Türkiye’nin, güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarının azami ölçüde yerli katkı ile karşılanması hedefi, günümüzde sürdürülebilirlik ilkesiyle şekillenmektedir. Aynı zamanda, artan proje sayısı ve geliştirilen yüksek teknoloji çözümlere dost ve müttefik ülkelerin ilgisindeki artışı da etkin yönetmek istemektedir. Türk savunma sanayiinin projelerdeki kazanımlarının, sistematik olarak geleceğe taşınması için sürdürülebilir bir yapı elzemdir. Bu bağlamda başta Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve ilgili kurumlar olmak üzere yeni hamleler yapılmaktadır. Amaç ise sektörün sürdürülebilirliği açısından önemli olan nitelikli insan kaynağı, ihracat/mali kaynak vd. başlıklarda gerekli iyileştirmeleri sağlamaktır. 2024’ün son çeyreğine girerken sektörün sürdürülebilirliği hakkında; Türk güvenlik güçlerine yapılan teslimatlarla projeleri, ihracat rakamlarını ve teşvikleri değerlendirmek uygun olacaktır.
Envanter: Modern ve Hazır
Türkiye’nin etki ve ilgi alanlarında sıcak çatışmaların varlığı, sürekli dönüşen harp sahasının gereksinimleri, güçlü ve hazırlıklı bir yapıyı zorunlu kılıyor. İhtiyaç makamlarınca bu doğrultuda tespit edilen sistemler, sektör tarafından azami yerlilik ve millilik ile karşılanıyor. Türk güvenlik güçlerine 2024’te birçok proje kapsamında çeşitli teslimatlar yapıldı. Bahse konu teslimatların bazıları ilk niteliğinde iken bazıları devam eden projelerin teslimat takvimi doğrultusunda gerçekleştirildi. 2024’te; Kara, Deniz, Hava, Uzay ve diğer alanlardaki teslimatlardan birkaç örnekle bahsetmek gerekiyor.
Kara Sistemleri
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teslimatlar, piyade sistemlerinden (MPT-76) zırhlı araca (Yerli motorla VURAN), elektronik harpten (MİLKAR) radar sistemlerine (SERHAT) geniş yelpazede yapılıyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki M60T tankları, günün muharebe sahasının gereksinimlerine yönelik modernizasyondan (aktif koruma sistemi, lazer ikaza sistemi vd.) geçirilip teslim edildi. Benzer şekilde ACV-15 zırhlı muharebe araçları (ZMA), modernizasyonla zırh paketinden silah kulesine (NEFER) kadar yenilenerek yüksek bekanın yanı sıra ateş gücüyle envantere kazandırıldı. 2024’te T-155 Fırtına II Obüsü sistemlerinden çeşitli miktarlarda teslimat yapıldı.
ASELSAN’ın geliştirdiği, yurt içinde ve sınır ötesinde aktif olarak görev alan KORKUT namlulu alçak irtifa hava savunma sisteminde da teslimatlar vardı. Bilhassa artan drone/İHA tehdidine karşın KORKUT sistemleri, başarılı önlemelerle sahada kendini ispatlamaya devam ediyor. TSK envanterine kazandırılan HİSAR-O+ orta irtifa hava savunma füze sisteminde de teslimatlara devam edildi. TSK tarafından 2024’te teslim alınan KORKUT, SUNGUR, HİSAR-A+ hava savunma sistemleri gibi HİSAR-O+ sistemi de aktif olarak görev yapıyor.
TSK’nın silah taşıyıcı araç projesi kapsamında planlı takvimde hem PARS 4x4 hem de paletli KAPLAN teslimatları yapıldı. Araçların üzerindeki silah kulesinde ise ROKETSAN’ın OMTAS güdümlü tanksavar füzeleri kullanıldı. ROKETSAN’ın geliştirdiği ve teslimatları 2024’te de devam eden sistemlerden bazıları; uzun menzilli tanksavar füzeleri UMTAS, portatif hava savunma füzesi SUNGUR, MAM ailesi akıllı mühimmatlar ve güdüm kitleri.
TSK, günün harp gereksinimlerine yönelik sistemler teçhiz ederken muharebe sahasında bu sistemlerin işletilmesine yönelik farklı yaklaşımlar da geliştirmektedir. İHA sistemlerinde geliştirilen kullanım konseptleri ile edinilen kazanımlarının İnsansız Kara Araçlarında (İKA) sağlanması planlanmaktadır. 2024’te TSK envanterine çeşitli tip/sınıf ve maksatta İKA sistemleri alındı. Bunlar, gerek sınır ötesinde terör örgütü PKK’nın gizlendiği mağaralarda gerekse sarp ve engebeli arazilerde kullanılmaktadırlar. Kullanım süreci ilerledikçe daha kabiliyetli İKA sistemlerinin Türk güvenlik güçlerince daha aktif kullanılması beklenmektedir.
Deniz Sistemleri
Türk donanması Ocak 2024’te; TCG İSTANBUL, TCG DERYA, TCG ÜTĞM. ARİF EKMEKÇİ ve MARLİN Silahlı İnsansız Deniz Aracını (SİDA) envanterine aldı. İstif sınıfı TCG İSTANBUL fırkateyni, tasarımından üretimine tüm süreçleri Türkiye’de gerçekleştirilen ilk yerli ve milli fırkateyn oldu. İstif sınıfı diğer fırkateynlerin inşa faaliyetleri ise devam ediyor. TCG DERYA, Türk donanmasının en büyük ikinci platform olarak denizde ikmal ve muharebe destek gemisi olarak, TCG ÜTĞM. ARİF EKMEKÇİ ise lojistik destek gemisi olarak görev yapacak. MARLİN SİDA ise elektronik harp faydalı yükü ile önemli bir kabiliyeti Türk donanmasına kazandırdı. TCG ANADOLU amfibi gemimizle birlikte görev yapan MARLİN’in envanterdeki sayısının çoğaltılması ve farklı tip/maksatlı İDA sistemlerinin yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.
En gelişmiş denizaltı olarak TCG PİRİREİS, Ağustos 2024’te Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi. Havadan bağımsız tahrik kabiliyeti ile haftalarca yüzeye çıkmadan görev icra edebilen Reis sınıfı denizaltı TCG PİRİREİS, ayrıca yerli torpido, gemisavar, seyir ve hava savunma füzelerini de işletebilecek. Önemli bir güç çarpanı olan REİS sınıfı denizaltılardan toplamda altı adet envantere alınacak olup halihazırda diğer platformların inşa, donatım ve test faaliyetleri sürüyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı doğrultusunda, ROKETSAN tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen AKYA ağır sınıf harp torpidosunun da seri üretimine geçildi ve denizaltılarımıza teslimatına başlandı. Dünyada sınıfının en büyüğü olan 3 bin tonluk Denizaltı Havuzu hizmete girdi. Böylelikle denizaltılar ve diğer gemilerin bakım ve onarım işlemleri denizde iken yapılabilecek.
Hava Sistemleri
TSK’nın son yıllarda yerli kabiliyetler kazanmaya yönelik önemli projeleri arasında hava savunma füze sistemleri de yer alıyor. 18,5 milyar TL bedelli seri üretim anlaşması kapsamında TSK’ya “SİPER ve HİSAR Projelerinin" ilgili teslimatları gerçekleştirilecek. Yapılan sözleşme ile birlikte SİPER Ürün-1 2024 sonuna kadar Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek. Ülke hava sahasının, Gök Vatan’ın korunması önemli aktörlerden olan erken ikaz radarlarında da 2024’te yerli çözümler envantere alındı. ASELSAN’ın ERAPL TEİRS (Taşınabilir erken ikaz radar sistemi) envantere girerken ilk defa yerli S bant Galyum Nitrat (GaN) transistörler kullanıldı. Takiben milyar liralık yeni bir sözleşme ile ilave EİRS tedariki planlanmış durumdadır.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın mevcut savaş uçaklarının yerli aviyoniklerle donatılması ve görev ömrünün uzatılması için projeler hayata geçirilmektedir. ÖZGÜR Modernizasyon Projesi kapsamında modernize edilen F-16 Blok 30 savaş uçakları, 2024 içerisinde de Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi. Savaş uçaklarında tamamen dışa bağımlılığın olduğu hava-hava füzelerinde önemli bir aşamaya gelindi. TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği Bozdoğan (görüş içi) ve Gökdoğan (görüş ötesi) füzelerinde tasarım doğrulama testleri tamamlandı ve 2024’te kabul testleri gerçekleştirildikten sonra envantere alınması hedefleniyor. Paralel olarak ramjet itkili çok daha uzun menzilli hava-hava füzelerinin geliştirilmesi için de proje yürütülüyor.
2014’te envantere giren Bayraktar TB2 İHA, 10 bin saat görev yaparak gövde ömrünü tamamlayan ilk TB2 türü İHA oldu. Oldukça yoğun şekilde görev yapan Bayraktar TB2 SİHA sistemleri, sadece Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yaklaşık 400 bin saat operasyonel kullanıldı. 2024’te, TB2’nin yanı sıra Bayraktar AKINCI TİHA, ANKA, AKSUNGUR SİHA sistemlerinin Türk güvenlik güçlerine teslimatları devam etti. Jet motorlu İHA sistemlerinden Baykar’ın KIZILELMA MİUS projesinde yeni ve güncellenen prototiplerin testleri yapılmaktadır. TUSAŞ’ın ANKA-3 derin darbe İHA’sının faydalı yüklerle uçuş testleri devam etmektedir. Türk Hava Kuvvetleri’nin geleceği oluşturan diğer projelerden yeni nesil savaş uçağı KAAN’ın hem testleri hem de yeni prototip üretim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. TUSAŞ, ayrıca HÜRKUŞ-2 uçağının ve jet motorlu HÜRJET uçağının test ve prototip üretim süreçlerini sürdürmektedir.
Uzaya ilgisi artan Türkiye, 2024’te iki farklı astronot ile uzay görevi gerçekleştirdi. Milli uzay programı ile insanlı/insansız misyonlar planlanırken Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A, 2024’te yörüngesine gönderildi. Türkiye’nin uzaydaki aktif uydu sayısı 9’a yükseldi. Diğer yandan Plan S ve Fergani Uzay gibi özel şirketlerin alçak dünya yörüngesine (LEO) yönelik uydu faaliyetleri 2024’te hızlandı. Ayrıca ROKETSAN’ın mikro uydu fırlatma sistemi (MUFS) için fırlatma rampalarının tesisi için faaliyetler gerçekleştirilmektedir.
İhracat ve Sürdürülebilirlik Hedefleri
2023’te küresel savunma harcamaları, 2,24 trilyon dolar olarak gerçekleşirken yaklaşık 1 trilyon dolarlık kaynak, ekipman tedarikinde kullanıldı. Gerçekleştirilen silah sistemi ihracatı ise yaklaşık 600 milyar dolar. Türkiye ise 2019–2023 döneminde en fazla ihracat yapan ülkeler arasında yüzde 1,6 pay ile 11. sırada yer alıyor. Türk savunma sanayii tarafından 2023’te 185 ülkeye gerçekleştirilen 5,54 milyar dolar ihracatta ise; SİHA, füze sistemleri, mühimmatlar, kara araçları ve sivil havacılık parçaları önemli yere sahip. Sektör ciro hedefi 16.5 milyar dolar olarak belirlenirken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ihracat hedefinin 7 milyar dolar olduğunu açıkladı. 2023’te sektörün ihracatı 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2024’ün ilk 8 aylık bölümünde savunma ve havacılık sektörü ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,8’lik bir artışla 3.738 milyar dolar oldu. 2024’te 174 ülkeye savunma ve havacılık ihracatı gerçekleştirildi: Ocak 2024, 330 milyon dolar; Şubat 2024, 299 milyon dolar; Mart 2024, 358 milyon dolar; Nisan 2024, 350 milyon dolar; Mayıs 2024, 876 milyon dolar; Haziran 2024, 563 milyon dolar; Temmuz 2024, 431 milyon dolar; Ağustos 2024, 423 milyon dolar.
Stratejik Plan: İhracata Teşvik
Türk savunma ve havacılık sektöründe sürdürülebilirlik için ihracat önemlidir. Zira sadece iç güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olmayacak kadar yüksek maliyetlerle projeler hayata geçirilmektedir. Projelerin devamlılığı için kaynak ihtiyacının karşılanması noktasında ihracata ihtiyaç duyulmaktadır. SSB tarafından sektör paydaşlarının ihracatta daha aktif rol almaları için çeşitli teşvik ve iyileştirme faaliyeti bulunmaktadır. SSB’nin 2024–2028 Stratejik Planı’nda yer alan dikkate değer bazı faaliyetler/uygulamalar şöyledir;
- Ülkelere yönelik pazar raporlamaları, sistematik hale getirilmektedir. SSB Uluslararası İşbirliği Daire Başkanlığı tarafından yapılan raporlamalar ile pazar (müşteri, ihtiyaçlar) doğru anlaşılabilecek.
- 2024’te uygulanmaya başlayan, yurt dışı temsilciliklerinde görevlendirilen Savunma Sanayii Müşaviri sayısı, 15 müşavir artırılacak. 2024 sonuna kadar, Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliği’nde bir SSB ofisi açılması planlanmaktadır. Böylelikle yurt dışı faaliyetlerinde etkinliğin büyütülmesi amaçlanmaktadır.
- Sektörün ihracat potansiyeli, artan projeler ve ortaya konan nitelikli çözümlerle önemli bir potansiyele sahip. Bu bağlamda SSB tarafından “İhracat Stratejisi Dokümanı (İSD)” hazırlanmaktadır. 2024’te önemli bir noktaya gelinmesi ve 2025’te tamamlanması planlanan İSD ile her büyüklükteki firmanın uygulayabileceği bir kılavuz ortaya konacak.
- İhracat teşvik mekanizmalarının kullanımının takibine ve raporlanmasına ilişkin 2024’te ilk uygulama hayata geçirilecek. Böylelikle ilgili teşvik mekanizmasının denetimi ve işlevselliği sağlanacak.
- Savunma sanayii ihracat kredi mekanizmasının oluşturulması, ihracat için önemli görülmektedir. Bu bağlamda 2024’te uygulamaya konacak sistemin 2026’ya kadar tamamen yerleştirilmesi amaçlanmaktadır.
- İlgili kurumlara açık “İhracat Bilgi Yönetim Sistemi” oluşturulması için 2024’te başlayan çalışmaların 2025’te tamamlanması hedeflenmektedir. Böylelikle sektör firmalarının yurt dışı ihalelerini daha etkin şekilde takip edebilmesi hedeflenmektedir.
- Devletten Devlete Satış (G-G) mekanizmasına ilişkin hukuki altyapının oluşturulması için 2024’te başlatılan çalışmaların 2025’te tamamlanması amaçlanmaktadır.
- Dost ve müttefik ülkelerle iş birliği fırsatlarının daha etkili şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Sektör paydaşlarının yurt dışı temsilciliklerinin yaygınlaştırılması ihracat potansiyelinin çoğaltılması noktasında önemli olmaktadır.
- Dünyada sıkça örneğini gördüğümüz envanterdeki ürünün ihracatına yönelik bir mekanizmanın teşkil edilebilmesi gerekmektedir. Tedarik sürelerinin kısaltılması sayesinde sektör temsilcilerinin yurt dışı ihalelerde öne geçmesi sağlanacaktır. Bu noktada belirlenecek esaslar ile dost ve müttefik ülkelere hızlı ve kolay bir ihracat süreci sağlanacaktır.
- Özellikle KAAN yeni nesil savaş uçağı gibi yüksek maliyetli ve altyapı yatırımları gerektiren projelerde uluslararası konsorsiyumlar oluşturmak gerekmektedir.