Kriter > Dosya > Dosya / 2024 Yerel Seçimleri |

İYİ Parti Hem Varoluş Hem Haysiyet Mücadelesi Veriyor


İYİ Parti, kuruluşundan itibaren iç içe geçmiş bir dizi soruna yenileri de eklenerek geldi bugünlere. Kimlik bunalımının, varoluş krizlerinin yanına kurumsal yapılanmada baş gösteren sorunlar, parti teşkilatıyla merkez arasındaki kopukluk, yetkili kurulların aldığı kararların sorgulanması, parti aidiyetinin zayıflığı, para-pul işlerinin şeffaf yürütülmediği iddiası gibi başlıklara, şimdi liderlik sorunu da eklenmiş durumda.

İYİ Parti Hem Varoluş Hem Haysiyet Mücadelesi Veriyor
İYİ Parti Genel Merkezi (Murat Kaynak / AA, 26 Ekim 2018)

Yerel seçimlere “hür ve müstakil” girmeye karar veren İYİ Parti için 31 Mart tarihi kendisini milletin aynasında en yalın haliyle göreceği tarih olacak. Zira daha önce katıldığı ikisi genel, biri yerel üç seçimde de etrafı fazlaca kalabalık, kafası da epeyce karışıktı İYİ Parti’nin. Üstelik Cumhuriyet Halk Partisi’nin liderlik ettiği karşı ittifak bloku içindeyken iddiasının da tamamen dışında kaldı.

Tabii bunlar İYİ Parti’de yaşanan sorunlardan sadece birkaçı. Kuruluşundan itibaren iç içe geçmiş bir dizi soruna yenileri de eklenerek geldi, bugünlere. Kimlik bunalımının, varoluş krizlerinin yanına kurumsal yapılanmada baş gösteren sorunlar, parti teşkilatıyla merkez arasındaki kopukluk, yetkili kurulların aldığı kararların sorgulanması, parti aidiyetinin zayıflığı, para-pul işlerinin şeffaf yürütülmediği iddiası gibi başlıklara liderlik sorunu da eklenmiş durumda.

Zira İYİ Parti, lider partisi gibi görünse de yönetim zafiyeti olduğu aşikâr. 2018 seçimlerinde aldığı darbeyi istifa blöfüyle atlatan Meral Akşener, sonraki süreçte de zikzaklar çizdi. Masa ittifakına ağırlığını koyamadı, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engelleyemedi. Masada gördüğü kötü muameleye tepkiyle masadan kalksa da sonucunu göğüsleyemeyerek geri döndü. Tutunduğu iki isim de elinde kaldı. Bütün bu yanlış okumalar, kötü tercihler partideki çözülmeyi artırdı.

 

Sorunlar Çözülmedi, İYİ Parti Çözüldü

Bunca soruna rağmen hep gündemdeydi İYİ Parti. Bir yandan Erdoğan ve Cumhur karşıtı blok içindeki işlevi ve matematiksel değeriyle gündem olurken öte yandan parti içindeki krizler ve istifalarla haberlere konu oldu. 200 kurucu üyeden 79’u partiden ayrıldı. 44 olan milletvekili sayısı 38’e geriledi. İl, ilçe teşkilatlarındaki kopuşlar ise sayılamaz büyüklükte. Bazen il, ilçe teşkilatları toplu istifayla ayrıldılar İYİ Partiden. Son aday listeleri belirlenirken yaşanan çalkalanma, 31 Mart sonrasında muhtemeldir ki yeni istifalar getirecek. Partinin harcının neden tutmadığı sorusu ise İYİ Parti’nin varlık-yokluk sorgusu zaten.

 

Kimlik Buhranı

İYİ Parti, milliyetçi, devletçi bir parti olduğunu iddia etmesine rağmen devlet-millet düşmanlığı yapanlarla yan yana durabilmenin bedelini varoluş krizleriyle boğuşarak ödüyor. Altılı masada ittifakın patronundan ve hatta küçük ortaklarından gördüğü muameleye tepki veren Akşener’in PKK’nın uzantısı olan partinin varlığını görmezden, tabanın sesini duymazlıktan gelmesi İYİ Parti’deki buhranı artırdı. Parti yönetiminin durumu idrak edebilmesi ve CHP ve yedeğindeki DEM/HDP ile yürüdüğü yolu sonlandırması için Mayıs seçimlerindeki o büyük hezimetin yaşanması gerekti.

Ancak bu hamle İYİ Parti’nin derdine derman olur mu? Seçmen nedamet getiren İYİ Parti’yi affedip bağrına basar mı? İstifalarla görünür olan dağılma süreci durdurulabilir mi? İYİ Parti’nin inşa etmeden “infak” ettiği parti kimliği toparlanabilir mi, göreceğiz. 31 Mart’ta sandıktan çıkacak sonuç gidişata ilişkin bir fikir verecektir. İYİ Parti’yi “hür ve müstakil” olmaya zorlayan süreci ve yaşı 7 olsa da tecrübeli siyasetçileri olan bir partinin nerede hata yaptığını hatırlamakta fayda var.

 

MHP’nin Muadili Olmak İstedi

Lideri ve kurucular kurulunun büyük çoğunluğu MHP’den ayrılan isimlerden oluşan İYİ Parti, siyaset sahnesine 2017’de çıktı. Merkez parti iddiasını dile getirmesine, eski ANAP ve DYP’li isimleri bünyesine katmasına rağmen MHP’nin “muadili” olma gayretinden ve görünümünden hiç kurtulamadı. Akşener de MHP’den ayrılan diğer isimler de MHP’den neden ayrıldıklarını, yeni bir parti kurmaya neden ihtiyaç duyduklarını kamuoyuna bir türlü izah edemedi.

Bahçeli’nin İYİ Parti’ye sonradan yaptığı “eve dönün” çağrısı da “dönmüyorsanız da bari yakınımızda komşu olun” daveti de İYİ Parti’nin aidiyetine ilişkin bir adres bildirimi olarak geçti kayıtlara. İYİ Parti bu teklifi reddetti lakin baba evinin kapısının açık olduğunun ilan edilmesiyle o kapıdan çıkanlara bir aidiyet etiketi de yapıştırmış oldu.

 İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener (Mustafa Çiftçi / AA, 21 Şubat 2024)

 

İYİ Parti’ye Biçilen Rol

İYİ Parti daha kurulmadan ona biçilen bir rol vardı. Akşener, henüz MHP içindeyken belli odaklarca fazlaca öne çıkarılması, medyada ince işçilikle yüceltilmesi ilginçti. Bu alaka Türk medyasıyla da sınırlı kalmadı üstelik. MHP’den ayrılanların Akşener liderliğinde bir parti kuracağı anlaşılınca Time dergisi Akşener’i odağına aldı mesela. Demir Leydi diye tanımladı ve “Türkiye’nin ‘Demir Leydi’si Meral Akşener, Erdoğan’a meydan okumaya hazırlanıyor” başlıklı bir makaleyle İYİ Parti’den ve Akşener’den ne beklendiğini de dünyaya duyurdu Time. Benzer nitelikte başka yayınlar da oldu.

 

FETÖ’nün Sinsi Gölgesi

FETÖ’nün kendileri açısından başarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz darbe/işgal girişiminin ardından siyaseti dizayn etmeye, partilere sızmaya çalıştığı bir süreçte canhıraş bir çabayla kurulmuş olması İYİ Parti’yi bir nevi “suç mahallinde” tuttu hep.

Firari FETÖ mensuplarının İYİ Parti’ye ve Akşener’e verdiği destekle sonradan İYİ Parti’ye -kendi ifadesiyle- ağlayarak katılan Koray Aydın’ın henüz MHP’deyken söylediği “Akşener’i FETÖ finanse ediyor” sözleri, bu zannı besledi.

Buna MHP’den ayrılıp İYİ Parti’ye geçen Ümit Özdağ’ın Akşener tarafından dikkate alınmasa da partiden ayrılmasına neden olan “Buğra Kavuncu FETÖ’cüdür” iddiasını da eklemek lazım elbette. Bu iddiaların ötesinde İYİ Parti’nin, KHK ile kamudan uzaklaştırılanları göreve iade edeceğiz söylemi, bazı FETÖ iddialarının İYİ Parti tarafından dile getirilmesi nedeniyle FETÖ gölgesi hiç kalkmadı İYİ Parti üzerinden.

 

İddiası Çöktü, Yerinde Saydı

İYİ Parti, katıldığı ilk seçimler olan 2018 seçimlerinde CHP, Saadet ve Demokrat Parti ile Millet İttifakı içinde yer aldı ve yüzde 9,96 oy alarak 43 milletvekili kazandı.

MHP’deyken Bahçeli’ye karşı girdiği mücadelede “ben başbakan olacağım” diyen ve İYİ Parti’yi kurarken de sanki temel motivasyonu buymuşçasına aynı cümleyi defalarca tekrar eden Meral Akşener, 2018 seçimlerine partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak katıldı. Ancak aldığı oy partisinin altındaydı. Yüzde 7,29’da kaldı. Başka bir ifadeyle İYİ Parti’ye oy verenlerin üçte biri Akşener’e oy vermedi.

Meral Akşener yaşanan başarısızlığın sorumluluğunu üzerine alarak genel başkanlıktan istifa etse de partisi ondan vazgeçmedi. 2023 seçimlerinde de benzer bir oy alarak ne uzadı ne kısaldı İYİ Parti.

 

Masaya İYİ Parti Perdesi

2023’e bu vasatta gelindi. Muhalefet partilerinin hiçbiri kendileri kazanmak için seçime girmedi. Tek ortak gaye vardı: Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini önlemek. Altı parti bunun için bir araya geldi. Her biri masanın altındaki heyulayı biliyor, akıtılan kandan ve tehditten dolayı zaman zaman ürperiyor ama Erdoğan’a kaybettirme şehvetinden geri duramıyordu.

İYİ Parti’nin vazifesi öncelikle milliyetçi oyları CHP adayına taşımaktı. Ama en az bunun kadar önemli diğer vazifesi ise CHP ve PKK’nın siyasi uzantısı konumundaki HDP arasındaki birlikteliği perdelemekti. “Milliyetçi” İYİ Parti sayesinde iki taraf da bu ilişkiyi kolaylıkla reddedebildi. Ama elbette bunun İYİ Parti’ye bir maliyeti oldu.

 

Meral Hanım’ın Çiğnenen Onuru

Masa formülü işledi. Ama İYİ Parti’nin “özgül ağırlığı” ve işlevsel önemi aday belirlemeye yetmedi. Akşener istemediğini defalarca söylediği halde Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabule zorlandı. Masada ve kamuoyu nezdinde epeyce hırpalandı, hakarete ve CHP medyasının sistematik linçine maruz kaldı. Masanın noter masası olduğu anlaşıldı. Meral Hanım ise çiğnenen onurunu kurtarmanın yolunu CHP’li iki belediye başkanını Kılıçdaroğlu’nun yanına yardımcı diye eklemekte buldu. Lakin zevahiri kurtarsa da akıbeti değiştiremedi. Zaten sonradan açıklandığı üzere İYİ Parti oylarıyla İstanbul ve Ankara’ya belediye başkanı yaptırdığı İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı ilan edilmesi fikri de meğer ona ait değilmiş.

 

Masa Kaybetti, Kavga Büyüdü

Sonuçta Meral Akşener’in dediği çıktı, Kılıçdaroğlu kaybetti. Kılıçdaroğlu kaybedince hepsi kaybetti. Masa fena dağıldı. Kazansalardı uyum içinde ülke yöneteceklerini iddia eden masanın ortakları, ortaklık bozulunca birbirinin yakasına yapıştı. İtiraflar, ifşaatlar, istifalar birbirini kovaladı. Masadaki parçalanma partilere de sirayet etti. CHP’de ve HDP’nin kamuflaj partilerinde yönetim değişti. Kılıçdaroğlu gitti, Akşener boyunu aşan sorunlarla baş başa kaldı.

 

İYİ Parti’de Muhasebe Vakti

İYİ Parti büyük hezimetin ardından büyük bir muhasebeye girişti. Akşener, kuruluştan itibaren alınan kararların, kurulan ittifakların yanlış olduğunu bir şekilde dile getirmeye başladı. CHP ile ortaklığın İYİ Parti’ye değil CHP’ye kazandırdığı, ona biçilen işlevinin rakibi olan partiye payanda olmaktan, oy taşımaktan öteye gitmediği zamanla idrak edildi. Bu şüphesiz stratejik bir hataydı. Kendi kimliğini oluşturmadan, seçmene anlatıp teşkilata belletmeden CHP’nin etki ve idaresi altına girmenin partinin hem DNA’sını hem imajını bozduğunu çok geç anladı İYİ Parti.

 

İnşa Etmeden İnfak Etti

İYİ Parti’nin işi bugün baştan başlamaktan daha zor. Kısa ömründe içine düştüğü çelişkileri, tutarsızlıkları, hataları hem seçmene anlatıp, samimiyetine ikna edip hem de aslında ne yapmak ne olmak istediklerini izah etmesi gerekiyor şimdi.

Milliyetçiyim dediği anda HDP ile iş birliği çıkıyor karşına. Devletçiyim dediği anda “o halde CHP’nin devlet kurumlarını ve Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma siyasetine niye payanda oldunuz?” sorusu soruluyor. Askerimiz polisimiz dediğinde, terör örgütleriyle söylem birlikteliğinin hesabı soruluyor haklı olarak.

Zorlu bir süreç bekliyor İYİ Parti’yi. Milliyetçi, devletçi, milli manevi değerlere bağlı olduğu iddiasını işleyip kimliğini inşa etmeden bu etiketleri, CHP-HDP yararına infak etmenin vebali var çünkü üzerinde. O vebali ödeyebilir mi İYİ Parti bilinmez ama vatandaş duruma el koyup masayı paramparça etmeseydi eğer sonuçları bakımından o vebali ödeyemeyeceği çok açık.

 

Haysiyet Mücadelesi

Meral Akşener bugünlerde “biz başkalarına yancılık için mi parti kurduk” diyor. Mayıs seçimleri öncesi ölçüsüz ve isabetsiz iltifatlara boğduğu İmamoğlu için verip veriştiriyor. “Bizi engelleyen Beştepe değil Saraçhane” diyor, muhatap alınmıyor. “İYİ Parti’ye operasyon çekiyor” dediği İmamoğlu’na, “Korkak Yavaş” dediği Mansur Yavaş’a karşı güçlü isimleri aday göstererek meydan okuyor Akşener

2018’de CHP’ye kazandıran İYİ Parti, 31 Mart’ta kaybettirebilir mi, bunu deniyor. Bunu cümle aleme göstermek istiyor. Sadece bir partinin seçim mücadelesi değil aslında yaşanan. İYİ Parti ve Akşener için söz konusu olan artık bir haysiyet mücadelesidir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası