Kriter > Dış Politika |

Kuzey Kore Neden Füze Denemelerini Artırıyor?


Kuzey Kore yönetimi son dönemde gerçekleştirdiği bu füze denemeleriyle, rejim güvenliğinde önemli bir unsur olan nükleer silahlarının ve meşru nükleer güç statüsünün uluslararası arenada kabul görmesini, G. Kore ve ABD’nin gerçekleştirdiği askeri tatbikatlara karşı caydırıcılığını koruyabilmeyi ve Pasifik’teki bir diğer önemli aktör Japonya’ya karşı baskı oluşturmayı amaçlıyor.

Kuzey Kore Neden Füze Denemelerini Artırıyor
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Kuzey Kore ordusunun düzenlediği askeri tatbikatı denetledi. Tatbikatta, ülkenin nükleer teçhizat yeteneklerinin etkinliğini test etmek için balistik füze fırlatıldığı belirtildi. (KCNA-EPA/AA, 10 Ekim 2022)

Dünyanın gündemi Rusya-Ukrayna Savaşı’nın mevcut ve olası etkilerine yoğunlaşmışken, Kuzey Kore son dönemde füze denemelerine ağırlık vererek dikkatleri tekrar üzerine çekmeyi başardı. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin uyguladığı yaptırımlara ve uluslararası arenada yalnızlaştırılmasına rağmen, Kuzey Kore gerçekleştirdiği denemelerle füze kapasitesini istikrarlı bir şekilde arttırırken, nükleer silahlar konusundaki kararlılığını da ortaya koyuyor. Kuzey Kore yönetimi son dönemde gerçekleştirdiği bu füze denemeleriyle rejim güvenliğinde önemli bir unsur olan nükleer silahlarının ve meşru nükleer güç statüsünün uluslararası arenada kabul görmesini, Güney Kore ve ABD’nin gerçekleştirdiği askeri tatbikatlara karşı caydırıcılığını koruyabilmeyi, Asya Pasifik’teki diğer önemli bir aktör olan Japonya’ya karşı baskı oluşturmayı amaçlıyor.

Kuzey Kore’nin 25 Eylül-9 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirdiği denemeler, ABD'nin nükleer uçak gemisi USS Ronald Reagan'ı Kore yarımadasının çevresinde konuşlandırmasına, Seul ve Tokyo ile ortak tatbikatlar düzenlemesine bir yanıt niteliğinde. Ayrıca Kim yönetimi, 5 Ekim 2022’de Kuzey Kore’nin son füze denemelerini kınamak amacıyla düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısına karşılık 6 ve 9 Ekim’de kısa menzilli füze denemeleri gerçekleştirerek tepkisini göstermeye devam etti. Bununla beraber, Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ABD uçak gemisinin yeniden konuşlandırılmasını "Kore yarımadası ve çevresindeki durumun istikrarı için ciddi bir tehdit" olarak nitelendirerek bu durumu kınadı. Nitekim, Biden yönetiminde Kuzey Kore-ABD ilişkileri Trump döneminden farklı bir dinamiğe sahip. Kuzey Kore liderinin nükleer silah kapasitesini azaltmak adına adım atmak yerine nükleer envanterini genişletme sözü vermesinden de anlaşıldığı üzere, Kim Jong Un ve Donald J. Trump arasındaki nükleer diplomasinin de hızla etkisini kaybetmesiyle, ABD ve Kuzey Kore ilişkileri çok daha gergin bir ortamda ilerliyor.

 

Meşru “Nükleer Güç” Olma Hedefiyle Hız Kazanan Denemeler

Kuzey Kore kuruluş yıldönümünü kutladığı 9 Eylül 2022’de nükleer doktrinini güncelleyerek yeni nükleer silah kanununu ilan etti. Kuzey Kore Nisan 2013’te nükleer silahlı devlet yasasını kabul etmiş ve anayasasına eklemişti; geçtiğimiz Eylül’de ise nükleer doktrinini ülkenin nükleer silahlarının komuta ve kontrolü hakkında daha fazla netlik sağlayan yeni bir yasa çıkararak güncelledi. Kuzey Kore'nin nükleer stratejisinin temel ilkeleri 2013'ten bu yana değişmeden kalsa da yasanın geçişi, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki gerilimi tırmandırdı. Kim Jong Un’un “Nükleer silahlar dünya üzerinde var olmaya devam ettiği sürece, Kuzey Kore nükleer silah sahibi olmaya devam edecektir” açıklaması, yeni denemeler yapacağının ve nükleer silahlarını geliştirmeye devam edeceğinin açık bir sinyali niteliğinde.

Yeni yasada, Kuzey Kore’nin kendi çıkarlarını korumak için hangi durumlarda nükleer silah kullanabileceği ortaya koyulurken, nükleer silahların kullanılmasındaki öncelikli amacın caydırıcılık olduğunun ancak caydırıcılık işe yaramazsa düşman güçlerini geri püskürtmek üzere kullanılacağının da altı çiziliyor. Bununla birlikte eski yasa, nükleer silahların, koruma amacıyla kullanımını öngörmekteyken yeni yasadaki dikkat çeken detay Kuzey Kore’ye nükleer silahları, önleyici vuruşta kullanma yetkisi tanıyor olması.

Ayrıca, 9 Eylül 2022’de Kuzey Kore lideri Kim Jong Un “Ülkenin nükleer silaha sahip bir devlet statüsünün artık geri döndürülemez hale geldiğini ve gelecekteki müzakerelerde nükleer silahlarından vazgeçme veya nükleer silahlardan arındırma beyanı olmayacağını” ifade etti. Kim Jong Un’un bu açıklamasıyla, Trump döneminde ABD ve Kuzey Kore arasında gerçekleşen Singapur ve Hanoi zirvelerinde ilerleme kaydedilmeyen ancak iki ülke arasındaki gerginliği hafifleten nükleersizleşme görüşmeleri, Biden döneminde tamamen anlamını kaybetti.

Bu gelişmelerin ışığında, Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken Kuzey Kore meşru nükleer devlet olarak kabul görmek adına konjonktürü lehine kullanmayı amaçlıyor. Bu bağlamda, Biden yönetiminin Vladimir Putin'in nükleer tehditleri ve Xi Jinping'in Tayvan'daki askeri tatbikatlarıyla gerginleşen ortama odaklanmasıyla Kim Jong Un füze denemelerine hız kazandırarak, Kuzey Kore’nin nükleer meşruiyetini ortaya koymak konusunda avantaj sağlamaya çalışıyor.

Kuzey Kore'nin Hwasong-12 tip

Kuzey Kore Hwasong-12 tip “uzun menzilli balistik füze” denemesi yaptı. Güney Kore'nin başkenti Seul'de halk, füzenin fırlatılışını televizyondan izledi. (Jong-Hyun Kim/AA, 31 Ocak 2022)

 

ABD-Güney Kore Askeri Tatbikatlarına Yanıt Olarak Füze Denemeleri

22 Ağustos 2022’de Kore yarımadasında ve Kuzeydoğu Asya’da güvenlik ve istikrarı güçlendirmek amacını vurgulayarak Birleşik Kuvvetler Komutanlığı (CFC), Birleşik Devletler Kore Kuvvetleri (USFK) ve Birleşmiş Milletler Komutanlığı (UNC) Ulchi Özgürlük Kalkanı Tatbikatını (Ulchi Freedom Shield) başlattı. Son zamanlardaki en geniş kapsama sahip bu tatbikat, Kuzey Kore’den gerçekleştirilebilecek saldırılara yönelik karşı saldırı hazırlıklarına odaklanıyor. Bu tatbikatlar Kuzey Kore yönetiminin füze denemelerindeki yoğunluğu artırmasında önemli bir rol oynamakta; çünkü Kuzey Kore füze denemeleri, bu tatbikatlara bir tepki niteliği taşıyor.

ABD ve Güney Kore’nin gerçekleştirdiği tatbikatlarla müttefiklerin savaş durumu hazırlıkları güçlendirilirken, yüksek düzeyde bir savunma duruşu sürdürülmesi planlanıyor. Bu gelişmeler ışığında Kuzey Kore yönetimi geçmişte olduğu gibi günümüzde de ABD-Güney Kore askeri tatbikat programından duyduğu rahatsızlığı, sadece füze denemelerini sıklaştırarak değil aynı zamanda füzelerin menzil kapasitesini artırarak, nükleer duruşundaki kararlılığı ortaya koydu. İlaveten, Kuzey Kore bu yıl içerisinde gerçekleştirdiği füze denemelerini, trenler ve konvoylar da dahil olmak üzere çeşitli fırlatma alanlarından ateşleyerek, silahların bir saldırıda imha edilmesini zorlaştıracak hareketli platformlar kullandı. Bu çerçevede, füze ateşlenme şekillerinin Kuzey Kore’nin nükleer kapasitesini artırmasının yanı sıra bu kapasiteyi daha verimli kullanma yöntemlerini de geliştirdiğini ortaya koyması, rejimin silahlarının teknolojik olarak daha gelişmiş ve daha tehditkar hale geldiğinin önemli bir göstergesi.

 

Füze Denemelerinin Japonya Üzerindeki Etkisi

Kuzey Kore bu yıl balistik füzelerini defalarca test etmesine rağmen, 3 Ekim 2022’de Orta Menzilli Balistik Füze (IRBM) fırlatması, Japonya için çok tehlikeli bir gelişme; çünkü Kuzey Kore 2017'den bu yana ilk kez Japon ana karası üzerinden füze ateşledi. Öyle ki bu gelişme, Japonya'yı vatandaşları için nadir görülen bir sığınak arama uyarısı vermeye sevk etti. Kuzey Kore'nin IRBM testi, şimdiye kadar ateşledikleri füzeler arasında en uzun mesafeye yönelebilmesi noktasında, rejimin ABD ana karasına yönelik nükleer ve füze tehdidinin arkasındaki bilimi ilerlettikleri konusunda da bir uyarı niteliğinde. Buradan hareketle, Kuzey Kore’nin Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) teknolojisinde ne kadar gelişme kaydettiği atlanmaması gereken önemli bir detay.

Eylül 2022’de ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Japonya ve Kore ziyareti esnasında ABD'nin müttefiklerine caydırıcılık taahhütlerini destekleyen güçlü açıklamalar yapmasının da Kuzey Kore’nin tehdit algısı seviyesini yükselttiği ve füze denemelerine zemin hazırladığı düşünülüyor.

Bu denemelerin altında yatan birçok etken içerisinde diğer bir önemli nokta ise bölgede ABD’nin liderlik ettiği örgütlenmelerin, Kuzey Kore yönetiminde oluşturduğu rahatsızlık. Örneğin Japonya, ABD’nin Asya Pasifik’te müttefikleriyle güvenlik ve iş birliği sağlamak konusunda ön plana çıkan Dörtlü Güvenlik Diyaloğu’nun (QUAD) önemli bir aktörü. Mayıs 2022’de Japonya’da QUAD zirvesi gerçekleştirilmiş ve üye ülkeler statüko değiştirmek amacıyla yapılan her türlü müdahaleye karşı çıkacaklarını belirtmişlerdi. Bu bağlamda, Kuzey Kore yönetimi bölgede yaşanan gelişmelere, özellikle Japonya’yı tehdit edecek şekilde bir füze testi gerçekleştirerek tepkisini gösterdi.

 

ABD’nin Tepkisi

Kuzey Kore’nin 3 Ekim’deki füze testine yanıt olarak ABD ve Güney Kore, saldırı filosu uçuşu ve hassas bombalama tatbikatı düzenledi. ABD ayrıca Kore ve Japonya arasındaki denizde Japonya ile F-35 uçuşları gerçekleştirdi. ABD-Güney Kore-Japonya üçlü deniz tatbikatlarına katıldıktan sonra Güney Kore'nin doğu kıyısını terk eden USS Ronald Regan uçak gemisi, ABD'nin müttefiklerine olan güvenlik taahhütlerini göstermek amacıyla yeni tatbikatlarda bulunmak üzere hızla bölgede yeniden konuşlandırıldı. Bunların yanı sıra ABD; Birleşik Krallık, Fransa, Arnavutluk, Norveç ve İrlanda'nın da katıldığı Kuzey Kore'nin füze provokasyonunu görüşmek üzere 5 Ekim'de BM Güvenlik Konseyi toplantısı çağrısında bulundu. Bu çerçevede, ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kuzey Kore’nin füze denemelerine karşılık Japonya ve Güney Kore’yle ortak güçlerinin birlikte çalışabilme potansiyelini arttırdıkları ifade edildi. Bu açıklamayla ABD, ileriye dönük olarak Kuzey Kore’nin füze denemelerine karşı atacağı adımlarda müttefikleriyle ortak hareket kabiliyetini geliştireceğinin sinyalini veriyor.

Bunlara ilaveten, stratejik araştırma merkezleri verilerinde de yer verildiği üzere geçmişte Kuzey Kore balistik füze denemeleri ardından nükleer testler gerçekleştirmişti. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda Kuzey Kore’nin yedinci nükleer denemesinin hazırlığı içerisinde olması mümkün. Dolayısıyla, Kuzey Kore füze denemeleri Biden yönetimi tarafından BM Güvenlik Konseyi kararlarının açık bir ihlali ve uluslararası topluma meydan okuma olarak ifade edilse dahi, bu denemeleri durdurmak ya da kısıtlamak adına somut adımlar konusunda yetersiz kalıyor.

Sonuç olarak, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik politikaları geçmişte olduğu gibi günümüzde de ittifakları doğrultusunda şekillenerek askeri tatbikatlar ve ekonomik yaptırımlar odaklı ilerleyecektir. Kısa vadede ABD’nin, Kuzey Kore’nin son dönemlerde hız kazandırdığı füze denemelerinin önüne geçebilecek bir strateji uygulayacağını söylemek pek mümkün görünmüyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası