Kriter > Dış Politika |

Bir Yılın Ardından Sudan İç Savaşı: Yeni Bir Darfur Krizi mi Yaşanacak?


Sudan’da ilk çatışmalar bundan bir yıl önce Sudan’ın başkenti Hartum’da meydana gelse de çatışma bölgelerinin hızlı bir şekilde genişlemesi, Sudan’daki krizin endişe verici boyuta ulaşmasına yol açtı. Bu süreçte, 13 bine yakın insan hayatını kaybederken, 51 milyonluk ülke nüfusunun 6 milyondan fazlası ülke içinde yerinden edildi, 2 milyondan fazla kişi ise komşu ülkelere göç etti.

Bir Yılın Ardından Sudan İç Savaşı Yeni Bir Darfur Krizi

16 Nisan 2023 sabahı Sudan’ın başkenti Hartum'da başlayan çatışmaların üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Sudan daha önce birden fazla kez iç savaşla karşı karşıya kalmış olsa da günümüzde yaşanan bu iç savaş, sivillere ve devlet kurumlarına yönelik tehdidi nedeniyle en yıkıcı olan savaş olarak öne çıkıyor.

Bu raddeye nasıl gelindiği hatırlanacak olursa; Sudan’da 30 yıllık Ömer el-Beşir iktidarı 2019’da devrilmişti. 2019 sonrasında yaşanan yoğun gelişmelerden sonra 2021’de bir darbe ile General Abdulfettah el-Burhan, yönetime el koyduğunu açıklamıştı. Ve bu süreçte Burhan’dan sonra askeri hükümetin iki numaralı ismi, günümüzde Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) başında yer alan Muhammed Hamdan Dagalo, yani namı diğer Hemedti idi. Nitekim Dagalo, el-Beşir döneminde diğer güvenlik güçleri tarafından el-Beşir yönetimine karşı gerçekleştirilebilecek askeri darbelere karşı koruyucu olarak bulunuyordu. Buna rağmen 2019’da el-Beşir’in devrilmesi sürecinde Dagalo, siyasi ve ekonomik beklentilerinden dolayı el-Beşir’in karşısında yer almıştı. Kısacası el-Beşir sonrası dönemde Sudan ordusunun başında bulunan Burhan ve HDK başında bulunan Dagalo arasında yaşanan anlaşmazlıklar ve yaşanan güven problemleri, bugün Sudan’da yaşanan iç savaşın temelini oluşturuyor.

 

Sudan İç Savaşının Bir Yılının İnsani Maliyeti

Sudan’da ilk çatışmalar, bundan bir yıl önce Sudan’ın başkenti Hartum’da meydana gelse de çatışma bölgelerinin hızlı bir şekilde genişlemesi, Sudan’daki krizin endişe verici bir boyuta ulaşmasına yol açtı. Bu süreçte, Sudan’da 13 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bununla birlikte iç savaşın başından bu yana geçen 1 yıllık süreçte, 18 eyaletin bulunduğu Sudan'da 7 binden fazla mahalde çatışma ve yerinden edilmeler yaşandı. Geçen bir yıl içinde 51 milyonluk Sudan nüfusunun 6 milyondan fazlası ülke içinde yerinden edilmiş durumda. Bununla birlikte 2 milyondan fazla kişinin ise Mısır, Çad, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan ve Etiyopya gibi komşu ülkelere göç ettiği biliniyor. Yani Sudan nüfusunun en az yüzde 15’i kriz nedeniyle evlerini bırakıp başka bölgelere sığınmış durumda.

Burada belki de en çok öne çıkan durum ise ülke içinde yerinden edilenlerin yarısının çocuklar olduğu. Zira bir ülkenin geleceği konumunda yer alan çocukların eğitim hayatından yoksun kalması, savaş nedeniyle travmaya uğraması veya sakat kalması gibi durumlar, sadece kendi kuşaklarını değil kendilerinden sonraki kuşakları da olumsuz etkileme potansiyeli barındırıyor. Dolayısıyla Sudan’da yaşananların insani maliyeti oldukça yüksek.

Sudan’da son bir yıldır yaşanan savaş nedeniyle milyonlarca çocuk okula gidemiyor. Dolayısıyla eğitim hayatından yoksun kalan nesillerin, Sudan’ın geleceğini de aynı oranda etkilemesi kaçınılmaz görünüyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) ülke içinde ve dışında eğitim sağladığı çocuk sayısı sadece 87 bin. Öte yandan savaşın çocukların psikolojisi üzerindeki etkisi de düşünüldüğünde çocukların uzun vadeli ruh sağlığının olumsuz etkilenmesi de eğitim hayatlarına ek olarak olumsuz bir durum ortaya çıkaracaktır. Sudan’da 2023 sonu itibarıyla 20 milyona yakın okul çağında çocuk bulunuyordu. Savaşın çıktığı dönemin hemen öncesinde 12,5 milyon çocuk Sudan’da eğitim hayatına devam ederken; savaştan sonraki süreçte yarıdan fazlası kız çocuğu olmak üzere 6,5 milyon çocuğun eğitimine ara verilmişti.

Kısacası Sudan’daki krizin elbette ekonomik, siyasi ve güvenlik yönünden maliyetleri de bulunuyor. Ancak bu noktada belki de en çok öne çıkan insani maliyet. Sudan’da krizin günümüzde oluşturduğu ekonomik maliyetlerin bir noktaya kadar hesaplanabilmesi mümkün iken geleceğe yönelik maliyetin hesaplanabilmesi mevcut durumda mümkün gözükmüyor. Kaldı ki krizin çözümüne yönelik Cidde Görüşmeleri, Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Komşu Ülkeler Girişimi, Afrika Birliği nezdinde çözüm önerileri ve BM’nin Genişletilmiş Mekanizması gibi çabaların da başarısızlıkla sonuçlanması, Sudan’da barış ortamının kısa vadede sağlanamayacağını gösteriyor. Aksine bu kadar başarısız süreçlerden sonra yeni krizlerin yaşanması riski de bulunuyor.

Hartum'un farklı bölgelerinden dumanlar yükseldi
Sudan’da geçici ateşkesin ardından orduyla paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki çatışmalar nedeniyle Hartum'un farklı bölgelerinden dumanlar yükseldi. (Ömer Erdem / AA, 20 Nisan 2023)

 

El-Faşir’de Yeni Bir Savaş Riski mi?

Sudan’ın batısında yer alan Darfur, kuzey, güney, doğu, batı ve orta olmak üzere beş federal bölgeye ayrılmış yapıda. Bu bölgelerden biri de Kuzey Darfur. Bölgenin başkenti el-Faşir, Kuzey Darfur’un güney kısmında yer alıyor. Yani Güney Darfur bölgesine ve dolayısıyla Güney Darfur’un başkenti Nyala’ya da oldukça yakın. Bunların yanı sıra el-Faşir, Darfur’un kültürel ve tarihi başkenti olmakla birlikte sembolik bir öneme de sahip. Sembolik önemi ise geçmişte 1673-1874 arasında yani sömürge dönemi öncesinde Darfur Sultanlığı’nın başkentliğini yapması.

Ayrıca el-Faşir, stratejik açıdan da büyük öneme sahip. Kuzey Darfur’un bulunduğu arazinin büyük bölümü çöl olsa da, Darfur bölgesinde yer alan toprakların neredeyse yarısını oluşturan Kuzey Darfur’un en önemli kenti el-Faşir. Aynı zamanda Kuzey Darfur’un Çad ve Libya’ya sınırları bulunuyor. Normalde Kuzey Darfur’un büyük kısmını Sudan ordusu kontrol ediyor. Ancak HDK’nın Kuzey Darfur’da kontrol ettiği bölge Libya sınırı. Kaldı ki Libya’da Hafter’in kontrol ettiği Sudan sınırındaki bölge ile HDK’nın Kuzey Darfur’da kontrol ettiği bölge birbirine komşu.

Kuzey Darfur’un stratejik açıdan diğer bir önemi ise HDK’nın üye toplamasına yönelik. Kuzey Darfur, HDK’nın desteğinin ve üye alımının çoğunun sağlandığı Baggara Arap Kuşağı olarak adlandırılan bölgenin hemen kuzeyinde bulunuyor. Dolayısıyla büyük ölçüde Burhan yönetimindeki ordu güçleri tarafından kontrol edilen Kuzey Darfur, sınırları içinde çok kısıtlı bir desteğe sahip olan HDK karşısında oldukça önemli bir kale niteliğinde. Dolayısıyla Sudan ordu güçleri, el-Faşir’in kaybedilmesinin göze alınamayacak derecede stratejik bir öneme sahip olduğunun farkında.

Öte yandan el-Faşir, Sudan'ın Darfur dışındaki tüm bölgelerinin Darfur'a açılan kapısı konumunda. Hatta Darfur'daki bir bölgeye gidilecek olunduğunda ilk durak olarak el-Faşir’e uğranılması gerekiyor. Bununla birlikte el-Faşir’de bulunan havalimanı, Sudan ordusu için yakın hava desteği, helikopter ve ulaştırma filolarına da ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla geçtiğimiz Nisan’dan bu yana Sudan ordusunun HDK güçlerini Hartum ve çevresinden uzaklaştırmaya yönelik amacı da dikkate alındığında HDK’nın bu milislerinin Darfur’a daha çok yönelmesi söz konusu. Dolayısıyla el-Faşir’in önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Son dönemde Sudan ordusu, el-Faşir bölgesine diğer bölgelerden asker kaydırıyor. El-Faşir’in sahip olduğu stratejik konum nedeniyle gerek görülmesi durumunda Sudan ordusunun HDK kontrolünde olan Darfur’un diğer dört bölgesine de asker kaydırması beklenebilir. Ve bu süreç doğal olarak yeni bir savaşın kaçınılmaz hale gelmesine sebep olur.

Bu kapsamda Batı Darfur’da 1,9 milyon, Doğu Darfur’da 1,3 milyon, Orta Darfur’da 1,8 milyon, Güney Darfur’da 4 milyon ve Kuzey Darfur’da 2,8 milyon insanın yaşadığından hareketle, el-Faşir’de yükselen tansiyonla birlikte bölgede, geçmişteki gibi bir katliam veya etnisiteye dayalı bir şiddetin artması konusunda riskler bulunuyor. Öte yandan böyle bir savaşın yaşanması durumunda Darfur’da bulunan yaklaşık 12 milyon nüfusun özellikle Çad, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Güney Sudan’a doğru göç etmesi, yani yeni bir göç krizini ve dolayısıyla büyük bir insani krizi tetiklemesi kaçınılmaz olur.

 

Kapıda “Darfur Krizi 2.0” mı?

Sudan’da bir yılı geçkin süredir devam eden bu savaşın en temelde insani, ekonomik, göç ve güvenlik boyutları bulunuyor. Ancak el-Faşir’de yaşanacak bir savaş, sadece Sudan’da yaşayan halk için bir tehlike arz etmiyor. Aynı zamanda Mayıs’ta bir seçim gerçekleştirecek olan Çad için de büyük bir göç dalgası riskini beraberinde getiriyor. Kaldı ki Çad-Sudan sınırında halihazırda 700 binden fazla Sudanlı mülteci bulunuyor. Bu sayıya yenilerinin eklenmesi, seçim öncesi Çad siyaseti için olumlu bir senaryo olarak durmuyor.

Diğer taraftan Afrika’daki en büyük mülteci krizine ev sahipliği yapan Güney Sudan, aynı zamanda sık sık yaşanan şiddetli doğal afetlerle karşı karşıya kalıyor. Ayrıca BM’ye göre Nisan 2024-Temmuz 2024 arasında Güney Sudan’da 7 milyondan fazla insanın kriz düzeyinde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Nitekim küresel iklim değişikliğinin ortaya çıkaracağı etkiler birlikte düşünüldüğünde Güney Sudan’ın acil insani yardıma ihtiyaç duyması beklenebilir. Böylesi bir ortamda bir de Darfur’da yeni bir savaş kaynaklı kriz nedeniyle Güney Sudan’ın yeni bir göç dalgasına maruz kalması, ülkedeki insani kriz ortamının seviyesini büyütme riski taşıyor.

Kısacası el-Faşir’in üzerinden yaşanacak bir savaşın sadece el-Faşir, Kuzey Darfur, Darfur ya da Sudan üzerinde yaşayan milyonlarca insan için bir felaket olmayacağı ortada. Ayrıca böyle bir süreçte 2003’te meydana gelen Darfur Krizi’nde olduğu gibi bir krizin yaşanması maalesef mümkün. Hatta Darfur’da bir savaş çıkarsa bölgede etnik şiddetin belirme riski de bulunuyor. Sudan’da süregelen iç savaşın bir an önce son bulması için uluslararası toplumun bütüncül bir şekilde hareket etmesi elzem. Aksi takdirde Sudan ve çevresi önümüzdeki günlerde adından insani krizlerle maalesef sıkça söz ettirecek. Uluslararası toplumun ise bu durumu ne kadar ciddiye aldığına yönelik soru işaretleri bulunuyor. Ancak hatırlatmak gerekirse, Sudan’da yaşanan krizi ciddiye almak, sadece Sudanlılar için değil, aynı zamanda bölgenin istikrarı ve küresel barış ve güvenlik için hayati önem taşıyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası