Son on yılda yapay zekanın (YZ) bugünkü seviyesine ulaşacağını tahmin etmek imkansızdı. Lakin çok kısa sürede, ekonomi, siyaset, askeri vb. dahil olmak üzere çok çeşitli uygulamalarla, YZ’nin bilim kurgudan gerçekliğe nasıl evrimleştiğine tanık olduk.
Pek çok devlet, ulusal çıkar ve güvenliğin korunması adına hayati önem taşıyan teknolojilerin, özellikle de yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesine büyük miktarda para yatırıyor. Bu bağlamda son yıllarda yapay zekanın askeri alanda başarılı uygulamalarına tanık olduk. Ancak çok tartışılmasa da, yapay zeka istihbarat teşkilatlarının da olmazsa olmazı haline geliyor.
YZ askeri alanda olduğu gibi, istihbarat topluluğunu dönüştürme ve en önemlisi işi nasıl yürüttüğüne dair değiştirme potansiyeline sahip. Bilhassa, YZ çok büyük miktarda veriyi çok kısa sürede ve bir insanın yapabileceğinden daha doğru bir şekilde sıralayabiliyor. Buna ek olarak, çok büyük miktarda veri sıralama, kalıplar bulma, bağlantıları ortaya çıkarma, alaka düzeyini anlama ve sonuçlar çıkarma kapasitesine de sahip. Tüm bunlar, analistlerin çalışmalarını daha verimli hale getirebiliyor.
Yine de YZ evriminin henüz ilk aşamalarında olduğumuz göz önüne alındığında, yukarıda bahsettiklerimizin, olacakların sadece bir göstergesi olduğunu söylemek doğru olur. Halihazırda, YZ uygulaması, istihbarat teşkilatı gibi bilgilerin hassasiyetinin ve gizliliğinin çok önemli olduğu sektörlerde hem mevzuat eksikliği hem de etik kaygılardan büyük ölçüde etkileniyor.
İstihbarat Topluluğunda Yapay Zekanın Uygulanması Neden Gereklidir?
Erken benimseyen ülkelere ekonomik ve stratejik avantaj vaat eden yapay zekanın, önümüzdeki yıllarda küresel gücün yeniden dağılımının bir belirleyicisi olacağı da artık netleşti. Devletlerin, ABD ve Çin'in en üstte olduğu YZ yarışına girmesinin nedeni budur. Bu bağlamda, devletler, farklı sektörlerde YZ uygulamasından en iyi şekilde yararlanmaya çalışıyor ve istihbarat teşkilatları da YZ’nin benimsenmesine yabancı değiller.
YZ’nin istihbarat için neden önemli olduğu sorulduğunda, ilk cevap mevcut veri fazlalığı olacaktır. Daha önce veri eksikliği sorunu yaşarken, şu anda mevcut “teknoloji baharının” arkasındaki ana neden olan veri patlaması ile karşı karşıyayız. Bu bağlamda, istihbarat teşkilatları da yeni zorluklarla karşı karşıya. İstihbarat teşkilatının temel amacı veri toplamak, analiz etmek, bağlantı kurmak, bağlamı uygulamak, anlam çıkarmak ve son olarak bu verilerle ilgili yargılarda bulunmak ve karar vermektir. Bunlar, daha sonra politika yapıcılara iletilir. Bununla birlikte, istihbarat topluluğunun mevcut veri fazlalığına ayak uydurması zordur ve bu da karar alıcılara doğru ve zamanında doğru bilgi sağlamayı zorlaştırır. Bu durum, YZ’nin istihbarat çalışmalarına entegrasyonunu zorlayıcı bir faktördür. Bunu gerçekleştirememenin, YZ’yi etkin bir şekilde benimseyen ve kullanan diğer devletlerin gerisinde kalmasıyla sonuçlanabileceğini söylemek yanlış olmaz.
Yapay zekanın istihbaratta etkin bir şekilde uygulanması, veri fazlasının ortaya çıkardığı zorlukların büyük ölçüde üstesinden gelebilir. Spesifik olarak, istihbarat analistleri, yapay zekanın yardımıyla büyük miktarda veriyi daha güvenilir ve doğru bir şekilde, ancak en önemlisi, daha kısa sürede anlamlı bilgilere dönüştürebilir.
Ayrıca, YZ teknolojisi rutin davranış kalıplarını analiz ederek, eğilimleri ve biçimleri tespit edebilir ve bu kalıplara dayalı olarak gelecekteki davranışlar hakkında tahminlerde bulunabilir. Ancak en önemlisi, YZ yukarıda belirtilen kalıpları karşılaştırarak herhangi bir anormalliği tespit edebilir ve sonuç olarak bu durum, istihbarat analistlerine herhangi bir şüpheli faaliyeti işaretleme imkanı sağlar.
Veri sınıflandırma ve analiz görevinin çoğunu yapay zeka sistemlerine bırakmak, istihbarat analistlerine, analitik yargılara odaklanmak için daha fazla zaman ve olanak sağlar ve sonuç olarak yönetenlere daha iyi bilgi sağlar. Aslında, yukarıda belirtilenlerin tümü, dönemin CIA Bilim ve Teknoloji Direktörü’nün 2018’de belirttiği şu cümlede özetlenebilir: “Uygulama açısından gördüğümüz fırsat, YZ’nin, kıt kaynaklarımız için çok güçlü bir yardımcı olduğudur.”
Elbette, yapay zekanın istihbarattaki önemi ve uygulaması, büyük miktarda verinin sınıflandırılması ve analizi ile sınırlı değildir. Yapay zekanın istihbarattaki diğer muhtemel kullanımları, olası siber saldırıları öngörmek ve önlemek veya dezenformasyon ve deepfake ile mücadele etmesi olabilir.
İstihbarat Teşkilatında Yapay Zeka Uygulamaları
İstihbarat kuruluşlarının bir sır perdesi arkasında faaliyet göstermeleri ve faaliyetleri hakkında bilgi paylaşmamaları anlaşılabilir bir durumdur. Bu bağlamda, istihbarat teşkilatında YZ uygulamasını tam olarak anlatmak biraz zor. Ancak aşağıda, özellikle Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) başta olmak üzere istihbarat teşkilatları tarafından bilinen veya en azından kullanıldığına inanılan bazı örnekler vereceğiz.
Öncelikle, tehditleri keşfetmek ve olası planlı saldırıları engellemek için YZ’nin istihbarat servisleri tarafından kullanıldığı düşünülüyor. Bunun en yaygın ve bilinen örneği, Ekim 2021’de ABD ordusuna veri ve analitik yazılım sağlamak için 823 milyon dolarlık bir sözleşme imzalayan Palantir Savunma’dır. Palantir, gerçeği söylemek gerekirse Cambridge Analytica ihlali gibi bir dizi veri skandalına karıştı, ancak CIA ve ABD ordusu için çok önemli bir araç gibi görünüyor. Birkaç yıl önce Palantir’in yazılımının Usame bin Ladin’in bulunup öldürülmesini sağladığı iddia edildi. ABD Deniz Piyadelerinin 2011’deki Afganistan savaşı sırasında bomba imal eden terörist hücreleri bulmak adına Palantir’in yazılımını sistemlerine entegre ettiği de öne sürülüyor. Daha spesifik olarak, Palantir tarafından tasarlanan yazılım, parmak izleri, telefon kayıtları, e-postalar, uydu görüntüleri, sosyal medya bağlantıları vb. gibi birçok alandan büyük miktarda veriyi toplayarak, makine öğrenme yöntemleri aracılığıyla istihbarat analistlerine gizli ilişkileri tespit etme imkanı veriyor, olağan dışı faaliyetleri ortaya çıkarmak ve terörist saldırılar gibi planlı saldırıları engelliyor.
YZ yazılımının istihbarat teşkilatlarında bir başka kullanım alanı da siber saldırıların etkisiz hale getirilmesi ile ilgilidir. Bunun bir örneği Cylance ve yazılımı CylanceProtect’tir. CIA, 2016’da In-Q-Tel aracılığıyla Cylance’i finanse etmeye başladı ve AI CylanceProtect’in e-posta kimlik avı dolandırıcılıklarını analiz ederek, yalnızca ABD istihbaratını değil, devleti, bankaları ve büyük şirketleri tehlikeye atmasını önleyebileceğini düşündü.
YZ yazılımları ayrıca uydu aracılığıyla belirli alanları araştırmak için kullanılır ve CIA’nın yatırım yaptığı şirketlerden biri de Orbital Insight’tır. Yazılım, dünya çapında 800 milyon cihazdan toplanan uydu görüntüleri, drone görüntüleri ve akıllı telefonların toplu konum verilerini elemektedir. Orbital Insight, yollar, uçaklar, binalar, araçlar gibi nesnelerin sayısını ve/veya hareket kalıplarını sayarak ve ölçerek, istihbarat görevlerine yardımcı olabilecek olası herhangi bir anormalliği tespit edebilir.
YZ kullanımının çok önemli bir başka örneği de Stabilitas’dır. Bu yazılımı kullanarak istihbarat teşkilatlarının belirli bölgelerdeki olası kargaşaları tahmin etmesi mümkündür. Stabilitas, ana verileri haber makalelerinden, sosyal medyadan alır ve sosyal kargaşa olasılığının çok yüksek olduğu güvenli olmayan ortamı tanımlayabilir.
Yapay Zeka Uygulaması Kapsamında İstihbarat Topluluğuna Gelen Riskler
YZ mükemmel değildir. Gelişmekte olan diğer teknolojiler gibi, YZ de kendi içinde bir başarısızlık riski taşır. Bu bağlamda özel şirketler böyle bir olasılığı tolere edebilirken, hükümet ve özellikle istihbarat teşkilatları için aynı şey söylenemez. Ulusal güvenlik faaliyetleri söz konusu olduğunda, küçük bir başarısızlık bile büyük riskler doğurabilir. Şüphesiz ki bu, istihbarat teşkilatlarının YZ sistemlerini benimseme ve bunlar aracılığıyla çalışma konusunda tereddüt etmesine neden olabiliyor.
İstihbarat teşkilatı için YZ uygulaması söz konusu olduğunda üzerinde durulan bir diğer sorun, mevcut YZ teknolojisinin sadece bilgi verebilmesi ve bir insan analistin yapabileceği gibi açıklama kapasitesine sahip olmaması ile ilgilidir. Somut olarak, sağlanan verilerin analizinden sonra nihai bir sonuca varılırken, YZ sistemleri bir çözüm sağlayabilir veya bir sonuca varabilir, ancak o sistemin, bu çözümün veya sonucun arkasındaki nedenleri açıklaması mümkün değildir.
Son olarak ve en büyük sorunlardan biri olarak kabul edilebilecek veri sorunu var. Bir YZ sisteminin başarılı olması için büyük, yüksek kaliteli, etiketlenmiş veri kümeleri gerekmektedir. Veri miktarı ne kadar büyük olursa, başarı olasılığı o kadar büyük olur. Ticaret sektöründe uygulanan YZ sistemleri için bunu başarmak kolay olacaktır. İstihbarat teşkilatı söz konusu olduğunda, veriler bir sorun haline gelmektedir. Sadece büyük veri gerekli değildir, aynı zamanda YZ sistemini doğru yönde kullanabilmek için gizli bilgi verileri de gereklidir. Bu, istihbarat sisteminde istihbarat teşkilatını olası saldırılara karşı savunmasız hale getiren bir boşluk meydana getirebilir.
Sonuç olarak, devletlerin istihbarat teşkilatlarının yapay zekayı nasıl kullanacağı, kaçınılmaz bir biçimde devletin ulusal güvenliğini etkiler. Yapay zeka, istihbarat analistlerinin verileri daha doğru ve hızlı bir şekilde anlamlandırmasına yardımcı olur ve uluslararası alanda ilgili devletlere avantaj sağlar. Yapay zekayı benimseme konusundaki isteksizlik ise zararlı olabilir. Verinin ve bilginin istihbarat teşkilatlarının temelini oluşturduğu düşünüldüğünde, istihbarat döngüsüne yapay zekayı entegre etmek, günümüzde bir zorunluluk haline gelmiş durumdadır.