Dünya hızlı bir şekilde değişiyor, küresel sorunlar boyut değiştiriyor, çözüm önerileri çeşitleniyor. Buna mukabil kamusal hizmetler ve vatandaşların talepleri de dönüşüyor. Bu açıdan bakıldığında geçmişte daha çok altyapı hizmetleri, su ve yol hizmetleriyle gündeme gelen belediyeler, günümüzde pek çok yenilikçi uygulamanın hayata geçirildiği yapılar halini almış durumda.
Değişen ve çeşitlenen sorunlar, bir yandan dönüşümde rol oynarken, bu sorunlara yönelik çözüm önerileri de yenilikçi uygulamaları doğuruyor. Bu açıdan teknoloji de oyun değiştirici bir araç olarak belediyeler açısından dönüşümü tetikleyen etkenlerden. Özellikle son on yılda daha çok yaygınlaşan akıllı şehir kavramı, bu açıdan önemli bir başlık.
Peki, akıllı şehirler nedir ve Türkiye’de akıllı şehirler dediğimizde süreçler ne yönde ilerlemektedir? Akıllı şehirler, yanlış bir yaklaşımla genellikle salt teknoloji ya da internet temelli bir kent olarak tahayyül ediliyor, ancak akıllı şehirlerin insan boyutu üzerinde de durulmalı ve Türkiye üzerinden değerlendirmeler bu minvalde şekillenmelidir.
Türkiye ve akıllı şehirler düşünüldüğünde konuya iki boyutlu olarak bakılabilir. Birinci boyut, merkezden yerele doğrudur. Burada merkezi idarenin şehir yönetimlerine rotalar çizecek politikalara yönelik vurguları, yol gösteren stratejileri ve uygulama önerileri öne çıkmaktadır. İkinci boyut ise yerel düzeydeki uygulamalar, modeller, başarılar ve başarısızlıklardır. Bu yazıda akıllı şehirlere yönelik ilk boyuta odaklanılarak, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve ilgili diğer merkezi kurumların çalışmaları ele alınacaktır. Sonraki yazılarda ise belediyelerin yürüttüğü çalışmalar, başarılı uygulamalar ve başarısızlıklar irdelenecektir.
Akıllı Şehirler Nedir?
Akıllı şehirler, teknoloji temelli bir anlayışla ortaya çıkmış, teknoloji eliyle kentsel alanlardaki sorunların çözüldüğü ve teknoloji eliyle daha yaşanabilir şehirlerin ortaya konmaya çalışıldığı bir yaklaşım olmuştur. Öte yandan akıllı şehirler tek boyutlu ve yalnızca teknoloji temelli bir model değildir. Akıllı ifadesi dahi, yalnızca “zekâ” ya da “teknik”le ilişkili bir kavram değildir. İngilizce “smart city” ifadesi aslında bir tür kısaltmaya tekabül etmektedir.[i]
Görüldüğü üzere akıllı şehirler ifadesi teknolojiyi de içeren bütüncül bir yaklaşıma tekabül etmektedir. Aynı zamanda akıllı şehir, teknoloji eliyle sorunları çözen, şehrin yaşam kalitesini iyileştiren, sürekli gelişen ve yaşam koşulları anlamında diğer şehirlerle yarışabilen bir yaklaşımı da bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla tek boyutlu değil, çok boyutlu bir modelden bahsetmek mümkündür. Bu açıdan farklı tanımlamalar olsa da genellikle altı boyutla açıklanan bir modelden söz edilebilir.
Bu alt boyutlar, aynı zamanda şehirlere yönelik yeni sorumluluk alanlarını da ortaya koymaktadır. Şehirler bir yandan sürdürülebilir kalkınma programlarına uygun olarak ekonomik değer üretimine katkı sunmalı, diğer taraftan ulaşım sorunlarını çözmeli ve çevreye duyarlı bir gelişim modelini benimsemelidir. Bu boyutlarla birlikte şehirlerdeki hayatın iyileştirilmesi, kaliteli yaşam koşullarının ortaya konması bir diğer boyuttur. Bunların yanında en önemli iki husus ise şehirlerin paydaşlarla birlikte yönetilmesi ve şehrin hemşehrilerine hesap verebilir, şeffaf politikalar sunabilmesidir. Burada teknoloji eliyle vatandaşlara veriler sunulması, politikalara dair bilgilendirmeler yapılması, hemşehrilerin taleplerinin karşılanması ve beklentilere uygun politikaların geliştirilmesi önceliklidir. Dolayısıyla akıllı şehirler aynı zamanda vatandaş ve kullanıcı odaklı bir modeli açıklamakta ve en önemli unsurlardan birisi de yönetişim olmaktadır.
Türkiye’de Akıllı Şehir Politikaları
Türkiye açısından bakıldığında, merkezi düzeyde önemli politika belgelerinin oluşturulduğu ve stratejilerin ortaya konduğu görülmektedir. Örneğin Dokuzuncu Kalkınma Planında “Kentlerin Yaşam Standartlarının Yükseltilmesi ve Sürdürülebilir Gelişmenin Sağlanması” başlığı kapsamında öncelikli hedeflerden biri olarak yer almıştır.[iii] Onuncu Kalkınma Planında, akıllı şehirler açısından teknolojik altyapı gelişimine, hizmet kapasitesindeki artışa ve dijital yetkinliklere yönelik vurgular dikkat çekicidir. Akıllı uygulamalar eliyle öncelikli olarak sağlık, ulaştırma, enerji, afet ve su yönetimi alanlarından başlayarak kullanım alanlarının geliştirilmesi bir diğer hedef olarak zikredilmiştir. Aynı şekilde akıllı şehirlerin gelişimi ve yerel yönetimlerin dönüşümü noktasındaki destek vurguları önemlidir.[iv] On birinci kalkınma planında, akıllı şehirlerin yerel hizmet sunumuna katkılarından hareketle akıllı şehir stratejilerinin hazırlanması, ulusal önceliklere göre projelerin desteklenmesi, akıllı şehir bileşenlerinin bir araya geleceği platformların oluşturulması, akıllı şehir dönüşümünde kullanılacak yerli ve milli teknoloji üretimi, katılımcı uygulamalar gibi hususlar ön plana çıkarılmıştır. Ayrıca yerel hizmetlerin yeni teknolojiler eliyle sunulması ve “Dijital Türkiye” kapsamında bütünleşik hizmet sunumunun geliştirilmesi hedeflenmiştir. Aynı şekilde, akıllı ulaşım sistemlerinin katkılarından hareketle kurulacak sistemler açısından yerel yönetimlerin desteklenmesi ve bu sistemlerin teşvik edilmesi vurgulanmıştır.[v]
2016-2019 Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı, 2017-2023 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı, Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi (2014-2023), 2015-2018, 2018-2020 Orta Vadeli Program Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, 2016-2019 E-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, Orta Vadeli Mali Program 2019-2021 diğer politika belgelerinden bazıları olarak sıralanabilir.[vi]
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Akıllı Şehirler Beyaz Bülteni de kamusal aktörler tarafından üretilen bir diğer önemli eserdir.[vii] Bu alandaki son adım ise 2015 Yılı Yatırım Programı’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilen “Akıllı Kentler Stratejisi ve Fizibilite Etüdü Projesi” hazırlama görevinin, 2019’da Türkiye 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanmasıyla tamamlanmasıdır. 2019’da yayınlanan 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı bu alandaki en önemli ve kritik politika belgesidir.
Akıllı şehir sistematiğinde temel çıkarım daha yaşanabilir şehirleri kurabilmektir. Bu yapının kurulması adına planda dört stratejik amaç ve bu amaçlar altında temel hedefler tasarlanmıştır. 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nın stratejik amaçları ve temel hedefleri aşağıdaki şekilde görselleştirilmiştir.
Türkiye 2020-2023 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı, ABD, Avusturalya ve Hollanda’dan sonra dünyada bu alanda üretilmiş, dördüncü strateji belgesidir. Dolayısıyla Türkiye, merkezi açıdan dünyada öncü ülkelerden biri olarak stratejilerini ve eylem planları uyarlamıştır. Akıllı Şehir Strateji ve Eylem Planı iki açıdan önemlidir. Bunlardan ilki genellikle uzun vadeli çözümler yerine kısa vadeli ve hızlı eylemlere odaklanan yerel karar süreçlerine denge getirecek, hızlı dönüşümler yerine planlı ve hedefli bir dönüşüm sürecinin tasarlanmasına yönelik çerçeve çizmesidir. İkinci açı ise dijitalleşmenin en büyük dezavantajlarından olan teknolojik dönüşüm odaklılığı, insan boyutuyla desteklemesi ve vatandaşı merkeze alan bir dönüşümün salık verilmesidir. Geçmişte Türkiye’de bazı belediyelerin yaşadığı sürdürülebilir olmayan ya da salt teknolojiye odaklanan olumsuz deneyimlerin tekrarlanmaması için bu çerçeve büyük önem arz etmektedir.
Bu açıdan rehberlik anlamında üstüne düşeni büyük ölçüde yerine getiren merkezi idareyi, yerel idarelerin de takip etmesi ve akıllı şehirler bağlamında şehirlerimizin dönüşümlerine öncülük etmeleri beklenmelidir. Özellikle büyükşehirler bağlamında önemli çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Öte yandan büyükşehirler arasında da başarı ve başarısızlık anlamında ciddi farklar bulunmaktadır. Sonraki yazıda bu açıdan farklı büyükşehirlerin öne çıkan yönleri, başarılı uygulamaları ve başarısızlıkların olası sebepleri incelenecektir.
[i] M. Yıldız ve İ. E. Özçubuk (2020) “Akıllı Kentler ve Kamu Politikaları”, iç. Teknoloji ve Kamu Politikaları (Ed. M. Yıldız ve C. Babaoğlu), Ankara: Gazi, s. 173.
[ii] C. Babaoğlu ve L. Memiş (2018), “Kentleri Akıllandıran Yollar: Akıllı Kentler Üzerine Bir Değerlendirme” 5. Ulusal Kentsel ve Çevresel Sorunlar ve Politikalar Kongresi, Aksaray, 18-20 Ekim 2020.
[iii] T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Dokuzuncu Kalkınma Planı, (2006), Erişim Ağustos 20, https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/Dokuzuncu_Kalkinma_Plani-2007-2013.pdf
[iv] T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Onuncu Kalkınma Planı, (2014), Erişim Ağustos 30, https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/08/Onuncu_Kalkinma_Plani-2014-2018.pdf, s. 97.
[v] T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, On Birinci Kalkınma Planı, s. 160
[vi] T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2020-2023 Ulusal Akıllı şehirler Stratejisi ve Eylem Planı, (2019), Erişim Ağustos 30, https://akillisehirler.gov.tr/wp-content/uploads/EylemPlani.pdf
T.C. Kalkınma Bakanlığı, 2018-2020 Orta Vadeli Program, (2017). Erişim Ağustos 30, https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2021/08/Orta_Vadeli_Program_2018-2020.pdf , s. 52.
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Orta Vadeli Mali Program 2019-2021, (2018), Erişim Ağustos 30, https://ms.hmb.gov.tr/uploads/2019/10/Yeni-Ekonomi-Programı-2019-2021.pdf
[vii] T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akıllı Şehirler Beyaz Bülteni, (2019), Erişim Ağustos 30, https://webdosya.csb.gov.tr/db/cbs/menu/akillisehirler-kitap_20190311022214_20190313032959.pdf