Kriter > Dosya > Dosya / İdlib Çatışması |

Rusya, Medya ve Propaganda


Türkiye’nin İdlib üzerinde Rusya ile yaşadığı yeni gerginliğin ardından Rus televizyonları ve internet siteleri, Türkiye’de Rus düşmanlığı yapıldığı yönünde haberler yayınlıyor. Uçak krizi sırasında resmi olarak benimsenen “Türkiye’ye gitmeyin” politikası bu kez informal bir şekilde Rus vatandaşlarına empoze ediliyor.

Rusya Medya ve Propaganda

Rusya medya organlarını kullanarak hem kendi halkına hem dünyaya propaganda satmakta uzun yıllardır büyük üne sahip. Bugünlerde ise bu şöhret, uluslararası televizyon kanallarından sosyal medya mecralarının en ücra köşelerine kadar taşınmış durumda…

Devlet, medya ve propaganda üçlüsü bir arada düşünüldüğünde akıllara ilk olarak Rusya’nın gelmesi hiç de şaşırtıcı değil. Günümüze kadar devam eden propaganda yayıncılığının en belirgin örnekleri Sovyet döneminde uygulanmıştı. 102 ton kömürü 5 saat 45 dakikada çıkararak rekor kıran madenci Aleksey Stahanov veya Nazilere nefes aldırmayan keskin nişancı Vasiliy Zaitsev ülkenin kahramanları olarak gösterilmiş ve afişleri neredeyse her sokağa asılmıştı. Sovyet radyosu her gün Stahanov’un rekorunu daha da geliştirmesini öve öve anlatırken Krasnaya Zvezda ve Pravda gazeteleri Nazileri yüzlerce metreden tek atışta vuran Zaitsev’in tefrikalarını yayınlıyordu.

Soğuk Savaş döneminde de kendi halkı üzerindeki algıyı tam da devletin istediği şekilde sunan Sovyet medyası, demir perdenin aralanmasının ardından da propaganda yayıncılığında hız kesmedi. Ancak Rusya’nın dünyaya açılması gibi Rus medyası da benzer bir küresel değişim içine girdi. İçeride ya da dışarıda değişmeyen nokta ise bu yayın organlarının sürekli olarak Rus hükümeti politikası paralelinde hareket etmesi oldu.

 

Rus Medyasında

Türkiye Yakın dönemde bunun en belirgin örnekleri Türkiye ve Ukrayna’ya karşı yapılan yayınlarda net bir şekilde görüldü. 1990 sonrası dönemde Rus basınının prototip Türk algısı “kaba, bağnaz ve dolandırıcı” sıfatları üzerine kurulurken Türkiye hakkında son 30 yıl içinde kaçırılan, tacize uğrayan, dövülen ve parasını kaptıran mağdur Ruslar üzerinden kimisi doğru kimisi ise tamamen uydurma binlerce haber yapıldı. Vladimir Putin dönemi sonrası Türkiye ile siyasi ve ekonomik ilişkiler artınca Türkiye, Rus medyasında ilk kez adını olumsuz haberlerden çok olumlu haberlerle duyurmaya başladı. 24 Kasım 2015’te Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesinden önce Rus medyasında olumlu Türkiye haber sayısı ayda 500’e kadar çıkmıştı. Uçak olayının yaşandığı Kasım’ın son haftasında Rus basınında Türkiye’nin düşman olarak gösterildiği 322 haber yer aldı. 2015 Aralık’ta ise bu sayı bin 487’ye ulaştı.

 

Ukrayna Örneği

2013’te Ukrayna’da başlayan protestoların Rusya yanlısı devlet başkanı Viktor Yanukoviç’in devrilmesiyle başlayan süreçte de benzer bir manzara yaşanmıştı. 2014’e kadar Rus medyasının en sevdiği ülkeler arasında yer alan Ukrayna, 2015 Kasım’da Türkiye ile yaşanan uçak krizine kadar açık ara nefret objesi haline gelmişti. Hükümetin devrilmesine sebep olan Ukraynalılar, bir anda Rus medyasından faşistlikle suçlandı. Ukrayna’daki protestoları en ateşli şekilde destekleyen Almanya da bu dönemde nasibini aldı. Berlin’de bir Rus kızının kaçırılıp suiistimal edildiğine dair küçük bir internet sitesi isim ve kaynak belirtmeden bir haber yayınlamış, Rus devlet televizyonu ise bu haberi kuvvetli bir şekilde gündemde tutmuştu. Bunu gören Almanyalı Ruslar da sokaklara dökülerek Ukrayna’daki karışıklıkları destekleyen Almanya’ya Rus usulü cevap vermişti.

 

Sputnik’ten Hatay Provokasyonu
Sputnik’ten Hatay Provokasyonu: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İdlib’de 34 askerimizi şehit eden rejim güçlerine vurduğu ağır darbenin ardından Rusya medyası provokatif yayınlar yaptı. Rus haber ajansı Sputnik, Hatay’ı ‘Çalınan Vilayet’ olarak tanımlayan bir haber servis etti. Skandal haber, “Çalınan Vilayet: 80 yıl önce Türkiye’ye neden Fransa tarafından Suriye’nin bir köşesi verildi?” başlığıyla yayımlandı. Haber büyük tepki çekti.

Propaganda Mecraları

Rusya’nın yenilenen medyasında geleneksel devlet kanalları ve gazetelerin yanı sıra son dönemde öne çıkan araçlarıysa Russian Today ile Sputnik oldu. 2005’te kurulan RT ve 2014’te yayın hayatına başlayan Sputnik onlarca dilde ve dünyanın her noktasında haber akışı sağlıyor. Rusya bu iki yayın organını dünyadaki Rus imajını güçlü ve sevilen hale getirmenin yanında hükümet politikalarının propagandası için de kullanıyor.

RT, ABD’de Larry King gibi tarihin en önemli televizyoncu ve habercisini bünyesine katabilirken gündeme yön veren röportajlar veren Alyona Show gibi programlarla da kendisini birçok ülkede kabul ettirdi. Julian Assange’ın sunduğu ve Hasan Nasrallah gibi isimlerin konuk olduğu World Tomorrow programı ise Rus propagandasının en güçlü unsurlarından oldu. Rusya, Sputnik’te de yayın yaptığı ülkenin yerel isimleri ile çalışırken Sputnik Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere bölgesel gelişmeleri Rusya merkezli bir bakış açısıyla ele aldığı, Türkiye haberlerinde ise net bir şekilde hükümete muhalif bir tutum takındığı aşikar.

Ancak sitenin Rus politikasına nasıl tamamlayıcı şekilde yardım ettiğini görmek için Azerbaycan’da Türkiye aleyhtarlığı yaptığını söylemekte fayda var. Sputnik, Azerilere 2008-2009 arasında yaşanan Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasını sürekli olarak hatırlatıp Azerbaycan’ın Türkiye ile yakınlaşmasını engelleyecek haberler yapmaktadır. Rusya ile iplerin gerildiği dönemde Sputnik’in sahte görüntülerle servis ettiği “Türkiye, Suriye petrolünü DEAŞ ile iş birliği yaparak satıyor. Üstelik bu, hükümete yakın isimlerin şirketleri üzerinden yapılıyor” şeklindeki yalan haberi sitenin asıl görevini net bir şekilde ortaya koymuştu.

 

Türkiye’ye Gitmeyin Algısı

Türkiye’nin İdlib üzerinde Rusya ile yaşadığı yeni gerginliğe değinecek olursak; Sputnik tıpkı Rus hükümeti gibi Türkiye ile ilişkileri koparacak yönde yayın yapmaktan kaçırırken, Rusya’da yayın yapan medyanın ise çok farklı şekilde hareket ettiğini görmekteyiz. Rus televizyonları ve internet siteleri, Türkiye’de büyük Rus düşmanlığı yapıldığı yalanını ortaya atarken uçak krizinde resmi olarak benimsenen “Türkiye’ye gitmeyin” politikasını informal bir şekilde vatandaşlarına empoze ediyor. Böylelikle politik olarak yıkıcı etki oluşturacak bir gerginliğin önüne geçildiği gibi; Türkiye’ye zarar verecek bir ortam Ruslar açısından başarılı bir şekilde hayata geçiriliyor.

Rusya’da ticaret yapan bir Türk durumu şu sözlerle anlatıyor: “Daha önce defalarca Türkiye’de 7-8 farklı şehre giden Rus arkadaşım, ‘Bu aralar Türkiye’ye gitmek güvenli mi?’ diye sorduğunda ‘Merak etme, yeni tip koronavirüs Türkiye’de görülmedi’ cevabını verdim. Bana ‘Hiç mi sosyal medyaya ya da televizyonlara bakmıyorsun. Türkiye’de Ruslar saldırıya uğruyor, linç ediliyor’ diyerek çıkıştı. Ardından izah etmeme fırsat vermeden bu kez de ‘Çocuğumu kaçırırlar mı?’ diye sordu. Başlarına bir şey gelmeyeceğini anlatmama rağmen birkaç gün sonra tekrar mesaj atarak, ‘Bizi Büyükelçi Karlov gibi vurmazlar değil mi?’ diye sordu. Bu bilgilerin yanıltıcı olduğunu söylememe rağmen ailesi ile planladığı Türkiye planını iptal etti.

Anlaşılan bu kez Rusya’nın net fikirlerini takip etmek için açıktan propaganda yaptığı medya organlarını da takip etmek yeterli olmayacak. Sosyal medya ve Rus kanallarında dönen haberler, Rusların Türkiye politikasını anlamamızda daha da faydalı olacak gibi görünüyor. Son bir örnek verecek olursak; Ekim 2019’da yapılan Soçi Mutabakatı sonrası YPG’nin bulunduğu alanlarda Türk ve Rus askerleri ortak devriye yaparken YPG yandaşları konvoya taşlarla saldırmıştı. Ancak bu görüntüler bugünlerde, Rus medyasının sosyal medya hesapları üzerinden İdlib’deki Suriyelilerin Türk askerine saldırısı şeklinde servis ediliyor.


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası