Kriter > Dosya > Dosya / Siyasi Partiler |

Muhalefete Muhalefet: Memleket Partisi


Kuruluşundan bu yana geçen bir yıllık zaman diliminde, Memleket Partisi kurucu üyelerin yarıdan fazlası çeşitli sebeplerle partiden ayrıldı. Yaşanan istifalar, ayrılıklar ve ihraçlar kuruluş sancısı olarak analiz edilebilir ve fakat içerisinde bulunulan manzara, Muharrem İnce’nin siyasi kariyeri boyunca peşinden gittiği liderlik arzusundan bağımsız okunamaz.

Muhalefete Muhalefet Memleket Partisi
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, İzmir programı kapsamında Foça’da vatandaşlara hitap etti. (Lokman İlhan/AA, 21 Ağustos 2022)

Siyasi partilerin seçmen nezdinde karşılık bulmasını sağlayan önemli unsurlardan biri kadrolarıdır. Alanında uzman ve tecrübeli kimselerden oluşan bir ekip, liderini siyaset sahnesinin en üst basamaklarına taşıyabilir ve hatta toplumsal hayatta kalıcı izler bırakılmasını sağlayabilir. Bununla birlikte tabloyu tersinden okumak da mümkündür. Zira siyasi tarih, çeşitli konjonktürel gelişmeler ekseninde birçok liderin, ekibini iktidara taşıdığı örnekler sunar. Bu noktada demokrasi teorisi çalışmalarında sıklıkla kullanılan parti tipolojileri gündeme gelir. Günün sonunda kadrosu, tabanı veya lideri ön plana çıkan her bir parti için temel hedef “siyasi başarı” olacaktır. Bu hedef doğrultusunda Türkiye siyasetindeki yeni oluşumlar arasında yerini alan Memleket Partisi, parti tipolojilerinden “lider partisi” kategorisinde değerlendirilebilir.

Resmi kuruluş aşamasının henüz gerçekleşmediği süreçte parti merkez binasının ön cephesini kaplayan dev Muharrem İnce posteri, lider merkezli siyasi bir oluşumun ilk somut işareti olarak okunabilir. Memleket Partisi’nin bu görüntüsünü pekiştirecek gelişmeler için çok uzun süreler beklemeye gerek kalmadı. Kuruluş aşaması 17 Mayıs 2021’de tamamlanan Memleket Partisi, yönetim kadrosuna dahil ettiği isimleri bünyesinde tutamadı. Aradan geçen bir yıllık zaman diliminde kurucu üyelerin yarıdan fazlası çeşitli sebeplerle partiden ayrıldı. Yaşanan istifalar, ayrılıklar ve ihraçlar kuruluş sancısı olarak analiz edilebilir ve fakat içerisinde bulunulan manzara, Muharrem İnce’nin siyasi kariyeri boyunca peşinden gittiği liderlik arzusundan bağımsız okunamaz.

 

Lider Figür: Muharrem İnce

Siyasi kariyeri CHP Gençlik Kolları’yla başlayan İnce, 2002 seçimlerinden itibaren Yalova milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. Parti içi sorunlara yönelik geliştirdiği eleştirel söylem henüz ilk milletvekilliği döneminde belirdi. 2004’te Deniz Baykal’ın liderliğine muhalefet göstererek olağanüstü kurultay çağrısına ilişkin deklarasyonu imzaladı. TBMM’nin 23. ve 24. dönemlerinde CHP Grup Başkanvekili sıfatıyla yaptığı konuşmalar ise kamuoyunda tanınırlığını artıran en dikkat çekici gelişmelerdi. Kürsü konuşmalarında sergilediği muhalif söylem dili, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sönük kalmasıyla birleşerek hem parti içerisinde hem de kamuoyu nezdinde öne çıkmasını sağladı. Böylelikle takip edilen siyasi bir aktör konumuna gelen İnce, CHP genel başkanlık koltuğunun doğal adayı oldu.

Siyasi kariyerinin kendisini getirdiği bu noktada Muharrem İnce, CHP yönetime muhalefetini daha açık şekilde ortaya koydu. Doğal adaylığın liderliğe dönüşmesi için adım atmaktan da geri durmadı ve 2014’te genel başkanlığa adaylığını açıkladı. CHP’nin 18. Olağanüstü Kurultayı’nda İnce’nin liderlik girişimi sonuç vermedi ve aldığı 415 oy karşısında 740 oy toplayan Kılıçdaroğlu tekrar genel başkan seçildi. Bu sürecin akabinde 2015’in son aylarında olağanüstü kurultay talep etti ancak yeterli imzaya ulaşamadı. 2018’de düzenlenen 36. Olağan Kurultay’da genel başkanlığa tekrar aday oldu fakat sonuç değişmedi.

Parti içi muhalifliği iyiden iyiye belirginleşen Muharrem İnce, “lider figür” olma yönündeki iradesini göstermekten çekinmedi. 2018’deki Cumhurbaşkanlığı Seçiminde CHP’nin adayı olmayı kabul etti. Karşısında iki kere genel başkanlık yarışını kaybettiği Kılıçdaroğlu tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilirken “gel bakalım buraya” ifadesine maruz kaldı ancak buna göz yumdu. Çünkü Muharrem İnce’nin hedefi lider olmaktı ve aradığı fırsat bir şekilde yine önüne gelmişti. 45 günlük seçim maratonunda ekibiyle birlikte 107 miting yapan İnce, Cumhurbaşkanlığı Seçiminde yüzde 30,67 oy oranına ulaşarak en yüksek ikinci oyu alan aday oldu. Seçim kaybedilmişti ama 40 yıllık uzun bir süre zarfında CHP oylarının takip ettiği yüzde 20-25 aralığı da aşılmıştı. Bu durum, partinin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğine yönelik tartışmaları tetikledi. Dahası CHP’de yönetim değişikliğiyle ilgili görüşler yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun  “gel bakalım buraya” şeklinde sarf ettiği sözleri çok konuşulmuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran 2018’deki seçimlerde partilerinin cumhurbaşkanı adayının Yalova Milletvekili Muharrem İnce olduğunu anons ederken, “gel bakalım buraya” şeklinde sarf ettiği sözleri çok konuşulmuştu. (Halil Sağırkaya/AA, 4 Mayıs 2018)

 

2020’de düzenlenen CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nda İnce, “Atatürk bile gelse başkan seçilemez bu mevcut sistemde” dedi ve seçilme şansı görmediğinden, genel başkanlığa aday olmadı. Nitekim CHP’nin genel ve yerel seçimler olmak üzere toplam 14 seçim üst üste kaybetmesine rağmen genel başkanlık koltuğundaki ismi değiştirmemesi veya değiştirmek istememesi, İnce’nin bu tespitini doğrular mahiyette. Parti içinde arzu ettiği konuma gelemeyen bir siyasi aktörün artık takip edeceği yöntem malumun ilanıdır. Bu bağlamda Muharrem İnce’nin öncülüğünde başlatılan “Memleket Hareketi” dikkate değerdir. Zira hareketin ortaya çıkış dinamikleri her ne kadar parti içi muhalefetten beslense de ulaştığı sonuç ayrılıktı.

Sivas Kongresi’nin yıl dönümü 4 Eylül’de Memleket Hareketi sahaya indi ve İnce liderliğinde kurulacak yeni parti için nabız yoklandı. 51 il ziyaretinde yakaladığı havayı arkasına alan Muharrem İnce, Memleket Hareketi’nin partileşeceğini açıkladı. Artık yol ayrımına gelinmişti. 8 Şubat 2021’de düzenlediği basın toplantısında “Hedefimiz 50+1” diyerek, 15 yaşından itibaren saflarında yer aldığı CHP’den istifa etti. Bu hedef, yukarıda ortaya konulan “lider figür” anlatısını doğrular şekilde, partiden ziyade lideri ön plana çıkaran bir anlam bütünlüğüne sahip. Son kertede Memleket Partisi’nin seçmen nezdinde bulacağı karşılık, Muharrem İnce’nin siyasi kariyerine dair tarihsel anlatıyla yakından ilişkili görünüyor.

 

Memleket’in Siyasi Yolu: Ne Kadar Uzun? Ne Kadar İnce?

Türkiye siyasetinin yeni yüzlerinden Memleket Partisi, resmi kuruluşundan itibaren içerisinde bulunduğu ve aşmayı başaramadığı politik açmazlarla dikkat çekiyor. Politik açmazlara dair gelişmeler partinin tanıtıldığı ilk basın açıklamasında baş göstermişti. Yazılı bir açıklama yerine basın toplantısının tercih edildiği tanıtımda Memleket Partisi Basın Sözcüsü Gaye Usluer’in soru kabul etmemesi ve soruları yanıtsız bırakması lider merkezli bir siyaset tarzına işaret ediyordu. Nitekim Muharrem İnce, yeni parti rozetiyle ilk kez basın mensuplarının karşısına geçtiğinde parti logosuna ilişkin eleştirilere uzun uzun cevap verdi.

Memleket Partisi, lider endeksli görüntüsünü korumaya devam ediyor. Partinin siyaset perspektifini ifade eden Muharrem İnce’den başka bir figürün kamuoyunda görünürlüğü bulunmuyor. Aradan geçen zaman zarfında yönetim kademesiyle birlikte Gençlik Kolları ve Kadın Kolları gibi parti organlarının temsilcileri gündem oluşturamadı. Bu gelişmeler ışığında parti adına İnce’den başka çalışanın olmadığını düşünmek kolaylaşıyor. Ancak bu durumun ortaya çıkmasını sağlayan dinamiklerin “lider figür” imgesiyle bağıntısı gözden kaçırılmaması gerekiyor. Parti içi demokrasi ve tek adamlık eleştirileriyle CHP’den ayrılmıştı Muharrem İnce. Kurduğu parti örgütünün etkisizliği ve Memleket’in lider partisine dönüşmesi kaderin ayrı bir cilvesi olarak değerlendirilmemesi gereken bilinçli bir tercih gibi görünüyor.

İnce, 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından partileşme yoluna gitseydi burada yakaladığı popülerlikle bir kesimin dikkatini çekebilirdi. Çünkü seçim maratonunu göreceli olarak iyi yöneten İnce, sürecin devamında aynı başarıyı gösteremedi. Dolayısıyla partileşme adımıyla ilgili olarak bir zamanlama hatası yapıldığı ifade edilebilir. Muharrem İnce siyasi açıdan şansını kötü kullanan bir lider görüntüsü çiziyor. Öyle ki “Adam kazandı” mesajıyla hafızalara kazındığı seçim gecesini unutturmadan siyaseten ilerleyebileceğini düşünüyor. Nitekim Muharrem İnce, yeni parti rozetiyle katıldığı bütün programlarda aynı sorulara muhatap oluyor. Öncelikle “seçim gecesi neredeydiniz?” sorusuna cevap veriyor, sonra CHP içindeki yozlaşma konusuna eğiliyor. Haliyle Memleket Partisi’nin siyaset perspektifi gündeme gelemiyor.

“Ne Cumhur Ne Millet, Tek Yol Memleket” sloganıyla yola çıkılmasına rağmen dikkate değer bir siyaset çizgisi henüz ortaya konabilmiş değil. Memleket Partisi, küresel ve yerel sorunlara ilişkin somut projeler ekseninde kuşatıcı bir siyaset perspektifi sunamıyor. Aslında bu renksizlik gayreti, İnce’nin pragmatik bakış açısını net şekilde yansıtıyor. İktidar ve muhalefet blokları arasında yeni bir siyasi hattın kurulamaması da Memleket Partisi’nin toplumla buluşmasına engel teşkil ediyor. Gelinen noktada siyasetin evrensel ilkesi devreye giriyor: Dışa doğru genişleyemeyen içe doğru daralır.

Sol siyasetteki boşluğu görerek buradan bir kanal açmak isteyen Muharrem İnce’nin büyük oranda CHP oylarına talip olduğu açık. Ancak son dönemde yapılan anketler bu beklentinin seçmen nezdinde karşılık bulmadığını ispatlıyor. Bu noktada 50+1 hedefi için kullandığı argümanın siyaseten problemli doğası gündeme geliyor. İnce, 2002’den bu yana Recep Tayyip Erdoğan karşısında en çok oy toplayan siyasetçi konumunda. Buradan hareketle bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde yakaladığı yüzde 30’luk oy oranını -CHP’yi görmezden gelerek- kendisine yazıyor. Anketlerde İnce’nin “en beğenilen siyasiler” arasına girememesi ve Memleket Partisi’nin “diğer” kategorisinde değerlendirilmesi ise bu argümanı sakatlıyor. Daha açık bir ifadeyle sorun sadece proje ve siyaset perspektifi değil; seçmen nezdinde inandırıcılığı bulunan veya bulunmayan lider ve ekip. Sonuç olarak siyasete kazanmak-kaybetmek ikiliğinde bakılacaksa, Memleket Partisi “ince’den kaybetmiş” görünüyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası