Kriter > Dosya > Dosya / Toplum |

Eğitimde Başarı İçin Odak Ne Olmalı? Öğretmen Niteliğinden Performans Yönetimine


Eğitimde başarılı sonuçlar elde edebilmek için, öğretmenlerin niteliklerini artırmanın yanı sıra, sistemin diğer parçalarını da güçlendirmek ve uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak gerekmektedir. Eğitim sistemi, ancak tüm parçalarının bir araya gelmesiyle anlamlı bir bütün oluşturabilir. Dolayısıyla, "her sınıfa iyi bir öğretmen koymak" gerçekçi olmadığı gibi, eğitimin geliştirilmesi bakımından tek başına yeterli de değildir.

Eğitimde Başarı İçin Odak Ne Olmalı Öğretmen Niteliğinden Performans Yönetimine

Son yıllarda eğitim sistemine yönelik eleştirilerin ve sistemi geliştirme önerilerinin birçoğu, özellikle nitelikli öğretmen eksikliğine odaklanıyor gözükmektedir. AK Parti hükümetleri döneminde eğitimde temel alt yapı yatırımlarının tamamlanmış olması, birkaç defa müfredat değişimi gerçekleştirilmesinin ardından eğitimden memnun olmayan çeşitli çevreler dikkatini daha fazla öğretmene yönlendirmiştir. Eğitime yönelik şikayetlenme konuşmaları ve yazıları, daha “iyi” bir eğitim için artık öğretmenlerin seçimi, yetiştirilmesi, öğretmenlerin yetkinliği, idealizmi, ahlaki rol model olması gibi konuları öne çıkarmaktadır.

Eğitimdeki gelişmelerden veya aldığı eğitim hizmetinden tatmin olmayan kesimlerin sarıldığı çözüm önerilerinden biri idealist öğretmen olmaktadır. Medyada “kırsal bir bölgede yokluklar içerisindeki bir okulda sınıfını cennet bahçesine çeviren öğretmen” prototipi belirli aralıklarla servis edilmektedir. Bu haberlerin ardından; fiziki, finansal, teknolojik, donanımsal eksiklerle müfredat ve materyal eksikliğinin, öğrencilerine adanmış bir öğretmen için engel teşkil etmeyeceği şeklinde bir söylem yükselivermektedir. Öğretmen yetkinliği ve öğretmen davranışlarının, eğitimdeki başarının çok önemli bir aktörü olduğu açıkken, sorunların çözümünde anahtar rolü “iyi” öğretmene bağlamanın ne kadar gerçekçi olduğu tartışmaya açıktır.

 

İyi Bir Öğretmen Nedir? Öğretmenden Neler Bekleniyor?

“İyi” öğretmen kavramı, genellikle soyut ve çoğu zaman tartışmaya açık bir çerçeve içinde tanımlanır. Çağdaş yaklaşımlar, bir öğretmenin sadece akademik bilgi aktarmakla yetinmeyip, rehberlik eden, bireysel farklılıkları dikkate alan ve duygusal destek sunan bir rol üstlenmesi gerektiğini vurgular. Ancak bu kavram, farklı kültürler ve eğitim sistemleri arasında farklılıklar gösterebilir. Kimi çevrelerde "yansıtıcı uygulayıcı" modeline dayalı bir öğretmen tanımı yaygınken, başkalarında öğretmen daha çok ahlaki bir otorite olarak algılanabilir.

Geleneksel "bilgi aktarıcısı" rolünden rehber ve mentor rollerine evrilen öğretmenlik mesleği, dijital dönüşümün etkisiyle de yeni beceriler gerektirmektedir. Türkiye'de yapılandırmacı eğitim anlayışının benimsenmesinin ardından, öğretmenlerden daha fazla öğrenci merkezli bir yaklaşım benimsemesi beklenmektedir. Aynı zamanda dijital platformların ve yapay zekânın öğretim sürecine entegrasyonu, öğretmenlerin geleneksel rollerini söz konusu teknolojilerle paylaşmasını zorunlu kılmıştır. Bu değişimler, öğretmenlerin yeterliliklerinin nasıl tanımlandığı ve ölçüldüğü konusundaki tartışmaları güncellemiştir. Aynı zamanda, öğretmenlerin mesleki tatminleri ve özlük hakları da bu değişimlerden etkilenmiştir. Dijital çağda öğretmenlerin yalnızca bilgi aktarıcı değil, aynı zamanda öğrencilerle empati kurabilen, onlara rehberlik edebilen bireyler olması gerektiği sıklıkla vurgulanmaktadır.

Öğretmen rollerine yönelik bu çeşitli beklentilere karşın “iyi” bir öğretmenin özelliklerini belirlemek üzere yapılan araştırmalar, bu niteliklerin birçoğunun öznel olduğunu ortaya koyar. Örneğin, bir öğretmenin ders işleyiş becerileri ve sosyal-duygusal yeterlilikleri kadar, kişilik özellikleri de iyi bir öğretmen algısını etkiler. Bu durum, "her sınıfa iyi bir öğretmen koymanın" neden gerçekçi bir hedef olmadığının altını çizer. Öğretmenin eğitime katkısı, sistemin diğer unsurlarıyla uyumlu bir şekilde değerlendirilmelidir.

eğitim, ders sırası

Eğitim Sistemi ve Öğretmenin Eğitimdeki Gerçekçi Yeri

Eğitim sorunlarına çözüm arayışlarında öğretmeni merkezi bir unsur olarak ele almak, eğitim sisteminin karmaşıklığını göz ardı etme riski taşımaktadır. Raewyn Connell'ın (2009) OECD raporları üzerinden ortaya koyduğu gibi, eğitim başarısındaki en büyük etki, öğrencilerin sosyoekonomik arka planları ve bireysel yeteneklerinden kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, "potansiyel olarak politika etkisine açık" olan en önemli unsur öğretim kalitesi olarak belirtilir.

Eğitimi bir sistem olarak ele almak, okul altyapısı, yönetim, müfredat, finansman, öğrenci motivasyonu ve aile desteği gibi birçok faktörü dikkate almayı gerektirir. Bu faktörlerin uyumlu bir şekilde bir araya gelmesi, eğitimdeki sorunların çözülmesine yönelik daha kapsamlı bir yaklaşım sunabilir. Örneğin, öğretmenin sınıfta üstlendiği rol, okulun fiziksel koşulları ve toplumsal desteğiyle doğrudan ilişkilidir. Öğretmenin bireysel çabaları, bu geniş sistemin bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Öğretmenin eğitim sistemi içindeki yeri, onun bir "kilit unsur" olarak değerlendirilmesini beraberinde getirir. Ancak bu rol, genellikle eğitim sistemindeki diğer unsurların etkisiyle sınırlandırılır. Örneğin, öğretmenin başarısı, sınıf mevcudu, okulun fiziksel koşulları ve müfredatın esnekliği gibi faktörlerle doğrudan ilişkilidir. Bir öğretmenin bireysel çabaları ne kadar etkileyici olursa olsun, bu çabalar sistemik sorunlar karşısında sınırlı kalabilir. Zira tüm öğretmenlerin bu tür zorlu koşullara karşı mücadele ve direnç sergileyebileceğini varsaymak çok naif bir beklentidir.

Yönetim ve çalışma psikolojisi kuramları iş yerinde çalışanların büyük çoğunluğunun yüksek performans sergileyebileceğini kabul etmemektedir. Örneğin güncel insan kaynakları yaklaşımlarından yetenek yönetimi yaklaşımı, bir çalışma grubu içerisinde sınırlı sayıda yüksek performanslı ve yüksek kabiliyete sahip çalışan bulunduğunu ve bunların iş yerine katkısının grubun bazen toplamından bile yüksek olabileceğini göstermektedir. Bu ilke hayatın farklı alanlarında da gözlenen tabii bir olgudur.

Eğitimde sistem yaklaşımı, öğretmenin bir parçası olduğu büyük bir yapının uyum içinde çalışmasını sağlar. Okul yöneticilerinin desteği, ailelerin eğitim sürecine katılımı ve sistemin sağladığı kaynaklar, bu uyumun temel unsurlarındandır. Dolayısıyla, öğretmenlerin niteliklerini artırmak kadar, onları destekleyen sistemik yapıların güçlendirilmesi de önemlidir. Eğitimde başarıyı artırmanın yolu, öğretmenin performansını destekleyen diğer unsurların da optimize edilmesinden geçmektedir.

 

Öğretmen Performansını Güçlendiren Sistemler İnşa Etmek

Eğitimde başarılı sonuçlar elde edebilmek için, öğretmenlerin niteliklerini artırmanın yanı sıra, sistemin diğer parçalarını da güçlendirmek ve uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlamak gerekmektedir. Eğitim sistemi, ancak tüm parçalarının bir araya gelmesiyle anlamlı bir bütün oluşturabilir. Dolayısıyla, "her sınıfa iyi bir öğretmen koymak" gerçekçi olmadığı gibi, eğitimin geliştirilmesi bakımından tek başına yeterli de değildir. Eğitimde sürdürülebilir bir başarı için daha geniş ve kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir.

Finansman ve altyapı eksikliği, sosyoekonomik eşitsizlikler, kültürel engeller ve sistemsel sorunlar gibi büyük ölçekli problemler, öğretmenlerin çabalarıyla çözülemeyecek kadar kapsamlıdır. İyi öğretmenler, eğitim üzerinde olumlu bir etki oluşturabilir ancak daha büyük sistemsel sorunların çözümü politika ve toplumun kapsamlı dönüşümünü gerektirir. Bu çerçevede toplumun bütünsel olarak gelişim düzeyi dikkate alınarak öğretmenden beklentiyi gerçekçi bir zemine taşımak faydalı olacaktır. Eğitimde karar vericilerin kısa vadede etkide bulunabileceği en kritik faktörler eğitimin yönetimiyle ilgili olanlardır.

Türk eğitim sistemine yapılan yatırımların neticelerinin alınması, “iyi” öğretmen gibi uzlaşılması güç soyut hedefler ve öğretmenlerin yetkinliğinden ziyade öğretmenlerin açık iş görevlerindeki motivasyonu ve performansına odaklanmalıdır. Öğretmenlerin motivasyonu ve performansını artıran en önemli faktörler ise iyi tasarlanmış bir performans değerlendirme sistemi ve etkili bir okul yönetimidir. Öğretmene performansı konusunda kaliteli geri bildirimler vermek ve performansla ilişkilendirilmiş bir kariyer sisteminin kurulması, bu minvalde kritik adımlar olacaktır. Okul müdürlerinin öğretmenleri motive etmesi ve iyi performans sergileyenleri tanıyıp takdir etmesi, öğretmenlerin okul yönetimlerinden en temel beklentisi olmaktadır. Okullarda en başarılı ve liderlik bakımından da kabiliyetli öğretmenleri kademeli olarak yönetim görevlerine taşımak, özlük ve yetkileri bakımından güçlendirilmiş bir okul müdürlüğü pozisyonunu inşa etmek öğretmenlerin ve dolayısıyla eğitim sisteminin başarısına en büyük katkıyı sağlayacaktır.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası