6 Şubat depreminin ikinci yıl dönümünde duygularımızı ifade edecek söz bulamıyorum. Evlerimiz, iş yerlerimiz yıkıldı. Hatay’da düşlerimiz yıkıldı. Hayat yıkıldı. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Acılarımız, Amanos dağı kadar birikti. Gözyaşlarımız Akdeniz kadar oldu.
Bu acı tablo karşısında kelimeler tükendi. Göz yaşlarımız kurudu. Söz boğazımızda düğümlendi. Ancak şimdi tüm bunları geride bırakıp yeni bir hayata başlıyoruz. Deprem bölgelerinde güneş, her gün yeni müjdelerle doğuyor. Yüzlerimiz her gün daha fazla gülümsüyor.
Ulusal Güvenlik Sorunu
O günlerde halkımız çok büyük sıkıntılar yaşadı. Ben de bir depremzedeyim. Abimi, ablamı, yengemi, eniştemi ve çekirdek ailemden 11 yakınımı kaybettim. Hâlâ depremin etkisindeyim. Rüyalarıma giriyor. O günler gitsin de bir daha gelmesin.
Yerküre üzerindeki en büyük deprem, bizim ömrümüze denk geldi. 11 vilayeti ve 15 milyon insanı etkiledi. 53 bin insan hayatını kaybetti. Hatay’ımızda 25 bin kardeşimizi toprağa verdik.
Hep söylüyorum; deprem bir ulusal güvenlik sorunudur. Deprem olmadan önce tedbir almak gerekir. Bundan sonra fay hattı üzerinde şehir kurmamalıyız. Dere yatağı üzerinde ev yapmamalıyız. Toplumsal bir aydınlanma yaşamak zorundayız. Bu konuyu gündelik siyasetin üzerinde ele almamız gerekiyor. Biz yandık, bundan sonra başkaları yanmasın.
Uzmanların dediğine göre, şehrimize 200 atom bombası atılmış gibiydi. Hava çok soğuk ve yağmurluydu. Büyük bir çaresizlik içinde çırpınıp duruyorduk.
İnsanlarımızı önce çadırlara yerleştirdik. Bir süre sonra konteynerler geldi. Bu defa depremzede insanlarımızı konteynerlere yerleştirdik.

Yeni Umut İnşası
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sık sık gelip deprem bölgesini ziyaret etti. Dertlerimizi bizzat dinledi. Takip etti ve talimat verdi.
Bir yıl içinde evler hazır olacak, dedi. Onca soruna rağmen çok şükür bir yıl içinde biten evlerimiz oldu. 6 Şubat 2025 itibarıyla Hatay’da hak sahibi olan herkes için ihaleler yapıldı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Bakanımız Murat Kurum beye ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederiz.
Milletimiz bu kadar kısa sürede bu kadar evin yapılacağına inanmıyordu. Muhalefet partileri “evleri yapamazlar” diye kampanya yürütüyordu. Geçen süre gösterdi ki hem evler yapıldı hem iş yerleri yapıldı. Hepsinden öte “yeni bir umut” inşa edildi. Karamsar olanlar da zamanla fikirlerini değiştirdi.
Depremin ikinci yılında yeni bir Hatay ve yeni bir hayat inşa edildi. Devletimize minnettarız. Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunarız. Bizim milletimiz ariftir, gerçekleri görür ve bilir. Bazı muhalefet partisi liderleri, “Biz deprem evlerini ücretsiz vereceğiz” dedi. Fakat milletimiz bu sözlere inanmadı. Evleri kimin yapacağını, kimin yapamayacağını çok iyi biliyorlardı.
Depremde kaybettiğimiz canlarımızı asla geri getiremeyiz. Ancak yeni şehirler inşa edip daha güvenli ve dirençli bir yaşam kurabiliriz.
Depremin ikinci senesinde Hatay’da ve tüm deprem bölgelerinde hak sahibi olan insanlar için tüm ihaleler yapıldı. İnsanlarımızın yüzü bir nebze de olsa gülüyor. Çocuklarımız geleceğe daha güvenle bakıyor.
Deprem bölgelerinde sadece evler apartmanlar yükselmiyor. Aynı zamanda umutlar yükseliyor. Çocuklarımızın yeniden hayal kuracakları oyun oynayacakları, bisiklet sürecekleri zamanlar geliyor.
Seferberlikle Kazanıldı
Yeni evlerinde ziyaret ettiğimiz insanlar bize şunu söylüyor; “Böyle bir depremin altından Amerika, Avrupa devletleri kalkamazdı. Avrupa’da bir sel oldu. Devlet iflas etti. Allah devletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Bu çok büyük depreme rağmen evlerimiz yapıldı. Tayyip Erdoğan olmasaydı evlerimizi alamazdık.”
Milletimiz her şeyin farkında. Deprem bölgelerinde çok büyük seferberlik var. Dünyanın en büyük şantiyesi bizim Hatay’ımızda. Her yerde kule vinçler, gece gündüz çalışıyor.
Türk devlet felsefesini oluşturan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü bizim şiarımızdır. İnsanımız mutlu olursa devlet de mutlu ve müreffeh olur. Son depremzede sıcak yuvasına girene kadar çalışmaya devam edeceğiz.
Hatay’ımızda tüm evler ve iş yerleri ihale edildi. İnşallah 2025 sonunda ilimizdeki işlerin yüzde 80’ini çözmüş olacağız.