Kriter > Dosya > Dosya / FETÖ ve 15 Temmuz |

Görsel İletişim Çağında 15 Temmuz’u Anlatmak…


Özellikle animasyon filmlere ayrılan bütçe devletin farklı kuruluşlarından da gelecek destekle daha da arttırılıp hem 15 Temmuz’un o yıkıcı ve habis yönlerini hem de bunun karşısına dikilen milletimizin kahramanlığını görselleştiren içerikler üretilebilir.

Görsel İletişim Çağında 15 Temmuz u Anlatmak

15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yılındayız. FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi liderliğinde milletimizin destansı direnişiyle püskürtülmüştü.

Aradan geçen üç yılda FETÖ ile mücadele kapsamında pek çok şey yapılmıştır. Tabii ki darbe ve darbecilerle mücadele sadece yargısal bir konu değildir. Bunun diğer ayaklarının da oluşturulması gerekir. Darbenin ve darbeci anlayışın gayrimeşruluğunu gelecek kuşaklara aktarabilmek için önem verilmesi gereken alanlardan birinin de görsel iletişim olduğu görülüyor.  

Yaşadığımız dönemin temel kültürel kodlarını belirlemesi ve gelecekte bunun çok daha güçlü olacağı yönünde işaretlerin varlığı görsel iletişim ve film tasarımı gibi alanlarda 15 Temmuz sürecinin daha yoğun şekilde ele alınmasını zorunlu kılıyor.

Peki üç yıl içinde nasıl bir tabloyla karşı karşıyayız? Bu sorunun cevabını vermek oldukça zor. Ama eldeki verilere bakıldığında yeterli bir mesafe katedilemediği de görülüyor. Bu yüzden şu anki tabloya dair bir fotoğraf çekmek ve bundan sonra neler yapılması gerektiğine dair önerilerde bulunmak elzemdir.

 

YouTube ve Vimeo

Mesela YouTube platformu kamusal alanı besleyen başlıca mecralardan biridir. Bu mecra incelendiğinde 15 Temmuz gecesinden beri geçen zaman içinde ilk bir yılda ortaya çıkan belgeleyici görüntüler, haber klipleri, belgeseller ve birtakım kısa kurmaca film haricinde bir çalışma neredeyse yok gibi.

Geçen süre içinde çeşitli kaynaklardan çıkan, o günü belgeleyen bazı görüntüler ve çoğunlukla aşağı yukarı aynı minvalde üretilen belgeseller haricinde pek de farklı çalışmalara rastlanamıyor.

YouTube’dan ayrı diğer bir video paylaşım ortamı olan ama çoğunlukla medya içerik üreticisi, sanatçı, yönetmen ve kreatif görsel-işitsel içerik üreten medya sanatçılarının çalışmalarını paylaştığı Vimeo sitesi için de durum pek farklı değildir. Aslında manzara bu mecrada daha da vahimdir. Geçelim kreatif çalışmaları o güne ait çekilmiş ham görüntüler bile genel birkaç görüntü haricinde yok denecek kadar az yani yüklenmemiş. Görülen şu ki 15 Temmuz’un hem belgeleyici hem de kreatif/kurmaca görüntü ve ses üzerinden temsilinin üretimi ve sunumu anlamında çok büyük sıkıntılar bulunmaktadır.

 

Gerçekliğin Bozulması

Öncelikle mevcut üretilmiş çalışmaların durumuna dair teknik bir analizle başlamak gerekir. Çünkü giderek içeriğin önüne geçen YouTube vb. gibi ortamların kendi birtakım özellikleri nedeniyle oluşan bir bozulma ve kirlenme var. YouTube gibi her gün yüksek oranlarda video yüklenen bir ortamda kısa sürede hem içerik hem içeriğin teknik kalitesi hem de yüklenen güncel videoların önceliği, beğenilmesi, paylaşılması vb. gibi nedenlerle kısa sürede videoların geri planda kalmasıyla oluşabilecek büyük bir kirlilik içinde anlamını yitirebileceği aşikardır. 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre sonra yüklenmiş ham ya da çok az kesilip biçilmiş, kurgulanmış görüntülerin çoğuna şu an ulaşmak oldukça zor. Evet benzer görüntüler var ama bu görüntülerin çoğu orijinal sahiplerinin kullanımından çıkmış, o ortamdan indirilmiş, kimi zaman başka görüntülerle birleştirilmiş, kimi zaman geniş yer kaplamasın diye görüntü kalitesi düşürülmüş ve kimi zaman da karşı söylem/ antipropaganda oluşturmak amacıyla büyük ölçüde manipüle edilmiş görüntüler. Gerçek, kazaya uğratılmış durumda. 

 

Görüntülerin Korunması

Herkesin görüntü, ses ve yazı yükleyebildiği ortamların çalışma mantığı düşünüldüğünde kısa sürelerde orijinallerin farklı içeriklerle yerinden edilebileceği ve göz önünden kaldırılabileceği düşünülerek 15 Temmuz’a dair çekilmiş ana ham görüntülerin korunması gerekiyor. Bu yüzden ilk çekildiği kameradaki sıkıştırmadan sonra tekrar bir sıkıştırmaya, farklı bir codec (“co”mpressor ve “dec”ompressor kelimelerinin ilk harfleri kullanılarak kısaltılıp birleştirilmiş) ile başka bir codec’e dönüştürüldüğü ekstradan sıkıştırılmamış hallerinin bir araya getirilip uygun sınıflandırma ve gösterim metodlarıyla sunulacağı bağımsız bir internet sitesinin kurulumuna ihtiyaç vardır.

Böyle bir site insanların derli toplu bir şekilde bu görüntüleri izleyip farklı video paylaşım ortamlarında uğrayabilecekleri manipülasyonun önüne geçebilmesinin yanında ileride 15 Temmuz’a dair içerik üretmek isteyecek bütün medya içerik üreticilerine de bir kaynak ortam hizmeti sunacaktır. Sadece video değil bütün görsel ve işitsel –o günde ve hemen devam eden olaylar çerçevesinde üretilmiş– ham malzemeler bu sitede uygun bir sınıflandırmayla sunulabilir. Bazı inisiyatif, kurum ve medya organlarının bu yönde çabaları (En kapsamlılarından biri Yeni Şafak’ın dijital portalına eklediği “15 Temmuz’un Dijital Kütüphanesi” başlıklı kısımdır) değerli olmakla birlikte hem kullanım kolaylığı hem de görüntülerin orjinalliği, kalitesi ve üzerinde oynanılmamış olması gibi yönlerden sorunludur.

Bu yüzden çekilmiş, üretilmiş ve kayda alınmış bütün görsel ve işitsel malzemenin ham olarak güzel bir tasarım içinde sunulması gerekmektedir. Bu sitenin içeriğini olduğu gibi bütünüyle yine YouTube ve benzeri video, fotoğraf ve ses paylaşım sitelerinde belirli bir kanal ismi altında sunmak da önemlidir. Her ne kadar kirlilik içinde göz önünde olamaması tehlikesi varsa da en azından bu ortamlardaki ismi belirli kanalların sürekli reklamı başka mecralarda yapılarak o gece üretilmiş belli başlı orijinal video, fotoğraf ve ses malzemesine nereden ulaşabilecekleri belirli bir zaman dahilinde insanların hafızalarına yerleştirilmiş olur.

YouTube mecrasında gezinirken dikkati çeken başka bir durumun daha altını çizmek gerekiyor. Açık ya da örtük bir şekilde FETÖ ile ilişkili olan kullanıcıların yüklediği çeşitli türlerdeki (belgesel, klip, haber programı, söyleşi vs.) videoların 15 Temmuz ile ilgili aramalar yapıldığında giderek daha fazla ön plana çıkmaya başladığı görülmektedir. Hiç komplo teorilerine girmeden sadece yoğun olarak video yüklemesi yapmaları, içeriklerinin izleyicilerin ilgisini daha çok çekmeleri, direkt video için reklam almaları vb. gibi nedenlerle ön plana çıkmaları bile bir süre sonra çok farklı bir manzarayla karşılaşma ihtimalini güçlendirmektedir.

 

Bütçeli Filmler

İşin teknik ve ortamın yapısı nedeniyle oluşan bu görünümün ikinci önemli kısmı videolara –özellikle Vimeo’ya– bakıldığında karşılaşılan bir durumdur. Üretilmiş bazı belgeseller haricinde 15 Temmuz’a dair çalışmaların sayısı azdır. En çok üretilen çalışmaların belgeseller olduğu görülmektedir. Kuşkusuz bunun nedenini tahmin etmek güç değil. 15 Temmuz sonrası hızlıca bu video paylaşım sitelerine eklenen oldukça fazla ham görüntüyle o gece yaşananların bir parça gözler önüne serilmesi amaçlandı. Mümkün olan da buydu. Fakat gelinen aşamada bununla sınırlı kalmak 15 Temmuz direnişine bir haksızlıktır. İster devlet isterse sivil toplum kuruluşları veya iş dünyası mutlaka çok yüksek bütçeli filmler çekerek bu alandaki açığı kapatmaları gerekir.  

İster film olarak isterse belgesel veya kurmaca belgesel olarak yapılacak olan kreatif işler 15 Temmuz’un sinema yoluyla izleyicilere aktarılması konusunda katkı sunacaktır. Bunun önünün açılması için özellikle Kültür Bakanlığının Sinema Destekleme Kurulu kapsamında verilen destekleme fonlarında belirli bir oranda bu konuda üretilecek filmlere belirli bir zaman diliminde kota ayrılarak öncelik verilmesidir. Böylelikle belirli bir süre ileri seviyede üretilecek profesyonel yapımlar hem içerik hem de teknik yeterlilikle bu konuya dair öncü işlevi üstlenebilirler.   

Öte yandan Sinema Destekleme Kurulunun fon sağladığı türlerden biri de animasyon alanıdır. Ülkemizde bu alanda son yıllarda bir hareketlenme olsa da üretilen işlerin teknik ve estetik yeterliliği bazı ülkelerden epey geridedir. Özellikle animasyon filmlere ayrılan bütçe devletin farklı kuruluşlarından da gelecek destekle daha da arttırılıp hem 15 Temmuz’un o yıkıcı ve habis yönlerini hem de bunun karşısına dikilen milletimizin kahramanlığını görselleştiren içerikler üretilebilir. Ayrıca çekimin sınırlarını aşabilecek kreatif tasarımları animasyon üretimleriyle tasvir etmek çok etkili ve kalıcı olacaktır. Bunun ayriyeten (yukarıda belirttiğimiz gibi) henüz tam anlamıyla gelişmemiş durumdaki Türkiye’deki animasyon üretimine de pozitif etkileri olacağı aşikardır.

Tabii burada önemli bir hususun vurgulanması gerekiyor: Türkiye’deki mevcut animasyon sektörünün çok gelişmemiş olması sebebiyle sadece ülkemiz kaynaklarıyla üretilecek işlerin kalitesinde sıkıntılar olacağı aşikardır. Bunu aşmak için bu alanda çok ileri seviyede olan ABD, İngiltere ve Japonya gibi ülkelerdeki animasyon ve prodüksiyon firmalarıyla birlikte üretime gitmek üretilen işlerin kalitesini istenen seviyede tutarken aynı zamanda bilgi birikiminin aktarılması açısından da önemli bir işlev görecektir. Mesela tanınmış yönetmen David Fincher’in Netflix platformu için birçok animasyon stüdyosu ve sanatçısını bir araya getirip ürettirdiği on sekiz bölümlük “Love, Death & Robots” (2019) serisi gibi farklı animasyon  türlerinde üretilmiş içerikler örnek alınabilir. 15 Temmuz’a sadece o gün ve hemen ardından gerçekleşen olaylar bağlamında değil de 15 Temmuz’u kapsamlı şekilde ele alan bir seri üretmek, serinin içine katılan bütün stüdyoların ve sanatçıların üretim süreçlerini aktardığı video, podcast ve belgeleri bu serinin sunulacağı internet sitesiyle sunmak harikulade bir iş olacaktır.

 

Sanat Festivali

15 Temmuz yankısının bu ülkede en az, daha doğrusu neredeyse hiç olmadığı kesim maalesef çağdaş sanatla ilgilenen kişilerdir. Çağdaş sanatla uğraşan çoğu kişinin genel olarak seküler/ laik kesim içinde olmaları ve bu kesimin darbeye bakış açıları düşünüldüğünde şaşırtıcı değildir. 15 Temmuz’un çeşitli veçhelerinin resim, heykel gibi daha geleneksel formların yanında fotoğraf, video, grafik tasarım, enstelasyon, ses tasarımı, karışık medya ve interaktif ortamlar gibi daha yeni formlarla sunumu ve bu eserlerin uluslararası ortamlarda dolaşımı bu olayın anlatılması ve gösterilmesi açısından önemlidir. Çağdaş sanatla uğraşan sanatçıların durdukları pozisyon nedeniyle daha uzun bir süre bu konuya yaklaşmayacaklarını düşünmek yanlış olmayacaktır sanırım. Bu gerçekten çok ilginç ve oldukça vahim bir durumdur. Düşünün ki 15 Temmuz direnişi o gece başlayan ve sabahlara kadar sadece bu ülkede değil dünya genelindeki bir anlamda en geniş ölçekli ve etkili, direkt halkla buluşan, karşılık bulan bir ses performansı, selaların Türkiye genelinde okunmasıyla gerçekleştirildi. Ülkemizdeki sanatçıların buradan hiçbir şekilde beslenmediği, bunu muhalif anlamda bile çalışmaları için bir çıkış noktası ve besin kaynağı olarak göz önünde tutmadığı görülmektedir.

Görünen o ki özellikle çağdaş sanat alanında meselelere farklı bakan sanatçıların ve yazın insanlarının bir şekilde harekete geçirilmesi gerekiyor. Bu konuyla ilgilenebilecek sanatçıları teşvik etmek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ilan edilen “15 Temmuz Kısa Film ve Senaryo Yarışması” gibi 15 Temmuz Çağdaş Sanat Festivali ya da daha uygun bir isimle dünya çapında sanatçılara sipariş edilmiş eserlerin de seçilmiş eserlerle birlikte gösterileceği ödüllü bir sanat bienali düzenlenebilir. 

Şüphesiz ki yıl boyu sürecek olan bu bienale hem ülke içinden hem de dünyadan (önceden ilan edilecek bir çağrı ile) davet edilmiş sanatçılar ve sanat eleştirmenleri katılabilir. Buradan seçilen kişilerin belirli süreler kalacağı sanatçı rezidanslarında üretecekleri işleri de ara ara sunabilecekleri çeşitli sanatçı rezidansları gereklidir. Ayrıca sürecin sanatsal araştırma programları ve sürekli konferanslarla desteklenmesi önem arz etmektedir. Bu çabalar gelecek nesillerin ve sanatçı adaylarının kendilerini besleyebilecekleri bir habitus’un temelini atacaktır. 

Son dönemde çağdaş sanat alanı içinde dijital sanatın ve kreatif kodlama çerçevesinde çeşitli klasik ve geleneksel formlarla buluşan işlerin daha da ön plana çıktığı görülüyor. Çevrim içi ve gerçek zamanlı olarak internet ortamından ya da farklı arşivlerden toplanan verilerin belirli bir estetik tutum çerçevesinde sunulması etkiyi arttırmaktadır. Özellikle kodlama, birtakım elektronik cihazlar, sensörler ve video kullanılarak izleyici ve yerleştirildiği çevre ile sürekli bir ilişki kuran interaktif heykellerin dönüştürüldüğü işler ülkemizden bazı sanatçıların da oldukça başarılı çalışmalar ürettiği cezbedici tecrübeler oluşturmaktadır.

Mesela 15 Temmuz darbe girişiminin başladığı andan bugüne kadar yapılmış haberlerin belirli bir algoritma ile veri olarak kullanılıp seyircilere belirli bir estetik çerçevesinde sembolik olarak aktarıldığı interaktif bir heykel Taksim Meydanı merkezine yerleştirilebilir. Bu heykel aynı zamanda izleyicilerin de anlık olarak veri girişi ve yönlendirmelerine izin verip girişleri kabul ederek sürekli izleyiciyle ilişki halinde kendini güncellerken o civarda bulunan, kendisine bakan kişileri konuyla alakalı sürekli olarak ve durmaksızın estetik bir bilgilendirmeye tabi tutacaktır.

 

İnteraktif Web Sitesi

Bütün bunların yanında 15 Temmuz’un internet ortamında hem belgeleyici hem de estetik bir zenginlik içinde güçlü ve halkın mücadelesine yakışır bir şekilde sunulamadığı maalesef görülmektedir. Devlet, çeşitli sivil toplum kuruluşları ya da belirli bireylerin hazırladıkları internet sitelerinin genelinde hem belgeleme hem de estetik zenginlik anlamında bazen muazzam ölçülere varan eksiklikler görülmektedir. Bireylerin ve sivil kuruluşların kişisel çabalarıyla hazırladıkları içerikler ve siteler nispeten mazur görülebilir ama devlet kurumlarının böyle bir hususta üzerine düşen sorumluluğu mümkün olan en yüksek ehemmiyetle yerine getirmesi gerekir. Böyle bir arzu ve iştiyakla hazırlanacak görsel ve işitsel bir interaktif web projesi ciddi bir boşluğu dolduracaktır.

Görsel ve işitsel interaktif malzemelerle, artırılmış gerçeklik ekleriyle zenginleştirilecek bir web sitesi hem belgeleme anlamında hem de sanatsal bir sunum olarak önemli bir işlev görecektir. Siteye girildiğinde boydan boya uygun bir estetikle grafiği hazırlanmış bir Türkiye haritası ile karşılaşılabilir. Harita üstünde ise ön planda o gece gerçekleşen en büyük hadiseler çeşitli görsellerle temsil edilebilir. Bunu aktaran grafikler bulunur. Kullanıcı harita üzerinde bir şehre doğru gittikçe oradaki olayların ön plana doğru çıkmaya başladığına tanık olur. Bu olaylardan birine tıklayınca ekranın bir tarafında animasyon veya iyi bir ham görüntüyle o olayı görebilir. Görselin yan tarafına kısaca açıklaması eklenebilir. Ayrıca sürece dair en güzel fotoğrafların kenardan uygun bir yerden seçilebildiği, eğer yapılmışsa oradaki olaya dair ya da ilişkili bir sanat eserinin görülebildiği bir pencerenin açıldığı ve derinlerine inildikçe içinden çıkılmayacak bir kuşatıcılıkta insanı saracak interaktif bir siteye tanık olunabilecek bir içerik mutlaka hazırlanmalıdır. Bu sitenin içine istenirse (yazının başında değinilen) ham görsel ve işitsel malzemelerin bulunduğu siteye verilen aktif linkler gömülebilir ve iki ortam arasında uygun bir şekilde bağ kurulur. Yine site içinde 15 Temmuz dakika dakika bütün Türkiye genelinde veri görselleştirmesi yoluyla sunulabilir.

Artık her şeyin görsellik ve işitsellik üzerinden yeniden tanımlanıp üretildiği, öz ve hakiki olanın giderek aşınmaya uğratıldığı bir dönemde bizim için çok değerli ve kutsal olanın gözlerimizin önünde anlamsızlaşabileceği, duyumlarımızın ötesine sürülüp hiçleşebileceği ve yok edilebileceği akıldan çıkarılmamalıdır.   

Türkiye’de ve küresel ölçekte belirli kesimler tarafından 15 Temmuz’a dair oluşturulan kakafoni ve karalama kampanyasının önüne bu şekilde geçilebilir. 15 Temmuz’un hakikati böyle korunabilir ve gelecek kuşaklara aktarılabilir. Bu ülkeyi ayakta tutan ruh kökleri ve milli iradenin korunabilmesi için vatan müdafaası yapan şehit ve gazilerimiz için ve destanı gelecek kuşaklara aktarabilmek için bunun yapılması elzemdir. Darbeyle ve darbeci zihniyetle bir taraftan somut düzlemde mücadele edilirken diğer taraftan algılar ve imajlar düzeyinde de darbeciliği mahkum edecek içeriğin çağın şartlarına uygun şekilde üretilmesi gerekmektedir.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası