Kriter > Siyaset |

PKK’nın Çocuk İstismarı ve Diyarbakır Anneleri


Koronavirüs salgınının patlak vermesine rağmen, annelerin ve ailelerin kararlı duruşu Diyarbakır’da devam etmektedir. Yaşlı ve kronik hastalığı bulunanlar eylemlerine ara verirken, geriye kalanlar, maske, mesafe ve temizlik kuralına riayet ederek eylemlerine devam etmektedir. Terörü, bu ülkede anneler bitirecek. Teröre son darbeyi anneler vuracak. Anne yüreğinin mücadelesine yenik düşecek PKK ve yandaşları...

PKK nın Çocuk İstismarı ve Diyarbakır Anneleri
Diyarbakır Anneleri'nin nöbeti devam ediyor.

Söz konusu PKK olunca, Halkların Demokratik Partisi (HDP), çocuk ve kadın hakları konusunda kör ve sağır oluyor. Biz, Diyarbakır Anneleri’ni ilk 3 Eylül 2019’da tanıdık. Hacire Akar, HDP Diyarbakır il binasını taşlayınca... Yeni nişanladığı 21 yaşındaki oğlu Mehmet bir anda ortadan kaybolunca, oğlunun telefonunda HDP’den gelen onlarca mesajı görünce, soluğu HDP Diyarbakır İl Binası’nda alan Hacire Akar... Bir annenin feryadıydı aslında o taş... Aslında Diyarbakır Anneleri’ni anlamak için önce çocukları anlamak, bilmek gerekir. PKK’nın, PYD’nin çocuk ve gençleri nasıl istismar ettiği, 15 yaş altı çocukları nasıl zorla silahlandırdığı, kadın ve kız çocuklarına tecavüz edip daha sonra nasıl infazlar yaptığını bilmek gerekir.

 

Uluslararası Hukukta Çocuk ve Silahlı Çatışmalar

Pek çok uluslararası sözleşme, düzenleme çocukların silahlı çatışmalarda kullanılmasını yasaklamaktadır.

1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

1949 Cenevre Sözleşmesi

1966 BM Ekonomik Sosyal ve Siyasi Haklar Sözleşmesi

1989 BM Çocuk Hakları Sözleşmesi

1997 Capetown Prensipleri

1999 Çocukların Asker Olarak Kullanılmaları Hakkında Berlin Bildirgesi

2000 Amerika Devletleri Örgütü’nün Çocuklar ve Silahlı Çatışma Kararı

2007 Paris Prensipleri.

Bunlar sadece bir kaçını yazdığımız 20 ayrı uluslararası sözleşme, düzenleme, çocukların silahlı çatışmalarda, savaşlarda, silah altına alınarak çatışmaya zorlanamayacağını düzenlemekte ve yasaklamaktadır. Yine bu sözleşmeler, bir çocuğun örgüt üyesi olma talebinin rıza olarak nitelendirilemez olduğunu kesin bir dille ifade etmektedirler.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) “Kim Bu Dağdakiler?” adlı raporuna göre PKK’nın dağ kadrosuna katılanların yüzde 42’si 18 ve daha küçük yaştadırlar. Yüzde 9.25’i ise 15 yaş altındadır.

 

PKK vb. Terör Örgütlerinin Hedefi Neden Çocuklar?

PKK kurulduğu günden bu yana çocukları terör faaliyetlerinde istismar ediyor. Çocukların eylemlerde kullanımı, örgütün silahlı faaliyetlerinin arttığı 90’larda en üst seviyesine çıkmakla birlikte, maalesef günümüzde de çocukları eylemlerde kullanmaya devam etmektedir.

Özellikle son yıllarda terörle mücadelede askeri-kolluk kuvvetlerinin başarısı, sınır ötesi operasyonlar ile terör örgütü mensuplarının sınırlarımıza girişi, yuvalanması, kamp kurması nerdeyse imkansız hale gelmiştir. Güvenlik güçlerinin başarısıyla birlikte, demokratikleşme, sosyal politikalar, eğitim, kalkınma politikaları vd. uygulamalar ile bölgede güven ortamının sağlanmasıyla PKK, gençler ve bölge insanı üzerindeki etkisini kaybetmiş olup, ihtiyaç duyduğu eleman temini için çocukları kandırmaya ve istismar etmeye devam etmektedir.

 

Neden Çocuklar?

  • Çocukları kandırarak yönlendirmeye daha müsaitler,
  • Beyin yıkamayla kanlı eylemlere sürüklenebiliyorlar,
  • Örgüt üst yöneticileri açısından tehdit oluşturmuyorlar,
  • Firar etme ihtimalleri yetişkinlere göre daha düşük,
  • Güvenlik güçlerini manipüle edebiliyorlar,
  • Son dönemlerde örgütün eleman kazanmadaki sıkıntısı vb. nedenler PKK’nın çocukları kandırması ve kaçırmasının başlıca nedenleridir.
Diyarbakır Anneleri'nin eylemleri devam ediyor

Diyarbakır annelerinin oturma eylemine bir aile daha katıldı. Van’da tıp fakültesinde okurken 7 yıl önce kandırılarak 22 yaşında dağa götürülen kızı Şehriban için Gaziantep’ten gelen anne Besime Altürk, Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önünde sürdürdüğü oturma eylemine katıldı. (Bestami Bodruk/AA, 11 Nisan 2021)

 

PKK’nın (Sözde) Çocuk Komutanı Reşo

Ulusal ve uluslararası çalışmalar, raporlar, ele geçirilen örgütsel dokümanlar (fotoğraf/video) üzerinde yapılan incelemelere göre; PKK 8-12 yaş arası çocuklardan bir sözde tabur oluşturmuştur. Gare alanında “Tabura Zaroken” adı verilen ve sözde çocuk taburunun sorumlusu Reşo kod adlı Duran Kalkan’dır.

PKK/KCK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG, 2012’den itibaren eleman temin noktasında PKK/KCK ile aynı stratejiyi izlemiştir. Suriye’de varlığını sağlamlaştırmak için ihtiyaç duyulan militan temini için; tehdit, kaçırma, kandırma, maaş bağlama, sözde zorunlu askerlik gibi yöntemlerle veya ailesi çatışmada ölen kimsesiz küçük yaştaki çocukları sistematik bir şekilde örgüt saflarına katmıştır. Kamplarda eğittiği çocukları çatışma bölgelerine göndermiş, çatışmalarda ölen çocukları propaganda malzemesi olarak kullanmıştır. Fotoğraflarını ve cenaze görüntülerini kullanmaktan da çekinmemiştir.

15 Kasım 2013’teki Birleşmiş Milletler (BM) Çocuklar ve Silahlı Çatışma Raporu’na göre Suriye’de 14-17 yaş arası erkek ve kız çocuklarının terör örgütü PYD/YPG’ye katıldığı, bilgi ve askeri teçhizat iletmek için eğitildiği ifade edilmiştir. BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu (2013) raporuna göre ise; YPG’nin Afrin ve El-Haseke’de 12 yaşındaki erkek ve kız çocuklarını örgüte eleman olarak temin ettiğinin belirtildiği aktarılmıştır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2015’te yayınlanan raporuna göre; YPG/YPJ’nin 18 yaş altı çocukları silahlı çatışmalara soktuğu bazılarının çatışmalarda öldüğü, 59 çocuktan oluşan bir listenin elde edildiği, bu çocuklardan 10’unun 15 yaş altında olduğu ifade edilmiştir.

Birçok çocuğun ailesinin haberi olmadan PYD’nin sözde gençlik merkezlerinde bulunduktan sonra kendilerinden haber alınamadığı, ailelerin çocuklarının PYD/YPG’ye katıldığını ya da zorla götürüldüğünü sonradan öğrenebildikleri belirtilmiştir.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2016’daki bir başka raporunda ise; yaşı küçük 10 örgüt mensubu ile görüşme yapıldığı, bunlardan birinin 14 yaşında olduğu ve iki yıl önce örgüte katıldığı ifadeleri yer almaktadır.

Almanya merkezli Kurt Watch isimli kuruluş tarafından yayınlanan rapora göre; PYD/YPG tarafından sözde meşru müdafaa yasası adı altında 12 yaşındaki kız ve erkek çocuklarının dahi silah altına alındığı, sözde yasa çerçevesinde zorla silah altına alınan yetişkinlerin eğitimi Suriye’de yapılırken, yaşı küçük olanların eğitim amacıyla Irak’ın kuzeyinde bulunan PKK kamplarına götürüldüğü belirtilmiştir.

BM Güvenlik Konseyi tarafından 16 Mayıs 2018’de yayınlanan “Çocuklar ve Silahlı Çatışma” isimli raporunda ise YPG/YPJ’nin 224 çocuğu sözde savaşçı olarak istihdam ettiğine, yine bu örgütler tarafından çocukların silah altına alınma vakalarının 2016’ya göre beş kat arttığına dikkat çekilmiştir.

BM İnsan Hakları Konseyi 13 Ocak 2020’deki raporunda; YPG/SDG’nin 18 yaş altı çocukları saflarına kattığı, 15-16 yaş altındaki kız ve erkek çocukları Halep, Haseke, Ayn El-Arap ve Rakka’da çatışmalara soktuğu, hatta görüşülen bir kişi, 10 yaşındaki bir çocuğun silah büyük olduğu için AK-47’yi sürüklediğine tanık olduğunu ifade ettiği yer almaktadır.

Terör örgütüne katılım ile ilgili güvenlik birimlerince yapılan çalışmalara göre 2013’ten bugüne terör örgütüne 5 bin 420 kişinin 18 yaş ve altında iken katıldığı tespit edilmiştir. Emniyet ve jandarma birimleri tarafından 2000’den bugüne kadar 257’si yakalanan, 465’i ise teslim olan toplam 722, 18 yaş altı çocuk ele geçirilmiştir.

PKK’nın çocuk istismarı sadece zorla kaçırmak, silahlı çatışmaya zorlamak değildir. Dağlarda ağır yaşam koşullarının yanı sıra kız veya erkek çocuklar cinsel istismara ve tecavüze de maruz kalmaktadır.

İlkokul 5’e giden Pervin’in ailesinden habersiz otobüse bindirilerek kaçırılması, 1 yıl sonra tecavüze uğraması ve hamile kalması, kürtaja zorlanması...

Yine bir çocuk Reyhan’ın iç acıtan hikayesi, bir ağaç kovuğunda vurulmuş olarak bulunması...

Tecavüzden şikayet edenlerin “ajan” ilan edilmesi, hapsedilmesi ve hapiste de tecavüze uğraması...

Tecavüz sonucu doğan bebeklere Avrupa’da satılmak üzere el konması...

PKK’ya katılan kadınların yüzde 79’u 15-22 yaş grubunda ve kadınların yüzde 55’i 15-18 yaşında kandırılarak veya kaçırılarak dağa çıkarılmış. Yine bu kadınların yüzde 90’ı, yaşına bakılmaksızın ilk 30 gün içinde tecavüze uğramış.

Kandil Dağı adeta bir tecavüz ve infaz merkezi haline gelmiş. Bazıları kız-erkek, yaşadıkları tecavüz ve istismara dayanamayıp intihar etmiş... Dilan, Ağıt, Dilber ve daha niceleri...

Aslında çok daha fazla rapor, doküman var. Zaman zaman bu raporları incelerim. Fakat bu konuyu yazmak için çalışmaya başladığımda hemen pek çoğunu derledim ve üst üste koyduğumda kanım dondu. Sınırlı yerim olduğu için de ancak böyle bir özet yapabildim. İçim acıya acıya...

 

HDP ve Demirtaş’ın Çocuk Hakları, Kadın Hakları Konusundaki İki Yüzlülüğü

Uluslararası sözleşme ve raporlarda bir çocuğun örgüt üyesi olma talebini rıza olarak nitelendirilemez olduğu kesin bir dille ifade edilmesine rağmen Selahattin Demirtaş 2014’te yaptığı bir açıklamada “Çocuklar kendi istekleri ile kendi kararları ile katılım yapıyorlar. Kaçırılma vakası, tek bir vaka varsa dahi bu konuda gereğini yaparız ama kendi isteği ile giden çocukları da geri getirmek çok zor oluyor. Bu konuda gerçekten çaresiz kalıyoruz.” demiştir.

Ayrıca; 6-8 Ekim olaylarında da HDP’nin sokak çağrısı, Demirtaş’ın “Tarihi direnişe hep birlikte katılalım” çağrısı ile Yasin Börü ile birlikte toplam 37 vatandaşımız hayatını kaybetti. HDP, TBMM’de çocuk hakları, kadın hakları konusunda mangalda kül bırakmaz, süslü cümleler ile dokümanlar hazırlar, milletvekilleri iddialı ve modern hukukun tüm kavramlarını kullanarak konuşmalar yapar. Ama HDP’li milletvekillerin PKK ve türevi örgütlerin kaçırma, tecavüz, tacizlerine dair tek kelime ettiklerini duyamazsınız. Söz konusu PKK olunca, çocuk ve kadın hakları konusunda kör ve sağır olurlar. Romantik, dramatik filmler, müzik ve şiir ile soft power enstrüman olan Demirtaş’ın “çocuklarda rıza olduğunu” ifade etmesi, HDP’nin çocuk hakları, kadın hakları açısından ikiyüzlülüğünü tam olarak ortaya koymaktadır.

 

Diyarbakır Anneleri

Diyarbakır Anneleri ile bizler 3 Eylül 2019’da Hacire Anne ile tanıştık. Çocuklarını kaçıran PKK’dan geri almak isteyen ailelerin sayısı önce 24, sonra 134 ve Nisan 2021 itibarıyla da 207’ye ulaştı. 23 aile, çocuğuna kavuştu. Koronavirüs salgınının patlak vermesine rağmen, annelerin ve ailelerin kararlı duruşu devam etmektedir. Yaşlı ve kronik hastalığı bulunanlar eylemlerine ara verirken, geriye kalanlar, maske, mesafe ve temizlik kuralına riayet ederek eylemlerine devam etmektedir. Terörü, bu ülkede anneler bitirecek. Teröre son darbeyi anneler vuracak. Anne yüreğinin mücadelesine yenik düşecek PKK ve yandaşları...

Anneler ve çocukları arasına kimse girmemeli. Çocuklar, ana kucağından koparılmamalı. Siz hiç çocuğunu kaybeden bir anne gördünüz mü? Çocuğu kaçırılan veya çocuğu ölen bir anne... Göz yaşı hiç kurumaz o annelerin hatta bazen göz yaşı kalmaz. İçine içine ağlar anneler... Biricik evladını, hele hele bir örgütün, birilerinin kötü, vahşi emellerine alet ettiğini bilmek... Ne uyku ne yemek ne giymek ne de gezmek... Hepsi haramdır, çocuğunu kaybeden anneye... Siz hiç çocuğunu kaybeden bir anne gördünüz mü?

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası