Kriter > Siyaset |

AK Parti’nin Hedef Siyaseti ve 2023 Seçimleri


Geçmişten bugüne Erdoğan siyaseti bir analize tabi tutulduğunda, onun siyasi başarısında hedef belirlemek ve verilen sözlerin yerine getirilmesi ilk sıralarda gelir. Bu durumu, köprü, yol, hastane gibi büyük projelerden, Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılmasına, Taksim’e cami yapılmasına kadar birçok alanda görmek mümkündür. 19 yıllık AK Parti iktidarlarında geçmişten bugüne neredeyse yüzyıllık bekleyen sorunların birçoğu çözüme kavuşturulmuştur.

AK Parti nin Hedef Siyaseti ve 2023 Seçimleri
AK Parti Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Erçin Ertürk/AA, 21 Nisan 2021)

19 Ocak 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylığını açıkladığı basın toplantısı sonrasında Recep Tayyip Erdoğan, Taksim’e cami yapmayı planladığı yeri gazetecilere göstermişti. 24 yıl sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz 150 yıllık hayaline bugün kavuşmuştur” diyerek Taksim Cami’nin açılışını gerçekleştirdi. Cami tam da 24 yıl önce Erdoğan’ın “İnşallah burasının temelini atmak bize nasip olur” sözleri ile işaret ettiği yere yapıldı. Erdoğan, Taksim Camii’nin bir süre önce ibadete açılan, “Ayasofya-ı Kebir’e bir selam, İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümüne bir hediye” olduğunu vurgulaması önemliydi.

 

Siyasette Hedef de Verilen Söz de Önemlidir

Siyasette hedef koymak önemlidir. Verilen sözlerin tutulması toplumsal taleplerin karşılanması anlamına gelir. Geçmişten bugüne Erdoğan siyaseti bir analize tabi tutulduğunda, onun siyasi başarısında hedef belirlemek ve verilen sözlerin yerine getirilmesi ilk sıralarda gelir. Bu durumu, köprü, yol, hastane gibi büyük projelerden, Ayasofya Camii’nin tekrar ibadete açılmasına, Taksim’e cami yapılmasına kadar birçok alanda görmek mümkündür. 19 yıllık AK Parti iktidarlarında geçmişten bugüne neredeyse yüzyıllık bekleyen sorunların birçoğu çözüme kavuşturulmuştur. Mevcut sorunların çözülmesinin yanında, 2023 ve 2053 gibi önemli tarih dönümleri için yeni hedefler belirlenmiştir.

Kuşkusuz uzun dönemli iktidarda kalan siyasi partiler için vaatlerini yerine getirebilmek önem arz eder. Seçim dönemlerinde verilen sözlerin tutulup tutulmadığı toplum tarafından kontrol edilebilir. İktidar olup vaatlerini gerçekleştiremeyen partilerden bir sonraki seçim döneminde kolayca hesap sorulur. Muhalefet partileri için ise böyle bir kontrol ve siyasal sorumluluk mekanizması tam olarak işlemez. Bu yüzden, iktidar ihtimali düşük olan siyasi partiler, seçim öncesinde gerçekleşmesi zor olan “vaat siyasetini” merkeze koyarak kampanyalarını yürütürler. Çünkü iktidara gelme ihtimali düşük olduğu için bir sonraki seçimde daha önce verdiği vaatleri sahiplenme ihtiyacı da duymazlar. Böyle olduğu için de uzun dönemli muhalefette kalan partilerin toplumu ikna süreçleri daha zordur. Çünkü vaat siyasetinin imkanlarını cömertçe kullandıkları için gerçeklik ve sahicilikle bağları zayıflar.

Çamlıca Kulesi'nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.
TV ve radyo medya kuruluşları ile haberleşme operatörlerine hizmet sağlayacak Çamlıca Kulesi'nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.  Açılış konuşmasında 100 kadar radyonun kuleden yayın yapabileceğini belirten Erdoğan, Çamlıca Kulesi sayesinde çevre kirliliğinin önüne geçileceğini ve hizmet kalitesinin artacağını vurguladı. (Murat Çetinmühürdar-TCCB/AA, 29 Mayıs 2021)

 

Türkiye siyasetinde her seçimin, “kritik” ya da “hayati” gibi kavramlarla adlandırılması neredeyse bir norm haline gelmiştir. AK Parti iktidarları döneminde yapılan 15 farklı seçimin her biri benzer bir tanımlamayı hak eder niteliktedir. 2023 seçimlerinin kritik olmasının yanında aynı zamanda sembolik bir yönü de bulunmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılında gerçekleştirilecek seçimler, sadece AK Parti için değil, muhalefet partileri açısından da kritiktir.

AK Parti, 2023 vizyonunu, 2011 seçim beyannamesinde ortaya koymuştu. “Yeni Türkiye Sözleşmesi: 2023” adıyla açıklanan beyanname, sadece bir seçim dönemini değil, 2023’e kadar uzanan siyasetin temel paradigma ve parametrelerini belirlemişti. Söz konusu tarihten sonra açıklanan her program da 2023’e göre konumlandırılmış ve güncellenmiştir.

AK Parti, iktidarının ilk dönemlerinde daha çok acil eylem planlarını önceleyen, siyasette normalleşmeyi, istikrarı ve kalkınmayı sağlayacak ve muhtemel direnç alanlarını aşabilecek bir politikayı merkeze koyarak siyaset üretti. 2007 sonrasında demokratik kazanımları genişletmek ve siyasetin normalleşmesi alanında atılan adımları korumak öncelikli hedefleri arasındaydı. Tüm iktidarı boyunca ise, karşısına çıkarılan direnç ve krizleri mücadele ve reform siyaseti ile etkisiz hale getirirken, kalkınma hamlelerini de ajandasının hep ön sıralarına yerleştirdi.

 

AK Parti’nin 19 Yıllık İktidarı Tesadüflerle Açıklanamaz

AK Parti, 2023 seçimlerini kazanması halinde 2028’e kadar kesintisiz olarak 25 yıl iktidarını sürdürmüş olacak. Türkiye demokrasi tarihinde böyle bir başarıyı yakalayabilmiş parti yok. Aynı liderle demokratik seçimleri bu kadar uzun dönem kazanabilmiş parti ise dünya siyasetinde çok nadir görülen bir durum. Türkiye’nin siyasal kültürü ve toplumsal yapısı dikkate alındığında bu kadar uzun dönem bir partinin iktidarını sürdürmesi, herhalde tesadüfle açıklanamaz. Farklı toplum kesimlerinin desteğini yüzde ellinin üzerinde oy oranları ile arka arkaya alabilmek de her lidere nasip olabilecek bir durum değildir.

Dolayısıyla da Erdoğan ve AK Parti siyasetini iyi anlayabilmenin başlangıç noktasını -Taksim Camii’nin yapılmasında, Ayasofya’nın ibadete açılmasında olduğu gibi- verilen sözün yerine getirilmesinin, geniş toplum kesimleri tarafından nasıl algılandığının sahici bir bakış açısıyla analiz edilmesi oluşturur.

Gelinen süreçte, AK Parti iktidarlarına yönelik bakış açılarında, büyük kalkınma yatırımları ve tarihsel sorunların çözümü gibi meseleler nerdeyse çok sıradan icraatlar gibi değerlendirilmektedir. Tam da böyle olduğu için 86 yıl aradan sonra Ayasofya Camii’nin açılması ya da 150 yıllık Taksim’e cami yapılabilme sorununun çözülmesi bile birkaç ay içinde gündemin gerisine düşmektedir. Dolayısıyla 2023 seçimleri için AK Parti’nin önünde yeni meydan okumalar söz konusudur.

AK Parti Kongresi
(Raşit Aydoğan/AA, 7 Mart 2021)

 

2023 Seçimleri İçin İktidarın ve Muhalefetin Avantajları, Dezavantajları

Muhalefet Partileri, AK Parti’ye yönelik stratejilerini 19 yıllık iktidarda olan bir partinin öngörülebilirliği üzerinden şekillendirmektedirler. Böyle olunca da AK Parti ile hizmet siyaseti üzerinden değil, daha çok negatif algı siyasetine dayalı taktik hamlelerle mücadele yolunu seçmektedirler. Muhalefet partilerinin 2023 seçimleri için en önemli sermayesi tam da AK Parti döneminde normalleşen siyasi alanın imkanları ve orta sınıflaşan geniş toplum sosyolojinin siyasete bakışındaki dönüşümü üzerine siyaset yapabilecek olmasıdır.

Muhalefet partilerinin kutuplaşma siyasetini, sağ, sol ya da muhafazakar, seküler ayrımına değil, sadece Erdoğan karşıtlığı üzerine bina etmesi, AK Parti için avantaj ve dezavantajı içinde barındırıyor. Muhalefet partilerinin tek çatı altında bir araya gelmesi teknik olarak muhalefete yarasa da farklı ideolojik yönelimlere sahip seçmen kümeleri için bu tip siyasal mühendisliklerin ters tepme ihtimali yüksektir. Böyle bir ittifak siyasetinin; uluslararası çevrelerden destek görmesi, negatif siyaset söylemi ile şekillenmesi, ülkenin sahici meselelerine iktidar partisinden daha iyi alternatif çözüm yolları üretememesi, kriz siyasetinden beslenmesi, partilerin kurumsal yapı ve kimliğinin yapay ittifaklara feda edilmesi ve en nihayetinde sahicilikle olan bağlarının zayıflığı muhalefet karşısında AK Parti’ye avantaj sağlamaktadır.

Muhalefetin çoklu siyasi aktörlükle ve kademelendirilmiş siyasi içerik ve söylemle farklı seçmen kümelerine hitap etme arayışı, kutuplaştırma siyasetinin imkanlarından faydalanması, seçim ittifakının teknik yönünden dolayı taktiksel oy verme davranışının giderek yerleşmesi gibi hususlar da muhalefetin avantajlı olduğu alanlardır.

2023 seçimlerine iki yıl var. Şu an için Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı belli. MHP ile AK Parti arasında taktiksel değil, stratejik bir ittifak söz konusu. İki partinin taban eğilimleri birbirine oldukça yakın. Bu ittifak, şu ana kadar farklı sınamalardan geçti. Millet İttifakı’nın ise adayı belli değil. İttifaklar arası ve parti içi mikro iktidar mücadeleleri devam ediyor. Millet İttifakında hem parlamento seçimleri hem de cumhurbaşkanlığı adaylığı için oyun kurucu aktör sorunu çözülmüş değil. Pazarlık siyasetinde kimin belirleyici olacağı şimdiden alttan alta yürüyen rekabete dönüşmüş durumda. Tüm partiler ve ittifaklar için 2023 seçimleri zorlu bir sınav. Bu sınavda, hizmet siyaseti ile taktik siyaseti karşı karşıya gelecek…

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası