Kriter > Dosya > Dosya / Teknoloji |

Yapay Zekada Küresel Gelişmeler ve Trendler: Türkiye’nin Yeri Nedir?


Türkiye’nin ulusal YZ stratejisinde ortaya konan yol haritasına göre, Türkiye’nin temel hedeflerinden biri bilimsel üretkenliği teşvik edecek politikalar benimsemek. Bu çerçevede mevcut durumda Türkiye’de uzmanlığı yapay zekaya odaklanan toplam bin 218 akademisyen bulunuyor ve bu sayının 2025’e kadar 5 bine çıkması bekleniyor. Aynı zamanda yapay zeka alanında mezun olanların sayısının ise 10 bine ulaşması bekleniyor.

Yapay Zekada Küresel Gelişmeler ve Trendler Türkiye nin Yeri Nedir

Son yıllarda benzeri görülmemiş oranda yeni teknolojilerin ortaya çıktığına tanık oluyoruz. Bu, çoğunlukla veri bolluğu ve gelişmiş donanım tarafından sağlanıyor ancak bunda küresel salgın da önemli bir rol oynadı. Ufukta görünen birçok teknolojiden Yapay Zeka (YZ), günlük hayatımızda zaten karşılaştığımız bir gerçeklik olduğu için çok daha fazla öne çıkıyor.

Makine öğrenimi, derin öğrenme, sinir ağı, bilişsel bilgi işlem, doğal dil işleme vb. gibi çeşitli bileşenlere sahip yapay zeka, tek bir teknolojiden ziyade bir “etkinleştirici”. Sonuç olarak, YZ'nin çok sayıda uygulaması var ve en önemlisi de devrim niteliğinde bir potansiyele sahip. IBM Deep Blue’nun 1997'de dünya şampiyonu satranç oyuncusu Garry Kasparov’u nasıl yendiğini veya Google’ın DeepMind AlphaGo’sunun 2017'de dünya Go şampiyonu Ke Jie’yi nasıl mağlup ettiğini, geçtiğimiz yıllarda görmüştük. Ancak son yıllarda YZ daha sofistike hale geldi ve şimdi günlük hayatımızda, sağlık, sanayi, ticaret, eğitim, ulaşım vb. gibi birçok farklı sektör ve alanda oldukça yaygın.

Gelişmeleri ve eğilimleri dikkate alan çalışmaların çoğu, YZ’nin önemli bir ekonomik etkiye sahip olacağı gerçeğini vurguluyor. Spesifik bir PwC araştırması, YZ gelişimi nedeniyle küresel GSYİH’nın 2030’a kadar yüzde 14 civarında (15,7 trilyon ABD doları) artabileceğini ortaya koyuyor. Bu artışın yüzde 70’inin ise Çin ve Kuzey Amerika’da (sırasıyla 7 trilyon dolar ve 3,7 trilyon dolar) gerçekleşmesi bekleniyor.

Etkileri ve bununla birlikte gelen kazanımlar göz önüne alındığında, YZ’nin uluslararası sistem ve güç dağılımı üzerinde doğrudan bir etkisi olacağı açık. Gerçekten de, ABD ve Çin tarafından sürdürülen ve halen de devam eden küresel bir YZ yarışı var. Şu ana kadar 50'den fazla devlet YZ konusunda ulusal stratejisini açıkladı. Türkiye de 2021-2025 için kendisine bir yol haritası sağlayan ilk ulusal yapay zeka stratejisini yayınlayarak, Ağustos 2021’de diğer ülkelere katıldı. Bu strateji, Türkiye tarafından üstlenilen diğer iki girişim temelinde yayınlandı: “Dijital Türkiye” vizyonu ve Türkiye’nin “Milli Teknoloji Hamlesi.” Bu girişimlerin temel amacı, toplumsal refahın artırılması ve aynı zamanda ulusal güvenliğin güçlendirilmesinin hedeflendiği Türkiye'nin dijital dönüşümü ile ilgili. Türkiye aynı zamanda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tekelleşmesine karşı çıkıyor ve küresel rekabet gücünü artırmayı, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını güçlendirmeyi, kritik teknolojilerde atılımlara yol açacak politika ve uygulamalar gerçekleştirmeyi amaçlıyor.

Yapay Zeka ile İlgili Girişimlerden Sorumlu Kurumların Listesi

Genel olarak bakıldığında, Türkiye yapay zeka ile bağlantılı yaklaşık 20 girişimde bulundu. Bu girişimler; eğitim, sağlık, iş vb. alanlardaki uygulamalarını içeriyor. Bu girişimlerde başı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi çekiyor.

YZ’nin devrim niteliğindeki etkisi göz önüne alındığında, bu alana yapılan harcamalar son birkaç yılda önemli ölçüde hızlandı. Örneğin, 32 ülke ve 19 endüstriyi dikkate alan ve International Data Corporation tarafından yayınlanan Dünya Çapında Yapay Zeka Harcama Rehberi'nin verilerine göre, yapay zekaya yapılan küresel harcama 2020’de 50,1 milyar dolar, 2021’de 85,3 milyar dolardı. 2025’te ise 204 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Aynı çalışmada, coğrafi bazda ABD ve Çin’in en büyük harcamaya sahip devletler olacağı ve YZ gelişmelerinden de en büyük ekonomik kazancı elde etmelerinin beklendiği vurgulanıyor.

OECD verilerine göre, YZ için dünya çapında risk sermayesi yatırımları, son on yılda sürekli artarak 2020’de 81 milyar dolara ulaştı. Diğer veri tabanlarında da belirtildiği gibi ABD ve Çin sırasıyla 45 ve 20 milyar dolar ile başı çekiyor. Türkiye’ye gelince, risk sermayesi yatırımlarının yaklaşık 7 milyon dolar olduğu görülüyor; ancak, ulusal yapay zeka stratejisinde ortaya konulanlar dikkate alındığında, önümüzdeki yıllarda yatırımların hızla artacağı söylenebilir.

Yapay zekanın askeri ve savunma sektörleri üzerinde devrim niteliğinde bir etkiye sahip olması da bekleniyor. Bu bağlamda, askeri sektördeki yapay zeka harcamalarının 2020’de 6,3 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve bu rakamın 2025’te 11,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. ABD'nin askeri alanda yapay zeka yatırımı açısından da lider ülke olacağı düşünülüyor.

Yapay zeka yatırımları açısından önde gelen sektörlere bakacak olursak, 2014’ten bu yana hareket eden ve otonom (sürücüsüz) araçlara yapılan yatırımlar, listenin başında yer alıyor. Devletler, özellikle otonom araçlar açısından, orduda YZ uygulamasına önem veriyor. Listede ikinci sırada sağlık, ilaç ve biyoteknoloji endüstrisindeki yapay zeka yatırımları bulunuyor. Bu sektöre yapılan yatırımlar, koronavirüs pandemisinin ve YZ’nin birçok hükümet ve uluslararası kuruluş tarafından virüsle mücadele için bir araç olarak kullanılmasının bir sonucu olarak 2020’de iki kattan fazla arttı. Türkiye örneğinde, yatırımların yüzde 75’i, Türk hükümetinin Covid-19 ile mücadelede üstlendiği başarılı politikaların bir yansıması olan sağlık, ilaç ve biyoteknoloji sektörlerine yapılıyor.

Türkiye'nin İlk Ulusal Yapay Zeka Stratejisi açıklandı (info)

Bu çerçevede TÜBİTAK çok sayıda YZ AR-GE projesine fon sağladı. Özellikle son 10 yılda (2010-2020) TÜBİTAK toplam 1,7 milyar TL kaynak sağladı. Bu fonun yaklaşık yüzde 41’i büyük işletmelere, yüzde 31’i KOBİ’lere, yüzde 25’i akademik araştırmalara ve yüzde 2’si teknoloji tabanlı bireysel girişimcilere yönlendirildi. Ayrıca bu fonların aktarıldığı ilk üç alanın Sanayinin Dijital Dönüşümü ve İleri İmalat Sistemleri, Ticarette Dijital Dönüşüm ve Akıllı Yaşam ve Sağlık olduğu söylenebilir.

Bununla birlikte, YZ ile ilgili ana küresel eğilimleri ve gelişmeleri anlayabileceğimiz tek ölçüt yatırımlar değil. Her devlette yapılan YZ ile ilgili yayınların sayısı, bir devletin bu yarışta nerede durduğunu anlayabileceğimiz bir diğer önemli parametre. Beklendiği gibi ABD, Çin ve ardından AB, YZ ile ilgili yayınlar açısından önde gelen ülkeler/bölgelerdir. Türkiye'de ise 2018 hariç yayın sayısı sürekli artış gösteriyor. Özellikle son on yılda yüzde 170 artarak 2020’de yaklaşık 8 bin 600 yayına ulaştı. Son yıllardaki bu keskin artış, Türkiye’nin yapay zeka araştırmalarına ve farklı sektörlerde uygulamalarına önem vermeye başladığının bir göstergesi. Nitekim Türkiye’nin ulusal YZ stratejisinde ortaya konan yol haritasına göre, Türkiye’nin temel hedeflerinden biri bilimsel üretkenliği teşvik edecek politikalar benimsemektir. Bu çerçevede mevcut durumda Türkiye’de uzmanlığı yapay zekaya odaklanan toplam bin 218 akademisyen bulunuyor ve bu sayının 2025’e kadar 5 bine çıkması bekleniyor. Aynı zamanda yapay zeka alanında mezun olanların sayısının 10 bine ulaşacağı da tahmin ediliyor.

Yeni ortaya çıkan teknolojiler söz konusu olduğunda, uluslararası iş birliği -sadece AR-GE sürecine değil, deneyim paylaşımına da yardımcı olduğu düşünüldüğünde- büyük önem taşıyor. Türkiye’nin yapay zeka ile ilgili yayınlar açısından uluslararası iş birliği söz konusu olduğunda, Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere öne çıkan aktörler. Yalnızca AB ülkelerine odaklanacak olursak, Almanya ve İtalya, Türkiye’nin en yüksek araştırma iş birliğine sahip olduğu ülkeler. Bu bağlamda, Türkiye’nin AB tarafından başlatılan Ufuk 2020, Ufuk Avrupa, Dijital Avrupa Programları vb. projelerde oldukça aktif olduğunu belirtmek önemli.

Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi, YZ uzmanlarının istihdamına büyük önem veriyor. Stratejide, tüm sektörlerde mesleği bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilgili olan yaklaşık 480 bin kişinin bulunduğu belirtiliyor. Doğrudan YZ alanındaki istihdama ilişkin net bir veri bulunmamakla birlikte Türkiye, YZ ile ilgili istihdamı artırmayı hedefleyen önemli adımlar attı. Bu çerçevede stratejide, ücretsiz eğitim vermeyi ve yapay zeka konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen birçok projenin üstlenileceği duyuruldu. Buna dayanarak en az 400 bin kişinin bu projelere dahil olması bekleniyor. Ayrıca Türkiye, merkezi ve yerel yönetim kurumlarındaki uzmanların bin kişiye ulaşmasıyla, yapay zeka alanındaki istihdamı 50 bin kişiye çıkarmayı hedefliyor.

Türkiye'nin YZ İlişkili Girişimleri

Son olarak, Türkiye'nin yapay zeka konusundaki ilerlemesini bir perspektife oturtacak olursak, özellikle ulusal stratejisini açıklamasının ardından, son bir yılda çok önemli adımlar attığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda, Hükümet Yapay Zeka Hazırlık Endeksi 2021’e göre Türkiye, raporda yer alan 160 ülke arasında 53’üncü sıraya yerleşerek konumunu 14 sıra artırdı. Aynı endekste, Türkiye 55,49 puan alırken 2020’de 46 puan almıştı. Belirtildiği gibi, bu yükseliş, çoğunlukla, Türkiye’nin kısa ve uzun vadede YZ hazırlığının oldukça umut verici olduğu düşünülen ulusal stratejisinin açıklanmasıyla ilgili.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası