Ayşe Aykaç kalabalıklardan pek hoşlanmaz, yürüyüş ve mitinglere gitmezdi. 44 yaşında ev hanımı ve dört çocuk annesiydi. Aykaç o gece ailesiyle birlikte darbeyi engellemek için dışarı çıktı. Eşinin yanında vurularak şehit oldu.
**
Ensar Onur Ayanoğlu vinç operatörüydü, iki ay önce nişanlanmıştı. Darbe gecesi önce Kısıklı’ya gitti. Daha sonra arkadaşlarıyla beraber çatışmaların yoğunlaştığı köprüye geçtiler. Orada boğazından vurularak şehit edildi.
**
22 yaşındaki Mustafa Avcu öğrenciydi. 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığının önünde şehit oldu.
**
Aldığı tornavida ve bıçakla sokağa çıktı. Genelkurmay Başkanlığının önünde başından yaralandı ve bir hafta sonra şehit oldu.
**
29 yaşındaki Halit Gülser polisti. 15 Temmuz gecesi nişanı vardı. Ailesi memleketinden nişan için gelmişti. Akşam 11’de göreve çağrıldı. Bir daha geri dönmedi, nişan merasimi şehadetle bitti.
**
Mehmet Güder 15 Temmuz gecesi Vatan Caddesi’ne çıktı. Emniyetin önünde helikopterden açılan ateş sonucu iki yerinden vuruldu. Aynı sırada havalimanına doğru giden oğlu her şeye rağmen “Yine bir darbe girişimi olsa yine sokağa çıkarız” diyor.
**
Çaycı, kuyumcu, polis, öğrenci, işçi... Bunlar ve benzeri onlarca hatıra var. 15 Temmuz gecesi binlerce kişi eşinin alnından öptü, çocuklarını kokladı ve “Beni merak etmeyin” diyerek dışarı çıktı. Kimi şehit oldu, kimi gazi. Çok büyük bir iş başardılar. Türkiye tarihinde ilk kez bir darbe girişimi böylesi bir kahramanlıkla engellendi. Ve bunda en büyük pay sahibi olanların başında o güne kadar eli silah tutmamış, tank görmemiş ve hatta kavga bile etmemiş bu ülkenin cefakar çocukları geliyordu. Onlar sabah işine giden, akşam arada bir halı saha maçı yapan, çay içen, iyi bir insan olmaya çalışan ve memleketini seven vatandaşlardı. Bugün bizler bunları rahatça yapıyorsak onlar sayesindedir. Türkiye S-400 ve F-35 pazarlığını yapabiliyorsa ya da Batılılar Türkiye’nin demokrasisi olduğunu tekrar hatırlamışlarsa aslında önce anılması gerekenler 15 Temmuz’u cesurca sırtlayan 251 şehit, 2193 gazi ve milyonlarca isimsiz kahramandır.
Yukarıdaki isimleri 15 Temmuz: Demokrasi Kahramanları (Hürriyet Kitap, Haz. İpek Özbey, Güliz Arslan, İpek İzci) kitabından aldım. Daha birçok kahraman ismin detaylı hikayeleri bu kitapta yer alıyor.
15 Temmuz’la ilgili hafızalarımızı tazeleyecek birkaç kitaptan daha bahsedelim. İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan 15 Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve Milli Vuruş (Beta Kitap) başlıklı kitapta darbe gecesini nasıl yönettiklerini detaylarıyla anlatıyor. Bizde görev başındaki isimler netameli konularla ilgili kitap yazmazlar. Bu noktada kitap bir istisna teşkil ediyor. Bir yandan 15 Temmuz gecesi kritik hamlelerin nasıl yapıldığını anlatılırken diğer yandan 15 Temmuz direnişini gölgelemek isteyenlerin dezenformasyonları bir bir çürütülüyor. Hande Fırat’ın 24 Saat: 15 Temmuz’un Kamera Arkası kitabıysa o meşum geceyi kamera önünde ve arkasında yaşananlarla anlatıyor. Gazetecilik refleksleriyle can derdine düşmenin bir araya nasıl geldiğini bu kitapta okuyabilirsiniz.
15 Temmuz’la ilgili SETA’dan çıkan kitapları da hatırlatalım. Milletin Zaferi 15 Temmuz geceye dair çarpıcı fotoğraflarla darbe girişimine özellikle dikkat çekiyor. FETÖ’nün Anatomisi darbenin failini detaylı bir şekilde inceliyor. 15 Temmuz’da Medya: Darbe ve Direnişin Mecrası ise spesifik bir alanı etraflıca ele alıyor. Benzer çalışmaların sayısının artması dileğiyle!
Yeni Çıkanlar
Bugünlerde üç yeni kitap okurlara merhaba dedi. Müberra Nur Emin’in yazdığı Türkiye’deki Suriyeli Çocukların Eğitimi, Tuğba Deniz’in kaleme aldığı Türkiye’deki Üniversiteler ve Bölgesel Gelişme Politikaları; Enes Bayraklı, Hasan Basri Yalçın ve Murat Yeşiltaş’ın editörlüğünü yaptığı Avrupa’da PKK Yapılanması. SETA’dan çıkan bu üç kitabın ortak özelliği inceledikleri kritik konularla ilgili saha çalışmasına dayanmalarını ve somut çözüm önerileri sunmalarıdır.