Kriter > Siyaset |

İki Arada Bir Derede: Yerel Seçimlere Giderken İYİ Parti Ne Yapar?


Seçim öncesi başlayan liste/adaylar tartışmaları, Meral Akşener’in Büyük Kurultay konuşması esnasında yapmış olduğu açıklamalarla da sona ermedi, tersine alevlendi ve kimi adayların büyük paralar karşılığı seçilecek sıralarda yer aldıkları iddiaları parti kurucuları tarafından da sıklıkla yinelendi. Parti içinde pek çok isim yaşanan bu durumları eleştirdi ve bedel olarak da disiplin süreçleri ile karşılaştı.

İki Arada Bir Derede Yerel Seçimlere Giderken İYİ Parti Ne
(Erçin Ertürk/AA, 2 Ekim 2022)

İYİ Parti, seçimlerden ağır bir yenilgi ile çıkan partiler arasında olmakla birlikte, tıpkı diğer Millet İttifakı bileşenleri gibi, kendisini hızla kenara çekip, kaybetme sorumluluğunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na attı. İkinci tur Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı 28 Mayıs 2023 öncesi, hemen büyük kongre kararı aldığını ilan ederek, adeta meydanlardan çekildi ve Kılıçdaroğlu’nun bir kez daha yenileceğini ilan etmiş oldu. Nitekim 28 Mayıs akşamı, “altılı masa” ile başlayıp 17’li hale gelen Millet İttifakı’nın, Cumhurbaşkanlığı seçimini kesin olarak kaybetmesiyle, tüm ortakların birbirine düştüğü bir tablo ile karşılaştık. Bu partilerin kuşkusuz ki aralarında oyları ile ölçülemeyecek ölçüde başarılı olanları da vardı; bunların tartışmalara dahil olmaları biraz da CHP tabanından ve Kılıçdaroğlu karşıtı bloktan gelen kendilerine yönelik mütecaviz eleştirilere cevap biçiminde gelişse de İYİ Parti’nin durumu farklı idi.

İYİ Parti, seçimlere girerken kendisi ve ittifak için hedefler koymuştu. Kendisi için ilk hedefi CHP’nin üzerinde oy almak, İttifak’ın birinci partisi olarak seçimden çıkmak, ittifak için ise TBMM’de büyük çoğunluk elde etmek biçiminde ifade edilmişti. Ancak bunlar gerçekleşmedi, İYİ Parti TBMM’ye beşinci parti olarak girebildi. Kamuoyu yoklamalarında açıklanan oy oranlarının yakınından bile geçemedi ve yüzde 10’un altında kaldı. İttifak ise Parlamento çoğunluğunu elde edemedi.

Seçim öncesi başlayan liste/adaylar tartışmaları, Meral Akşener’in Büyük Kurultay konuşması esnasında yapmış olduğu açıklamalarla da sona ermedi, tersine alevlendi ve kimi adayların büyük paralar karşılığı seçilecek sıralarda yer aldıkları iddiaları, parti kurucuları tarafından da sıklıkla yinelendi. Parti içinde pek çok isim yaşanan bu durumları eleştirdi ve bedel olarak da disiplin süreçleri ile karşılaştı.

İYİ Parti’nin şu ana kadar girmiş olduğu seçimlere ve aldığı oylara bakınca koymuş olduğu hedeflere ulaşma şansının olmadığı elbette görülüyor. Mayıs seçimleri ile birlikte İYİ Parti’yi değerlendirmek için elimizde dört ayrı veri oluştu:

  • 2018 Milletvekili Genel Seçimi İYİ Parti Oy Oranı ve Sayısı: Yüzde 9.96 (4.990.710)
  • 2018 Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener Oy Oranı ve Sayısı: Yüzde 7.29 (3.649.253)
  • 2019 Yerel Seçimi İYİ Parti Oy Oranı ve Sayısı: Yüzde 7.45 (3.458.631)
  • 2023 Milletvekili Genel Seçimi İYİ Parti Oy Oranı ve Sayısı: Yüzde 9.69 (5.272.482)

 

Seçim Rakamlarının Söyledikleri

İYİ Parti’nin oyları, iller bazında değerlendirdiğimizde, bir önceki seçime göre 48 ilde düşerken, 33 ilde adaya bağlı olarak çok küçük oranlarda artmış. Bütün bunlara ek olarak hiçbir ilde birinci parti değil, hiçbir ilde ikinci parti de değil, çok az sayıda ilde ise üçüncü parti olmuş. Hal böyle olunca İYİ Parti’nin yerel seçimlere giderken stratejisini, hedeflerini ortaya koyup, elindeki seçim sonuçları ile pazarlıklara girebilmesi ve parlak bir netice alması çok da imkan dahilinde görünmüyor.

2018 yerel seçimlerinde İYİ Parti, CHP ile 51 ilde ortaklık kurmuş; CHP’yi 13 Büyükşehir Belediyesi ve 16 il belediyesinde desteklemiş, buna karşılık olarak CHP de 10 Büyükşehir ve 12 il belediyesinde aday çıkarmayarak İYİ Parti’yi desteklemişti.

Ancak bu ilişki/ittifak modeli içinde İYİ Parti hiçbir büyükşehir ve il belediyesini kazanamadı. Oylarıyla katkı sağlayarak AK Parti’de bulunan belediyelerden İstanbul, Ankara, Antalya ile MHP’de bulunan belediyelerden Adana ve Mersin’i CHP’ye kazandıran İYİ Parti, Türkiye genelinde 922 ilçeden 16’sının, 387 beldeden 6’sının belediye başkanlığını kazandı. Bu durum elbette ki hem tabanı açısından çok büyük bir travma idi, hem de kendilerinin beklemediği ölçüde kötü bir yenilgi içeriyordu. Ancak, CHP tarafından kazanılan İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıkları üzerinden sorunun çok fazla tartışılmasına ve bir yenilgi rüzgârı esmesine mani oldular.

Şimdi ise yeni bir seçim dönemi geliyor. 14 Mayıs 2023 öncesi iddialı söylemler, çıkışlar, oluşturulan beklentiler ve sonuçta yaşanan ciddi mağlubiyet, artık seçmenin önüne daha ulaşılabilir bir hedef ve sonuçta daha izah edilebilir bir pozisyon ile çıkmalarını gerektiriyor.

Akşener, İmamoğlu ve Yavaş
(İYİ Parti/AA, 6 Mart 2023)

 

İYİ Parti’de Görüş Ayrılıkları

CHP ile 14 Mayıs öncesi kurulan ittifak içinde HDP/YSP/TİP vs. gibi oluşumların yer alması, kamuoyunun bu ittifak yapısına tepkisi, akabinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur öncesi İYİ Parti’den ayrılan Ümit Özdağ ve diğer isimlerce kurulan Zafer Partisi ile gizli protokoller içeren bir ittifaka gitmesi ve bütün bunlara rağmen yaşanan yenilgiler, parti içinde farklı düşünenleri ortaya çıkardı.

Bunlardan bir kısmı CHP’li bir ittifaka, dolayısıyla HDP/YSP ile iş birliğine karşı olan grup. Çünkü CHP ile girilecek herhangi bir ittifakın içinde biliniyor ki HDP/YSP de var ve taban bunu istemiyor. İYİ Parti yöneticileri gittikleri her yerde, kendi tabanlarından buna yönelik tepki alıyorlar.

Bir kısmı ise CHP ile ittifak gerçekleşmezse, AK Parti ve MHP’li Cumhur İttifakı’nın başarılı olacağını, şimdi CHP elinde olan büyükşehirlerin yeniden AK Parti ve MHP’ye geçeceğini ikaz ediyorlar. İttifakın bu nedenle kaçınılmaz olduğunu söylüyorlar.

Bir kısmı da CHP’ye eklemlenmiş görüntünün kendilerinin büyümesine engel olduğunu, yerine göre AK Parti, yerine göre MHP’yi desteklemenin veya iş birliğine gitmenin kendileri açısından çok daha yararlı sonuçlar doğuracağını savunuyorlar.

Bütün bunlara MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından yapılan ve uyarı/çağrı içeren Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” çıkışı eklenince, tartışmalar yeniden başladı. İYİ Parti kurmayları, önce bu çağrıyı hafife alan çıkışlar yaptılar, tabandan aldıkları tepkiler üzerine düzeltme ihtiyacı hissettiler. “Üçüncü yol” önerisi getirdiler. Bu öneri, her ne kadar “milliyetçilerin iktidarı” olarak takdim edilmek istense de özünde Cumhur İttifakı’na karşı olan ve hala CHP ile birlikteliğe açık kapı bırakmak istemeyenlerin “Laiklik, Atatürkçülük” kavramlarıyla perdelemek istedikleri, Cumhur İttifakı’na yönelik “siyasal İslamcılık” nitelemeleriyle dindar insanlara, muhafazakar kitleye karşı ön yargıları dışa vuran bir yaklaşım içeriyor.

Meral Akşener’in yerel seçimlere ilişkin partisinin görüşlerini, yaklaşımlarını açıklaması beklenen 26 Ağustos Afyonkarahisar Toplantısı’na dikkatler yönelmiş olsa da şu bir gerçek ki; İYİ Parti’nin seçimlerin hemen sonrasında CHP’ye yönelik eleştirileri, iş birliğine gitmeyeceği açıklamaları, tek başına yerel seçimlere gireceğine dair beyanlarında ısrarlı olması mümkün değil.

Nitekim, yaptığı toplantı konuşmasında tüm partileri ayrı ayrı aday çıkarmaya davet ederken, toplantı sonrası gazetecilerle yaptığı soru cevaplı söyleşide ittifaka kapı araladığı da görüldü. “Bu iki arkadaşımızın karşısına aday çıkarılacak, çıkarılmayacak... Onlara günü geldiğinde bakılır. Amma velakin çıkarıldığı takdirde de, bizim aday gösterdiğimiz kişi ne üzerinden konuşacak? Proje üzerinden konuşacak. Bunlar ocu, şucu, bucu demiyoruz, demeyeceğiz.

Eğer ittifaklar üzerinden yerel seçime gidilirse görürsünüz ki aynı oculuk buculuk üzerinden birbirimizi yediğimiz, yerelde insanların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağının konuşulmadığı bir seçim olur. Biz buna karşıyız.

Bazı el sıkışmaların karşısında olacağız bu sefer. Yönetilemeyen bir sürü şey var. İlginç biçimde HDP bu seçimde 14 Mayıs’a kadar sürekli beyanat verdi. Arkadaşlar köylere, ilçelere gittiklerinde elini uzatmışlar, 'Teröristin elini sıkmam" demiş seçmen. Bunu biz yenemedik. Seçmenimizin başka alanlara kaymasında çok önemli etkisi oldu.”

Meral Akşener’in bu değerlendirmesi gösteriyor ki, ilk olarak CHP’nin olası bir ittifakta İYİ Parti için bırakacağı alanın netleştirilmesi ilk şartları, keza HDP’nin şayet ittifak içinde olacak ise az konuşması, görünmez olması. 14 Mayıs Seçimlerinde olduğu gibi sürekli açıklamalarla kendilerini sıkıntıya sokmaması.

Ezcümle, niyet 2019 yerel seçimlerindeki gibi bir hezimetin önüne geçmek, kitleyi tatmin edecek ittifak şartları oluşturmak, seçim sonuçlarıyla birlikte parti içi istikrarı sağlayabilmek gibi düşüncelerle üretilen ve aslında CHP’ye kendilerine daha iyi şartlarda iş birliği teklifi ile gelmeleri konusunda uyarı niteliği taşıyan açıklama ve yorumlar, bunların hepsi.

Burada CHP’nin de işi zor. İYİ Parti ile uzlaşmak için elindeki belediyelerden vazgeçemez. Vazgeçecek olsa seçmenini ikna edemez. Geçtiğimiz seçimlerde ittifaka konu illeri teklif etse İYİ Parti başarılı bir sonuç alamayacağı için kabul etmez. Ancak hem CHP hem de İYİ Parti çok iyi biliyor ki, yerel seçimlerde altı artı bir masa yeniden kurulmaz, açık veya örtülü bir şekilde CHP/HDP/YSP/İYİ Parti ittifakı oluşmaz ise şu anda CHP’nin elinde olan belediyelerin çok büyük bir kısmında seçim kaybedilir.

Dolayısıyla zamanı kullanıp, herkesin memnun olacağı bir ittifak çerçevesi oluşturulması için bu tür tartışmaları bir süre daha izleyeceğiz. Seçimlere kadar ise parti içinde ne kadar çok görüş olursa olsun CHP/HDP/YSP/ İYİ Parti ittifakı kurulacak. İşte o zaman Bahçeli’nin Çağırdık dönmediniz yuvaya, yerel iktidarda komşu olalım ülke hayrına” çağrısının anlamı çok daha iyi anlaşılacak.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası