Kriter > Siyaset |

Siyaset, Yeni Sosyoloji ve Homojen Gençlik Yanılgısı


Son 20 yıl değerlendirildiğinde sosyolojik bir dönüşümün gerçekleştiğini belirtmek gerekir. AK Parti iktidarına denk gelen bu süreçte, sosyokültürel ve sosyoekonomik açıdan yaşanan dönüşüme paralel olarak yeni bir sosyolojinin ortaya çıktığını söylemek mümkün. Dolayısıyla bu gerçeği göz ardı ederek yapılan tespit ve çıkarımların doğruluğu tartışmalı hale gelecektir.

Siyaset Yeni Sosyoloji ve Homojen Gençlik Yanılgısı
(TCCB/AA, 29 Aralık 2022)

Gençliğin tanımı genel olarak nitel ve nicel birtakım özelliklere göre belirlenmektedir. Bu bağlamda birçok farklı disiplin tarafından farklı şekillerde tanımlanmış olsa da gençlik, en yalın haliyle çocukluk ve yetişkinlik arasında bir geçiş evresidir. Yapılan tanımlarda, gençliği belirleyen bazı önemli süreçler karşımıza çıkıyor. Bunlar ise eğitimden iş gücüne, bekarlıktan evliliğe, ebeveyn ile yaşamdan bireysel yaşama geçiş süreçleridir. Diğer taraftan gençlik, her zaman için belirli yaş gruplarıyla sınıflandırılmıştır. Bu yaş grupları dönem dönem farklı şekillerde belirlense de günümüzde gençlik, daha çok 15-29 veya 15-30 yaş aralığı ile sınırlandırılmaktadır.

Türkiye, genç nüfusu en fazla olan ülkelerden biri. Bu sebeple toplumsal bir kategori olarak gençlik tartışmaları da uzun zamandır gündeminde. Geldiğimiz noktada ise tartışmaların birtakım sınırların içine hapsedildiği görülüyor. Her şeyden önce toplumun sürekli olarak dönüştüğü ve bu dönüşümün yeni bir sosyolojiyi ortaya çıkardığı, yeni sosyolojinin ise toplumu şekillendirdiği bir döngüsellik mevcut. Bunun yanı sıra yeni sosyolojinin en önemli dinamiğini gençler oluşturmakta. Dolayısıyla gençleri anlamak, toplumsal dönüşümü anlamak için büyük önem taşıyor. Buna rağmen günümüzde gençler, daha ziyade birtakım genellemeler üzerinden ele alınıyor ve bu tür genellemeler de gençleri anlamayı pek mümkün kılmıyor. Gençlere dair genellemeler özellikle kuşak bölünmeleri üzerinden yapılırken, bilhassa Z kuşağına dikkat çekiliyor. Bu kapsamda gençlerin apolitik olduğu, muhalif olduğu gibi genellemeler sıkça duyuluyor. Bu tür varsayımlar, siyasetçilerin özellikle de muhalefetin dikkatinin gençlere yönelmesine neden oluyor. Ancak siyasetçilerin de gençleri gerçekten anlamak yerine onlara hedef seçmen kitlesi olarak yöneldiğini, seçim dönemlerinde bu yönelimin arttığını, bunun bir sonucu olarak gençlere yönelik yaklaşımlarının oldukça yüzeysel kaldığını söylemek mümkün.

 

2023’e Doğru Gençlik ve Yeni Sosyoloji

2023 seçimleri yaklaştıkça, çeşitli seçmen grupları üzerinden ilerleyen tartışmaların artarak devam ettiği görülüyor. Fakat genelde seçmenler, özelde ise genç seçmen kümeleri üzerinden yürütülen tartışmalarda sosyolojik dönüşüm başta olmak üzere birçok konu ıskalanıyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde son 20 yılda Türkiye’de her şeyden önce sosyolojik bir dönüşüm gerçekleştiğinden bahsetmek gerekir. Teknolojinin, özellikle de bilgi ve iletişim teknolojisinin gelişimi, AK Parti döneminde yaşanan ekonomik kalkınma, gençlerin yükseköğrenim başta olmak üzere eğitim seviyesindeki artış, şehirleşme oranındaki yükseliş gibi değişimler neticesinde Türkiye’de artık yeni bir sosyoloji ortaya çıkmıştır. Özetle yeni sosyoloji olarak adlandırabileceğimiz söz konusu sosyal grup, geçmişe kıyasla ortalama olarak daha müreffeh, eğitimli, küresel farkındalığı, etkileşimi fazla olan; doğal olarak daha talepkar bir konumda olan grubu ifade etmektedir.

Siyasi alan için yapılan tespitlerde de bu değişim göz önünde bulundurulmalı. Özellikle seçmen grupları incelendiğinde AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’de oy kullanan seçmen sayısı ile 2023’te oy kullanacak seçmen sayısı arasında önemli bir fark olduğu göze çarpıyor. TÜİK verilerinden yola çıkarak 2023’te, 2002’ye kıyasla oy kullanacak yeni seçmen sayısının yaklaşık 23 milyon olduğu söylenebilir. Bu rakam Türkiye nüfusu içinde önemli bir yüzdeye sahip ve nüfusun yaklaşık yüzde 27’sini ifade ediyor. Bir başka deyişle AK Parti haricinde herhangi bir siyasi iktidarı tecrübe etmeyen, dolayısıyla geçmişi ve bugünü AK Parti dönemlerinden ibaret olan bir kesim bulunuyor.

Bu bağlamda karşımıza çıkan bir diğer önemli konu, Z Kuşağı olarak adlandırılan ve bilgi sahibi olsun veya olmasın hemen herkesin üzerine konuştuğu genç grup ve bu grubun siyasi pozisyonudur. Z Kuşağı’nın içinde yer alan gençlerin yaşları hakkında farklı tartışmalar mevcut olmakla birlikte genel eğilim, 1997 ve sonrasında doğanların bu kuşağa dahil edilmesi yönündedir. Dolayısıyla 2023 seçimleri bağlamında düşünüldüğünde yaklaşık 12 milyon seçmen “Z Kuşağı” olarak adlandırılan grubun içine dahil edilebilir. Bu ise toplam seçmenin neredeyse yüzde 18’ine tekabül etmektedir. Aynı zamanda Z Kuşağı içinde yer alan ve 2001 ile 2005 arasında doğanlar ilk kez 2023’te milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanacaklar. İlk kez oy kullanacak genç seçmenin sayısı ise yaklaşık 6 milyondur. Dolayısıyla genç seçmenin seçimlerde önemli bir rolü olduğu reddedilemeyecek bir gerçektir.

''İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Parti'ye'' Gençlik Buluşması
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Serdivan Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen ''İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Parti'ye'' Gençlik Buluşması'na katıldı. (TCCB-Murat Çetinmühürdar/AA, 24 Eylül 2022)

 

Gençlik Genellemeleri ve Muhalefetin Gençlere Yönelik Yaklaşımı

Her ne kadar hem toplumsal hem de siyasi alanda yaşanan değişimlerin temel dinamiğini gençler oluştursa da günümüzde gençlerin siyasi alandaki etkisi daha çok ön plana çıkarılmakta. Genç seçmen kümelerinin 2023 seçimlerinde oy kullanacak toplam seçmen içindeki önemli oranı, onları aynı zamanda siyasetçilerin hedef kitlesi haline getiriyor. Bu sebeple de söz konusu kitle, ne yazık ki, birtakım genellemeler üzerinden değerlendiriliyor. Genellemelerin başında ise gençlerin apolitik olduğu, apolitik olmasa bile muhalif olduğu gibi iddialar geliyor. Öncelikle belirtmek gerekir ki gençlerin siyaseti takip etme ve siyasete katılma şekilleri, özellikle sosyal medya ve internetin hayatımızda daha büyük bir yer kaplamasıyla birlikte değişim geçirmiştir/geçirmektedir. Gençlerin, örneğin parti üyeliği gibi, geleneksel araçlarla siyasete dahil olmaması, onların apolitik olduğu anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla gençlerin siyasi katılımı veya takibi yeni iletişim araçlarıyla gerçekleşmektedir.

Diğer taraftan toptancı bir yaklaşımla gençlerin muhalif olduğu veya muhalefete yakın olduğu iddiası da yapılan hatalı genellemelerden biridir. Gençler, mevcut sorunlarını doğal olarak iktidar partisine iletmekte ve bu sorunların çözümünü talep etmektedir. Bunu sığ bir şekilde iktidarın şikayet edilmesi olarak değerlendirmek veya gençlerin muhalif olduğunu iddia etmek doğru bir çıkarım olmayacaktır. Bu noktada özellikle muhalefet partileri, söz konusu tartışmalar üzerinden çeşitli viral videolar, sahte röportajlar ve suni reklamlar oluşturarak gençlerin muhalif olduğu algısını pekiştirmeye ve seçmen kümelerini kendi blokuna kanalize etmeye çalışmaktadır.

Siyasetin gençlere yönelik genelleyici yaklaşımında karşımıza çıkan bir diğer sorun, siyasetçilerin gençleri şekilsel ve yüzeysel bir biçimde ikna etme çabası. Özellikle son dönemlerde “gençlerin dilinden anladığını” göstermek isteyen siyasetçiler, gençlerin kullanmakta olduğu ifadeleri ve çeşitli sosyal medya platformlarını kullanarak onlarla ortak paydada buluşma çabası içine girmiştir. Bu bağlamda birçok siyasetçi, Twitch yayıncılarına misafir olarak kendilerini ifade etmeye çalışmıştır. Benzer şekilde yine gençler arasında çok bilinen dizi, film, bilgisayar oyunları gibi unsurları kullanarak gençleri etkilemeye çalışmışlardır. Game of Thrones adlı dizinden alıntı yaparak “Winter is coming” ifadesinin grup toplantısı konuşmasında dile getirilmesi, siyasetçilerin paylaşımlarında sürekli olarak emojilere yer vermesi, rap gibi popüler müzik türlerini kullanması vb. olaylar buna örnek verilebilir. Fakat bu tür çabaların her zaman başarılı bir şekilde seçilmediğini söylemek de mümkün. Nitekim bir siyasetçinin YKS sınavına giren öğrencilere başarı dilemek için yaptığı paylaşımda “Sınavdan sonra bir The Last of Us atmayı unutmayın” ifadesini kullanması, birçok genç tarafından eleştirilmiştir. Zira The Last of Us, çıkışının üzerinden 8 sene geçmiş, güncelliğini ve popülaritesini yitirmiş bir oyundur. Bu örnekte de olduğu gibi gençlerin dilinden konuşma çabası, bazı durumlarda gülünç hale gelebilmekte ve gençler arasında da samimiyetsiz olarak görülebilmektedir.

 

Homojen Gençlik Yanılgısı

Dolayısıyla siyasetçilerin dizi-film göndermeleri, bilgisayar oyunları, kılık kıyafet gibi şekilci unsurlar üzerinden gençleri yakalamaya çalışması, esasen onları anlamaktan çok uzak olduklarını göstermektedir. Ayrıca bu yaklaşım, gençleri yüzeysel bir şekilde ele almakla birlikte gençlerin homojen bir yapıya sahip olduğunu varsaymaktadır. Oysa gençleri diğer yaş gruplarından tamamen ayırmak mümkün değildir. Toplumda olduğu gibi gençler arasında da sosyopolitik, sosyoekonomik ve kültürel ayrımlar, dolayısıyla kimlik çeşitliliği bulunmaktadır. Sosyoekonomik olarak alt, orta ve üst sınıfa dahil olan gençlerin, buna paralel olarak kendilerine has birtakım problemleri bulunmaktadır.

Buna ek olarak kamuoyu araştırmaları ve bilimsel çalışmalar göstermektedir ki 2002-2018 arasında yapılan altı genel seçimin tümünde AK Parti, gençler arasında, genel oy ortalamasına göre daha düşük bir oranda dahi olsa birinci parti konumundadır. Bu da gençler arasında homojenize bir muhaliflikten bahsetmenin mümkün olmadığını ortaya koyuyor. Gençler de tıpkı diğer toplumsal yaş grupları gibi kendi içinde muhafazakar, liberal, sosyalist, Kemalist, milliyetçi gibi ideolojik ve kimlik bağlamında ayrışıyorlar.

Benzer şekilde tıpkı toplumda olduğu gibi gençler arasında da bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Güneydoğu Anadolu’nun küçük bir şehrinde yaşayan genç ile Marmara’nın büyükşehirlerinden birinde yaşayan gencin sorun alanları, düşünceleri, zevkleri doğal olarak farklılık gösterebilmektedir. Tüm bu farklılıkları ve bölünmeleri göz ardı ederek homojen bir gençlik düşünmek ve bu gençliğin ortak zevkleri, eğilimleri üzerinden siyaset yapmaya çalışmak, gençlerin sorunlarının ihmal edilmesi ve azınlıkta kalan gençlerin görünmez hale getirilmesiyle sonuçlanmaktadır.

Sonuç olarak son yirmi yıllık dönemde Türkiye’de yaşanan ekonomik, sosyal, politik gelişmelere bağlı olarak yeni bir sosyoloji ortaya çıkmış ve bu dönüşüm gençler üzerinden gerçekleşmiştir. Dolayısıyla gençler aynı zamanda önemli bir toplumsal grubu ifade etmektedir. Fakat günümüzde gençler, başta muhalefet olmak üzere siyasi parti ve liderler tarafından araçsallaştırılmakta ve sadece kazanılmaya çalışılan seçmen kitlesini ifade etmektedir. Genel anlamda siyasetin gençlik algısı, danışmanların verdiği birkaç sığ çıkış, söylem veya sosyal medya paylaşımının ötesine geçememiştir. Oysa olması gereken yaklaşım gençlerin anlaşılması, sorun ve beklentilerinin tespit edilmesi ve bunlara yönelik çözüm üretilmesidir. Böylece toplumsal ve siyasi dönüşümün kendisini anlamak ve bu değişime ayak uydurmak daha kolay hale gelecektir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası