Kriter > Siyaset |

Millet İttifakı’nda İYİ Parti’nin Konumu


Henüz sürece ve sonuca dair çok az şey netleşmişken iç huzursuzlukların oluşması, ittifakı oluşturan bileşenlerin kendi aralarındaki bağların ne kadar zayıf ve pragmatist olduğunu gösteriyor. Bir tarafta CHP’nin “hamilik” rolüne soyunmasından diğer tarafta da ittifakın küçük partilerinin “cirminden” daha fazlasını talep etmesinden rahatsız olan bir İYİ Parti gerçekliği de giderek kendini dayatıyor.

Millet İttifakı nda İYİ Parti nin Konumu
Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu (Metin Aktaş/AA, 20 Ekim 2021)

CHP ve İYİ Parti’nin başını çektiği Millet İttifakı’na yönelik en büyük eleştiri noktalarından birisi, bu ittifakı oluşturan partilerin AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı dışında müştereklerinin olmamasıydı. Sadece parlamenter sistem dönüş vaadi müşterek bir söylem olarak öne çıkıyordu. Bu yüzden de Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem bu ittifak içerisinde en önemli buluşma noktası olduğu için farklılıklar geri plana atıldı ve parlamenter sistem üzerinden bir söylem oluşturulmaya çalışıldı. DEVA ve Gelecek Partisi gibi partilerin de aynı müşterek üzerinden ittifaka katılmasıyla muhalefet tek bir amaç etrafında bir araya gelmiş, bir bütün teşkil eden bir blok görüntüsü vermeye çalışmaktadır. Bu gayretlerin nihai noktalarından birisi 12 Şubat’ta yapılan, 6 muhalefet partisi liderinin katıldığı “Yuvarlak Masa” toplantısı ve bu toplantı vesilesiyle verilen görüntü ve yapılan açıklamaydı.

Öte yandan Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin vermeye çalıştığı birlik ve blok görüntüsünün her an çatlamaya matuf bir yapı teşkil ettiğini belirtmek gerekir. HDP bu ittifak için en zayıf tarafı teşkil ediyordu; zira CHP HDP’nin bir şekilde, dolaylı ya da doğrudan ittifak dairesinde olması gerektiğini isterken, İYİ Parti kanadı buna bir hayli soğuk bakıyordu. Neticede, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu HDP’ye gönderme yapmaya devam etse de, şimdilik, HDP ittifak dışında konumlanmış durumda görünüyor.

Ancak manzaranın hiç de lanse edildiği gibi toz pembe olmadığı anlaşılıyor. Zira muhalefet partilerinin mutabık bir şekilde ilerlediğinin zirvesi kabul edilen Yuvarlak Masa toplantısında bile birtakım huzursuzlukların olduğu iddia ediliyor. Nitekim bu toplantıda Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan’ın HDP’nin de bu masada olması gerektiğini belirttiği ve fakat Meral Akşener’in buna karşı çıktığı aktarılmaktadır. HDP meselesi şimdilik hasır altı edilse, ne ittifaka dahil edilse ne de tamamen dışlanmasa da, ittifak içinde başkaca sorunların ortaya çıktığı görülüyor. Bu sorunların merkezinde de İYİ Parti ve partililerin, CHP kadroları ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinden duyduğu rahatsızlık var.

İYİ Parti kadrolarının CHP’ye yönelik söylemlerinin özellikle 2021’in sonlarında arttığı görülmüştü. Zira CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun öne çıkmasından bizzat İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun da içinde bulunduğu İYİ Parti yöneticileri rahatsızlıklarını beyan ettiler. 2022’de de bu beyanlar devam etmiş ve Ağıralioğlu “Biz olmasak, CHP Cumhur İttifakı’ndan ne kadar oy alabilir?” diyerek bir anlamda kendi “özgün” ağırlıklarını hatırlatma gereği duymuştu. Yine yerel yönetimlerde de İYİ Parti’nin de desteklediği CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının, İYİ Parti milletvekilleri ve teşkilatlarını yok saydığı, onlarla istişare edilmediği şeklinde serzenişlerde bulunduğu kamuoyuna zaman zaman yansıdı.

İYİ Parti çevrelerinden gelen genelde Millet İttifakı, özelde de CHP kanadına yönelik “uyarı” mahiyetindeki açıklamalara parti liderliğinden de destek geldi. Genel Başkan Meral Akşener partisinin grup toplantısında 31 Mart yerel seçimlerini ve bu seçimlerde kazanılan büyükşehir belediye başkanlıklarını hatırlatarak, CHP’li başkanların yönettiği İstanbul, Ankara, Adana, Antalya gibi büyükşehir belediye başkanlıklarının kazanılmasında İYİ Parti’nin rolünü hatırlatma gereği duydu. Aslında Akşener açık açık İYİ Parti olmasa bu belediyelerin kazanılamayacağını ve haliyle 31 Mart seçimlerinden muhalefet bloku adına bir başarının ortaya çıkmayacağını deklare etmiş oldu.

6 parti Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Tesisleri'nde
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Çankaya Belediyesi Ahlatlıbel Tesisleri'nde çalışma yemeğinde bir araya geldi. (CHP/Alp Eren Kaya-AA, 12 Şubat 2022)

 

Rahatsızlığın Sebepleri

Son açıklamalarla genel başkanlık düzeyinde de karşılık bulan İYİ Parti’nin Millet İttifakı içindeki rahatsızlığının birkaç sebebinden söz edilebilir. Bunların en başta geleni Yuvarlak Masa projesiyle aslında İYİ Parti’nin bir irtifa kaybına uğramasıdır. Zira bu oluşum vesilesiyle İYİ Parti diğer muhalefet partileriyle eşitlenmiş olmaktadır. Oysa Demokrat Parti, DEVA, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin anketlerde görülen toplam oyu İYİ Parti’nin oyu kadar bile değildir. Buna rağmen İYİ Parti diğer dört parti ile eşitlenmiş görünmektedir. Bu durumun da İYİ Parti’de birtakım huzursuzluklara yol açma potansiyelinin yüksek olduğunu belirtmek gerekir. Diğer muhalefet partilerinden çok daha fazla oyu alan CHP’nin durumu ise istisnaidir; zira zaten CHP Genel Başkanı ya da CHP’li bir başka isim kuvvetle muhtemel ittifakın ortak adayı olacağı için CHP’nin avantajlı pozisyonunu devam ettirdiği söylenebilir. Oysa İYİ Parti hem kendisi Cumhurbaşkanı aday çıkarmamakta hem de kendisinin yarısı kadar bile oy potansiyeli olmayan partilerle eşit mesabede konumlandırılmaktadır.

Bir diğer sebep de Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP ileri gelenlerinin tutumudur. Kemal Kılıçdaroğlu 2021’in son aylarından itibaren kendi adaylığını daha fazla dillendirmekte idi ve en nihayetinde bir yabancı basın kuruluşuna yaptığı açıklamada da Millet İttifakı liderlerinin uygun görmesi halinde aday olabileceğini belirtti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ise İYİ Parti çevreleri son zamana kadar hep mesafeli durdu. Son zamanlarda nispi bir kabulleniş görünse ve esaslı itirazlar gelmese de CHP’nin Millet İttifakına “abilik” yapma edasında hareket etmesinin bir rahatsızlık uyandırdığı dile getirilen bir husustu. Zira İYİ Parti özellikle 31 Mart seçimlerindeki katkısı ve son anketlerde çıkan olası oy oranlarıyla CHP gölgesinde bir parti görümünde kalmak istememektedir. Bunu da her fırsatta dile getirdiği görülmektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun “aday olabilirim” açıklamasının da aynı minvalde değerlendirildiği söylenebilir. Zira aktarılan bilgilere göre İYİ Parti çevresi Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını “erken” bulmakta ve daha koordine bir sürecin takip edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Yine Millet İttifakı’nın olası bir seçim galibiyeti sonrasında, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığıyla ilgili çizilen senaryolar, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlıklar için yapılan tasnifler İYİ Parti çevrelerinin tepkisi çekmiştir. Bizzat Meral Akşener “tanzimciler” diyerek eleştirdiği bu türden senaryolara sert bir şekilde tepki gösterdi.

 

Muhalefet İçinde Ayrışma

Meral Akşener başta olmak üzere, İYİ Parti liderliğinin Millet İttifakı içindeki huzursuzluk belirtilerinin bir noktayı açık ettiği söylenebilir. İYİ Parti kendisini CHP dışındaki diğer muhalefet partilerinden de ayrıştırıyor. Hem aday belirleme ve seçime giden süreçte hem de olası bir Millet İttifakı zaferinin sonrasında daha fazla söz sahibi olmak istiyor. Bu anlamda İYİ Parti’nin, kendisini CHP’nin kurduğu oyunda bir aktör olarak görme yerine bizzat kendisinin bir oyun kurucu olarak hareket etmek istediğini söylemek mümkün.

Şayet İYİ Parti’nin “Beni yok sayamazsanız” söylemlerini, ittifakın diğer ortakları ve başta CHP nazarı dikkate almazsa, son tahlilde bizatihi ittifakın mahiyetinin tartışılır hale geleceği söylenebilir. Özellikle Gelecek Partisi’nin ittifakın küçük partilerinin Meclis’e sokulmasının yollarının aranması önerisi ve Ali Babacan’ın dile getirdiği “5 yıllık planlanmış, ilkeleri ortaya konmuş koalisyon” formülü, ittifak içindeki birtakım sorgulamaları da beraberinde getirdi ve önümüzdeki süreçte de gelmeye devam edecektir. Özellikle Gelecek Partisi önerisinin CHP içinde bile olumlu karşılanmadığı zaten kamuoyuna yansımıştı; İYİ Parti çevresinin ise bu türden önerilere karşı daha ketum bir tavır içerisinde olacağını kestirmek zor olmasa gerektir.

Toparlamak gerekirse, İYİ Parti çevrelerinde görülen bu türden rahatsızlıklar, Millet İttifakı’nın olası bir seçim zaferi sonrasında nasıl hareket edebileceğine dair de bir karine oluşturuyor. Zira henüz sürece ve sonuca dair çok az şey netleşmişken bu türden iç huzursuzlukların oluşması, ittifakı oluşturan bileşenlerin kendi aralarındaki bağların ne kadar zayıf ve pragmatist olduğuna işaret ediyor. Her ne kadar Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ortak paydasına efsunlu bir mahiyet atfedilse de, bir tarafta CHP’nin “hamilik” rolüne soyunmasından diğer tarafta da ittifakın küçük partilerinin “cirminden” fazla şey talep etmesinden rahatsız olan bir İYİ Parti gerçekliği kendini dayatıyor. Gerek yerel yönetimler gerekse de bizatihi Genel Başkanlık nezdinde CHP çevrelerine sürekli hatırlatmalar yapma gereği duyulması, aslında İYİ Parti’nin mevcut sürece dair hoşnutsuzluğunu spekülasyona yer bırakmayacak ölçüde izhar ediyor. İYİ Parti bariz bir biçimde oyun kurucu rolünü oynamak istemektedir. Bu rol için de hem 31 Mart’taki sonuçların alınmasında katkısını hatırlatmakta hem de 31 Mart seçimlerinden bugüne daha da gelişen ve güçlenen bir parti olduğunu ima ve ifade etmektedir. HDP faktörü şimdilik hasır altı edilmişken, İYİ Parti’nin baskın olma isteği ve partilerin birbirleriyle ilişkilerinin mahiyeti Millet İttifakı için yeni bir problem kaynağı teşkil edebilecektir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası