Kriter > Dosya > Dosya / Toplum ve Ekonomi |

Nevruz İran ve Orta Asya’da Ne Anlama Geliyor?


Nevruz’un en görkemli kutlandığı ülkeler kuşkusuz SSCB sonrası bağımsızlığını elde eden Orta Asya ülkeleridir. Sovyetler Birliği döneminde Nevruz kutlamaları da diğer dini bayramlar gibi yasaklanmıştı. Sovyetlerin dağılmasından sonra milli kimlik inşasında öneme sahip olması sebebiyle Nevruz kutlamaları, devletler tarafından resmi tatil ilan edilerek teşvik edilmiş ve büyük bir coşku ile kutlanmaya başlamıştır.

Nevruz İran ve Orta Asya da Ne Anlama Geliyor
İran'da Nevruz Bayramı coşkusu. (Fatemeh Bahrami / AA, 19 Mart 2024)

“Şâh-ı eyvân-ı Hamel teşrîf edip dîvânını

Ehl-i bâğa eylesin cûd u sehâ Nevrûz”

(Şeyhülislam Yahya)

Baharın gelişini müjdeleyen, tabiatın uyanışını ve canlanışını temsil eden Nevruz, 21 Mart günü Türkistan’dan Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada bayram olarak kutlanıyor. Tabiat ile iç içe yaşayan toplumların dağlar, ağaçlar, çiçekler ve ekinlerin yeşerdiği adeta yeniden canlandığı bu günlerin gelişini coşku ile karşılaması şaşırtıcı bir durum değil.

Nevruz’un ilk kez kimler tarafından nasıl kutlanmaya başlandığı kesin bir surette bilinmese de yazılı kaynaklarda farklı rivayetler bulunmaktadır. Mezopotamya uygarlıklarında, bahar ve güz başlangıçlarında şenlikler yapıldığı bilinmektedir. Sümerler, hasat dönemi olan güz başlangıcında, Babiller bahar başlangıcında kutlamalar yapardı. Çin kaynaklarında Hunların MÖ. 3. yüzyılda bahar şenlikleri düzenledikleri kayıtlıdır. Yine Çin kaynaklarında Türklerin Ergenekon’dan çıkış gününün 21 Mart’a denk geldiği bilinmektedir.

Ebu Reyhan Biruni, Perslerin takvim hesaplamalarına artık yılın (Kebise) eklendiği zamanlarda Nevruz’un güneşin Seratan (Yengeç) burcuna girdiği ayda yani Haziran’da kutladığını ancak kebisenin terkedilmesinden sonra zamanla bugünkü gibi Mart sonunda kutlanmaya başlandığını ifade eder. Biruni, Nevruz’un ne zaman başladığına dair farklı rivayetler de aktarmıştır. Buna göre, İran’ın mitolojik Şahlarından Cem, ülkesinde dolaşırken Azerbaycan’a gitmek istemiş ve insanların taşıdığı altın bir tahta oturmuş, altın güneşte parıl parıl parlayınca saygı ile eğilmişler, Cem de buna karşılık olarak bugünü Nevruz bayramı ilan etmiş. İran mitolojisinden gelen bir başka rivayete göre Nevruz, mitolojik şahlar Keyumers ile Cemşid’in tahta oturuş günüdür. Nevruz, aynı zamanda ateşin yaratılışı ile ilgili bir bayram olduğundan Mecusilik ile de bağlantılı olarak dini bir yönü vardı.

İslam hakimiyeti sonrasında İslami açıdan meşruiyet kazandırmak amacını taşıyan bazı rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan birisinde Halife Me’mun, Şiilerin sekizinci imamı Ali b. Musa Rıza’ya nevruzun ne olduğunu sorduğunda şu cevabı alır: “Bugün meleklerin saygı duyduğu bir gündür, çünkü onlar bugün yaratıldılar. Peygamberler bugüne saygı duyarlar, çünkü güneş o gün yaratılmıştır.” Aynı şekilde anlatıldığına göre peygamberimize nevruz günü helva ikram edilmiş, “bu nedir?” diye sorduğunda “bugün Nevruz” diye cevap vermişler. Nevruz’un ne olduğu hakkında konuşmalardan sonra peygamberimiz “keşke her günümüz nevruz olsa” şeklinde cevap vermiş.

 

İslam’dan Sonra Nevruz

Nevruz’un İslam’ın zuhurundan sonra kurulan çoğu devlet tarafından önemsenen bir konu olduğu bilinmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden birisi devletlerin vergi toplama döneminin nevruz olması sebebiyledir. Abbasi halifesi Mütevekkil döneminde, Nevruz’un 21 Mart’tan Haziran’a çekilmesinin sebebi, çiftçilerin henüz mahsul hasadını yapmamış olmaları sebebiyledir. Halkın henüz ekinlerini hasat etmediği dönemde Mart’ta vergi ödemesini bir nevi zulüm olarak görmüştür Halife Mütevekkil. Nevruz’un devlet otoriteleri tarafından kutlanmasının bir diğer sebebi de nevruz günü saraya sunulan hediyelerdir. Klasik Fars edebiyatında kasidelerinde sık sık Nevruz ve diğer kadim İran bayramlarından bahseden şairler de büyük oranda alacakları hediyeleri göz önünde bulundurmuşlardır. Benzer bir durum Türk edebiyatında da görülmektedir. Şairler Nevruz geldiği zaman padişahlara sunmak amacıyla Nevruziyye adı verilen kasideler yazıp hediyeler beklerdi.

Kazakistan’da Nevruz Bayramı
Kazakistan’da Nevruz Bayramı kutlamaları. (Kazakistan Cumhurbaşkanlığı / AA, 22 Mart 2024)

 

İran’da Nevruz

Kaçarlar döneminde İran’ı ziyaret eden Batılı seyyahlar, seyahatnamelerinde Nevruzun nasıl kutlandığına dair gözlemlerini aktarmışlardır. Genel olarak Nevruz’un büyük bir coşku ile kutlandığı, şarkta benzerinin olmadığı, sevinç ve mutluluk ile akrabaların ziyaret edildiği, komşulara ikramların yapıldığı, çocuklara yeni kıyafetlerin ve hediyelerin alındığı bir gün olduğundan bahsederler. Köşe bucak ev temizliği yılda bir kez Nevruz’da yapılır, kaplar Nevruzdan önce kalaylatılırdı. Çarşı pazar oldukça hareketlidir, alışverişler yapılır, yeni elbiseler alınır, evlerin eşyaları değişecekse Nevruz’da değiştirilir. Seyyahların gözlemleri ile günümüz Nevruz kutlamalarını karşılaştırdığımızda benzerlikler hemen göze çarpmaktadır.

Günümüzde İran toplumu için Nevruz yılın en önemli bayramı olup Ramazan ve Kurban bayramları diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi kutlanmamakta ve ilgi görmemektedir. “Iyd/Bayram” kelimesinin anlamı, sadece ve sadece Nevruz’dur. Aylar öncesinden alışverişler başlar, tatil planları yapılır, imkanı olanlar yurt dışına çıkar, İsfahan ve Şiraz gibi İran’ın önemli turistik merkezlerini ziyaret ederler. Özellikle Hafız-ı Şirazi’nin kabrinin bulunduğu Şiraz’da oluşan kalabalıklar dikkat çeker. Bu yıl basına yansıyan bir fotoğrafta ise halkın Persepolis antik kentine yoğun bir ilgi gösterdiği görülüyordu. Bu da son yıllarda artan milliyetçiliğin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Nevruz Bayramı boyunca İran’da iki hafta tatildir. Nevruz ile ilgili kutlamalar Çarşamba eğlencesi/kırmızı Çarşamba anlamına gelen ve “Çeharşenbe Suri” olarak adlandırılan yılın son çarşamba gecesi başlar. Bu gece çoğunlukla ateş yakılarak üzerinden atlanır, gece yarısına kadar eğlence ile devam eder. Son yıllarda bu gecede torpil ve kız kaçıran gibi patlayıcı maddeler kullanılmakta ve ölümlü kazalara sebep olmaktadır. 12 Mart 2024 Salı günü kutlanan Çeharşenbe Suri’de 3 bin 253 kişi yaralanırken 14 kişi hayatını kaybetmiştir. Nevruz’da isimleri “S” harfi ile başlayan bitki ve nesnelerden oluşan bir sofra kurulur. Sofrada bunlar dışında ayna, şamdan ve Kur’an-ı Kerim bulunur. Kur’an-ı Kerim yerine bazıları Hafız Divanı, bazıları ise Şehname’yi sofraya koyarlar. Nevruz kutlamaları/tatili yeni yılın on üçüncü günü (13 Ferverdin) sona erer. Bugün hiç kimse evde durmaz, parklara ve mesire yerlerine gidip piknik yapılır.

 

Orta Asya’da Nevruz

Nevruz’un en görkemli kutlandığı ülkeler kuşkusuz SSCB sonrası bağımsızlığını elde eden Orta Asya ülkeleridir. Sovyetler Birliği döneminde Nevruz kutlamaları da diğer dini bayramlar gibi yasaklanmıştı veya devlet gözetiminde oldukça sade bir şekilde evlerde kutlanırdı. Zaman zaman Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’daki yerel yöneticilerden bahar başlangıcında Nevruz ve güz başında hasat bayramı olan Kavun Saylı bayramlarının kutlanmasına izin verilmesi yönünde talepler iletilmiş ancak Sovyetler Birliği yönetimi proletaryanın bayramlarının 1 Mayıs ve 7 Ekim bayramları olduğunu söyleyerek reddetmiştir. Sovyetlerin dağılmasından sonra milli kimlik inşasında öneme sahip olması sebebiyle Nevruz kutlamaları, devletler tarafından resmi tatil ilan edilerek teşvik edilmiş ve büyük bir coşku ile kutlanmaya başlamıştır. Her ülke kendine has kutlama ve geleneklere sahiptir. Nevruz, Tacikistan’ın Bedahşan bölgesinde “Hıdır eyyam” olarak isimlendirilmekte ve çoğunlukla kırlarda kutlamalar yapılmaktadır.

Özbekler arasında da büyük bir coşku ile kutlanan Nevruz’un en önemli sembollerinden birisi çimlendirilmiş buğdayın kökünden elde edilen öz ile yapılan pekmeze benzeyen sümelek (İran’da Semenu, Türkmenistan’da Semeni, Kırgızistan’da Sümölök) çoğunlukla mahalle sakinlerinin bir araya gelerek pişirmeleri sebebiyle birlik ve beraberliğin de sembolü olarak görülür.

Türkmenistan’da da kutlamalarda geleneksel sanatlar ve spor gösterileri daha çok dikkat çekmektedir. Kırgızistan’da sümölöke ilaveten kazanda pişirilen ekmekler de Nevruz’un sembollerinden biridir.

 

İran’ın İtirazları

Türkistan, Maveraunnehir, İran, Kafkasya, Türkiye ve Balkanlar’da muhtelif seviyelerde kutlamalar yapılan Nevruz etkinlikleri, 2009’da; Türkiye, Azerbaycan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Pakistan ve Özbekistan’ın ortak hazırladıkları “Nevruz” temalı kültürel miras unsuru, UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine çoklu kültür mirası olarak kayıt edilmiş, 2016’da ise Afganistan, Irak, Kazakistan, Tacikistan, Türkmenistan’ın katılımlarıyla genişletilmiştir. Bu kapsamda her yıl çeşitli kutlamalar ve törenler icra edilmektedir. Bu tarihten itibaren İran, Nevruz’un İran kökenli bir kültür olduğunu ve ortak kültür mirası olarak kabul edilen bugünün aslında İran kültürünün o ülkeyi fethettiği kanaatini taşımaktadır. İran devleti adına “Nevruz’un Somut Olmayan Kültürel Mirası” dosyasını takip eden Fazıl Nazari, dosyada yer almak için hazırlık yapan Moğolistan hakkında “Moğollar asırlar önce kılıç ve okla İran’ı istila ettiler ama biz bugün kültürümüzle Moğolistan’ı fethediyoruz” demiştir. Halbuki Nevruz diğer Maveraunnehir ve Türkistan’da olduğu gibi Moğolistan’da da kutlanmaktadır. Aynı şekilde Türk televizyonlarında Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerinde yapılan kutlamalar hakkında yapılan haberlerde, Nevruz’un Türk bayramı olarak nitelendirilmesini; İranlılar, “Türkiye Nevruz Bayramını müsadere etti” başlığı ile kökenleri İran’a ait olan Nevruz’u “Türk dünyasının büyük bayramı” olarak nitelemesine karşı çıkmaktadırlar.

 

Sonuç

Baharın gelmesi ile tabiatta yaşanan değişim ve dönüşüme şahit olan toplumlar hem soğuk kış günlerinden kurtulmanın hem de tabiatın canlanmasını şenliklerle kutlamış, eğlenceler düzenlemiştir. Bu bayramı sadece bir ülkeye bir kavme ya da topluma aitmiş gibi göstermek, diğer kültürlerin böyle bir güne veya bayrama sahip olmayacağını düşünmek diğer kültürleri küçümsemek ve yok saymak anlamına gelir. 2009’da UNESCO tarafından insanlığın somut olmayan kültürel mirasının bir parçası olarak kabul edilen Nevruz’u, dünya barışına katkı sağlaması ve devletler ve halklar arasındaki kültürel bağları güçlendirmesi için bir bahane olarak görmeli ve bu yönde çalışmalıyız.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası