Kriter > Dosya > Dosya / Türk Dünyası |

Türk Dünyasında İletişim İş Birliği: Gerçekliği Savunmak ve Dezenformasyonu Önlemek


Karabağ zaferi sonrası Türk dünyasında yeni bir dönem başlamış görünüyor. Soğuk Savaş dönemi ve sonrasının enformasyon savaşları, özellikle çok kutuplu bir dünyaya evrilen uluslararası sistemde yeni bir boyut kazanırken algı yönetimi, dezenformasyon ve yalan haber ile mücadele bu çerçevede etkili iletişim stratejileri ve iş birlikleriyle gerçekleştirilebilecek. Türk Konseyi, önümüzdeki dönemde dezenformasyonla mücadelede oluşturulacak yeni mekanizmalarla, Türk dünyasında iş birliğinin artırılmasını gündeminin ilk sırasına almış görünüyor.

Türk Dünyasında İletişim İş Birliği Gerçekliği Savunmak ve Dezenformasyonu Önlemek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde,

Bundan tam 12 yıl önce Türk Konseyi’nin faaliyete başlamasıyla yeni bir boyut alan Türk dünyasındaki iş birliği, Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferi ve son olarak ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle bölgede ortaya çıkan belirsizlik ve boşluk nedeniyle farklı bir yapıya doğru hızla ilerliyor. Bu yapının sac ayaklarından birini de iletişim stratejisi ve bu alandaki iş birliği oluşturuyor.

Aslında küresel siyaset ve diplomasi alanındaki dönüşümlerin bir ürünü olarak son 50 yılda ortaya çıkan ve 11 Eylül terör saldırılarıyla tekrar önem kazanan kamu diplomasisi, Türkiye’nin Türkçe konuşan ülkeler ile ilişkilerinin temelini oluşturuyordu. Ancak özellikle Türk Konseyi’nin kurulması ile yeni bir çehreye bürünen ilişkilerde, Türkiye’nin Türk Dünyası’na yönelik kamu diplomasisi stratejik iletişim temelli olarak geliştirilmeye başlandı. Bu çerçevede de iletişim araç ve mekanizmaları beklendiği gibi öne çıkarıldı.

Tabii ki, Türkiye ile Türk dünyası arasında iletişim alanındaki ilişkiler bunun öncesine dayanıyor. Özellikle Soğuk Savaş döneminin propaganda savaşının, yeni iletişim ve bilgi teknolojilerinin artan etkisiyle 21. yüzyılda yerini enformasyon savaşlarına bırakması, devletlerin kendilerini medya araçlarındaki etkilerini ve güçlerini artırarak bu savaşa hazırlanmaya itti.

ABD’nin CNN’i, İngiltere’nin BBC’si, Rusya’nın Russia Today kanalı, Çin’in CCTV’si, Almanya’nın DW’si ve Arap dünyasının Al-Jazeera’si küresel enformasyon savaşlarındaki araçlar olarak işlev görmeye başladı. Bunun yanına, sosyal medyanın yaygın kullanımı da eklenince, enformasyon savaşları daha da “boyut değiştirdi.”

 

Türkiye Enformasyon Savaşlarına Dahil Oluyor

İşte bu ortamda Türkiye, biraz gecikerek de olsa 2006’da ilk olarak Türkiye’nin Sesi radyosunu kurdu. Ardından devlet televizyonu TRT kamu diplomasisi çerçevesinde yeniden yapılandırıldı ve 2008’de 35 dilde yayın yapan trt-world.com.tr adlı çevrimiçi web sitesi kuruldu.

TRT Avaz’ın 2009’da yeniden yapılandırılarak başta Türk Dünyası olmak üzere Balkanlardan Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyaya hitap etmesi sağlandı. 27 ülkede 250 milyon nüfuslu bir coğrafyaya Türkçe, Azerbaycan Türkçesi, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe ve Türkmence seslenme imkanı oluşturuldu.

Küresel siyasette başarılı olmanın en önemli yollarından birinin kitle iletişim araçlarının etkin kullanımı olduğu gerçeğinden hareket eden Türkiye, artık küresel enformasyon mücadelesinde sesini duyurmaya başladı. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü de bu strateji çerçevesinde yeniden yapılandırıldı.

Bu strateji ilk meyvesini Aralık 2010’da Basın Yayın ve Enformasyon Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi iş birliğinde Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu’nun Ankara’da kurulmasıyla verdi. Aynı tarihte “Küreselleşen Dünyada Medya: Fırsatlar ve Sorunlar” başlığıyla Ankara’da toplanan I. Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Forumu’nda, Türk coğrafyasındaki bölgesel ve uluslararası iş birliğinin geliştirilmesi, Türk dünyasının medya alanında birleşmesi ve Türkçenin ortak iletişim dili haline getirilmesinin gerekliliği vurgulandı.

Ekim 2011’de kurulan Türk Dili Konuşan Ülkeler Medya Platformu ise medya aracılığı ile ortak kültürel ve tarihi değerlere sahip Türk halklarının ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla çalışmalarına başladı. Aslında platformun tüzüğünde yer alan, “üye ülkeler arasında küresel siyasette ortak refleksler geliştirebilmek amacıyla ortak algı ve tutumların oluşturulması amaçlanmaktadır” ifadesiyle nihai hedef açıkça ortaya konuyordu. O gün için bir “ideal” olarak belirlenen bu nihai hedefe ulaşmak için son dönemde iletişim alanındaki iş birliği hızla yoğunlaşıyor.

 Türk Konseyi Medya Forumu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ev sahipliğinde "Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek" temasıyla düzenlenen Türk Konseyi Medya Forumu kapsamında, Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu'nun ilk toplantısı yapıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, iki ülkenin medya ve iletişim alandaki kurumlarının yetkililerinden oluşan heyetler katıldı. (Mehmet Murat Önel/AA, 22 Ekim 2021)

 

En Büyük Sorumluluk Türk Konseyi’nde

Bahse konu “ideale” ulaşmak için gerekli tüm kanalların açılması ve yol haritalarının oluşturulması görevi ise 2009’da Nahçıvan Antlaşması ile kurulan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ne verildi.

Konseyin temel amaç ve görevleri, başta Türk dünyası ülkeleri arasında karşılıklı güvenin tesis edilmesi, dış politika konularında ortak tutumların inşa edilmesine yönelik çalışılması, Türk dünyası ülkeleri arasında kitle iletişim araçlarıyla etkileşimin temin edilmesiyle ortak iletişim stratejilerinin geliştirilmesi şeklinde belirlendi.

Konseyin amaç ve görevlerini gerçekleştirebilmek için küresel siyasetin 21. yüzyıldaki dönüşen boyutuna uygun olarak iletişim ve medya araçlarının kullanılmasını tercih etmesi, Türk dünyasındaki iletişim iş birliği stratejisinin dönüm noktası olarak kabul edilebilir.

 

Ortak Medya Platformu Seviyeyi Yükseltti

Ancak asıl dönüşüm, Türkiye ile Azerbaycan arasında Ortak Medya Platformu kurulmasıyla yaşandı. Ortak platformun kurululuşu Eylül 2020’de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun tarafından duyuruldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev ile görüşmesinin ardından konuşan Altun, “Doğru bilginin hızlı şekilde ulusal ve uluslararası kamuoyuna ulaştırılmasından bilgi kirliliği, yalan haber ve dezenformasyonla mücadeleye kadar geniş bir yelpazede Türkiye ve Azerbaycan arasında ortak çalışmalar yürüteceğiz.” ifadeleriyle “ideale” nasıl ulaşılacağının yol haritasını da netleştirdi.

Türkiye ile Azerbaycan’ın ortak platform ile televizyon, radyo, sinema ve dijital platformlara yönelik müşterek içerik üreterek, “özellikle sosyal medya tarafından ortaya çıkan tezviratlar ve dış dünyadan gelen kara propagandayla” mücadele edeceklerini açıklaması ilk meyvesini, Azerbaycan’ın 30 yıldır Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak için Türkiye’nin yoğun desteği ile başlattığı harekat sırasında verdi.

 

Dönüm Noktası Karabağ Zaferi

Harekat, Türkiye-Azerbaycan ortak medya platformunun iş birliği ile Türk basını tarafından yakından takip edildi. Ulusal kanalların ve gazetelerin yanı sıra, TRT’nin İngilizce ve Arapça uluslararası haber yayını yapan kanalları TRT World ile TRT Arabi tarafından dünyaya duyurulan haberlerde, Ermenistan’ın ve müttefiklerinin dezenformasyon stratejisi yenilgiye uğratıldı.

Bu başarı Azerbaycan milletvekillerinin açıklamalarında açıkça kendini gösterdi. Yeni Azerbaycan Partisi milletvekili Prof. Dr. Hikmet Babaoğlu, “Kardeş Türkiye ile Azerbaycan arasında Ortak Medya Platformu kurulması, medya tarihimizde devrim niteliğindedir. Bu ortaklığın en stratejik yönlerinden birini enformasyon savaşı alanında Türkiye’nin verdiği destek oluşturdu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Vatan Muharebesi sırasında Azerbaycan gerçeklerinin dünyaya aktarılması konusunda yabancı medyanın dikkatini ülkemize çekerek sesimizin dünya kamuoyuna ulaştırılmasında önemli rol oynadı” ifadeleriyle ortaklığın başarısına vurgu yaptı.

Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Sevil Mikayilova da “44 günlük Vatan Muharebesi döneminde yürüttüğümüz enformasyon savaşında Türkiye’nin desteği eşsizdi ve bu yolla Ermenistan’ı mağlup ettik. Kardeş Türkiye’nin pratik desteği, özel bir önem taşıdı ve dünya toplumunda objektif bir kanaat oluşmasını sağladı. Türkiye’nin önde gelen tüm medya kanalları bu çalışmada aktif oldu” açıklamasında bulundu.

İşte bu başarı, Türk dünyasındaki iletişim ve medya alanındaki iş birliğinin gelişmesinin de yolunu açtı. Türkiye ve Azerbaycan tarafından oluşturulan ortak medya platformuna Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan tam üye, Macaristan ise gözlemci üye statüsünde katılınca, platform Türk Konseyi çatısı altına taşındı ve faaliyetlerini daha da üst seviyeye yükseltti. Önceki yıllarda görece düşük profilli düzenlenen etkinlikler, Türk Konseyi Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Başkanlar toplantılarına dönüşünce, iletişimde iş birliği çok daha fazla ete ve kemiğe büründü.

Türk Dünyası Uluslararası Medyanın Çifte Standardından Muzdarip

“Birbirimizi Koruyup Kollamak Bir Mecburiyet”

Türk Konseyi Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Başkanlarının Karabağ zaferinin ardından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaptığı son toplantıda verilen mesajlar ise artan iş birliğinin kanıtı niteliğindeydi. Türkiye’yi temsil eden İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un sözleri Türk dünyasındaki iş birliğinin önemini vurguladı; “Yeni nesil tehditler karşısında güç birliği yapmak büyük önem taşıyor. Birbirimizi koruyup kollamak, bağışıklığımızı güçlendirmemiz mecburiyet. Hem tehdit algımızı hem de iş birliği ve dayanışma anlayışımızı günün koşullarına adapte etmek zorundayız. Türkiye olarak dijital faşizmle mücadelede gereken adımları atıyoruz. Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti olarak, iletişim alanında tüm Türk devletleriyle iş birliği yapmaya her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Gelin hep birlikte, bu yeni dönemin fırsatlarından faydalanalım. Gelin, medya ve enformasyon alanında güçlerimizi birleştirerek karşı karşıya olduğumuz hibrit, yeni tehditlerle mücadele edelim.”

Bu dönemde iş birliği yelpazesinin genişletilmesi için etkinlikler de artarak sürüyor. Son olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ne üye ülkeler arasında sosyal medya ve dezenformasyonla mücadele alanında bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlamak amacıyla Türk Konseyi Sosyal Medya Eğitim Programı İstanbul’da düzenlendi. Bir başka etkinlik ise geçtiğimiz ay yine İletişim Başkanlığı’nın ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Türk Konseyi Medya Forumu oldu. “Köklü Geçmiş, Güçlü Gelecek” temasıyla düzenlenen forumda, üye ülkeler Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ile gözlemci üye statüsündeki Macaristan’ın yanı sıra Türkmenistan ve KKTC’den önde gelen medya kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, kamu kurumlarından üst düzey yetkililer, sosyal medya fenomenleri ve iletişim fakültesi öğrencileri 350’den fazla katılımcı iştirak etti. Forumda, Türk dünyasında medya, dizi ve film sektöründe geliştirilebilecek iş birlikleri ile sosyal medya ve dezenformasyonla ortak mücadele masadaydı.

 

“Dezenformasyonla Mücadele İlk Sıradaki Yerini Koruyacak”

Özellikle Azerbaycan’ın Karabağ zaferinin ardından daha da etkin bir stratejiyle iş birliğinin geliştirilmesi için çalışan Türk Konseyi Medya Platformu kapsamında bugüne kadar, Türk dünyasının önemli kuruluşları bir araya gelirken, devlet televizyonları ve haber ajansları arasında iş birlikleri tesis edildi.

Ancak Karabağ zaferi sonrası Türk dünyasında yeni bir dönem başlamış görünüyor. Soğuk Savaş dönemi ve sonrasının enformasyon savaşları, özellikle çok kutuplu bir dünyaya evrilen uluslararası sistemde yeni bir boyut kazanırken algı yönetimi, dezenformasyon ve yalan haber ile mücadele bu çerçevede etkili iletişim stratejileri ve iş birlikleriyle gerçekleştirilebilecek. Türk Konseyi, önümüzdeki dönemde dezenformasyonla mücadelede oluşturulacak yeni mekanizmalarla, Türk dünyasında iş birliğinin artırılmasını gündeminin ilk sırasına almış görünüyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası