Kriter > Dosya > Dosya / Teknoloji |

Önümüzdeki Dönemde Uzayda Savaş Nasıl Olacak?


Uzay savaşı esas olarak askeri uyduların imhasına dayanıyor. Uzay savaşı olarak değinilen yeni savaş, rakip devleti kör ve sağır bırakacak şekilde yüksek çözünürlüklü fotoğraf alma (IMINT), gizli dinleme (SIGINT) ve uydu telefonlara dayalı gizli iletişim (HUMINT) sağlayan casus uydular gibi uzaydaki stratejik amaçlı uyduların, askeri uyduların, füze fırlatmaya erken uyarı veren uyduların hem uzaydan hem de yeryüzünden devre dışı bırakılmasına odaklanıyor.

Önümüzdeki Dönemde Uzayda Savaş Nasıl Olacak

Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği ve ABD arasında başlayan uzay yarışı, dehşet dengesine varan nükleer silahlar döneminde önemli bir savunma alanı olarak görülüyordu. Günümüzde Çin’in de dahil olduğu uzay yarışı, yeni uzay misyon hedefleri ve yeni askeri uzay teknolojileriyle devam ediyor. Üç küresel aktör Rusya, ABD ve Çin uzayın temel askeri güçleri ve aralarındaki rekabet aynı yoğunlukta uzayda da sürüyor.

Yeni dönemin en belirgin özelliği, bu üç ülkenin askeri organizasyonlarında, uzay kuvvetleri olarak ayrı bir birimin olması ve bu birimin kara-hava-deniz kuvvetlerine entegre edilerek, siber alan dahil bütünleşik bir askeri güç inşasını ortaya koymasıdır. Bu üç gücün askeri olarak uzayda birbirlerini dengeliyor olması dünya için güvenlik açısından önem arz ediyor.

2025’te başlayacak derin uzay çalışmaları, Ay’daki misyon görevleri sabit bir gök cismi üzerinde üs kurma, köy alanı gibi dünya dışı yaşam platformları oluşturma hedefleriyle başka bir seviyeye çıkacak. Özellikle nükleer füzyon için gerekli helyum 3 madeninin ay yüzeyinde yer alması; ABD’nin Ay nükleer reaktör projesi, Çin’in yapay güneş çalışması, Rusya’nın yapay ay çalışması açısından önem taşıyor. Bu projeler hem yeni uzay itki yakıtları olarak düşünülüyor, hem de silah teknolojileri için de kullanılmaları öngörülüyor. Yine Çin’in sabit bir uzay istasyonu inşası, Ay’ın yörüngesine yerleştirilecek ABD önderliğinde Ay istasyonu, istasyonların üzerlerindeki robot kollar, plazma çekiciler, yüksek enerjili lazer silah sistemleri ve mikrodalga ışın silahlarının, birer silah haline gelmelerini de hızlandıracak. Yapay zeka tabanlı, fizik biliminin öncülüğünde yeni silah sistemleri dünya üzerinde hakimiyet açısından kritik öneme sahip.

Güney Kore Televizyonları
Kuzey Kore, hipersonik füze denemesi gerçekleştirdiğini duyurduktan bir hafta sonra Güney Kore yönetimi Kuzey Kore’nin balistik bir füze denemesi daha yaptığını duyurdu. Fotoğrafta, bir Güney Kore tv kanalında bu haberin verilme görüntüsü yer alıyor. (Anthony Wallace/AFP-Getty Images, 12 Ocak 2022)

 

Havada Hipersonik Füze Dönemi

Rusya’nın ilk denemesini başarıyla yaptığı, sonrasında Çin ve Kuzey Kore’nin denediği ama ABD’nin başarısız olduğu sesten hızlı giden hipersonik füzeler, başlıkları nükleer olacak şekilde bu dönem hava silahlarının yeni askeri devrimi olarak nitelendiriliyor. Mevcut hava savunma sistemlerinin yetersiz kaldığı bu silahlara, henüz bir erken uyarı sistemi de geliştirilemedi. ABD sensör ve yapay zeka otomasyon sistemine dayalı mikro uydularla dünyanın çevresine bir ağ sistemi kurmaya çalışsa da yerçekimsiz ortamda erken uyarı sistemi oluşturabilmekte zorlanıyor. Hem yerden hem uzaydan erken hipersonik füze uyarı sistemi olmadan, ABD’nin karşılık verebilmesi mümkün görünmüyor.

Çifte çevreleme politikası ile hem Rusya’yı hem Hint Pasifik’te Çin’i kuşatan Amerika’nın hava savunmada yetersiz kaldığı anlaşılıyor. ABD kuşatmasını hipersonik füze sistemleri ile aşan her iki ülke üstünlüğü kendi lehine çevirmiş gibi.

Füzelerle başlayacak savaşta, öncelikle düşmanının uzaydaki askeri uydularını devre dışı bırakarak iletişimini kesmek, elektromanyetik dalga ile elektronik sistemli askeri unsurları çalışamaz konuma getirmek, füzeleri ve füze rampalarını karşı füzelerle imha etmek, denizdeki askeri gücünü hava ve denizaltı saldırısıyla yok etmek ve askeri varlığını sona erdirerek savaşı zaferle sonuçlandırmak, alan kapatmanın sağlayacağı sonuçtur. Uzay bu savaş kavramı içerisinde kritik alan olarak belirleyici bir mekandır. Erken hipersonik füze sistemini uzaydan ve yerden kontrol edemeyen ve cevap veremeyen ABD’nin toprakları, özellikle askeri tesisleri hızlı bir saldırıya uğrayabilir.

Rusya’nın askeri istihbaratının, muhtemel bir savaşta, Amerika’nın uzayı etkin kullandığı Kuzey Kutup bölgesinden başlayarak, kendisine yakın füze fırlatma rampalarını devre dışı bırakmak, uzayda denemelerini yaptığı ve yer gözlem teleskoplarıyla tespit ettiği Amerikan askeri uydularını ya füze ile ya da başka bir uyduyu çarptırmak suretiyle imha ederek, yani ABD’yi savaşta kör ve sağır bırakarak psikolojik üstünlüğü kendi lehine çevirmeyi planladığı düşünülüyor. Amerikan askeri kuvvetleri için Rusya, elindeki nükleer füze sayı kapasitesi açısından ve uzaydaki etkin olabilme yönünden, Çin’den daha tehlikeli bir askeri rakip olarak görülüyor.

Uzaydaki sensör ağı sistemin, hipersonik teknolojisine verilebilecek en uygun savunma olacağı uzun zamandır Amerikan ordusu tarafından ileri sürülüyor ve mini uydularla denemeler de başlamış durumda. Amerika, Space X sahibi Elon Musk ile yapılan anlaşma çerçevesinde yirmi bin civarında mikro uyduyu dünya yörüngesine fırlatarak, sensörlü uydu network aracılığı ile yapay zeka tabanlı bir algoritma üzerinden erken hipersonik füze tespit sistemi geliştirme çalışmalarını sürdürüyor. Algoritmik savaş kavramının bu noktada devreye girdiğini görüyoruz. Yapay zeka algoritmaları yazarak füzelerin kontrol sistemlerini ele geçirmek, yönlerini değiştirmek birincil amaç haline gelmiştir. RAND araştırma merkezinin bir raporunda yer verdiği nükleer silahların kontrolüne yapay zeka aracılığı ile ulaşılırsa dünya nasıl bir hale döner sorusu, çok büyük tehditler içeriyor. Algoritma yazarak yapay zeka teknolojisi ile tüm dünyada nükleer silah fırlatma bilgilerine hakim olmak ciddi bir güç inşasıdır.

 Dünyada

Yeni Silah Sistemlerimiz: Uydular ve Yönlendirilmiş Enerji Silahları

Uzay savaşı esas olarak askeri uyduların imhasına dayanıyor. Uzay savaşı olarak değinilen yeni savaş, rakip devleti kör ve sağır bırakacak şekilde yüksek çözünürlüklü fotoğraf alma (IMINT), gizli dinleme (SIGINT) ve uydu telefonlara dayalı gizli iletişim (HUMINT) sağlayan casus uydular gibi uzaydaki stratejik amaçlı uyduların, askeri uyduların, füze fırlatmaya erken uyarı veren uyduların hem uzaydan hem de yeryüzünden devre dışı bırakılmasına odaklanıyor. Siber virüs saldırısı, radyo frekans sistemiyle sinyal bozma, nükleer bomba patlatarak elektromanyetik dalga oluşturup uyduları bozma, kinetik enerjiye dayalı tamamen yok edici ya da asalak uydular aracılığıyla uyduyu bozucu saldırılar gerçekleştirme, yeryüzünden düşük yoğunluklu lazer ile uyduyu kör etme ya da düşük yörüngede bulunan uydulara yüksek yoğunluklu lazer enerjisi göndererek uydu üzerindeki elektronik aksamı bozma, kıtalararası balistik füze (ICBMs) kullanımı gibi saldırılar, uzay savaşının yeni saldırı çeşitleri olacak. C4ISR olarak adlandırılan komuta-kontrol-komünikasyon-bilgisayar hesaplama-keşif, gözetleme ve istihbarat operasyon kavramları uzaya göre yeniden biçimlendirilmiştir.

Günümüzde, yönlendirilmiş enerji silahları teknolojisi uzayda savunma silahları kapsamında öne çıkıyor. Hipersonik füzeyi atmosfere çıktığında yok edebilmek ya da uyduları dünyadan gönderilen lazer ile devre dışı bırakabilmek, dünya üzerinde bir bölgeyi tamamen nükleer bomba etkisi ile yok edebilmek bu silah sistemleri ile mümkün.

1983’te eski Amerikan başkanı Ronald Reagan’ın kamuoyuna duyurduğu “Yıldız Savaşları” projesi yüksek enerjili lazer, mikrodalga silahları ve parçacık ışını olarak yönlendirilmiş enerji silahlarından oluşuyordu. Çin’in 2015’te yayınladığı Işık Harbi kitabında dünya yörüngesine otonom hareket eden lazer silahlarını yerleştirmeyi planladığı ve bunların yapay zeka ile yönlendirileceğine yer verilmişti. Rusya’nın da insansız altıncı nesil savaş uçaklarına bu lazer sistemlerini yerleştirerek yeni hava saldırı silahları olarak kullanılacağı ileri sürülmüştü. 2019 Amerikan Savunma İstihbarat raporunda, Çin ve Rusya’nın anti uydu lazer silahı geliştirdiğine yer verilmiştir.

Çin’in, 2019’da Ay’ın karanlık yüzüne gönderdiği robot Rover ile elektromanyetik spektrum denemesi yaptığı ileri sürülmüştü. Sabit bir gök cismi üzerine yerleştirilebilecek yüksek enerjili bir silah sistemi, uzay jeopolitiği kapsamında önem taşıyan Ay’ın stratejik konumundan, dünyayı vurabilmeyi mümkün hale getirebilir. Ocak 2022’de Çin, EAST (Experimental Advanced Super Conducting Tokamak) adı verilen, gerçek güneşin çekirdeğinden 10 kat daha fazla ısı ortaya çıkaran yapay güneşi test etti. Tokamak sisteminin çalışması için geçerli olan helyum 3, Ay yüzeyinde en çok bulunan madde. Yapay güneşin, Ay’da konuşlanacak füzyon reaktörü bir silah olarak da kullanılabileceği ileri sürülüyor.

NASA’nın 2025’te Ay’da kurmak istediği nükleer reaktör yani fizyon enerjisi içinde helyum 3 önemli temel kaynak olarak kullanılacak. Özellikle Mars için gidecek uzay araçlarının enerjisini sağlayacağı ileri sürülen bu nükleer reaktörün, silah için kullanılabileceği de düşünülebilir. Tüm bu görüşlerin ileriye atılmasında Yıldız Savaşları filminde, kullanılan yüksek lazer silah sistemine sahip olan “Ölüm Yıldızı” silahının yapımında kullanılan nükleer, füzyon ve fizyon enerjisinin olmasıdır. Ateş topu oluşturan bu silah, dünya üzerinde bir ülkeyi yok edebilir.

Helyum 3 dışında, güneş enerjisini dev aynalarla dünya üzerine yansıtarak bir ülkeyi yok etme planları ise Aristoteles’in fikrinden yola çıkmıştır. Adolf Hitler dönemi Alman fizikçi Hermann Oberth tarafından geliştirilen “Güneş Silahı”, alçak yörünge üzerinde bir uzay istasyonuna konveks aynalar yerleştirmek suretiyle gelen güneş ışığının dünyaya yansıtılarak bir şehri yok etmek ya da okyanusu ısıtmak suretiyle büyük fırtınalar meydana getirmek ve düşman deniz gücünü imha için düşünülmüştü.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası