Kriter > Dış Politika |

Azerbaycanlı Çevrecilerin Laçın Yolundaki Gösterileri, Nedenleri ve Sonuçları


Azerbaycan-Ermenistan sınırından başlayıp Hankendi’ne kadar uzayan yolda, 12 Aralık`tan bu yana Azerbaycanlı çevreciler sivil gösteriler düzenliyor. Bu gösteriler, Rus barış birliklerinin geçici olarak bulunduğu ve Ermenilerin yaşadığı Azerbaycan`ın Karabağ ekonomik bölgesinde yasa dışı maden işletmeciliğinin durdurulmasını ve bunun çevreye verdiği zararın ortadan kaldırılmasını amaçlıyor.

Azerbaycanlı Çevrecilerin Laçın Yolundaki Gösterileri Nedenleri ve Sonuçları
Azerbaycanlı STK üyeleriyle aktivistlerin Ermeni nüfusun yaşadığı ve geçici olarak Rus güçlerin konuşlandırıldığı Azerbaycan'da madenlerin yasa dışı işletilmesinin önlenmesi talebiyle başlattığı protesto eylemi sürüyor. (Resul Rehimov/AA, 13 Aralık 2022)

Son bir aydır Güney Kafkasya gündemi, Laçın yolunda Azerbaycanlı çevrecilerin yaptığı gösterilerle meşgul. Azerbaycan-Ermenistan sınırından başlayıp Azerbaycan`ın Hankendi şehrine kadar uzayan bu yolda, 12 Aralık`tan itibaren Azerbaycanlı çevreciler sivil gösteriler düzenliyorlar. Bu gösteriler, Rus barış birliklerinin geçici olarak bulunduğu ve Ermenilerin yaşadığı Azerbaycan`ın Karabağ ekonomik bölgesinde yasa dışı maden işletmeciliğinin durdurulmasını ve bunun çevreye verdiği zararın ortadan kaldırılmasını amaçlıyor.

Laçın yolu aslında 10 Kasım 2020`de Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya tarafından imzalanan üçlü bildiri ile bölgede yaşayan halkın insani ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla açık bırakılsa da Ermenistan, bu yolu zamanla askeri amaçlar, bölgede radikalliğin korunması ve Azerbaycan`a karşı bir platform oluşturulması için kullanmaya başladı. Örneğin, Ocak 2021`de Ermenistan Sosyal Güvenlik Bakanı, Aralık 2021`de son Fransa seçimlerinde aday olan Valeri Pekres, Kasım 2022`de ise 27 İranlı, Azerbaycan`dan izinsiz olarak bu yolu kullanıp, Rus barış birlikleri kontrol noktasından geçerek Hankendi`ne gitti. Azerbaycan, bu yolun kullanılarak Karabağ Ermenilerinin silahlandırıldığı tespitini de yaptı. Bu nedenle zamanla göstericilerin ikinci bir talebi bu yolun 10 Kasım üçlü bildirisinin şartlarına aykırı bir şekilde kullanımının engellenmesi için Azerbaycan tarafından kontrol geçit noktasının kurulmasıdır.

 

Son Yaşananların Kronolojisi

Olayın bugüne nasıl geldiğini anlamamız açısından son dönemde yaşananların kronolojisini çıkarmamız faydalı olabilir. Öncelikle 3-7 Aralık 2022’de Azerbaycan`ın devlet kurumları temsilcileri ile Rusya barış birlikleri komuta heyeti arasında varılan anlaşma gereği, 10 Aralık`ta Karabağ`da bulunan Kızılbulak altın ve Demirli bakır madenlerinde yasa dışı üretimin durdurulması, buradaki mülkiyetin envanterleştirilmesi, maden işletmeciliğinin çevreye, yer altı ve yer üstü içilebilir su kaynaklarına etkisinin ölçülmesi amacıyla bölgeye bir ziyaret yapılacaktı. 10 Aralık`ta Azerbaycan devletinin kendi toprağında yapması planlanan bu ziyaret, Karabağ`da bir grup radikal Ermeni tarafından engellendi. Azerbaycan`ın denetleme grubu temsilcisi, önceden varılan anlaşmaya rağmen Rus barış birliklerinin güvenli ortamı sağlamadığını, denetimin de bunun için gerçekleştirilemediğini açıkladı.

Bunun üzerine 23 Azerbaycan STK’sı Rusya`nın Bakü büyükelçiliğine bir mektup yazarak, çevreci örgütlerin bu bölgedeki madenleri ziyaret edeceğini, Rus barış birliklerinin de bu ziyaretin güvenliğini sağlamasını talep etti. Bu talebe Rusya büyükelçiliğinden cevap verilmedi.

Bunun üzerine, 12 Aralık’tan itibaren Azerbaycanlı çevreciler, Hankendi-Laçın yolunda yani Rus barış birliklerinin görev alanının başladığı yerde gösteri düzenlemeye başladılar. Rus barış birlikleri önce engel olmak istedi fakat göstericiler direnince geri çekilmek zorunda kaldı. Göstericilerin talebi barış birliği komutanı ile görüşmek ve madenleri ziyaret etmekti, fakat komutan görüşmeye gelmedi ve çevrecilerin kendi toprağında madenleri ziyaretine de izin verilmedi.

15 Aralık’ta Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu`na nota vererek önceden varılan anlaşma gereği söz konusu madenlere girişler için gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını, engel olunmamasını ve hiçbir şekilde şart koşulmaması gerektiğini bildirdi. Bundan bir gün sonra Azerbaycan yetkilileri bir daha madenlere girebilmek için barış birliği komutanlığı ile görüştü fakat giriş temin edilmedi.

Azerbaycan'da gösteriler
(Resul Rehimov/AA, 13 Aralık 2022)

 

Dolayısıyla Rus barış birlikleri bir taraftan madenlerin denetlenmesi için gerekli imkanı sağlamazken, diğer taraftan Laçın yolunu iki taraftan kapatarak hareketi durdurdu. Ermeni tarafının “Azerbaycan yolu kapattı, insani kriz yaşanıyor” dezenformasyonuna karşın, Azerbaycan tarafı aynı günlerde bir açıklama yaparak, Karabağ Ermenileri için gerekli insani yardımı göndermeye hazır olduğunu duyurdu. Rus barış birlikleri yolu iki taraftan kapatırken, Karabağ’daki ayrılıkçıların lideri Azerbaycanlı göstericiler yoldan çekilmediği sürece insani geçişlerin olmayacağını söyledi. Burada karşı tarafın üç önemli beklentisi oldu. Birincisi, Azerbaycan`ın haklı taleplerini karşılamak yerine Ermeni diasporası ve üçüncü devletlerin desteğini almak yoluyla meseleyi bir insani kriz olarak sunmak ve Azerbaycan üzerinde baskı oluşturmak. Nitekim kısa süre sonra BM Güvenlik Konseyi`nde Ermenistan`ın talebi ve Hindistan`ın başkanlığında konu görüşüldü fakat bir karara bağlanmadı. Konu ikinci defa Fransa tarafından BM Güvenlik Konseyi'nin gündemine getirildi, fakat bu defa da Fransa`nın önerisi kabul görmedi. Öte yandan, Ermenistan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nden “Azerbaycan`ın Laçın yolunu açması” talebinde bulundu. Fakat mahkeme yolun Azerbaycan tarafından kapatıldığı fikrinin tartışmalı olduğu sonucuna vardı. Mahkemenin kararıyla birlikte baskının kendilerine yöneleceğinden endişelenen Rus barış birlikleri, yoldaki engelleri kaldırdılar ve yolu insani yardım geçişlerine açtılar. Bu karardan rahatsız olan Ermenistan tarafı bu defasında konuyu Uluslararası Adalet Divanı`na taşıdı.

İkincisi, uluslararası alanda Ermeni diasporası ve üçüncü devletlerin desteği ile Azerbaycan`a karşı ciddi bir dezenformasyon saldırısı başlatıldı ve bilgi kirliliği oluşturuldu. Ermeni diasporası “Hristiyan Ermeniler Noel gününde aç kaldılar” kara propagandasını yaparken, Uluslararası Kızılhaç Karabağ`da Ermenilere ilaç ve gıda, Rus barış birlikleri ise yakıt taşımaktaydı.

Üçüncüsü, karşı tarafın beklentisi giderek zorlaşan hava koşulları ve artan uluslararası baskı nedeniyle Azerbaycanlı çevrecilerin geri çekileceği yönünde idi. Bölgede hava koşulları eksi derecelere kadar inmiş olsa da göstericiler protestolarını sürdürdü ve talepleri çeşitlenmeye başladı. Önemli taleplerden biri de Rusya`dan Karabağ`a gönderilmiş Ruben Vardanyan`ın Karabağ`dan çıkartılması idi.

 

Güney Kafkasya`da Oyun Bozucuların Ortak Adayı: Milyarder Ruben Vardanyan

Karabağ Zaferi`nden sonra Azerbaycan`la Karabağ Ermenileri arasında bazı görüşmeler yapılmaktaydı. Karabağ`da Rus barış birliklerinin bulunduğu bölgede Serseng su barajının ortak kullanımı, alternatif Hankendi-Laçın yolunun yapım zamanı, Karabağ Ermenilerinin taleplerinin Azerbaycan tarafından karşılanması ve Laçın şehrinin boşaltılması zamanı Karabağ Ermenilerinin bazılarının Azerbaycan’la iş birliği yapması, Rus barış birliklerinin yapamadığının gerçekleşmesi anlamına gelmekteydi. Bu görüşmeler aynı zamanda Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan`a entegrasyonu açısından umutlar da doğuruyordu. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev yaşanan bu gelişmeleri olumlu değerlendirmiş, Azerbaycan`la Karabağ Ermenileri arasında devam eden görüşmelerde arabulucuya ihtiyaç olmadığını ve Azerbaycan vatandaşı olan Karabağ Ermenilerinin güvenlik ve haklarının garantörünün Azerbaycan devleti olduğunu açıklamıştı.

Meselenin barışçıl yolla çözülmesi ve Azerbaycan-Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşerek istikrarın sağlanması, bölgede iddiaları olan bazı devletlerin jeopolitik çıkarlarına ters düşmekteydi. Böyle bir ortamda, uzun yıllardır Rusya’da yaşayan Karabağ`la daha önce hiç ilişkisi olmayan Ermeni kökenli Rusyalı milyarder Ruben Vardanyan, sürpriz bir şekilde Rus barış birliklerinin kontrol noktasından geçerek Karabağ`a geldi ve kısa sürede bu bölgedeki bütün yetkileri kendi üzerine almaya başladı.

1968 Erivan doğumlu Ruben Vardanyan, Rusya`nın 2020’de 103. milyarderi olmuştu. 2019’da Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (Organized Crime and Corruption Research Project (OCRP) Troika Laundromat raporunda offshore hesaplar aracılığı ile yurt dışına 4.6 milyar dolar para kaçırdığı belgelenen Ruben Vardanyan, Türkiye kamuoyu açısından da tanıdık bir isim. 2007’de Petkim, 2 milyar 50 milyon dolara Trans-CentralAsia Ortak Girişim Grubu`na satılmıştı. Bir süre sonra bu grubun üç ortağından Troika Dialog Bank`ın yüzde 54 hissedarının Ruben Vardanyan olduğu ortaya çıkmış ve ihale sonuçları iptal edilerek, Petkim SOCAR tarafından özelleştirilmişti. Yani Ruben Vardanyan, bir zamanlar dolaylı yoldan Türkiye pazarına da girmeye çalışmıştı.

Vardanyan'ın bölgeye gelmesi ile birlikte Azerbaycan'la Karabağ Ermenileri arasında başlayan süreç tersine dönmeye başladı. Daha önce Azerbaycanlı yetkililerin Serseng barajını ziyaret etmesine engel olmayan Karabağ Ermenileri, Vardanyan'ın gelmesi ile madenlere ziyareti engelledi.

Vardanyan, Karabağ Ermenilerine seslenerek, onlara; ya Azerbaycan’la entegre olacağız ya buradan gideceğiz ya da Azerbaycan'la savaşacağız seçeneklerini sunarak, kendisinin Karabağ'a geldiği günden itibaren Azerbaycan'la savaşmaya karar verdiğini ilan etti. Vardanyan, bir taraftan sahip olduğu maddi imkanlarla buradaki insanları Azerbaycan'a karşı organize ederken, diğer taraftan söylemleri ile bölgede başlayan normalleşme sürecini bozmaya ve radikalliği artırmaya çalıştı. Vardanyan'ın oynadığı rol, Ermeni basını tarafından da kanıtlanmaktadır. 26 Aralık’ta Ermenistan radikal görüşlü Hraparak gazetesi, Azerbaycan’la iletişim halinde olanların Ruben Vardanyan tarafından oluşturulacak yeni takımda yer almayacağını, yerlerine radikallerin geleceğini yazdı. Dolayısıyla ortada Azerbaycan'la barış sürecini bozmak ve bölgede istikrarsızlık isteyen taraflar var ve dışardan destek olmadan Karabağ’daki adı geçen şahısların oyun bozucu veya oyun kurucu güçte olmadığı da tecrübeyle biliniyor.

Azerbaycan'daki genel kanı Vardanyan'ın Rusya'dan Karabağ'a gönderildiğidir. Nitekim Sergey Lavrov'la Moskova'da görüştükten sonra 27 Aralık'ta Bakü'de basın açıklaması yapan Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov şunları söyledi: “Karabağ Ermenileri ile olumlu bir süreç başlamıştı ve geçmişi karanlık olan birisinin gelmesi sürece zarar verdi. Rusya, Azerbaycan-Ermenistan arasında barış anlaşması imzalansa da, Karabağ meselesinin çözümünü sonraki nesillere bırakmayı öneriyor.” Tabii ki, Karabağ meselesini kendi iç meselesi olarak gören Azerbaycan'ın bu konuda duruşu net ve taraflar için açıktır.

Öte yandan, Vardanyan'ın bölgede ortaya çıkan normalleşme sürecini olumsuz etkilemeye çalışan bütün aktörlerin ortak adayı olduğu da bir gerçektir. Örneğin, Ruben Vardanyan barış sürecine ciddi zarar veren Nancy Pelosi'nin Ermenistan ziyaretini finansal açıdan destekleyen şahıs olarak da biliniyor. ABD Temsilciler Meclisi tarafından Rusya'da belli şahıslara uygulanan yaptırım listesinde ismi geçen Ruben Vardanyan'ın, son olaylarda ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ermeni yanlısı Bob Menendez ve Kongre'nin bazı üyeleri tarafından desteklenmesi de bunun açık kanıtıdır.

Kısacası Vardanyan'ın bölgeye gelmesi ile birlikte oyun bozucuların temel hedefi; Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan'la entegrasyonuna engeller çıkarmak, Karabağ Ermenilerinde radikal ideolojinin etkisini sürdürmek, Ermenileri silahlandırmak, Laçın yolunun kaçakçılık amacıyla kullanılmasına yardımcı olmak, Azerbaycan'ın Karabağ’daki yer altı ve yer üstü varlıklarını yasa dışı yoldan kullanmak ve en önemlisi 10 Kasım üçlü bildirisinin şartlarının yerine getirilmesini engellemektir. Sonuçta 28 Aralık`ta Rus barış birlikleri Karabağ ayrılıkçıları ile görüştükten sonra madenlerinde faaliyetin geçici olarak durdurulduğu ve uluslararası uzmanlar tarafından denetlenebileceği açıklandı. Fakat bu açıklama göstericilerin taleplerinin karşılanması anlamına gelmemektedir ve tam tersi onların taleplerinin tartışmalı hale getirmek amacı taşımaktadır.  Ermenistan tarafı ve destekçileri bu yaşanan olayları bir “insani kriz” adı altında dünya kamuoyuna sunarak aslında bölgedeki gizli gündemlerini sürdürmeği amaçlamaktadırlar. Kısacası Ermenistan tarafı ve destekçileri, bu yaşanan olayları bir “insani kriz” adı altında dünya kamuoyuna sunarak, aslında bölgedeki gizli gündemlerini sürdürmeyi amaçlıyorlar. Erivan’daki radikal muhalefetin, “bölgede jeopolitik denge bizim aleyhimize, bu nedenle barış anlaşması imzalarsak kaybederiz”, “10 Kasım üçlü bildirisinin şartlarını yerine yetirmeyi geciktirelim” gibi söylemlerinin, Ermenistan iktidarı tarafından bir strateji olarak benimsendiği biliniyor. Bu anlamda Ermenistan tarafının bu tutumu, barış anlaşmasının geciktirilmesi politikası ile de örtüşmektedir. Ermenistan tarafı daha önce varılan anlaşmaların yerine getirilmesi ve barış anlaşmasının imzalanma sürecini hızlandırılması yerine sürekli yeni şartlar ortaya koyarak zamana oynuyor. Yaşanan bütün zorluklara rağmen Azerbaycan tarafı Karabağ'da devlet otoritesini sağlamakta kararlılığını sürdürüyor ve 2023’te bu açıdan önemli sonuçların elde edilmesi de bekleniyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası