Kriter > Dış Politika |

Libya’da Taht Oyunları


Geçmişte olduğu gibi bugün de bazı yerel, bölgesel ve küresel aktörlerin değişmeyen pozisyonları, Libya’da çözümün önündeki en büyük engel. Libya’da Hafter öncülüğünde bir “otoriter proje”ye yatırım yapmış olan aktörler, bir siyasi geçiş süreci başlatılmış olmasına rağmen proje ve ısrarlarından vazgeçmiş değiller. Bir yandan zahiren ve söylem düzeyinde siyasi geçiş sürecine destek verirken, öte yandan siyasi geçiş ve çözümün önündeki bütün yolları tıkıyorlar.

Libya da Taht Oyunları
Temsilciler Meclisi, BM öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun seçtiği Abdulhamid Dibeybe başbakanlığındaki hükümete güvenoyu oturumu için Sirte kentinde toplanmıştı. (Libya Ulusal Birlik Hükümeti/AA, 9 Mart 2021)

Libya’da 2021 başı itibariyle Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) teşkil edilmesiyle ete kemiğe bürünen siyasi geçiş süreci, son zamanlarda ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Siyasi geçiş süreci, temelde geçici hükümetin kurulması, ülkedeki bölünmüş kurumların birleştirilmesi, vatandaşlara kamu hizmetlerinin sunulması ve 24 Aralık 2021’de seçimlerin yapılmasını öngörüyor. Ancak gelinen noktada seçimlerin yapılma hedefi, diğer bütün unsurları gölgede bırakarak, seçimlerin yapılmasının önündeki zorluklar göz önüne alınmaksızın, ABD ve Avrupa’nın önde gelen ülkeleri ile Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu’nun (BMLDM) en çok vurguladığı ve Libyalı aktörlerden en çok talep ettiği husus haline geldi. Burada, “uluslararası toplum”un, Libya’daki sorunların tamamını tek bir soruna indirgeyen yüzeysel yaklaşımının yanı sıra, seçimlere bütün sorunları çözecek “sihirli değnek” muamelesi yapması, kendilerini büyük bir yanılgı içine sokuyor. Dahası, uluslararası toplum, seçimlerin yapılmasını sağlayarak Libya krizinde “üzerlerine düşen görevi yerine getirdikleri” yönünde bir başarı hikayesi satmanın da peşinde. Bu derinlikten yoksun bakış ve yaklaşımın, Libya’nın sorunlarını çözmek bir tarafa, bedelini en başta Libyalıların ödeyeceği pek çok yeni maliyet üretmeye namzet olduğu aşikar.

 

Seçim Muamması

Öncelikle Libya’da seçimlerin yapılabilmesinin önünde teknik, hukuki, siyasi ve güvenlik gibi pek çok açıdan engeller ve sakıncalar bulunuyor. En temel seviyede, Libya’da üzerinde uzlaşmaya varılmış ve yürürlükte olan bir anayasanın olmaması, seçimlerin hangi şartlarda yapılacağı, seçilmiş kişi ve makamların yetki ve sorumluluklarının ne olacağı, yönetim şekli veya siyasal sistemin ne olacağı vs. gibi bir dizi hayati konuyu da boşlukta bırakıyor. Libya’da saha gerçekliğini iyi okuyan gerçekçi aktörler, bu durumun sakıncaları sebebiyle seçimlerden önce bir anayasa taslağının oluşturulup referanduma sunulmasını savunuyorlar. Bu çağrı, aynı zamanda yetkileri belirlenmemiş ama seçilmiş kişilerin, anayasal zeminin de belirgin olmadığı bir ortamda, kolayca birer diktatöre dönüşebileceği ihtimali ve endişesinden kaynaklanıyor. Yakın zamanda Libya’nın komşusu Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said’in meclisi feshederek “yumuşak bir darbe” yapması da Libya’da var olan kaygıları güçlendiren sıcak bir örnek teşkil ediyor. Ancak, bu meşru ve haklı kaygıların dile getirilmesi hem uluslararası aktörler hem de bu kaygıları dile getiren çevrelerin Libya’daki muhalifleri tarafından “seçimleri istememe” ve “seçimleri erteleme” çabası olarak mahkum edilmekte. Uluslararası toplumun “seçim fetişizmi”ni fark eden Hafter de buradaki fırsat alanını istismar ederek, söylem seviyesinde seçimlerin yapılmasını savunuyor; seçimlerin yapılmaması durumunda “askeri seçeneği kullanacağı”na dair tehditler savurarak yakın gelecekte alacağı pozisyona şimdiden “meşruiyet” kazandırıyor.

Seçimlerin yapılması yönünde ısrarlar her çevreden gelirken, seçimlerin yasal ve anayasal zemininin olmaması bir garabet oluşturduğu için hem BMLDM hem ABD gibi süreç üzerinde etkili aktörler, en azından söylem düzeyinde hukuki düzenleme ihtiyacını vurguluyorlar. Bu çerçevede BMLDM, seçimler için gerekli anayasal zeminin oluşturulma görevini Cenevre’de toplanan 75 üyeli Libya Siyasi Diyalog Forumu’na (LSDF) vermişti. Ancak uzun bir süre geçmesine rağmen üyeler herhangi bir taslak üzerinde anlaşmaya varamadı; farklı taslak tekliflerinin uzlaştırılması için kurulan komitelerin çalışmaları bile LSDF’de bir anlaşmanın çıkmasını henüz sağlayamadı. Burada da temelde iki irade çatışma halinde: Hafter destekçileri, Hafter’in seçimlerde aday olmasını sağlayacak düzenlemeler önerirken, diğerleri ise haklı olarak Hafter’in adaylığını engelleyecek hükümleri kayda geçirmek istiyorlar.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, New York'ta düzenlenen Libya konulu BM Güvenlik Konseyi toplantısında, ülkenin son siyasi ve güvenlik durumuyla 24 Aralık’ta yapılması planlanan ulusal seçimler hakkında konuştu. (BM/AA, 16 Temmuz 2021)

 

Kanunu Dahi Olmayan Bir Seçim!

Seçim kanununun olmaması da seçimlerin icrasını zorlaştıran başka bir hukuki engel. Seçim kanununun Temsilciler Meclisi’nde (TM) çıkarılması gerekirken, TM Başkanı Akile Salih bugüne kadar bunu engelleyerek, bunun yerine TM’de görüşülmeyen ve onaylanmayan bir taslağı BM’ye “seçim kanunu” olarak iletti. Bu noktada, genelde Libya meselesi, özelde de siyasi diyalog sürecinde süreklilik arz eden hayati bir hata tekrar edildi: BMLDM Başkanı Jan Kubis, Akile Salih’in usulsüz ve hukuksuz önerisini, BM Güvenlik Konseyi’ne hitabında “meşru ve geçerli seçim kanunu” olarak zikretti. Genel olarak sürecin tamamında Hafter kampının hukuksuzlukları uluslararası toplum ve aktörler tarafından görmezden geliniyor hatta destekleniyor. Bu usulsüz seçim kanunu taslağı da doğrudan Hafter’in aday olarak seçimlere girebilmesini mümkün kılmak üzere hazırlanmıştı. Başta BMLDM olmak üzere uluslararası kurumların Akile Salih’in usulsüzlüklerine göz yumuyor olması, onu devam eden siyasi süreci baltalama konusunda daha da cesur hale getirdi. Salih en son, TM’de UBH’ye verilen güvenoyunun geri çekilmesini organize etti. Hem Geçici Anayasa hem de Libya Siyasi Anlaşması’na (LSA) aykırı olan bu adım, ülkede gerilimi yeniden yükseltirken, çözüm ve diyalog havasını da zehirledi.

Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim bölgelerine göre parlamentodaki sandalye dağılımını belirleyen taslağı da, Hafter’in işine yaradığı ve adil olmadığı için tepki ve itirazlarla karşılanıyor. Ayrıca doğu bölgesinin Hafter’in otoriter kontrolü altında olması ve güney bölgesinin de Hafter etkisinde olması sebebiyle buralarda yapılacak seçimlerde, seçim güvenliğinin sağlanması mümkün olmayacak gibi görünüyor. Bu kaygıları gidermek için ne Libya içinde ne de uluslararası toplumda bir çözüm ve garanti mekanizması bulunuyor.

 

Ulusal Birlik Hükümeti

UBH, görev tanımının gereği olarak yapmaya çalıştığı icraatlarının her aşamasında TM ve Akile Salih’in engellemeleriyle karşılaşıyor. Özellikle Fayiz Serrac liderliğinde önceki Milli Mutabakat Hükümeti (MMH) döneminde büyük oranda sekteye uğrayan kamu hizmetlerinin halka götürülmesi, UBH’nin ana görevlerinden biri. UBH bu görevini yerine getirebilmek için bütçenin TM’de onaylanmasına ihtiyaç duymakta, TM de UBH’ye karşı bir baskı aracı olarak bütçeyi onaylamamaktadır. UBH buna rağmen, kamu hizmetlerinin sunulmasında acil çözüm kabilinden alternatif yollarla bu alanda bazı iyileştirmeler gerçekleştirebildi. Ülkede sıradan vatandaşın günlük hayatındaki en önemli sorunlar olan elektrik kesintileri ve temin sorunu, çöp toplanması ve nakit para sıkıntısı gibi alanlarda iyileşmeler oldu, buna ek olarak ülkede ciddi bir ekonomik hareketlilik başladı.

UBH hem kamu hizmetlerinin sunulmasında aldığı inisiyatifler hem de diğer icraatlarıyla Libya’da 2011 devriminden bu yana hiçbir hükümetin atmadığı adımları atıyor. Başbakan Dibeybe öncülüğünde UBH, uzun süredir ülkenin bölünmüşlüğünün bir sonucu olarak ortaya çıkan bölünmüş devlet kurumlarını birleştirmek için bir süreç başlattı. UBH dış politikada Libya’ya müdahil veya Libya ile yakından ilgilenen bölgesel ve küresel bütün aktörlerle iletişim halinde olmayı sürdürüyor, bu aktörleri Libya krizinin çözümü yönünde adım atmalarına ikna amacıyla müzakereler yürütüyor.

Ancak UBH kendisine siyasi geçiş sürecinde verilen görevlerin her birini yerine getirmeye çalışırken, Akile Salih başkanlığındaki TM ile Hafter’in mukavemeti ve süreci baltalayan adımlarıyla karşılaşıyor. Bu nedenle UBH’nin görevlerini yerine getirmesi ve Libya krizinin çözümüne öncülük etmesi için özellikle uluslararası toplum ve aktörler tarafından daha fazla desteklenmesi gerekiyor.

Geçmişte olduğu gibi bugün de bazı yerel, bölgesel ve küresel aktörlerin değişmeyen pozisyonları, Libya’da çözümün önündeki en büyük engel. Libya’da Hafter öncülüğünde bir “otoriter proje”ye yatırım yapmış olan aktörler, bir siyasi geçiş süreci başlatılmış olmasına rağmen proje ve ısrarlarından vazgeçmiş değiller. Bir yandan zahiren ve söylem düzeyinde siyasi geçiş sürecine destek verirken, öte yandan siyasi geçiş ve çözümün önündeki bütün yolları tıkıyorlar. Hafter, Akile Salih’in usulsüz seçim kanunu taslağındaki bir hükme -Askeri figürlerin seçimlerden 90 gün önce görevinden istifa etmesi halinde başkanlık seçiminde aday olması mümkündür- binaen “görevini” sözde Libya Ulusal Ordusu (LUO) genelkurmay başkanına devrettiğini, böylece zımnen 24 Aralık 2021 seçimlerinde aday olduğunu ilan etti. Hafter gibi bir savaş suçlusunun seçimde aday olabilmesi, Libyalıların pek çoğu için kabul edilemez olduğu için buna yönelik oluşacak toplumsal tepki, seçimlerin de siyasi geçiş sürecinin de tamamen rafa kalkmasına yol açabilecek kadar tehlikeli bir adımdır.

TM’nin de yine usulsüz bir şekilde UBH’den güvenoyunu çektiğini ilan etmesi, siyasi geçiş süreci ve çözümü dinamitlemeye matuf başka bir adım olmuş, buna karşı 24 Eylül Cuma günü Başbakan Dibeybe’nin çağrısıyla Libyalılar Trablus’taki Şehitler Meydanı’nda toplanarak TM’yi ve kararını tanımadıklarını ve TM’nin kendilerini temsil etmediğini ilan etmişlerdir. Burada Başbakan Dibeybe’nin liderliği ve kendisinden önceki siyasi figürlere kıyasla kazandığı yüksek popülarite çözüm için bir imkan sunmaktadır. Dibeybe liderliğindeki UBH’nin çözüme daha etkili bir şekilde katkı sunabilmesi için uluslararası toplum ve aktörler tarafından daha fazla desteklenmesi gerekmektedir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası