Kriter > Dosya > Dosya / Afrika'da Türkiye |

Rekabetçi Afrika Pazarında Türk Savunma Sanayiinin Artan Varlığı


Türkiye'nin 2020’de Afrika'ya gerçekleştirdiği savunma sanayii ihracatı, toplam savunma ihracatı içinde yüzde 9.2 paya sahipti. Yani 2.2 milyar dolarlık savunma ve havacılık ihracatının 82.9 milyon doları Afrika'ya gerçekleşti. 2021’in henüz ilk 10 ayında sektörün, önceki yılın aynı dönemine kıyasla 6 kat artışla, bölge pazarına 288 milyon 439 bin dolar ihracat gerçekleştirmesi, Afrika ülkelerinin artan ilgisini ve bu pazarın potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor.

Rekabetçi Afrika Pazarında Türk Savunma Sanayiinin Artan Varlığı
Türk savunma sanayindeki zırhlı kara aracı üreticilerinin son dönemde Afrika'da kazandıkları ihalelere Kenya'da 118 araçlık bir yenisi eklendi. (Katmerciler-AA, 3 Haziran 2021)

Türkiye, Afrika ile sahip olduğu köklü tarihi, kültürel ve toplumsal bağlarını korumak ve ilişkilerini güçlendirmek adına politikalarını şekillendiriyor. Afrika’ya yönelik söz konusu politikaların bir boyutu ise Türk savunma sanayiinin bölgeye açılımı olarak gerçekleşiyor. Kazan-kazan ekseninde yürütülen savunma sanayii açılım faaliyetlerinin en önemli unsurunu, görece teknolojik altyapısı zayıf olan kıta ülkelerine teknoloji transferi vb. katma değerli yaklaşımlar oluşturuyor. Afrika ülkelerinin savunma ve güvenlik hizmet alımlarında sık rastlanmayan kazan-kazan yaklaşımı da Türk savunma sanayiinin kıtada rağbet görmesini ve ticaretten öte kapsamlı iş birliği fırsatlarının tesis edilmesini sağlıyor. Son dönemde Türkiye’nin Afrika pazarına ihracatı, yüksek teknoloji çözümleri de içermeye başladı. Afrika ülkelerinin savunma kapasitelerinin artırılmasına yönelik savunma tedariklerinin yanı sıra, tesis edilen askeri eğitim vb. anlaşmalar ile Türkiye, Afrika ülkeleri açısından ayrı bir öneme sahip. Özellikle benzer bir tehdit algısı olan terörle mücadele noktasında Türkiye’nin elde ettiği başarının “formülü”, Afrika ülkelerinin oldukça ilgisini çekiyor.

 

Afrika’nın Savunma Pazarında Aktörler

SIPRI verilerine göre Afrika'nın 2016-2020 döneminde küresel silah ticaretindeki payı yüzde 7 civarında. Küresel silah ticaretinde Afrika'nın payı yüksek olmasa dahi bölgede savunma harcamaları, yükseliş trendi gösteriyor. Özellikle Sahraaltı’ndaki terör faaliyetleri ile artan tehdit algısı ve ülkelerin ayrılıkçı faaliyetler ile karşı karşıya gelmesi gibi durumlar, Afrika ülkelerini silah ithalatını artırmaya yönelten unsurlar. Sahraaltı Afrika’da 2016-2020 döneminde yapılan silah ithalatının yüzde 30’unu Rusya’nın karşıladığı görülüyor. Rusya, Sahraaltı Afrika’da bu dönemde en büyük silah tedarikçisi olurken, payını her geçen yıl arttıran Çin yüzde 20 ile ikinci sırada bulunuyor. Çin’i, yüzde 9.5 ile Fransa, yüzde 5.4 ile ABD izliyor. Bu bağlamda Sahraaltı Afrika'da Türkiye’nin savunma sanayii ihracatında öncelikle rakipleri Çin ve Rusya olarak karşımıza çıkıyor. Sahraaltı Afrika ülkelerinin 2016-2020 dönemindeki ithalatı, 2011-2015 dönemine kıyasla düşüş göstermesine karşın, 2021-2025 döneminde ithalatın yeniden artması bekleniyor.

Çin’in diğer coğrafyalarda uyguladığı “borçlandırma” yöntemiyle yatırım ve ikili ilişkileri derinleştirme politikası, Afrika’da da görülüyor. Yatırımlar karşısında bölge ülkeleri Çin’e devasa miktarlarda borçlanıyor. Görünürde ticari faaliyetler ile gelişen ve derinleşen ilişkiler, silah tedariki süreçlerinde, hem Çin’in rekabetçi teklifleri hem ülke yönetimleri üzerindeki etkinliği/baskısı ile mümkün olmaktadır. Bu bağlamda Afrika ülkelerindeki silah tedarik süreçleri de genel itibariyle politik yapıdadır.

Sahraaltı ülkelerinde son döneme kadar Fransız “etkinliği” vardı. Fakat son yıllarda Fransız yönetiminin “başarısız girişimleri” ve politikaları nedeniyle, Fransa konumunu kaybediyor. Rusya ve Çin, Fransa’nın pazardaki payını almaktalar. Fransa’nın baskın rolünü kaybetmesi, çözümlerinin ise yüksek tedarik ve işletme maliyetlerine sahip olması, bölge ülkeleri için uygun olmuyor. Fransa pazardaki etkinliğini kaybetmemek, ülkelerdeki kendisine yakın yönetimleri desteklemek için zararına satışlar dahi gerçekleştiriyor. ABD ise sunduğu çözümlerin, rekabetçi yapıda olmamasından dolayı hibe ve askeri yardım kanalları ile pazarda varlık gösteriyor. Rusya’nın görece rekabetçi sistemlerini pazara sunması, bölge pazarındaki etkinliğini artırırken, nihayetinde pazarı domine eden aktör konumuna getiriyor. Ayrıca Rusya, bölge ülke liderlerinin güvenlik kaygılarına yönelik Wagner gibi paramiliter unsurları ile de faaliyet gösteriyor. (bkz. Orta Afrika Cumhuriyeti)

Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Orta Afrika Cumhuriyeti Savunma Bakanı Remeaux-Claude Bireau
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'21) kapsamında Orta Afrika Cumhuriyeti Savunma Bakanı Remeaux-Claude Bireau ile bir araya geldi. (Arif Akdoğan/AA,19 Ağustos 2021)

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin Afrika Açılımı

Afrika ülkeleri ile Türkiye arasında gelişim gösteren diplomatik ilişkiler, savunma ve güvenlik alanlarında yeni iş birlikleri için önemli fırsatlar oluşturmaktadır. Türk savunma sanayii için Afrika aslında yeni bir pazar değil. Uzun yıllardır Türk firmaları, bu pazara çözümlerini sokmayı başarmıştır ancak istikrarlı bir şekilde varlık göstermek ve görece büyük projelerle pazarda yer bulmak ancak son yıllarda mümkün oldu. Günümüzde Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) destekleriyle bölge pazarına ihracatı artırma noktasında yoğun faaliyetler icra ediliyor. SSB’nin Afrika’da iş birliklerini geliştirmeye yönelik ofis açma gayretleri söz konusu. Günümüzde Nijer, Ruanda, Senegal, Kongo, Mali, Nijerya dahil olmak üzere 25’ten fazla Afrika ülkesi ile imzalanmış Savunma Sanayii İş Birliği (SSİ) anlaşmaları üzerinden ilişkiler derinleştirilmektedir. Ayrıca bölge ülkeleriyle, Ekvator Ginesi ile yapılan savunma iş birliği gibi kapsamlı anlaşmalar da düzenlenmektedir.

 

Afrika’da Türk Savunma Sanayii ve Pazar Potansiyeli

Sektör halihazırda yüksek birliktelik ve koordinasyon içerisinde Afrika pazarında varlık göstermese dahi firmaların çeşitli yaklaşımları söz konusudur. Sektör paydaşları, ticari ürünlerin ihracatı üzerinden elde ettikleri bilgi ve deneyimleri, askeri platform ihracı sürecinde etkin bir şekilde kullanmaktadırlar. Örneğin Otokar, askeri platformlarla Afrika’ya açılımından önce, çeşitli ticari araçları bu pazara ihraç etmişti. Benzer şekilde ticari araçlarıyla pazarda varlık gösteren Katmerciler de edindiği bilgi ve deneyimlerle geliştirdiği askeri platformları, pazara sunmuştu.

 

Kazan-Kazan Yaklaşımı

Afrika ülkelerinde gelişmiş sanayi altyapısı olmaması, yüksek teknoloji çözümlerinde, teknoloji transferinin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Bölge ülkelerine yönelik ihracat faaliyetlerinde de teknoloji transferi gibi bir yaklaşım yok. Türkiye ise mümkün mertebe teknoloji transferi de sağlayarak bölge ülkeleri ile ihracat ilişkileri tesis ediyor. Bu bağlamda ihracat kapsamındaki sistemlerin montajı gibi temel kabiliyetlerin aktarılması amaçlanıyor. İstihdam vb. diğer yan kollarda da kazanım sağlayan bu yaklaşım ile Türk firmaları, bölge pazarında etkili sonuçlar alıyorlar.

Afrika Ülkelerine Gerçekleştirilen İhracatta Öne Çıkan Ülkeler / Çözümler

 

Terörle Mücadelede Etkin Çözümler

Türk güvenlik güçlerinin ve dost ülkelerinin sektör çözümlerini muharebe sahasında güç çarpanı olarak son derece etkin kullanımı, bahse konu çözümlere olan ilgiyi artırıyor. Türkiye’nin başarılı terörle mücadele konseptleri, terör ve ayrılıkçı gruplar kaynaklı güvenlik sorunları olan Afrika ülkelerinin ilgisini çekiyor. IDEF’21 de Afrika ülkeleri ile gerçekleştirilen heyet görüşmelerinde de Türkiye’nin “terörle mücadele” teknolojilerine ve konseptlerine yoğun ilgi gösterilmişti. Afrika ülkelerinin karşı karşıya olduğu tehditler incelendiğinde genel olarak ya eski nesil hava savunma sistemine sahip hasımlar ya da hava savunma sistemine sahip olmayan terör grupları, ayrılıkçı gruplar, kabileler karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin sunduğun SİHA sistemleri, hafif taarruz ve silahlı keşif uçakları/helikopterleri oldukça maliyet etkin çözümler olmaktadır. Ayrıca bölgedeki bahse konu aktörlerin gelişmiş tanksavar güdümlü mermilerine sahip olmamaları ise belirli seviyedeki balistik korumaya sahip taktik tekerlekli zırhlı araçları yine maliyet etkin çözümler haline getirmektedir.

 

Afrika Pazarının Yükselen Aktörü: Türkiye

Türkiye'nin 2020’de Afrika'ya gerçekleştirdiği savunma ihracatı toplam savunma ihracatı içinde yüzde 9.2 paya sahipti. Yani 2.2 milyar dolarlık savunma ve havacılık ihracatının 82.9 milyon doları Afrika'ya gerçekleşti. Afrika'ya yönelik Türkiye'nin ihracat faaliyetlerinin artarak devam etmesi ve Afrika ülkelerinin artan ilgisi bu pazarın potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor. 2021’in henüz ilk 10 ayında sektörün, önceki yılın aynı dönemine kıyasla 6 kat artışla, bölge pazarına 288 milyon 439 bin dolar ihracat gerçekleştirmesi, bu durumu destekler nitelikte.

Sektör firmaları başlangıçta Afrika pazarına küçük iş payları ile giriyordu. Bu durum ilk defa taktik tekerlekli zırhlı araçların ihracı ile aşılmaya başlandı. Takip eden süreçte sürekli satma yönünde bir istikrar yakalandı ancak bu defa çeşitlendirme sorunu ile karşılaşıldı. Tam bu noktada günümüzde bölge ülkelerine yüksek teknoloji sistemlerin ihracatına yönelik faaliyetler söz konusudur. Özellikle Bayraktar TB2 SİHA maliyet/etkinlik ve yüksek fiyat/performans oranıyla beraber Afrika’da talep görmektedir. Ayrıca silahlı drone sistemlerine ve modern deniz platformlarına yönelik bölge ülkelerinin ilgisi ve talebi de mevcuttur.

 

Sonuç Yerine

Türkiye dış politikasında Afrika ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirirken, Türk savunma sanayii de bölge ülkelerindeki ağırlığını paralel olarak artırıyor. İhracatın önemli bir kısmı ise devletten devlete anlaşmalarla gerçekleşiyor. Kıta ülkelerinin savunma ihtiyaçlarına yönelik rafta hazır ürünler ile sunulan çözümlerin yanı sıra sektör firmaları, bölge ülkelerine yönelik özelleştirilmiş çözümler de sunmaktadır. Karşılaşılan ilgi ise sektörün varlığının güçlenerek arttığını gösteriyor. Rusya, Çin, Fransa ve ABD gibi bölge pazarında etkili olan ülkelere karşı rekabetçi çözümler sunma potansiyeli ile Türkiye, yükselen bir oyuncu konumundadır. Türkiye’nin diplomatik açıdan ortaya koyduğu Afrika politikalarına paralel olarak, savunma sanayii alanındaki faaliyetlerinin de tespit edilecek benzer politikalar ekseninde gerçekleşmesi beklenmelidir. Politikaların ortak bir vizyon etrafında şekillenmesi ve sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi ile önümüzdeki süreçte Afrika, Türk savunma sanayii için çok daha önemli bir pazar haline gelecektir. Bölge ülkeleri ile imkanlar dahilinde ortak savunma sanayii projeleri, Ar-Ge ve üretim tesisleri hayata geçirilebilir. Böylece bölge ülkeleri ile uzun dönemlere yayılacak stratejik ilişkiler tesis edilebilir. Unutulmamalı ki rekabetçi bir yapıya sahip Afrika savunma ve güvenlik pazarında varlık gösteren Türk savunma sanayii, önemli tecrübeler kazanmakta ve diğer yurt dışı pazarlarının yanı sıra yurt içi faaliyetlerinde de bu kazanımlardan istifade etmektedir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası