Kriter > Kitaplık |

Türk Dış Politikasına Vizyoner Bir Bakış: “Türk Dış Politikası Yıllığı 2023”


İki bölümden meydana gelen Türk Dış Politikası Yıllığı 2023; 402 sayfa boyunca okuyucusuna Türk dış politikasının önemli gelişmelerine dair kapsamlı bir içerik sunuyor. Eserdeki birinci bölüm “Türk Dış Politikası Üzerine Bağımsız Makaleler” başlığını taşırken, ikinci bölüm bölgesel dış politikalara ayrılarak “Türk Dış Politikasının 2023 Gelişmeleri” başlığı altında okuyucuya aktarılıyor.

Türk Dış Politikasına Vizyoner Bir Bakış Türk Dış Politikası Yıllığı

SETA Vakfı bünyesinde her yıl geleneksel olarak kalabalık bir akademisyen grubunca vizyoner bakış açısıyla hazırlanan ve Türk dış politikasına dair kapsamlı bir perspektif çizen Türk Dış Politikası Yıllığı, 2023’e ait 15. sayısıyla okurlarıyla buluşuyor. Türk dış politikasıyla ilgili araştırma yapan akademisyenlerin, öğrencilerin, uzmanların ve dış politika alanına ilgi duyanların sıklıkla başvurduğu bir arşiv haline gelen ancak aynı zamanda Türk dış politikasının yakın dönem belleğini de oluşturan Türk Dış Politikası Yıllığı, günümüze kadarki sayılarıyla zengin bir bilgi kaynağına dönüşmüş durumda. Burhanettin Duran, Kemal İnat ve Mustafa Caner editörlüğünde hazırlanan ve serinin son halkasını oluşturan Türk Dış Politikası Yıllığı 2023; önceki yıllardaki geleneğini sürdürerek yine iki bölümden meydana geliyor ve toplam 402 sayfa boyunca okuyucusuna Türk dış politikasının önemli gelişmelerine dair kapsamlı bir içerik sunuyor.

Eserdeki birinci bölüm, “Türk Dış Politikası Üzerine Bağımsız Makaleler” başlığını taşırken ikinci bölüm bölgesel dış politikalara ayrılarak “Türk Dış Politikasının 2023 Gelişmeleri” başlığı altında okuyucuya aktarılıyor. Birinci bölüm; Kemal İnat ve Burhanettin Duran’ın beraber kaleme aldıkları “Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Uluslararası Sisteme ve Türkiye’ye Etkileri” adlı makale ile başlıyor. Ukrayna Savaşı’nı merkeze alarak uluslararası sistemin güncel durumuna dair bir çerçeve çizen çalışma, küresel ve bölgesel aktörler bağlamında değerlendirme yaparken savaşın Türkiye’ye etkilerini ise çok boyutlu bir yaklaşımla açıklamaya gayret ediyor. Rıfat Öncel, “Türkiye’nin Silah Tedarik Politikası” başlığı altında tarihsel bir bakış açısıyla geçmişten günümüze Türk savunma sanayiinin gelişimini inceliyor. Yücel Acer ise son dönemde bölgesel ve uluslararası krizlerdeki “arabulucu rolü” ile diplomatik maharetini artıran Türkiye’nin bu konudaki girişimlerini masaya yatırıyor. Acer, “Arabuluculuk ve Türkiye’nin Arabuluculuk Faaliyetleri” isimli makalesinde, Türkiye’nin aktif rolünü uluslararası hukuk kavramları temelinde işleyerek ayrıca BM, AGİT, İTT gibi uluslararası örgütler nezdinde yürütülen faaliyetlere de dikkati çekiyor. Deniz İstikbal, aslında yukarıda eserin tamamı için konuşurken belirttiğimiz “vizyoner bakış açısını” doğrularcasına çok önemli bir konuyu, Türkiye’nin insani yardımlarını işleyerek bu konuda siyasi ve iktisadi bir perspektif sunmaya çalışıyor. “Türkiye’nin İnsani Diplomasi Vizyonu: Kalkınma Yardımları” adındaki makalesinde yazar, bu hususta öne çıkan Türkiye’nin yardım kuruluşlarına (TİKA, TMV, TÜRK KIZILAYI, TDV, AFAD, YEE vb.) değinmeyi de ihmal etmiyor. Mesut Hakkı Akın ise uluslararası toplumun gündeminde olan ve deyim yerindeyse “küresel intifada” hareketini ortaya çıkaran Gazze soykırımı bağlamında Filistin meselesini Türkiye özelinde işliyor. “Türkiye’deki Siyasi Partiler ve Toplumsal Grupların Filistin Meselesine Yönelik Tutumları” adındaki çalışma, Gazze’de yaşananlara yönelik yaklaşımlar paralelinde, Türk siyasetinin nabzını tutuyor.

Daha çok bölgesel politikalara odaklanan ve ifade ettiğimiz üzere “Türk Dış Politikasının 2023 Gelişmeleri” başlığını taşıyan eserdeki ikinci bölüm, Türkiye’nin komşularıyla olan ilişkilerini analiz etmesinin yanında yine uluslararası politikada cereyan eden gelişmelerle ilgili olarak uluslararası örgütler, bölgeler, kıtalar ve kıta-altı bölgesel katmanlar bünyesindeki ilişkilere ait değerlendirmeleri de içeriyor. Bu nedenle eserdeki ikinci bölümün, analitik bir yaklaşımla neticede sistemsel bir bakış açısı kazandırmaya çalıştığını da söyleyebiliriz. İkinci bölümdeki ilk makalede Kemal İnat ve Mustafa Caner birlikte, “Türkiye’nin İran Politikası 2023” başlığı altında Türkiye-İran ilişkilerini diplomatik, ekonomik ve politik veçheleriyle inceliyorlar. Yine Talha İsmail Duman ve Şükrü Can Öztürk tarafından yazılan “Türkiye’nin Lübnan ve Suriye Politikaları 2023” isimli çalışma, Türkiye’nin özellikle Suriye ile olan ilişkilerini; normalleşme tartışmaları, sığınmacıların geri dönüşü, terörizm, ABD ile ilişkiler, ekonomik ve siyasi gelişmeler gibi değişkenlerin etkisi altında değerlendiriyor. Eserin sayfalarını çevirmeye devam ettiğimizde Mehmet Rakipoğlu’nun “Türkiye’nin Körfez Ülkeleri ile İlişkileri ve Yemen Politikası” analizine rastlıyoruz. Rakipoğlu, 2023’te Türkiye’nin Körfez alt-sistemindeki ülkelerle (Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Bahreyn, BAE, Umman ve Yemen) ilişkilerinde öne çıkan başlıkları işlerken, bölge ülkeleriyle Türkiye arasındaki iş birliklerinin 2023’te derinleşerek ilişkilerdeki yakınlaşma ve normalleşmelerin konsolide edildiğini belirtiyor.

Türk Dış Politikası Yıllığı 2023, SETA Yayınları

Tartışmaların odağındaki Gazze saldırıları kapsamında İsrail-Filistin ilişkilerine Türkiye’nin yaklaşımını Haydar Oruç, “Türkiye’nin İsrail, Filistin ve Ürdün Politikaları 2023” adlı çalışmasında tartışıyor. Fatih Oğuzhan İpek, “Türkiye’nin Irak Politikası 2023” yazısında öne çıkan ve gündem olan başlıkları değerlendiriyor. Ortadoğu bölgesinde normalleşme tartışmalarının odağındaki bir başka ülke olan Mısır ile olan ilişkileri İsmail Numan Telci, çeşitli konu başlıklarına ayırarak “Türkiye’nin Mısır Politikası 2023” başlığı altında irdeliyor. Nurbanu Bulgur ise üzerine birçok eleştiri ve tartışmanın yapıldığı Türkiye’nin AB üyeliği serüvenini, “Türkiye’nin Avrupa Birliği Politikası 2023” başlıklı çalışmasında, 2023’ü baz alarak ve çeşitli açılardan (ekonomik, diplomatik, hukuki, politik vb.) inceleyerek okuyucuya aktarıyor. Küresel aktör ABD ile 2023’te ilişkilerde öne çıkan başlıkları beraber kaleme aldıkları makalede (Türkiye’nin ABD Politikası 2023) değerlendirmeye çalışan Gloria SH. Özdemir ve Ahmet K. Yıldız, ilişkileri şekillendiren temel etkenler üzerinden konuya farklı bir yorum getiriyorlar.

Kitabın hacim ve kapsam olarak en geniş bölümünü meydan getiren ikinci bölüm, Melih Yıldız’ın Türkiye-Yunanistan ilişkilerini ele aldığı “Türkiye’nin Yunanistan Politikası 2023” ile devam ederken ilerleyen sayfalarda bölge, kıta ve sistem düzeyinde analizler karşımıza çıkıyor. Bu noktada örneğin; Ünal Tüysüz’ün yazıya döktüğü “Türkiye’nin Rusya ve Güney Kafkasya Politikaları 2023” adlı çalışmanın yanı sıra Hacı Mehmet Boyraz’ın kaleme aldığı “Türkiye’nin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz Politikaları 2023” başlıklı makalesi de nitelikli bir bölgesel perspektif çiziyor. Mehmet Uğur Ekinci, 2023’e dair Türkiye’nin “Balkanlar politikasını” tartışırken Mustafa Onur Yalçın “Türkiye’nin Orta Asya ve Pakistan politikalarını” masaya yatırıyor. Tunç Demirtaş, “Türkiye’nin Afrika Politikası 2023” başlıklı makalesinde siyasal, ekonomik, insani açılardan ve güvenlik bakımından kapsamlı bir kıtasal analiz sunuyor. Merve Zorlu ve Mustafa Yetim 2023’te “Türkiye’nin Latin Amerika Politikasını” çalışırken eserin ve bölümün son çalışmasında Büşra Zeynep Özdemir, “Türkiye’nin Enerji Politikası 2023” adı altında Türkiye’nin enerji politikasını ve enerji diplomasisini tüm yönleriyle ele alarak bu konudaki iş birliklerini ve gelişmeleri tartışıyor.

Eseri akademik açıdan nitelikli ve zengin kılan unsurların başında, özellikle ikinci bölümdeki her çalışmanın sonunda yer alan, kronoloji kısmı geliyor. Ele aldığı bütün bir yılın dış politikaya dair gelişmelerini vizyoner bir bakış açısıyla ve alanında uzman akademisyenlerin analizleriyle okuyuculara ve dış politikaya ilgi duyanlara aktaran Türk Dış Politikası Yıllığı 2023, aslında ülkemizde dış politika alanında çoktan istikrarlı bir başvuru kaynağı ve akademik gelenek haline gelen başarılı bir arşiv çalışmasının en güncel örneğini oluşturuyor. Eseri bu yönüyle 2009’dan beri her sayısını merakla bekleyen uzmanlar ve okurları nezdinde önemli bir “referans kaynağı” olarak nitelemek de mümkün.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası