Kriter > Dosya > Dosya / Türkiye'deki Suriyeli Mülteciler |

Savaşın Çocuklarını Eğitimle Kazanmak


Eğitim sürecindeki Suriyeli çocukların psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Ayrıca desteğe ihtiyacı olan yalnızca Suriyeli çocuklar değil onlarla temas kuran idareci, öğretmen, yerli akran ve velilerin de bu süreçte desteğe ihtiyacı vardır.

Savaşın Çocuklarını Eğitimle Kazanmak

Eğitim Türkiye’deki Suriyelilerin sosyal uyum sürecinin en önemli meselesidir. Nitekim Türkiye’deki Suriyelilerin yarısından fazlası çocuk ve gençlerden oluşmaktadır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) verilerine göre 3 milyon 649 bin Suriyelinin yaklaşık 1 milyon 155 bini temel eğitim çağı olarak tanımlanan 5-18 yaş aralığındadır. Ayrıca 0-4 yaş aralığında olan ve büyük bir çoğunluğu Türkiye’de doğmuş 542 bin Suriyeli bebek ve çocuk bulunmaktadır. Yakın bir gelecekte bu nüfusun da eğitim çağına dahil olacağı göz önüne alındığında bu rakamlar eğitim ihtiyacı olan büyük bir nüfusun varlığını gösteriyor. Öğrenci nüfusunun 18 milyon olduğu Türkiye’nin yapısal eğitim sorunlarıyla beraber düşünüldüğünde eğitim meselesinin ciddi bir şekilde ele alınması gerektiği ortadır.

 

Türkiye’deki Suriyelilerin Yaş Dağılımları (2019)
Türkiye’deki Suriyelilerin Yaş Dağılımları (2019)Caption

 

Neden Eğitim?

Bu yıl Lise Giriş Sınavı’nda (LGS) tüm soruları doğru cevaplayarak sınavın birincilerinden biri Muhammed Halil isimli Suriyeli öğrenci oldu. Bu haber ülkemizde Suriyelilerin eğitim meselesini bir kez daha çarpıcı bir şekilde gündeme getirdi. Muhammed Halil’in girdiği LGS sınavına yaklaşık bir milyon öğrenci girdi ve sınavın dili Türkçe idi. Ancak Muhammed Halil’in sınavdaki başarısı kadar onun eğitim imkanı bulması da önemlidir. Zira eğitim her çocuk için temel insani bir haktır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası antlaşmalar ile bu hak evrensel bir nitelik kazanmıştır. Böylece milliyeti, dili, inancı, etnik kökeni ne olursa olsun bir çocuk dünyanın her neresinde yaşıyor ise orada eğitim alma hakkı vardır.

Eğitim dışı kalan çocuklar her türlü suç örgütünün hedefi olma, çocuk işçiliği, dilencilik, çocuk istismarı, erken evlilik, radikal örgütlere katılma gibi risklerle karşı karşıya geliyor. Bu nedenle eğitim çocuklar için tehlikelere karşı bir kalkan misyonu da üstlenmiş oluyor. Temel insani bir hak olmasının yanı sıra mülteci çocukların eğitimi sosyal, iktisadi ve kültürel hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırması adına oldukça önemlidir. Ayrıca mültecilerin ev sahibi topluma ekstra bir “yük” olduğu yönünde ciddi bir ön yargı vardır. Mültecilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması ve topluma entegrasyonlarının sağlanmasının ev sahibi ülkeler için ciddi maliyet ürettiği aşikardır. Ancak mültecilere verilmiş nitelikli bir eğitim ülkeye maliyet üretebildiği kadar ciddi katkıları da sunuyor. Nitelikli bir eğitim sayesinde mülteciler ev sahibi ülkenin iş gücü piyasalarına katılma, refah düzenlemelerine katkıda bulunma ve topluluklarının bir parçası olma becerilerini geliştirebilirler. Bu nedenle göçmenlere yapılan eğitim harcamaları, ev sahibi ülke için bir yatırım olarak da kabul edilebilir. Göçmen nüfusu yoğun olan gelişmiş ülkeler gelişmişliklerini göçmenlerin enerjisine de borçludur. Dolayısıyla göçün faydalarını açığa çıkarmak ve göçmen çocukları başarılı bir şekilde topluma entegre etmek için etkili eğitim ve sosyal politikalara ihtiyaç vardır.

 

Kademelerine Göre Devlet Okulu ve GEM’de Eğitim Gören Suriyeli Öğrenci Sayıları (2018-2019)

Kademelerine Göre Devlet Okulu ve GEM’de Eğitim Gören Suriyeli Öğrenci Sayıları (2018-2019)

 

Suriyeli Çocuklar

Krizin ilk yıllarında Suriyeli çocukların yarıda kalan eğitimlerine devam edebilmeleri için Türkiye’deki STK’ların öncülüğünde kamp içinde ve dışında Geçici Eğitim Merkezleri (GEM) oluşturuldu. Acil eylem planı çerçevesinde hazırlanan bu merkezlerde çocuklar Suriyeli öğretmenler ile Suriye müfredatında ve Arapça eğitimlerine devam etti. 2014’de ise Suriyelilere geçici koruma statüsünün verilmesiyle Suriyeli çocuklara devlet okullarının kapıları açıldı. Böylece Suriyeli çocuklar Türk eğitim sistemine dahil olarak yerli akranlarıyla birlikte eğitim almaya başladı. Bu öğrencilerin zamanla gettolaşarak toplumdan uzaklaşması ve topluma yabancı bir şekilde yetişmesini önlemek adına faydalı bir adımdı bu.

MEB verilerine göre 94 bini GEM’ler ve 532 bini devlet okullarında olmak üzere 626 bin Suriyeli çocuk örgün eğitimlerine devam etmektedir. Zorunlu eğitim kademeleri dikkate alındığında en fazla okullaşma ilkokul düzeyinde sağlanırken en az okullaşma ise lise düzeyindedir. Bu durumun muhtemel sebepleri arasında lise çağındaki genç erkeklerin ailelerinin geçimlerini sağlamak için çalışmak mecburiyetinde olması, genç kızların da erken yaşta evliliklere maruz bırakılması gösterilebilir.

2014’ten bu yana Suriyeli çocukların okullaşması yönünde yoğun bir çaba harcanmış ve kısa bir süre içerisinde okullaşan çocuk sayılarında ciddi bir artış yaşanmıştır. Bilhassa 2016’dan sonra GEM’lere yeni kayıt alınmaması ve kayıtların devlet okullarında yapılması neticesinde devlet okuluna giden öğrenci sayısı hızla artarken GEM’lerdeki öğrenci sayısı da iyice azalmıştır. 2014’te 40 bin Suriyeli çocuk devlet okulunda eğitim alırken 2019’da bu sayının 532 bine çıkması büyük bir başarıdır. GEM’ler krizin ilk yıllarında Suriyeli çocukların yarıda kalan eğitimleri için oldukça kritik bir rol üstlenmiş olsa da bugün Suriyeli çocukların toplumsal entegrasyonlarının önünde engel teşkil etmektedir. Ayrıca GEM’lerdeki eğitimin akreditasyon ve sertifikasyon problemi buralardan mezun olan öğrencilerin denklik sorunu yaşamasına sebep olmaktadır.

Türkiye’de eğitim çağındaki Suriyeli çocukların yüzde 60’a yakını okullaşmış durumdadır. Yaklaşık 500 bin çocuk ise hala eğitim dışıdır. Dolayısıyla eğitim dışı kalmış çocukların okullaşmalarının önündeki engeller tespit edilip ortadan kaldırılmasıyla eğitime kazandırılması için çalışmalara ihtiyaç vardır.

 

Devlet Okulu ve GEM’lerdeki Suriyeli Öğrenci Sayıları (2014-2019)
Devlet Okulu ve GEM’lerdeki Suriyeli Öğrenci Sayıları (2014-2019)

 

Temel Sorunlar

Göçmen çocuklar göç ettikleri toplumun sosyal yapısı ve eğitim sistemine dahil olmada pek çok meydan okumayla karşı karşıyadır. SETA Vakfı tarafından yayımlanan Geleceğin İnşası: Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi isimli kitapta Suriyeli çocukların eğitim gördüğü devlet okullarından bazılarına ziyaretler yapılmış ve Suriyeli çocukların eğitim sürecinde yaşadıkları sorunlara ilişkin okul idarecisi, öğretmen ve Suriyeli velilerle mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonrasında Suriyeli çocukların devlet okullarında karşılaştığı en temel sorunun dil ve iletişim olduğu tespit edilmiştir. Bahsedilecek diğer tüm sorunların merkezinde de bu sorun yatmaktadır. Nitekim dil göçmen öğrencilerin eğitime uyum sürecini olumlu veya olumsuz doğrudan etkileyen bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Göç alan ülkelerin tecrübelerine bakıldığında kendi dillerini öğretme konusunda yoğun bir çaba içerisinde olduklarını görüyoruz.

Türkiye’de de hem GEM’ler hem de devlet okullarında Suriyeli çocuklara yoğun Türkçe eğitimi veriliyor. Ancak verilen eğitimin niteliği istenilen düzeyde değildir. Türkçe dil öğretimi konusunda tecrübeli ve nitelikli eğitimcilerin eksikliği bu durumun en başlıca sebebidir. Öğretmenler göçmen çocukların potansiyellerine tam olarak ulaşmalarına yardımcı olacak bilgi ve stratejilerden pekala yoksun kalabilirler. Ancak bu eksiklik öğretmenlerin ihtiyaç duyulan bilgi ve stratejileri öğrenebilecekleri destek eğitimleriyle giderilebilir. Eğitimci sorunuyla birlikte dil öğretiminde metodoloji ve materyal sorunu da ciddi bir engel teşkil ediyor. 2016’dan bu yana Avrupa Birliği (AB) ile gerçekleştirilen Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi kısaca PICTES olarak adlandırılan proje ile Suriyelilerin eğitimiyle ilgilenmek üzere sözleşmeli öğretmenlerin istihdam edilmesi ve çeşitli eğitimlerden geçmesinin bu sürece oldukça büyük katkısı oluyor. Ancak Türkiye’nin Suriye krizi karşısında üstlenmiş olduğu sorumluluğun cömert ve takdire şayan olduğunu her fırsatta dile getiren uluslararası camianın Türkiye’nin bu hususta yükünü hafifletmek için verdiği destekler oldukça zayıftır.

Dil sorunu idareci, öğretmen ve yerli akranlar ile Suriyeli çocukların sağlıklı iletişim kurmasını da engelliyor. Bunun üzerine bir de öğretmen, öğrenci ve yerli velilerin Suriyeli çocuklara karşı olumsuz tavır ve tutumları eklenince Suriyeli çocukların okula ve topluma uyumu zorlaşıyor.

Suriyeli çocukların eğitim sürecinde karşılaşılan bir diğer önemli problem de psikolojik danışmanlık ve rehberlik eksikliğidir. Özellikle savaş travması yaşamış, ailesini, yakınını kaybetmiş çocukların psikolojik anlamda desteğe ihtiyacı söz konusudur. Örneğin zil sesini bomba sesi zanneden çocuklarla karşılaşılmıştır. Bu nedenle bilhassa eğitim sürecindeki çocukların psikolojik desteğe ihtiyaçları vardır. Ayrıca desteğe ihtiyacı olan yalnızca Suriyeli çocuklar değil onlarla temas kuran idareci, öğretmen, yerli akran ve velilerin de bu süreçte desteklenmeleri elzemdir

Eğitime erişmiş çocukların bir diğer sorunu da eğitimde kalabilmeleridir. Suriyeli çocukların devamsızlıkları ve terk oranları yüksektir. Dil sorunu, okula adaptasyonda yaşanan diğer sorunlar bu durumun önemli bir sebebidir. Bununla birlikte Suriyeli ailelerin zorlu ekonomik şartlarda yaşamaları da çocukların okula devamını engelleyebiliyor.

 

Neler Yapılmalı?

Öncelikle acil durumlarda eğitimin gıda, su, barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar arasına dahil edilmesi gereklidir. Nitekim eğitimsiz geçen yılların telafisi oldukça güçtür. Suriyeli çocukların nitelikli bir eğitim sürecinden geçebilmeleri için Türkçe dil öğrenimi üzerine odaklanılmalı ve bu konuda eğitimciler desteklenmelidir. Okullardaki rehberlik hizmetleri güçlendirilmelidir. Suriyeli öğretmenlerden bu konuda destekler alınabilir. İdareci, öğretmen, yerli öğrenci ve velilere yönelik Suriyeli öğrencilerin eğitimi meselesinin insani boyutları ve temel haklarına dair farkındalığın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Okula devamsızlık yapan ve okul terkinde bulunan Suriyeli öğrencilerin takibi yapılmalı ve okula yeniden kazandırılması için devamsızlık ve terk nedenleri araştırılmalıdır. Suriyeli öğrencilere yapılan her türlü yardım ve destekler yerli öğrenci ve velilerin adalet duygusunu zedelemeyecek tarzda, yardım ve desteğe muhtaç yerli ve göçmen tüm kesimleri kapsayacak şekilde sunulmalıdır.

Öte yandan Türkiye’de son yıllarda yaşanan sosyal ve iktisadi gelişmelerin ülkemizi göçmenler için bir transit ülke değil hedef ülke haline getirdiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasında insani sermaye niteliğinde olan göçmenlere yönelik uzun vadeli ve kalıcı eğitim politikalarına ihtiyaç vardır. Bununla birlikte Suriye’deki savaşın sona ermesi durumunda bu ülkeyi yeniden inşa edecek nitelikli insan gücünün yetişmesi yine nitelikli bir eğitimle gerçekleşecektir. Bu nedenle Suriyeli çocukların nitelikli bir eğitim alabilmesi için kamu kurumları, STK’lar, üniversiteler gibi kurum ve kuruluşların iş birliği içerisinde olması gereklidir. Ayrıca sürdürülebilir ve kaliteli bir eğitim için uluslararası camianın daha fazla sorumluluk alması ve teşvik edilmesi de önemlidir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası