Kriter > Siyaset |

Küsurat Partileri Neticeyi Değiştirir mi?


Açıklanan resmi olmayan verilere göre; Gelecek, Saadet, DEVA, Demokrat Parti dörtlüsünün toplamının yüzde 2’yi bile bulmadığı, operasyon kurbanı Memleket Partisi’nin iyice eridiği, İYİ Parti’nin buharlaştığı, büyüdüğü iddia edilen Zafer Partisi’nin ise üzerinden adeta silindir geçmiş gibi hiçbir varlık izine rastlanılmadığı neticeler ortaya çıktı.

Küsurat Partileri Neticeyi Değiştirir mi
(Kemal Ceylan / AA, 19 Mart 2024)

YSK tarafından açıklanan ve 2024 yerel seçimlere girecek siyasi partilerin listesi bir hayli kabarıktı. Zaten oy pusulaları da en olarak neredeyse bir metreyi buluyordu. Katılan partilerin alfabetik sıralaması bile uzun oldu.

Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Anadolu Birliği Partisi, Anavatan Partisi, Aydınlık Demokrasi Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluşu Partisi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yenilik Partisi, Yeni Türkiye Partisi ve Zafer Partisi.

 

İktidar Oylarını Bölebilme Düşüncesi

Bu partilerin çok önemli bir kısmı “küçük partiler” arasında bile sayamayacağımız belki de kamuoyunun isimlerini sadece böyle seçim pusulalarında gördüğü yapılanmalar. Ancak, elbette iktidar partisi AK Parti ve Cumhur İttifakı ortağı MHP, ana muhalefet partisi CHP ve aralarında İYİ Parti, BBP, YRP, DEVA, Saadet, Demokrat Parti, Gelecek, TİP, DEM, Zafer Partisi gibi bazı muhalefet partileri en azından geçtiğimiz milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla bulunmuş oldukları ittifaklar, masalar nedeniyle bu seçimlerde elde edecekleri başarılar veya alacakları neticeler itibariyle değerlendirilmesi gereken partiler olarak önem taşıyordu. Bir yerde bu partilerin varlıklarını devam ettirip ettirmeyeceklerine yönelik bir test olarak da görmek gerekiyordu 2024 yerel seçimlerini…

Nitekim seçim oldu; daha önce kantara çıkmamış, alacakları oy muhayyel olduğu halde, kurucularının AK Parti içinde siyaset yaptıkları dönemlerden kalan ünvanları, makamları, ağırlıkları, önemleri nedeniyle “iktidar partisinin oylarını bölebileceği” düşüncesiyle CHP’nin altılı masasına oturtulan, parlamentoya taşınan bazı partiler, bu seçimde pek çok yerde yine AK Parti’de siyaset müktesebatı olan isimlerle seçimlere girmelerine rağmen kayda değer bir başarı elde edemediler.

Hatta seçimlere girmeden önce kendilerine vehmedilen “özgül ağırlık” güçlerinden de oldular. Bu yazı yazılırken açıklanan resmi olmayan verilere göre Gelecek, Saadet, DEVA, Demokrat Parti dörtlüsünün toplamının yüzde 2’yi bile bulmadığı, operasyon kurbanı Memleket Partisi’nin iyice eridiği, İYİ Parti’nin buharlaştığı, büyüdüğü iddia edilen Zafer Partisi’nin ise üzerinden adeta silindir geçmiş gibi hiçbir varlık izine rastlanılmadığı neticeler ortaya çıkmıştı…

AK Parti’nin politikalarına yönelik en kuvvetli eleştiri argümanlarını üreten, Anadolu’nun pek çok yerinde aday çıkaran, toplantılar, mitingler tertip eden tüm bu partilerin toplam kazançlarının birkaç ilçe ve belde belediyesinden ibaret kalması, içlerinden bazılarının bu kadar bile başarıya ulaşamaması ise artık varlıklarını sürdürüp sürdürmeyeceklerini, sürdüreceklerse de nasıl bir yol izleyeceklerini ciddi bir soru olarak belirginleştirmekte.

Ekonomik krizin hipodermik etkilerinin olduğu, genç işsizliğinin zirveye çıktığı, Türkiye’nin göçmen politikasının suiistimal derecesinde eleştirildiği ve kitlelere mal edildiği bir süreçte, mini muhalefetin yok olma derecesine gelmesi, küsuratlar olarak dahi esamilerinin okunmasının imkansızlığı, muhtemeldir ki; öncelikle bu partilerle veya benzer parti çıkışlarıyla umut olmayı düşünenleri ve düşünecekleri, yaptıklarını ettiklerini bir kez daha kontrole sevk edecektir.

Türkiye’nin siyasette eksiğinin yeni partilerden, yapılanmalardan ziyade var olan kurumsal yapılar içinde ikmal edileceğinin bir yerde tescili olarak göreceğimiz bu sonuçlarda ayrı bir başlık altında incelemeye değer bir siyasi deneyim olarak İYİ Parti ve ondan türeyen Zafer Partisi olmakla birlikte, yine çok özel bir başlık altında incelenmeyi hak eden parti olarak da Yeniden Refah Partisi’ni zikretmek lazımdır.

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ
Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ Isparta'da ziyaretlerde bulundu. (Yalçın Çelen / AA, 17 Mart 2024)

 

Küçük Partilerle Hesaplar

Bunlara geçmeden önce kısaca küçük ve radikal sol partilere de değinmek lazım. Pek çok sol parti yine 2024 yerel seçimlerine katıldı. Hiçbirisinin kayda değer bir başarısı olmadı. Ancak CHP’nin bu partiler üzerinde kurduğu hegemonya ve mahalle baskısı TİP’i Hatay’da gösterdiği kendi adayını linç etmek pahasına çekmeye zorladı. Buna mukabil sadece Samandağ ilçesini kazanabildi.

Memleket Partisi Yeniden Refah Partisi’nin stratejisini izlemekle birlikte, başarılı olamadı, CHP küskünlerini, kızgınlarını, aday yapmadıklarını toparlayamadı. Bunda da muhtemeldir ki, Özgür Özel’e ve İmamoğlu’na erken destek açıklayarak bir “iş birliği” beklentisi gerçekleşmediği gibi, sonrasında da İzmir’de belediye istediği iddiaları ile perişan edildi.

Gelelim İYİ Partiye, bilindiği üzere bu parti aslında bir proje partisi olarak kurulmuş, CHP ile iş birliği içinde büyümüş, kendisinden ziyade CHP’nin kıramadığı kabuğunu kırmasına yol vermiş, imkan sağlamış bir parti olarak 2018 ve 2019 seçimlerinde CHP’ye kazandırmış ama kendisi kazanamamış, 2023 seçimlerinden sonra ancak CHP ile ilişkinin kendisine maliyetini anlayabilmiş idi.

Ne var ki, kurulduğu andan itibaren girdiği ilişki modeli kendisi olarak var olmak arzusunu kuvvetli bir şekilde ortaya koymaya çalıştığı 2024 seçimlerinde, “tarlasının sürüldüğünü” partisinin önde gelen isimlerinin bir bir istifa ederek CHP’li İmamoğlu’na ve Yavaş’a destek açıklamaları ile fark etti.

Öyle ki, pek çok yerde aday çıkarmakta güçlük çekti, özellikle İstanbul adayı yaptığı partisinin en güçlü isimlerinden birisi de en az oyu alarak, hatta Zafer Partisi’nin altında kalarak yarışı tamamladı. Düşünün ki, AK Parti küskünü Nevşehir adayı Rasim Arı olmasaydı siyasi tarihinin en büyük başarısı olarak değerlendirilebilecek Nevşehir Belediye Başkanlığı’nı bile kazanamayacaktı. Adana’da büyük umutlar beslediği Ayyüce Türkeş, CHP’ye küsüp gelen ve aday yapılan belediye başkanları adeta buharlaştılar.

Zafer Partisi ise ayrı bir vaka. İddialı olduğunu açıkladığı hiçbir yerde kayda değer oy alamadı. Tek bir belediye bile elde edemedi. Büyükşehirlerde oyları küsurat seviyesinde kaldı. Gençlik ve milliyetçi seçmen üzerindeki etkisine dair imajı yerle bir oldu. Bu durumda gösterdi ki, Türkiye’de insanların yabancı düşmanlığı ve ırkçılık üzerinden tek bir tema ile siyaset yapmaya kalkışan bir siyasal yapıya ihtiyaçları yok, destekleri yok…

BBP ise yerel seçimlerde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefat ettiği dönem kazandığı Sivas’ta bir kez daha başarılı oldu. Birkaç ilçe ve belediye başkanlığını da ilave ettiğimizde kendi liginde siyasete devam etmesi için bu netice BBP’ye yeter görünüyor.

 

Kazandığı Değil Kazandırdıkları

Muhtemelen beklemediği bir başarı yaşayan CHP’nin dışında başarılı olarak değerlendirilecek bir parti de, küçükler ligindeki parti YRP olmuştur. Bir il, bir büyükşehir belediyesi, 37 ilçe belediyesi ile bazı beldeler elbette YRP için büyük başarı olarak görülmelidir. Ancak, seçime katılım oranındaki düşüş ve AK Parti’nin bir önceki seçime göre seçmen sayısının artmasına rağmen aldığı oylardaki sayısal ve oransal düşüş, YRP’nin sergilediği yıkıcı muhalefet tarzının ortak tabanda büyük ilgi gördüğü ve kendisine kazandırdıklarından çok AK Parti’ye kaybettirirken, tarihinin en zor dönemini yaşayan ve 31 Mart seçimlerine üç başlı olarak giren CHP’ye kazandırdığıdır.

Burada yeri gelmişken hızlı değerlendirmeler esnasında MHP’nin de bir önceki seçime göre oy kaybettiğine dair ifadelerin yanlışlığıdır. MHP 30 büyükşehrin 28’inde AK Parti adaylarını desteklemiş ve aday çıkarmamıştır. Ayrıca yine pek çok il belediyesinde AK Parti adayını desteklemiştir. Doğal olarak da bu durum 2019 seçimlerinde aldığı oylardan daha az bir oy sayısına götürmüştür. Dolayısıyla MHP oylarına ilişkin değerlendirmeler yapılırken bu nokta önemlidir.

Düşünün ki, Gazze ile ilgili YRP tarafından ortaya atılan ve tümüyle dezenformasyon içeren iddialar, CHP tarafından dile getirilseydi, kimse ciddiye almayacak ve itibar etmeyecekti.

Mamafih, dünyada Gazze meselesine en fazla sahip çıkan, BM dahil her platformda Filistin davasını en yüksek sesle savunan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik gerçek dışı İsrail ile ticari ilişkileri kesmedi iddiaları bile tabanda karşılık bulmuştur. Türkiye 7 Ekim gününden itibaren sergilediği net tutuma, uluslararası platformlarda gösterdiği cesur, tabuları yıkıcı ve İsrail saldırganlığını dünya kamuoyuna aşikar etme, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi dahil pek çok yapıyı harekete geçirmesine rağmen ve ülke kamuoyuna da dezenformasyonları, yalanları, iftiraları belgeleriyle çürütecek şekilde ortaya koymasına rağmen iddia sahibi YRP olunca başarılı olamamıştır. Hani derler ya atalar, “Her ağacın kurdu özünden olur…”

Kısacası YRP, CHP’nin yapamayacağını yapmış, CHP tarafından seslendirildiğinde hiçbir etki yapmamış tüm iddialara sahip çıkmış, adeta bir taşeron gibi CHP’nin lehine olacak şekilde ekonomik krizi de, emekliler meselesini de, Gazze meselesini de AK Parti tabanını soğutmak için yıkıcı bir dille kullanmıştır.

Buna mukabil 2019 seçimlerinden sonra artan toplam seçmen sayısına rağmen oylarını çok artıramamış, hatta o döneme yakın oy almış olan CHP, muhafazakar seçmenin sandığa ilgisizliği nedeniyle pek çok yerde seçimlerde başarılı olmuştur…

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası