Kriter > Dış Politika |

Somali-Etiyopya Sorununda Türkiye’nin Kolaylaştırıcı Rolü ve Bölgesel Dinamikler


Su paylaşım sorunu, enerji yolları güvenliği, ekonomik çıkarlar ve karmaşık siyasi ittifaklar, bölgede oldukça çetrefil denklemleri ve dinamikleri ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla bölgesel krizlerin ve çatışmaların çözümüne yönelik çabalar ve istikrarın sağlanması için Türkiye’nin katkıları olumlu bir etkiye sahip ve bölgesel rolünü güçlendirme potansiyeli de taşıyor.

Somali-Etiyopya Sorununda Türkiye nin Kolaylaştırıcı Rolü ve Bölgesel Dinamikler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Etiyopya Dışişleri Bakanı Taye Atske Selassie (solda) ve Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Moalim Fiqi (sağda) ile Ankara'da bir araya geldi. (Murat Gök / AA, 1 Temmuz 2024)

Etiyopya-Somaliland arasında 2024’ün ilk günü imzalanan mutabakat zaptı, Afrika Boynuzu’nda istikrarı zedeleyen önemli bir gelişme olmuştu. Etiyopya ve Somali arasında yaşanan gerginlik, 7 ay devam etmiş ve sonunda Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında taraflar dolaylı da olsa sorunun çözümüne yönelik görüşmeyi kabul etmişlerdir. Ancak, sorun sadece iki ülke açısından okunamayacak kadar geniş bir etkiye sahiptir; ayrıca Somaliland’ın Etiyopya açısından niçin bu kadar öne çıktığı da merak edilmektedir.

 

Somali’de Federal Yapı ve Kolonyal Geçmiş

Somali, resmi adıyla Somali Federal Cumhuriyeti, günümüz itibarıyla federalizm ile yönetilen bir yapıya sahip. Ve bu federal yapı, Somali’nin başkenti Mogadişu'da bulunan merkezi hükümetle belirli özerkliklere sahip olan bölgesel yönetimlerden oluşuyor. Nitekim bu federal yönetim bölgeleri arasında Puntland, Jubaland, Güneybatı Eyaleti (KonfurGalbed), Galmudug, Hirshabelle ve Somaliland yer alıyor. Ayrıca Somali İçişleri Bakanlığı’nın resmi internet sayfasında geçtiğimiz haftalarda Puntland’ın batısında ve Somaliland’ın doğusunda yer alan SSC-Khatumo, yeni bir federal devlet olarak eklendi.

Bunlara ek olarak bir eyalet olmayan ancak ülkedeki yönetim açısından önemli bir bölge olan Benadir Bölgesi de var. Ülkenin en kalabalık ve diğer bölgelere kıyasla en gelişmiş bölgesi olan ve Mogadişu’yu da kapsayan Benadir, doğrudan merkezi hükümetin yetkisi altında yönetiliyor ve ülkenin idari, ekonomik ve ticari merkezini oluşturuyor.

Öte yandan Somali’nin günümüzdeki çeşitli sorunlarını anlamak için Somali’nin kolonyal tarihine de bakmak gerekiyor. Nitekim Somali’de en güneyden kuzeye doğru sırayla Jubaland, Güneybatı Eyaleti, Hirshabelle, Galmudug ve Puntland’ın yer aldığı bölge, geçmişte İtalya tarafından sömürgeleştirilmişti ve İtalyan Somalisi olarak adlandırılıyordu. Konum itibarıyla günümüzde Cibuti’nin doğusunda ve Somali’nin kuzeyinde bulunan Somaliland eyaletinin olduğu bölge ise İngiltere tarafından sömürgeleştirilmiş ve İngiliz Somalisi olarak isimlendirilmişti. Özetle, İtalyan Somalisi ve İngiliz Somalisi farklı idari şekillerde yönetilmişti.

 

Somali-Somaliland Sorununun Kökeni

Geçmişte “İngiliz Somalisi" olarak adlandırılan ve günümüzde Somali’nin kuzeyinde yer alan Somaliland, 26 Haziran 1960'ta elde ettiği bağımsızlığın ardından 1 Temmuz 1960'ta sömürgecilik döneminde "İtalyan Somalisi" olarak adlandırılan güneyindeki Somali ile birleşme kararı almıştı. 1969’da askeri darbeyle Somali’de yönetime geçen ve 1991'e kadar Somali’yi yöneten Siad Barre rejimi, 1980'lerin sonlarında patlak veren iç savaşın ardından devrilmişti. Muhalif grupların merkezi hükümet kurmayı başaramayıp birbiriyle çatışmaya başlamasının ardından Somaliland, 1991'de tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti. Tabii bunda tarihsel olarak 1977’den 1991’e kadar olan süreçteki gelişmelerin de etkisi önemliydi. Nitekim 1977-1978 Ogaden Savaşı, 1980’lerin sonunda Barre’nin otoriter rejimine karşı ortaya çıkan gruplardan biri olan ve Somaliland’da yer alan ve Isaak klanının oluşturduğu Somali Ulusal Hareketi’nin (SNM) direnişi ve 1988’de SNM’in başlattığı isyana karşı Barre rejiminin Hargeysa ve Burao’da ağır bombardımanları sonucunda yaşananlar, Somaliland’ın bağımsızlık talebine giden yolda önemli dönüm noktaları olmuştur. Son olarak 1991’de Barre rejiminin devrilmesi ile Somali’de devletin çöküşü gerçekleşmiş, ardından ülke içinde muhalif gruplar arasında çatışmalar yaşanmış ve genel olarak otorite boşluğu ortaya çıkmıştır. Bu süreçte Somaliland bağımsızlık ilan etmek için bir fırsat penceresi görmüş ve bağımsızlığını bu yıldan itibaren tek taraflı olarak ilan etmiştir. Ancak bu de facto (fiili) bağımsızlık ilanı, uluslararası toplum tarafından tanınmadı ve hiçbir zaman de jure (hukuki) anlamda bir bağımsızlık söz konusu olmadı.

Nitekim Somaliland yönetiminin bağımsızlık arayışları, Somali’nin toprak bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak görülüyor. Zira bu durum, bölgesel ve küresel aktörlerin politikaları ve çıkarları doğrultusunda, bölgede durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Ayrıca Somali’nin Aden Körfezi ve Hint Okyanusu'ndaki konumu, hem Somali’nin hem de Afrika Boynuzu bölgesinin stratejik önemini artırıyor.

Somali'nin başkenti Mogadişu'da protesto
Somali'nin başkenti Mogadişu'da, Somaliland ile Etiyopya arasında yapılan denize erişim anlaşması protesto edildi. (Abuukar Mohamed Muhidin / AA, 3 Ocak 2024)

 

Etiyopya-Somaliland Mutabakat Zaptı

Afrika Boynuzu’nun önemli bir ülkesi olan Eritre, 1991’e kadar Etiyopya’nın sınırları içinde yer alıyordu ve Etiyopya’nın denize çıkışıydı. Ancak 1991’de Eritre'nin bağımsızlığını kazanmasından sonra, Etiyopya denize çıkışını kaybedince, tamamen karayla çevrili bir ülke olarak, deniz ticaretine erişim konusunda sorunlar yaşamaya başladı.

Uzun süre denize çıkış arayışını sürdüren Etiyopya, Cibuti üzerinden denize ulaşarak sorunu çözdü. Bu durum 1982 Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne istinaden, 2002’de "Liman Kullanımı ve Malların Etiyopya'ya Transit Geçişi" konusunda bir anlaşma ile mümkün hale geldi. Ancak Etiyopya, sadece Cibuti Limanı’nın kendileri için yeterli olmadığını ve alternatif limanlara da ihtiyaç olduğunu ifade ederek, 1 Ocak 2024'te Somali hükümetini göz ardı ederek Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Ve bu zapt, Somali ile mevcut gerilimi büyüttü. Bu mutabakatın içeriği henüz açıklanmamış olmakla birlikte iddialara göre, Somaliland’ın Etiyopya tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınması karşılığında Etiyopya’ya Somaliland'da 20 kilometre uzunluğunda bir sahil şeridi kiralama imkanı tanınacaktı. Böylesi bir durumu ise Somali kendi toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik büyük bir tehdit olarak algıladı.

Mutabakat zaptının imzalanmasından bu yana geçen 7 aylık süreçte Etiyopya ve Somali arasındaki gerginlik, Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında yapılan dolaylı görüşmelerle çözülmeye çalışıldı. Nitekim Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında 1 Temmuz 2024'te Ankara'da yapılan görüşmede iki ülke arasındaki gerilimin azaltılması için önemli bir adım atılmıştır. İlk kez gerçekleştirilen görüşme sonucunda çözüme yönelik somut bir adım atılması söz konusu olmasa da taraflar sorunları çözme niyetlerini ifade etmişlerdir. Ayrıca görüşme sonucunda taraflar karşılıklı arzularını belirten ortak bir bildiri de imzalamışlardır.

 

Görüşmelerin Değerlendirilmesi ve Bölgesel Dinamiklere Muhtemel Yansımaları

Görüşmelerin sonucu Somali-Etiyopya açısından, muhtemel bölgesel yansımaları açısından ve Türkiye açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Nitekim Somali-Etiyopya 2 Eylül 2024’te görüşmelerin Ankara’da yeniden devamı konusunda mutabık kalmışlardır. Görüşme sonrasındaki açıklamalara bakıldığında, Etiyopya’nın süreci daha ağırdan ilerletmek istediği görülüyor. Zira Kasım 2024’te Somaliland bölgesinde gerçekleştirilmesi planlanan seçimler var. Somaliland seçimlerinde Muse Bihi’nin iktidarda kalıp kalmayacağı ve şu aşamada Bihi’nin en güçlü rakibi olarak görülen Waddani Partisi lideri Abdirahman Irro’nun seçimlerden nasıl bir sonuçla ayrılacağı, mutabakat zaptının akıbetini de belirleyecek. Bu nedenle görüşmelerin en az 6 ay devam etmesi kuvvetle muhtemel. Ancak yine de 2 Eylül 2024’te Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan öncülüğünde gerçekleştirilecek olan ikinci tur görüşmelerin sonucu, gidişat hakkında önemli göstergeler sunacak.

Etiyopya-Somali arasındaki sorunun çözümüne yönelik olarak Afrika Birliği de aktif rol üstlenerek katkı sağlamak istemişti. Hatta bu süreçte Nijerya eski cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo, Afrika Boynuzu özel temsilcisi olarak atanmıştı. Her ne kadar bir çaba gösterilmiş olsa da Obasanjo’nun gayretleri, taraflar arasında istenen etkiyi oluşturamamış ve çabalar oldukça sınırlı kalmıştır. Nitekim taraflar, Türkiye’deki görüşmeye kadar dolaylı da olsa aynı ortamda sorunun çözümüne yönelik bir görüşmeye sıcak bakmamıştır. Bu süreçte Afrika Birliği sorunun çözümü için diyalog çağrısında bulunmaya devam etmektedir.

Öte yandan Kuzey Afrika ve Doğu Afrika bağlamında yaşanan sorunların da bu konuya etki ettiği anlaşılıyor. Mısır-Sudan-Etiyopya arasında Büyük Etiyopya Rönesans Barajı (GERD) bağlamında yaşanan sorunun yansıması ve Etiyopya’nın dengelenmesine yönelik olarak Mısır’ın Somali’ye desteği görülüyor. Hatta daha geniş anlamda bakıldığında Mısır’ın Güney Sudan’a verdiği askeri destekler, Etiyopya’nın pozisyonunu zayıflatmaya yönelik hamleler olarak görülebilir. Ancak 6 Temmuz 2024’te Etiyopya’nın Güney Sudan ile yeni bir petrol boru hattı inşası, ekonomik iş birliği ve sınır güvenliğini artırmaya yönelik yaptığı anlaşma, Mısır’ın hamlesine karşı Etiyopya’nın cevabı olarak okunmalıdır. Nitekim bu anlaşma ile Güney Sudan petrollerinin boru hattı ile birlikte alternatif petrol taşımacılığı altyapısını geliştirmeye ve ticareti artırmaya yönelik olarak Güney Sudan’da Yukarı Nil eyaletini Etiyopya'nın Gambella bölgesine bağlayan ve Etiyopya’dan Cibuti Limanı’na ulaşacak rota ile bir otoyol inşa edilmesi kuvvetle muhtemeldir.

Yine bu süreçte Sudan’da yaşanan iç savaşın aktörlerinden Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) destek verdiği BM tarafından da vurgulanan Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) etkisi de gözden kaçırılmaması gereken bir husustur. Nitekim BAE, hem Sudan'daki çatışmalarda hem de Somali'deki Berbera Limanı üzerinden Somaliland ile olan ilişkilerinde sui generis bir aktör olarak öne çıkıyor. Ayrıca Nil suları bağlamında Sudan, Mısır ile yakın endişeleri taşıyor. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in 9 Temmuz 2024’te Sudan’da el-Burhan’ı ziyaret etmesi de bölgesel açıdan önemli bir anlama sahip. Zira Güney Sudan, 2011’de Sudan’dan ayrıldıktan sonra dahi kendi petrolünü dünya pazarına ulaştırmak için kullandığı altyapı ve rafineriler konusunda Sudan’a bağımlıdır. Kısacası, iki ülke ekonomik olarak birbirlerine bağımlı durumdalar. Öte yandan Sudan’ın Güney Sudan sınırında bulunan Abyei bölgesi de sürekli bir anlaşmazlık konusu. Dolayısıyla bu bölgedeki istikrarsızlık, her iki ülkeyi de olumsuz etkiliyor. Bu durum da bölgede güvenlik ve ekonomik iş birliğine olumsuz yansıyor. Dolayısıyla Abiy Ahmed’in bu kapsamda Burhan ile Port Sudan’da görüşmesi de tüm bu süreçlerin içinde değerlendirilmelidir.

Öte yandan mevcut stratejik konumu, Etiyopya’nın ticaretindeki önemli rolü ve ABD, Çin, Fransa başta olmak üzere birçok yabancı ülkenin askeri üssüne ev sahipliği yapması nedeniyle Cibuti, bölgede kritik role sahip bir aktör olarak bulunuyor. Etiyopya-Somali arasındaki sorunda Somali’yi destekleyen Cibuti, aynı zamanda Etiyopya’nın denize çıkışı açısından en önemli ülke ve ekonomik olarak Etiyopya ile yoğun bir bağımlılık ilişkisi içinde.

Bölgesel barış ve istikrara katkı sağlayan bir aktör olarak Türkiye’nin bu süreçte oynamış olduğu kolaylaştırıcılık rolü oldukça önemli. Zira Türkiye son dönemde Afrika Boynuzu’nda artan etkisi ile birlikte birçok paydaş aktörle etkileşime geçebilme yeteneğine sahiptir. Dolayısıyla Türkiye’nin bölgede barış ve istikrara katkı sağlamaya yönelik rolü bölge ülkeleri nezdindeki kredibilitesini de artıracaktır.

Tüm bu gelişmeler ve yaklaşımların sonucunda; su paylaşım sorunu, enerji yolları güvenliği, ekonomik çıkarlar ve siyasi ittifakların karmaşıklığı bölgede oldukça çetrefil denklemleri ve dinamikleri ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla bölgesel krizlerin ve çatışmaların çözümüne yönelik çabalar ve istikrarın sağlanması için Türkiye’nin katkıları, olumlu bir etkiye sahip ve bölgesel rolünü güçlendirme potansiyeli de taşıyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası