Kriter > Dış Politika |

Türkiye’nin Dönüşen Dış Politika Kodları ve Irak ile Stratejik İş Birliği


Türkiye ile Irak arasında son dönemde karşılıklı iş birliğine dayalı bir yaklaşım benimsendi. Her iki ülke de güvenlik, ekonomi ve siyaset alanlarında ortak çıkarlar doğrultusunda adımlar atıyor. Bu süreçte, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı mücadelesi ve Irak'ın bu konudaki iş birliği, güvenlik alanında atılan önemli adımlardan biridir.

Türkiye nin Dönüşen Dış Politika Kodları ve Irak ile Stratejik
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak'ın başkenti Bağdat'ta Güvenlik Konusunda Bakan Düzeyli Toplantı kapsamında Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile görüştü. (Murat Gök / AA, 14 Mart 2024)

Son yıllarda dış politikada bölgesel aktörler ve komşularıyla yapıcı rekabetten ziyade iş birliği odaklı bir politik yaklaşımı benimseyen Türkiye, bu politikasını Irak özelinde de hayata geçiriyor. Bu durum, özellikle 2023’te Türk dış politikası yapıcılarının Irak’la temaslarında kendisini gösterdi. 22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde Hakan Fidan’ın dışişleri bakanı olduktan sonra Irak’a düzenlediği ilk ziyarette yaptığı çok boyutlu temaslar, yeni dönemde Ankara’nın Bağdat’la çok daha yakın temasta olacağının habercisiydi.

Bu görüşmelerde Türkiye, Irak yönetimine ve ülkenin kuzeyindeki bölgesel yönetim temsilcilerine; önceliklerini, temel endişelerini ve mevcut sorunların çözümüne yönelik yaklaşımlarını net biçimde ifade etmişti. Ankara’nın bu süreçteki en temel vurgusu, şüphesiz Türkiye’nin modern dönemdeki en önemli güvenlik problemi olan PKK terör örgütü bağlamında olmuştur. Bu ziyaret sırasında Fidan, Iraklı yetkilileri PKK’yı ortak tehdit görmeleri konusunda uyarmış ve örgütün “terör örgütü” kategorisine alınması çağrısında bulunmuştur.

Ankara’nın bir diğer kritik vurgusu ise Irak ve Türkiye iş birliğinin komşu ülkeleri de içerecek biçimde bir kalkınma gündeminin hayata geçirilmesi amacıyla yapılabilecek somut ortaklıklar üzerinedir. Bunlardan en önemlisi ise Irak’ın güneyindeki Basra’da inşası devam eden Fav limanından başlayarak ülke boyunca geçen ve Türkiye’ye devam eden Kalkınma Yolu Projesidir. Farklı konuşmalarında yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin sadece Irak ve Türkiye için değil, bölgesel bir kalkınma hamlesinin hayata geçirilebilmesi için hayati öneme sahip olduğunu vurgulamıştır.

Güvenlik ve kalkınma başta olmak üzere iki ülke arasındaki iş birliğini merkeze alan gündem kapsamında Irak’a bir ziyaret geçekleştiren Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın yer almıştır. Güvenlik bürokrasisinin üç tepe isminin ziyarette hazır bulunması, esasında Irak’la yürütülecek her türlü iş birliğinin hey şeyden önce güvenlik boyutuyla ele alınacağını ortaya koymaktadır. Nitekim görüşmeler sonrasında yapılan ortak açıklamada; ticaret, enerji, ulaştırma ve sağlık gibi alanlarda iş birliği konusunda kurumsal mekanizmaların hayata geçirileceği duyurulmuştur. Bununla birlikte Türkiye’nin Irak’la olan iş birliğinde temel önceliğinin güvenlik ve terörle mücadele olduğu da vurgulanmalıdır.

Bu durum Türk heyetinin Iraklı mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerin ardından gelen açıklamalarda da kendini göstermektedir. Yayınlanan ortak bildiride, Irak tarafı ilk kez PKK’yı ulusal güvenliğe tehdit olarak tanımış ve örgütün Irak topaklarındaki varlığının yasa dışı olduğunu kabul etmiştir. Anlaşmadaki bu ifadeler, Türk tarafının PKK ve terörle mücadelede pozisyonunu net biçimde anlattığını ortaya koyarken, Irak tarafının da Türkiye’nin endişelerini ve önceliklerini aynı netlikte anlamış olduğunu göstermektedir. Bu durum, gelinen noktada iki ülke karar alıcılarının izleyen süreçte PKK ve terörle mücadele konusunda ciddi bir uzlaşı halinde hareket edeceklerini ortaya koymaktadır.

Ziyaretin bir diğer boyutu ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir planlanan Irak ziyareti ile ilgilidir. 12 yıl sonra ilk kez Bağdat’ı ziyaret edecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan; güvenlik, kalkınma projeleri, su meselesi ve Irak petrolünün Türkiye üzerinden taşınması gibi konularla alakalı somut adımların atılmasının önünü açacak anlaşmaları imzalayarak, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcına öncülük edecektir. Cumhurbaşkanının bu ziyareti, Türkiye’nin kadim komşusu Irak’a verdiği önemi göstermesi açısından da sembolik bir anlam ifade edecektir. Halihazırda Türkiye ve Irak, ithalat ve ihracat rakamları göz önünde bulundurulduğunda birbirlerinin en önemli ticari partnerleri arasında yer almaktadır. Irak’ın Türkiye’nin en fazla diplomatik temsilciliği olan ülke konumunda olması, iki ülke arasındaki yakınlığı ve yoğun etkileşimi gösteren bir başka unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Batık Tünel'in yapımı, Bağdat
Bağdat yönetimi, Mayıs 2023'te duyurduğu ülkenin en güneyindeki Batık Tünel'in yapımının yaklaşık yüzde 60'ını tamamladı. Kalkınma Yolu Projesi kapsamında bu tünel deniz ile kara bağlantısını sağlayacak. (Haidar Mohammed Ali / AA, 19 Şubat 2024)

 

Irak İçin Türkiye’nin Anlamı

Çok değil bugünden 10 yıl öncesine gidildiğinde siyasal elitler düzeyinde ve kısmen de kamuoyunun bazı kesimlerinde Türkiye aleyhine olumsuz algının bulunduğu Irak’ta, bugün bambaşka bir ortam bulunmaktadır. Türkiye’nin yıllar içerisinde güçlenen konumu, kalkınma alanında gösterdiği gelişme, terörle mücadeledeki net tutumu, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin baskılarına boyun eğmeyişi, bölgedeki demokratikleşme hareketlerinin savunucusu olması, iki ülke arasındaki yoğun ticari ve toplumsal etkileşimler ve bununla bağlantılı olarak Türkiye’nin artan yumuşak gücü gibi unsurlar, Türkiye’yi Iraklılar nezdinde güçlü bir stratejik ortak konumuna yükseltmiştir.

Türkiye ile kurulacak stratejik iş birliği, Bağdat hükümetinin güvenlikten kalkınmaya, savunma sanayiinden ticarete birçok alanda güçlü adımlar atmasının önünü açmasının yanında, Irak halkının emniyeti, refahı, huzuru ve yaşam standartlarının güçlendirilmesi açısından da kalıcı sonuçlara vesile olacaktır. Bu noktada Irak, Türkiye’nin terörle mücadele ve savunma sanayii gibi alanlardaki tecrübelerinden faydalanma imkanı yakalayacaktır. Bu alanlarda özellikle son 10 yılda ciddi bir ilerleme kaydeden Türkiye, barış ve istikrarın bölgesel düzeye yayılması hedefi doğrultusunda ilgili alanlardaki tecrübe ve kapasitesini dost ve müttefik komşu ülkelerle paylaşma iradesi göstermektedir. Bu anlamda, Türkiye’nin yakın geçmişte Azerbaycan’la Karabağ bağlamında yürüttüğü iş birlikleri, söz konusu ortaklıkların hem ilgili ülkeler hem de bölgesel düzeyde fayda sağladığını ortaya koymaktadır.

Kalkınma açısından bakıldığında ise Irak ve Türkiye’nin tecrübe paylaşımı yapabileceği birçok alan bulunmaktadır. Uzun yıllar savaş, çatışma ve siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle kalkınma hamlesini geçekleştiremeyen, altyapısı büyük oranda zayıflayan ve sanayi, endüstri ve üretim ekonomisi gibi konularda nitelikli adımlar atamayan Irak, bu anlamda Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanabilecek konumdadır. Gerek doğrudan yatırımlar gerekse de dünyanın birçok bölgesinde üstlendikleri büyük projelerle fark doğuran ve bulundukları ülkelerin kalkınmalarına katkıda bulunan Türk girişimciler, Irak’ı da bu anlamda bir fırsat olarak görecektir.

 

Gelişmelerin Derinleşmesi İki Ülke İçin de Önemli

Somut örnek vermek gerekirse bugün en büyük problemlerden birisinin trafik olduğu başkent Bağdat’ta yapılabilecek bir metro projesi, hem Bağdatlıların yaşam kalitesine katkıda bulunacak hem hava kirliliğinin azalmasını sağlayacak hem de oluşturacağı olumlu hava ile psikolojik bir etki meydana getirecektir. Birçok küresel metropolün en önemli ulaşım aracı olan metronun, nüfusu 8 milyonu aşan Bağdat’a sağlayacağı katkılar, tahmin edilenin çok daha ötesinde olacaktır. Bu, yakın gelecekte Türkiye ve Irak hükümetlerinin üzerinde çalışabilecekleri konular arasında olmalıdır. Buna benzer projeler, farklı alanlarda da değerlendirilebilir. Su yönetimi, çevresel sorunlarla mücadele, endüstriyel tarım, e-ticaret, telekomünikasyon ve eğitim gibi alanlar, iki ülkenin iş birliğine açık sektörlerden bazıları olarak söylenebilir.

Sonuç olarak bu açıdan değerlendirildiğinde, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin son yıllarda karşılıklı iş birliğine dayalı bir yaklaşım benimsemesi, bölgesel istikrar ve kalkınma açısından oldukça olumlu bir gelişmedir. Her iki ülke de güvenlik, ekonomi ve siyaset alanlarında ortak çıkarlar doğrultusunda adımlar atmaktadır. Bu süreçte, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı mücadelesi ve Irak'ın bu konudaki iş birliği, güvenlik alanında atılan önemli adımlardan biridir. Ayrıca, Kalkınma Yolu Projesi gibi bölgesel kalkınma projeleri, iki ülkenin ekonomik iş birliğini güçlendirmekte ve bölgesel entegrasyonu teşvik etmektedir.

Bu olumlu gelişmelerin devam etmesi ve derinleşmesi için, iki ülkenin de kararlı adımlar atması ve iş birliği alanlarını genişletmesi önemlidir. Türkiye ve Irak arasındaki ilişkilerin geleceği, karşılıklı saygı ve iş birliğine dayalı bir yaklaşımla şekillenecek olup, bu durum bölgeye barış, istikrar ve refah getirecektir. İki ülkenin birbirlerinin egemenlik haklarına saygı göstermesi ve ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, gelecekteki ilişkilerin anahtarı olacaktır.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası