Kriter > Dosya > Dosya / Dijitalleşme |

Türkiye’de Dijitalleşme İçin Yeni Söylem: Festina Lante!


Son günlerde tüm dünyada hızlanan dijitalleşme sürecini tanımlayacak güzel bir ifade var: “festina lante!”. Yani yavaşça, acele et. Teknolojik gelişmelerden geride kalmamak ne kadar gereklilikse, her teknolojiyi idari süreçlere temkinli bir şekilde dâhil etmek ve kullanıma sunmak o derecede gerekliliktir. O yüzden hızlı giderken tedbiri elden bırakmamak bir öncül zaruret. İşte değişen dünyanın dinamikleri içerisinde, Türkiye oldukça dengeli bir süreç izlemeye devam ediyor.

Türkiye de Dijitalleşme İçin Yeni Söylem Festina Lante

Dünya her gün yeni karmaşık krizlerle çalkalanırken çözüm arayışları devam ediyor. Diğer taraftan bu kompleks krizler günden güne büyüyerek gittikçe daha girift biçimlere dönüşüyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde Trump’ın başkanlık koltuğuna dönmesiyle idari ve siyasi rolü perçinlenen Elon Musk gibi isimler, bu krizlerin çözümünde dijital araçları ana faktör olarak görüyorlar. Hatta dijital araçları, araç değil bir amaç halinde kutsuyorlar. Bu kutsama tavrının işaret fişekleri ilk günlerden itibaren gökyüzünde görülmeye çoktan başladı. Trump’ın, Biden döneminde imzalanan yapay zekâya yönelik başkanlık direktifini kaldırması, yeni döneminde yapay zekâ başta olmak üzere dijital teknolojilere ve şirketlere yönelik yeni yatırımlar açıklaması, blokzincir tabanlı dijital varlıklara yönelik tutumu, bu işaretlerden bazıları. Diğer tarafta Çin’in DeepSeek atılımı, AliBaba şirketinin yeni yapay zekâ aracı, BYD gibi şirketlerin otonom araçları ve Avrupa’da yeni konsorsiyumlar aracılığıyla atılması planlanan dijital yatırım adımları da diğer kutuplardaki aşamalardan.

 

Çekim Gücü Yüksek Kara Delik

Son günlerdeki atılan bu adımlarla birlikte küresel dinamiklerin sarsılması ve dijital mücadelenin boyutlarının ortaya dökülmesi, diğer ülkeler için dijital dünyayı Alice Harikalar Diyarı’ndaki bir ütopyaya dönüştürmüş durumda. Resmin diğer tarafından bakıldığında ise dijital dünyayı, ufak bir kapıdan içeri geçilen yeni bir gerçeklik olarak tasvir etmek çok gerçekçi değil. Aksine dijital dünyayı, çekim gücü yüksek bir kara deliğe benzetmek daha doğru olabilir. Bu delik tüm dünyayı sürekli içeri doğru çekiyor, ancak kapıdan geçtiğinizde tam olarak neler bulacağımızı henüz net olarak tanımlamak çok mümkün değil. Dolayısıyla dijitalleşmenin iki uçlu bir kılıç olduğunu görmeden, yeni nesil gaddareyi iyi tanımadan, hızlı ve keskin dönüşümlerin maliyetlerini öngörmeden en ön safta koşmak doğru olmayabilir. Bu nedenle dijital dünyaya yönelik bakışın realist ve faydacı bir anlayışla biçimlenmesi gerek. Dijital dünyadan uzak kalmanın mümkün olmadığının bilincinde, ancak bu dünyanın kendi içinde yeni krizlere gebe olduğunun farkında hareket etmek gerek.

Bu süreci tanımlayacak güzel bir ifade “festina lante!”. Yani yavaşça, acele et. Teknolojik gelişmelerden geride kalmamak ne kadar gereklilikse, her teknolojiyi idari süreçlere temkinli bir şekilde dâhil etmek ve kullanıma sunmak da o derecede bir gerekliliktir. O yüzden hızlı giderken tedbiri elden bırakmamak bir öncül zaruret. İşte değişen dünyanın dinamikleri içerisinde, Türkiye oldukça dengeli bir süreç izlemeye devam ediyor. Bir yandan dijitalleşme çağında seçilen alanlarda öncü olabilmek için adımlar atılıyor, diğer yandan teknolojilerin yaygın kullanımında tedbirli bir acelecilik sergiliyor. Örneğin savunma sanayiindeki otonom araçlara yönelik teşvikler bu tercihlerden. TOGG gibi girişimlere verilen destekler de yalnız bir araba üretimi kurgusuyla değil, yeni nesil akıllı ulaşım araçlarına yönelik bir destek kurgusuyla devam ediyor. Yerli ve milli teknoloji söylemi, aslında bu yatırım zihniyetini ifade ediyor. Diğer taraftan farklı kurumlarda yapay zekâ, blokzincir, büyük veri, nesnelerin interneti, bulut bilişim gibi teknolojiler idari süreçlere entegre ediliyor. Buna karşın kimi zaman bürokratik kimi zaman mali kimi zaman toplumsal gerekçelerle dönüşümler tedbirli bir acelecilikle gerçekleştiriliyor.

Türkiye'nin dijital yüzü e-Devlet kapısı 16 yaşında, AA İNFO
193 ülke arasında e-Devlet Gelişmişlik Endeksinde bir önceki döneme göre 21 sıra yükselerek 27'nci sıraya ulaştı böylece Türkiye, en hızlı ilerleme kaydeden ülke oldu. (Nuray Yüksel / AA, 17 Aralık 2024)

 

Türkiye’nin Dijital Adımları

Aslında Türkiye, dünyadaki gelişmelere paralel biçimde 1990’lardan itibaren dijital dünyaya yönelik adımlar atmakta. Bu adımlar beş dönem içerisinde sınıflanabilir.[i] Bu aşamalar tarihsel olarak 1993-2000, 2000-2006, 2006-2010, 2010-2018 ve 2018 sonrası olarak sıralanabilir. Öncelikle 1993-2000 dönemi; ilk adımların atıldığı, Türkiye’nin internetle tanıştığı ve yayılımın başladığı dönemdir. Bu dönemde internet temelli bazı potansiyel kullanım araştırmaları göze çarpmaktadır.

İkinci aşama 2000-2006 sonrası dönem olmuştur. Bu dönemde e-Türkiye çalışmaları, e-Devlet Geçiş Eylem Planı, 2004 eDönüşüm Türkiye Kısa Dönem Eylem Planı ve 2005 eDönüşüm Türkiye Eylem Planı öne çıkmaktadır. Üçüncü dönem 2006-2010 olarak tanımlanabilir. 2006-2010 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı UYAP, POLNET, MERNİS gibi büyük projeler bu dönemde gerçekleştirilmiş, e-Devlet kapısı kullanıma açılmıştır. Sonraki aşama 2010-2018 dönemidir. 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı, Ulusal e-Devlet Stratejisi ve Eylem Planı, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi gibi politika belgeleri bu dönemde hazırlanmıştır.

2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi beşinci dönem kırılımına işaret etmektedir. Bu dönemde 2021-2025 Ulusal Yapay Zekâ Strateji Belgesi, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi 2020-2023 ile 2020-2023’ü kapsayan Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmıştır. Açık Veri, Dijital Türkiye, E-Yazışma, Fikir Maratonu, HackIstanbul, Kamu Veri Alanı, KAYSİS, Tek Durak, Ulusal Veri Sözlüğü, 81 Siber Kahraman gibi projeler gerçekleştirilmiştir.

Gelinen aşamada Türkiye’de altyapı düzeyindeki yatırımların kapsayıcılığa büyük oranda eriştiği gözlenmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan Hanehalkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması sonuçlarına göre[ii], internet kullanan bireylerin oranı 2023’te yüzde 87,1 iken yükseliş trendi devam ederek 2024’te yüzde 88,8 olmuştur. E-devlet hizmetlerini kullanan bireylerin oranı ise yüzde 73,7 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran özellikle e-devlet hizmetlerinde Türkiye’nin büyük bir potansiyeli hayata geçirdiğini de göstermektedir.

Halihazırda dijital devlet portalı olarak faaliyet yürüten Türkiye.gov.tr adresinde bin 86 kuruma ait 8 bin 361 dijital hizmet yer almakta, 67 milyon 124 bin 237 aktif kullanıcıya hizmet sunulmaktadır. "2024 Yılı e-Devlet Kapısı Memnuniyet Anketi'ne göre hizmetlerden memnuniyet oranı yüzde 95,81 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran 2023’te yüzde 94,8 iken, yükselişin devam ettiği gözlenmiştir.[iii]

Son dönemde ortaya konan araştırmalar da uluslararası denklemde Türkiye’nin bu gelişim ivmesini yansıtmaktadır. Çevrim içi hizmet sunum endeksi, telekomünikasyon yatırımları endeksi ve beşeri sermaye endeksi katmanlarından oluşan Birleşmiş Miletler e-Devlet Endeksine göre Türkiye, 193 ülke arasında 27. sırada yer almaktadır. 2022’de 48. olan Türkiye’nin yükselişi, diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştığını göstermektedir. Zaten 2024 raporunda Türkiye, Kazakistan ve Çin’le birlikte en çok gelişim gösteren ülkeler arasında sayılmaktadır. Bu gelişimde dijital altyapı yatırımlarının; yapay zekâ, blokzincir, nesnelerin interneti gibi teknolojiler odaklı kamusal hizmet sunum iyileştirmelerinin, ulusal stratejilerin geliştirilmesinin ve dijital okuryazarlığa yönelik çabaların etkisi olduğu ifade edilmektedir. Araştırma kapsamında ele alınan bir diğer boyut olan e-katılım endeksinde ise Türkiye, genel endeksten daha iyi bir performans göstererek 22. sıraya yerleşmiştir.[iv]

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan e-Devlet Kıyaslama Raporunda da Türkiye’nin başarılarına yönelik vurguları gözlemlemek mümkündür. 2024 sonuçlarına göre toplam 37 ülkede gerçekleştirilen araştırmada, genel dijital devlet olgunluk puan ortalaması yüz üzerinden 71 olarak tespit edilmiştir. Türkiye ise toplam 83 puan alarak öncü ülkelerden biri olarak dikkat çekmiştir. Bu sonuçla birlikte Türkiye, genel puanını 11 puan yükseltmeyi başarmış ve önceki araştırmaya göre en çok gelişim gösteren ülkeler arasında yer almıştır. Aynı araştırma kapsamında Türkiye’nin kullanıcı odaklılık başlığında yüz tam puan alması da ayrı bir başarı olarak dikkat çekicidir. Şeffaflık başlığında ise 82 puan almış, bu kategoride puanını en çok artıran ikinci ülke olmuştur. Kamu kurumları birey ilişkisinde elektronik kimlik tanımlama, elektronik belge işleme gibi alt faktörleri ele alan temel eriştiriciler başlığında ise Türkiye’nin puanı yüz üzerinden 95’tir.[v]

Her iki uluslararası araştırma da Türkiye’nin dijital dünyaya yönelik attığı adımların karşılık bulduğunu göstermektedir. Bu alandaki uygulamalar kadar düzenleyici idari adımlar da dikkat çekmektedir. Bir yandan strateji ve eylem planları diğer taraftan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve gündemdeki yeni düzenleme çabaları, açık veri mevzuatına yönelik hazırlıklar, yeni yapay zekâ stratejisine yönelik hazırlıklar, Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulması gibi çabalar bu anlamda öne çıkmaktadır. Bu adımlardan özellikle yapay zekâ başlığının oldukça kritik olduğu son dönemdeki gelişmelerle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Muhakkak ki, dijital dünyada yeni dönemin en belirleyici gelişmesi yapay zekâ alanında yaşanacaktır. Burada Avrupa Birliği ekol olarak daha sınırlayıcı ve katı düzenleyici bir tutumu, ABD’de ise özellikle Trump sonrası daha destekleyici ve az sınırlayıcı bir yaklaşımı benimsemektedir. Diğer tarafta Çin’de devlet destekleriyle ve şirketler eliyle yürüyen bir gelişim politikası gözlenmektedir. Türkiye’nin yeni yapay zekâ strateji belgesi ve eylem planında nasıl bir model benimseyeceği bu nedenle oldukça mühimdir. Aynı şekilde yapay zekâya yönelik ortaya konan uluslararası etik ilkeler ve gittikçe yaygınlaşan yapay zekâ yasaları açısından da nasıl bir model benimseneceği yeni dönemin önemli başlıklarından olacaktır.

Türkiye’nin bu alanda da yavaş ama aceleci bir tavra ihtiyacı bulunmaktadır. Yapay zekâya yönelik sınırları belirleyecek düzenlemeler ve yatırımlar aciliyet arz ederken, diğer taraftan kullanıma ve uygulamalara yönelik girişimler için tedbirli bir hassasiyet gerekmektedir. Yeni dönemde atılacak adımlarda realist ve faydacı yaklaşım kadar şüphecilik de Türkiye’nin rehberi olmaya devam edecektir.

 

[i] Cenay Babaoğlu ve Pelin Babaoğlu, “Geçmişten Geleceğe Türkiye’de E-Devlet Hizmetleri”, iç. Türkiye’de Kamu Yönetiminin Geleceği (Edt. E. Zeren ve E. B. Sevinç), (Ankara: Nobel, 2022), s. 327-328.

[ii] https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Hanehalki-Bilisim-Teknolojileri-(BT)-Kullanim-Arastirmasi-2024-53492

[iii] https://www.ntv.com.tr/turkiye/e-devlette-memnuniyet-orani-artti,UEWHG20pgky4kU3w0ccuAg

[iv] https://publicadministration.un.org/egovkb/en-us/About/Overview/-E-Government-Development-Index

[v] https://digital-strategy.ec.europa.eu/en/library/digital-decade-2024-egovernment-benchmark

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası