Kriter > Siyaset |

TEKNOFEST’in Kelebek Etkisi


TEKNOFEST, istenirse Anadolu’nun dört bir köşesine dağılmış üniversitelerdeki on binlerce parlak beynin ataletten nasıl kurtarılacağına dair ne kadar çok yapılacak iş olduğunu icra makamında olan ya da olmayan herkese haykırdı.

TEKNOFEST in Kelebek Etkisi

Uzun bir zamandan bu yana bir kurdun tahtayı içten kemirmesi gibi zihnimi meşgul eden en önemli sual şu idi: Neden bu ülkede yaşayan ve istihdam edilme aşamasına erişmiş gençlerin kahir ekseriyetinin gözleri kamu alanında açılacak kadrolardadır? Bu gidişatı değiştirip gençleri daha girişimci bir akıntıya doğru kanalize etmenin adımları mutlaka olmalıydı. Her ne kadar Türkiye’de özel sektörde istihdam edilen kişi sayısı neredeyse son kırk yıldır çok büyük artışlar gösterse de hala kafalardaki zihin kodlarının kamuda istihdam edilme noktasına bu kadar kesif bir şekilde odaklanması normal olamazdı. İşte tam bu sualler ile boğuştuğum zaman diliminde “TEKNOFEST 2018” sahne aldı. İstanbul Havalimanı’ndaki bu etkinliğe 500 binin üzerinde katılımcının gelmesi beni bu konuda gelecek ile ilgili umutlandırırken yine de kafamın bir diğer yarısı “Acaba aynı etkinlik 2019’da da aynı performansı sergiler mi?” diyen sorular ile boğuşma halindeydi. Gelin görün ki bu yıl “TEKNOFEST 2019” bu konuda sadece benim gibi düşünen bir kitleyi değil tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekmeyi başaran bir etkinliğe imza attı.

Söz konusu etkinliği organize eden T3 Vakfı’nın verdiği bilgiler doğrultusunda yurdun 81 vilayetinden ve 122 ülkeden tam 1 milyon 720 bin kişi, bu etkinliği bizzat yerinde görme fırsatı yakaladı. Haliyle bu kadar büyük bir organizasyon ve bu yoğun katılım doğal olarak tüm dünyada dikkatleri bu etkinliğe çekti. İlk yıl yapılan etkinlikte kazanılan tecrübelerin ışığı altında daha organize hale gelen etkinlikte bu sefer müracaat eden ve yarışan takım sayılarında da adeta bir patlama yaşanmıştı.

TEKNOFEST’e bu yıl 17 bin 373 takım yarışabilmek için başvurmuş ve yapılan çok nitelikli ön elemeler sonucunda yaklaşık 5 bin genç insan tam 19 kategoride ve alanının ehli çok değerli jüriler önünde ter dökerek projelerini sergileme olanağına kavuşmuştu. İşte bu etkinlik, istenirse Anadolu’nun dört bir köşesine dağılmış üniversitelerdeki on binlerce parlak beynin ataletten nasıl kurtarılacağına dair ne kadar çok yapılacak iş olduğunu da aslında icra makamında olan/olmayan herkese haykırmaktaydı.

 

Stratejik Alanlar

Yarışmaların yapıldığı 19 kategorinin de stratejik bir aklın çalışması olarak ülke ihtiyaçları ve uluslararası arenada ülke olarak nüfuz edebileceğimiz ve bize fırsat da sunan alanlardan seçilmiş olması ayrı bir değerlendirme konusudur.

Özellikle bazı başlıkları zikretmek istiyorum:

  • Mini Jet Radyal Kompresör Tasarım Yarışması
  • Turbofan Motor Tasarım Yarışması
  • Efficiency Challenge-Elektrikli Araç Yarışları
  • Roket Yarışması
  • Savaşan İHA Yarışması
  • İnsanlık Yararına Teknoloji
  • İnsansız Hava Aracı Yarışması
  • İnsansız Su Altı Sistemleri Yarışması
  • Yapay Zeka Yarışması
  • Model Uydu Yarışması
  • Sürü İHA Simülasyon Yarışması

Bu alanlarda son zamanlarda gösterilen başarı zaten herkesin yakından takip ettiği hususlar idi. Lakin bu çalışmaların duraksamaksızın yeni gelişmeler ile devam etmesi ve genç dimağların bu gelişmelere katkı sunabilmesi çok daha değerliydi. İşte bu etkinlik için başvuran yaklaşık 20 bin takım ve elemeler sonrasında bu alanlarda ter akıtan 5 bin gencimizin gayretlerini bu zaviyeden değerlendirmek bizi gelecek açısından son derece umutlandırmaktadır.

 

Büyük Bir Hamle

Kadim Türk geleneğinde “bir mıh yitirmiştik bir naldan, bir nal yitirmiştik bir attan, bir at yitirmiştik bir süvariden, bir süvari yitirmiştik bir başkomutandan ve bir başkomutan yitirmiştik ki bir ülkeden olduk” şeklinde veciz bir anlatı vardır. Şimdilerde kelebek etkisi olarak da dolaşımda bulunan bu hakikat, aslında tersinden de okunmayı gerektiren bir hakikattir. TEKNOFEST gibi başarılı bir platformun yüreği vatan sevgisi ile çarpan keskin birkaç dimağın kimsenin kendilerine inanmadığı bir ortamda sadece bu toprağın değerlerine inanarak ortaya çıktıklarını ve bir mıhtan nasıl bir gayret ordusu oluşturdukları hepimizin bizzat dokunduğu bir hakikattir. Bu ülkede hiçbir evladımızın yitip gitmesini, değerlerin elimizden akıp gitmesini istemiyorsak tüm bu değerlerimizi sistemimize dahil edip hamle üzerine hamle yapacak bir bürokratik aktivizmi ivedilik ile ve mutlaka ihdas etmeliyiz.

TEKNOFEST konusunda önümüzdeki yıllarda yapılacak etkinliklerde çok daha büyük başarılara imza atılacağından ve bu iki yıl içinde elde edilen tecrübelerden de istifade edilerek dünya ölçeğinde bir etkinlik markası oluşturma konusunda markalama ve reklam faaliyetlerine daha fazla ağırlık verileceğini düşünmekteyim.

 

TEKNOFEST’in Kelebek Etkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEKNOFEST İstanbul’a ailesiyle birlikte katıldı, 21 Eylül 2019

Başarı Bulaşıcıdır

Festival kapsamında iki yıldan bu yana gördüklerim ve edindiğim izlenimler başarının artık bulaşıcı bir hal aldığı yönündeydi. Bu tarz etkinliklerin gençlerimizin dünya çapında başarılara imza atması noktasında nasıl motive edici bir unsur olduğunu bizzat yerinde görerek şahitlik ediyordum.

Doğrusunu söylemek gerekirse bu seferki etkinlikte alanda başarı ile ortaya konulan projelerden ziyade bu ortamdan etkilenen gençlerin ne düşündüklerine yoğunlaşmıştım. Amasya’dan gelen, Kütahya’dan gelen, Kars’tan ve Şanlıurfa’dan gelen gençleri gördüm, hepsinin gözlerinden adeta ışık saçılmaktaydı. Hele Dicle Üniversitesi’nden gelen bir grup ile yaptığım söyleşi o denli etkileyiciydi ki hemen aklıma merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Hoca’nın “Dicle’nin, Murat’ın, Karasu’nun, Zap Suyu’nun, Aras’ın kuzularını çakallara kaptırmayacağız” sözleri geldi. Merhum Haluk Hoca’nın tespitleri çok yerindeydi şüphesiz. Şayet bugün Yasin Börü’leri, Eren Bülbül’leri hayır ile yad ederken Diyarbakır’da kuzularını çakallara kaptırmış anaların akıttığı göz yaşlarını anlamak istiyorsak, coğrafyamızın her bir köşesindeki gencimiz ile hemhal olmak, onları her türlü ilim ile donatmak ve bu etkinlikte olduğu gibi yaratıcı zekalarını ifade edebilecekleri platformları oluşturmak için soluksuz bir mücadelenin içinde olmalıyız.

Kuşkusuz ülke olarak sadece TEKNOFEST ile iktifa edemeyiz, bunun için başta üniversitelerimiz, meslek ağırlıklı okullarımız, bunlar ile eşgüdüm faaliyet gösteren sanayiimiz ve ülkenin her bir köşesine yaygınlaşmış meslek odaları ile farklı ülkelerdeki yetenekleri de bulup ülkeye çekecek dış temsilciliklerimizin de içinde olacağı ve yıl içinde daha farklı kategorilerde bu şekildeki etkinliklerin sayısının arttırılması çok önemlidir. Üzülerek ifade etmek gerekir ki yukarıda zikrettiğim kurum ve kuruluşlar da dahil birçok organizasyonun verimlilik anlamında içe dönük bir öz eleştirisinin mutlaka yapılması zaruridir.

Bu kurum ve kuruluşlarımızın imza attığı birçok başarıya rağmen kullandıkları kaynaklar dikkat ile irdelendiğinde TEKNOFEST tarzında etkinliklerin yapılması için 2018’i beklemiş olmamız bile ne kadar hüzünlenmemiz gerektiği konusunda bizlere fikir verebilir.

Önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesi ile birlikte Türkiye için stratejik AR-GE (Araştırma ve Geliştirme) ve ÜR-GE (Ürün Geliştirme) kapsamına alınan;

  • Tarım
  • Kimya
  • Sağlık hizmetleri
  • İlaç sanayii ve tıbbi teknolojinin üretimi
  • Petrokimya
  • Mobilya
  • Kuyumculuk
  • Tekstil
  • Turizm
  • Yenilenebilir Enerji
  • Nükleer Enerji gibi alanların tamamında TEKNOFEST benzeri platformların oluşturularak inovasyona yatkın zihinlerin bulunup ortaya çıkarılması, desteklenmesi ve bu faaliyetlerin eşgüdümünün sağlanması kısa vade içerisinde çok önemli mesafeler almamızı sağlayacaktır. Gençlerin ve imkan sağlandığında birçok organizasyonun bu konularda uluslararası ölçekte etkin faaliyetlere imza atabildiği TEKNOFEST vasıtası ile bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Bu platformun henüz ikinci yılında bu ölçekte bir etki yaratması çok kayda değer bir gelişme olsa da, zaman içerisinde bu başarının yoluna dikenli taşların döşenmek isteneceği tarihsel bir gerçekliğimizdir. Bu sebepten bu tür organizasyonların daha derin bir şekilde topluma mal edilmesi, milletin bu tür platformları daha etkin bir şekilde sahiplenmesi yolunda ortaya konulan gayretler açıkça takdire şayan olmak ile birlikte, görsel medyanın, STK’ların, sosyal medyanın ve tüm bunlar ile birlikte akademyanın daha etkin, verimli ve üretken bir şekilde kullanılması çok hayati bir önem taşımaktadır. Çünkü maalesef daha şimdiden bahsettiğimiz kanallar üzerinden bu tür platformları itibarsızlaştıracak algılar oluşturmaya yönelik birçok neşriyat veya paylaşım yapılmaya başlanmıştır. Bin bir zorluğun aşılarak gelindiği bu noktada olguların sahte bir biçimde ihdas edilen algılara boğdurtulmaması en az bu çabalar kadar önemlidir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası