerden alınan vergi oranının yüzde 37’den yüzde 39,6’ya yükseltilmesi ve 2030’a kadar vergi oranlarının aynı kalması halinde Hazine’ye aktarılacak olan 3,3 trilyon dolarlık fonun ekonomik, sosyal ve altyapı yatırımlarına aktarılması da Biden’ın planları arasında. Ancak Biden’ın açıkladığı teşvik paketinde vergi artışlarına değinmeyişi salgın nedeniyle bu kararında aceleci davranmayacağının göstergesi olabilir.

Bunun yanında çoğunluğunu Afrika ve Latin kökenli öğrencilerin oluşturduğu öğrenci kredilerinin affı, siyahi kolej ve üniversitelere yardım, azınlık girişimcileri desteklemek gibi politikalar, Biden’ın ajandasında. İmzaladığı ilk kararnamelerden biri ile Biden, 2009’dan bu yana 7,25 dolar olan federal saatlik asgari ücreti 15 dolara çıkartmayı planlayarak gelir dağılımı eşitsizliğine de çözüm aramakta.

Amerika'da Sokak

Göreve geldiği ilk günlerde Ekonomi Paketinin içeriğini açıklayan ABD Başkanı Joe Biden, “Nesiller boyu yalnızca bir kez görülebilecek bir ekonomik krizin ve halk sağlığı krizinin ortasında olduğumuzu görmek zor değil, harekete geçmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu. (Saul Loeb-AFP/Getty Images)

 

İklim Değişikliği

Trump’ın iklim krizini “kandırmaca” görmesinin aksine, Biden bu konuyu öncelik sayarak ekonomi politikalarında da yer vermiş durumda. Biden’ın başkanlık koltuğuna oturduğu anda imzaladığı ilk kararname, ABD’nin Paris İklim Anlaşmasına geri katılmasına yöneliktir. Bu anlaşma altında imzası olan John Kerry’nin de Ulusal Güvenlik Konseyinde yalnızca iklim değişikliğine odaklanan ilk üye olması, Biden’ın konuya verdiği ehemmiyeti göstermektedir.

Temiz Enerji Devrimi projesi ile Biden, ABD’nin elektrik üretimini 2035’e kadar karbondan arındırmayı ve aynı zamanda 2050’ye kadar da ABD’yi yüzde 100 temiz enerji kullanan karbon nötr bir ekonomiye dönüştürmeyi planlıyor. İlk etapta Senato’ya sunulacak 2 trilyon doları bulması beklenen yatırım paketinin içinde ABD’nin eskimiş altyapı sisteminin yenilenmesi, evlerin sürdürülebilir ve hava koşullarına uygun hale getirilmesi, elektrikli araç ve temiz enerji sektörlerine yatırım, sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesi yer almakta. Onay alması halinde bu paket ABD’nin en ilerici iklim stratejisi olmaya adaydır.

Biden’ın iklim değişikliğinde yalnızca ulusal değil uluslararası çapta da aktif rol oynaması bekleniyor. Zira Amazon Ormanları için Brezilya’yı ekonomik yaptırımlarla tehdit etmesi bunun göstergesi. Öte yandan Biden ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasında gerçekleştirilen görüşmede, iklim değişikliğine karşı verilen iş birliği sözü Avrupa Birliği ile oluşturulabilecek olan “küresel net sıfır karbon salımı koalisyonu” beklentilerini güçlendirmektedir.

 

Eski Savaş, Yeni Başkan

Biden’ın öncelikleri arasında ABD’nin kökleşmiş yapısal problemleri yer alsa da bu teknoloji/ticaret savaşlarında herhangi bir adım atılmayacağı anlamına gelmemekte. Zira Biden her fırsatta Pekin yönetimine karşı sert davranılması gerektiğini ve Trump’ın arttırdığı gümrük vergilerini hemen kaldırmayacağını belirtmiş durumda. Öte yandan Çin’in de taraf olduğu Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP), Biden’ı gelecek dönemde çevresel kıstasları ve işçi haklarını gözeten yeni bir ticaret anlaşmasına yöneltecek gibi duruyor. Bunun yanında Biden’ın Huawei ve sağladığı 5G altyapısına ve ZTE’ye yönelik Trump’a benzer endişeler barındırması, teknoloji savaşlarının da devam edeceğinin bir göstergesi olarak okunabilir.

Diğer yandan Biden’ın 5G, veri güvenliği, Dünya Ticaret Örgütü’nün geleceği ve Çin ile rekabet konularında tarihsel müttefiki olarak gördüğü AB ile koordineli bir şekilde çalışacağı bekleniyor. Ancak taraflar arasındaki gümrük vergileri hala belirsizlik teşkil etmekte. Öte yandan AB’nin sürpriz yaparak Pekin yönetimi ile Kapsamlı Yatırım Anlaşması’nı gerçekleştirmesi, Biden ve ekibinde bariz şekilde bir hayal kırıklığı meydana getirmiş durumda.  Ayrıca AB’nin dev Amerikan şirketlerini vergilendirmeye yönelik ısrarı, bu dönemde de yeni ve ilginç diyaloglara kapı açacaktır.

Trump’a benzer şekilde Biden da Amerika dışında faaliyet gösteren şirketlere “dönün” çağrısında bulunmuş, aksi halde şirketleri cezalandıracağını duyurmuştu. Biden konuşmalarında, Amerikan menşeli ürün ve hizmetlerin satın alınması için 400 milyar dolarlık fon ayrılacağını ve Amerika’nın rekabetini desteklemek için Ar-Ge yatırımlarına 300 milyar dolarlık kaynak aktarılacağını da belirtmişti. Biden’ın iç politikada başvuracağı bu kısa vadeli ekonomi politikaları yeni dönemde de ABD’de korumacılık politikalarının devam edeceğinin kanıtıdır.

Not: Yazı, Ocak 2021 tarihinde çıkarılan “Bıdenomics: Biden’ın Ekonomi Planı” perspektifinin kısaltılmış versiyonudur.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası