Kriter > Dosya > Dosya / Deprem ve Afet Yönetimi |

Asrın Felaketi ve 85 Milyonluk Büyük Türkiye Ailesi


Kaybımız da acılarımız da çok büyük. Sadece Kahramanmaraş ve diğer 10 ilimiz yıkılmadı. Hepimiz yıkıldık. 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Birlikte güçlüyüz. Bu büyük yarayı, coğrafyamızın kaderini paylaştığımız gibi, kederini de paylaşarak onaracağız.

Asrın Felaketi ve 85 Milyonluk Büyük Türkiye Ailesi
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikincisinin merkez üssü Elbistan'da afetzede çocuklar, yaşadıkları korkuyu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca çadır kentlerde kurulan oyun alanlarında unutmaya çalışıyor. (Tezcan Ekizler/AA, 19 Şubat 2023)

6 Şubat 2023 Pazartesi gecesi acı bir haberle uyandık. Kahramanmaraş’ta saat 04.17’de deprem olmuş, 80 saniyeden uzun sürmüş, büyüklüğü 7.7 olarak ölçülmüştü. Sarsıntı yüzeye çok yakın, etkilediği yüzölçümü çok genişti. Deprem, Kahramanmaraş’la birlikte 10 ilimizi daha, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ’ı yıkmıştı.

Felaketin ilk anlarıyla birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devletimiz bütün kurum ve kuruluşlarıyla cansiperane bir mücadeleye girişti. Cumhurbaşkanımız arama kurtarma çalışmalarını anbean takip etti, krizi bizzat yönetti ve deprem bölgesine defalarca giderek vatandaşlarımızla hemhal oldu. Eşi Hanımefendiyle birlikte afetzedelerin dert ortağı oldu, bütün çalışmaları yerinde denetledi ve yönlendirdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Derya Yanık, afet bölgesindeki şehirlerle Ankara’daki kriz merkezi arasında adeta mekik dokudu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yöneticilerini ve tüm birimlerini alarma geçirdi. Bakanımızın sürekli irtibatıyla kriz merkezinde Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay’ın başkanlığında 7/24 aralıksız çalışmaya başladık.

İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, bütün bakanlarımız, AFAD ve Kızılay’la beraber Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak afet bölgesine hızla ulaştık. Bakanlığımızın görev ve yetki alanındaki sorumluluklarımızın yanı sıra arama kurtarma çalışmalarıyla birlikte, yaralıların tedavisi, bakımı, afetten kurtulanların acil ihtiyaçlarının karşılanması için var gücümüzle seferber olduk.

 

Toplumsal Fayları Zorlamak

Kahramanmaraş’la birlikte diğer illerimize ulaşmış, şok dalgasını atlatmış, arama ve kurtarma çalışmalarını hızlandırmıştık ki bir kere daha sarsıldık. Hem de aynı şiddetle. Deprem uzmanlarını hayrette bırakan bir felaketti bu. Saat 13.24’te bu defa merkez üssü Kahramanmaraş Elbistan’da 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmişti. Aynı büyüklükte tekrarı, yüzeye yakınlığı, kapsadığı alan, sarsıntının şiddeti gibi birçok açıdan sadece ülkemizde değil dünyada da benzeri çok az görülen bir afetti bu. Son 2 bin yılda yaşadığımız ve bir deprem sonucunda ortaya çıkan en büyük yıkımla karşı karşıyaydık. Gölcük, Yalova, Kocaeli ve Sakarya’yı 45 saniyede yerle bir eden Marmara Depreminden çok daha yıkıcı bir afet yaşadık 6 Şubat’ta. Bu defa sıcak yaz günlerinde değil, havanın buz kestiği, karlı kış günlerinde asrın felaketiyle mücadele ediyorduk. Yaklaşık 13 milyon vatandaşımızın yaşadığı, 110 bin kilometrekarelik bir alanı etkileyen iki depremle, son iki bin yıllık tarihimizin en büyük yıkımını yaşamış olduk. Bu deprem ayrıca dünya deprem tarihinin de en büyük afetlerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Halkımızın canlı yayınlarda hemen her detayını nefesini tutarak takip ettiği birbirinden üzücü görüntüler hepimizin malumu. Ülkemiz ve devletimiz, tüm imkanlarıyla yaralarını sarmaya çalışırken uluslararası toplumun gösterdiği dayanışma için yardıma gelen bütün ülkelere ve arama kurtarma ekiplerine teşekkür borçluyuz. Türkiye’nin dostu yok demeye teşne algı merkezlerinin fay hatlarından daha kırılgan toplumsal faylarda yapay depremler oluşturmaya çalışmasını da ne yazık ki esefle takip ettik. Bir ülkenin felaketinden, bir milletin acısından politik çıkar sağlamaya çalışanlara en güzel cevabı, bölgeye yardıma koşan yüzbinlerce vatanseverle birlikte aslında onlar da verdiler.

17 Ağustos Marmara Depremine, doğup büyüdüğü Sakarya’da yakalanmış, sonrasında hayatını orada devam ettirmeye çalışmış, aylarca çok zor şartlarda, yıkılan şehrimizi ayağa kaldırmaya uğraşmış bir yerel yönetici olarak söylemeliyim ki 17 Ağustos’ta birbirine yakın 3 merkezde yıkım vardı ve bu şehirler İstanbul’a, nispeten Ankara’ya da yakındı. İstanbul Büyükşehir ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri bütün güçleriyle yardıma koşmuşlardı. Marmara Depreminde yaşananlar da hepimizin malumu. Kahramanmaraş Depreminde yıkılan 3 değil tam 11 ilimiz var. Birbirlerine yardıma koşacak illerimiz ne yazık ki aynı anda yıkıldı. Ankara’da kriz merkezindeki gayrete saniye saniye şahit olmuş bir kamu görevlisi olarak açıkça ifade etmem gereken ilk şey, depremin ilk anından itibaren Cumhurbaşkanımızın riyasetinde, AFAD Koordinasyon Merkezi’nde sürecin adeta insanüstü bir çabayla bir milli mücadele yürekliliği ve titizliğiyle yönetildiğidir.

Medyada, en çok da sosyal medyada canhıraş feryatlar eşliğinde izletilen enkaz görüntülerinin, acılı ve zorlu bekleyişin toplumsal sinir uçları kadar zihinlerimizi, duygularımızı daha hassas hale getirdiğinin farkındayız. Kötü niyetli dezenformasyon saldırılarına da maalesef maruz kaldık, şahit olduk. Eksiklerimiz, hatalarımız olabilir ama kabul edelim ki herkes büyük bir fedakarlıkla çalıştı. Hiçbirimizin gözüne uyku girmedi, bir yudum su bile boğazımızda düğümlendi.

Özellikle ilk saatlerde Konya geçişi ve Kayseri bağlantısındaki tipi, bölgeye giden ana güzergahlarda lojistiği aksattı. Yollar açılıyor, yeniden kapanıyordu. Bölgedeki kar yağışı kadar Konya ve Kayseri güzergahındaki yoğun kar yağışı da sıkıntıya sebep oldu. Nur Dağı civarında da aynı durum söz konusuydu. İlk etapta ulaşıma odaklanıldı. Hava şartlarından dolayı helikopterler bile kullanılamıyordu. Arama, kurtarma ve yardım çalışmaları, kriz merkezinin, Bakanlığımızın, diğer Bakanlıkların deprem bölgesinde vatandaşlarımızın yardımına nasıl koştuğu, bölgeye ulaşma ve müdahale konusundaki somut gerçekler çok açık bir biçimde devletimizin arşivinde ve milletimizin hafızalarında kayıtlı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli, "asrın felaketi" olarak nitelenen depremlerden etkilenen Gaziantep'in Nurdağı ilçesindeki konteyner kenti ziyaret etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da ziyarette depremzedelerle sohbet etti. (Halil Fidan/AA, 21 Şubat 2023)

 

Engelli, Yaşlı ve Çocuk Hassasiyeti

İhtiyaçların karşılanması ve anlık müdahaleye yönelik faaliyetler, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay'ın koordinasyonunda, AFAD Koordinasyon Merkezi’nden ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla büyük bir titizlik ve fedakarlık içerisinde 24 saat aralıksız çalışmalarla sürdürüldü. Bölgeden gelen anlık görüntüler ve bilgiler titizlikle incelenerek ihtiyaçlar belirlendi ve karşılanmaya çalışıldı.

Bakanımız Derya Yanık yönetiminde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak biz de bu çalışmada yerimizi aldık ve ilk etapta depremden etkilenen illerdeki engelli, yaşlı ve çocuklar olmak üzere bakım kuruluşlarımızdaki bireylerin güvenli illerimize naklini gerçekleştirdik. Bütün bir bölgeyi yerle bir eden depremde hiçbir kuruluşumuzun yıkılmaması tesellilerimizden biri oldu.

Deprem bölgesinde kuruluşlarımızdan hizmet alan 533 yaşlı ile çadırlarda barınan bakıma ihtiyacı olan 212 yaşlı vatandaşımız farklı illerdeki kuruluşlarımıza yerleştirildi. Yine deprem bölgesinde hizmet verdiğimiz bin 133 engelli ile çadırlarda barınan bakıma ihtiyacı olan 664 engelli vatandaşımız da farklı illerdeki kuruluşlarımıza gönderildi.

Sosyal Hizmet Merkezi (SHM) araçlarımızı ve psikososyal destek ekiplerimizi hızla bölgeye gönderdik. 3 Mart itibariyle 3 bin 875 personelimizle 786 bin 724 vatandaşımıza afet bölgesinde psikososyal destek sağladık. Deprem bölgesi dışındaki illerimizde ise 3 bin 820 personelimizle 387 bin 94 vatandaşımıza psikososyal destek hizmeti verdik.

Aynı şekilde bölgeye depremzedelerin ilk etapta ihtiyacı olan battaniye, yatak, yorgan, ısıtıcı, tüp, giysi, ayakkabı, çocuk bezi, temizlik ve hijyen malzemeleri, gıda kolisi, jeneratör, konserve, çocuk maması, su, powerbank, katı yakıt gibi malzemeler ivedilikle tedarik edilerek vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. Ayni yardımların koordinasyonu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımız ve ASYA ekiplerimiz tarafından sağlanıyor.

Depremde evleri zarar görenler, yaşamlarını kurulan çadır kentlerde sürdürmeye devam ederken, bölgeye Türkiye'nin birçok kentinden gönderilen yardım malzemelerinin depremzedelere hızlı ve etkili bir şekilde ulaştırılması için Bakanlığımız tarafından sosyal marketlerin kurulmasına karar verildi. Bu kapsamda 10'u gezici olmak üzere toplamda 213 sosyal market, depremzedelerin yaralarını sarmak için hizmet vermeye devam ediyor. Ayrıca aralıksız süren yardımların düzenli ve etkin bir şekilde dağıtımının yapılabilmesi, 17 Ağustos depreminde hepimizin şahit olduğu organizasyon sıkıntılarının tekrar yaşanmaması için 16’sı Uluslararası Yardım Kabul ve Sevkiyat Deposu olmak üzere toplam 82 Afet Bölgesi Kabul ve Sevkiyat deposu acilen bölgede faaliyete başladı.

Depremin hemen ardından ayni yardımlar için lojistik merkezlerimiz hızlıca harekete geçirildi, depolar kurularak, vatandaşlarımızın ihtiyacı olan malzemeler, toplanma alanlarında ve ilgili yerlerde gerek doğrudan ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza gerekse yerel yönetimler başta olmak üzere bölgede faaliyet gösteren kurumlarımıza ulaştırıldı. Sağlanan yardımları, ulaştırılan hizmetleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı resmi web sitesinde ve sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz. WhatsApp hattımız üzerinden gıda, tahliye, kurum bakımına alınma, tekerlekli sandalye, işitme cihazı gibi bin 818 talepten neredeyse tamamına yakını karşılanmış durumda. Acil ihtiyaçların karşılanması amacıyla deprem illerindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımıza nakdi yardımlar aktarıldı. İlçelerde toplanan ayni bağışların koordinasyonu da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarımızca sağlanmaya devam ediyor.

Depremden etkilenen bütün illerde refakatsiz çocuklarımızı Bakanlık sistemimize kaydederek, öncelikle sağlık ihtiyaçlarının giderilmesini sağlayıp kimlik tespitlerini yapmaya çalıştık. Ailesi tespit edilenler eşleştirilerek ailelerine teslim edildi. Diğer çocuklarımız kuruluşlarımızda bakım altına alındı. 3 Mart tarihi itibarıyla bin 917 çocuğumuzdan kimlik doğrulaması sonrasında ailelerine teslim edilen çocuk sayımız bin 566. Hastanede takip edilen 252 çocuğumuz, tedavisi sonrası kuruluş bakımına aldığımız 99 çocuğumuz var. Kimliği belirlenen çocuklarımızın sayısı bin 834 iken, 83 çocuğumuzun kimliğini belirlemeye çalışıyoruz. Refakatsiz depremzede çocukların ailelerine kavuşturulması için bir çağrı merkezi kurduk. TÜBİTAK tarafından geliştirilen "DerinGÖRÜ" yüz tanıma ve eşleştirme yazılımını çocuklarımızın aileleriyle buluşturulması için kullanıyoruz. 300 bini aşkın vatandaşımızın koruyucu aile olma talebi de titizlikle değerlendirilmek üzere kayda alındı. Ne yazık ki iç ve dış yalan merkezleri refakatsiz çocuklarımız üzerinden de vicdansızca algılar oluşturdu. Bakanlığımız basın açıklamaları ve anlık sosyal medya paylaşımlarıyla bu konuda da gerçeği ve doğruları şeffaf biçimde paylaşmaktadır.

Bütün bu çabaya işitme engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek ve taleplerini karşılamak için Bakanlığımıza bağlı işaret dili uzmanı personellerimizin seferber olmasını da eklemeliyiz. Bölgedeki tüm işitme engelli vatandaşlarımıza ulaşarak onların da sesi olduk.

Afet bölgesi ayni yardımlar lojistik sistemi ile deprem yardımları bölgeye hızla ulaştırılıyor, İNFO
Deprem bölgelerine gönderilen yardımların ihtiyaç sahiplerine en hızlı ve düzenli şekilde ulaştırılması için güçlü bir lojistik sistem oluşturuldu. (Omar Zaghloul/AA)

 

Kader Gibi Kederi de Paylaşacağız

Bakanlığımız gerek ayni yardımları gerek acil hizmetleri ara vermeden sürdürüyor. Yaşadığımız toplumsal travmayı afetzede vatandaşlarımızdan başlayarak psikososyal destek hizmetlerimizle en sağlıklı biçimde atlatacağız. Kimseyi arkada bırakmadan, her bireyin haklarını gözeterek, içermeci bir anlayışla çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ve Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında afet ve acil durumlarda psikososyal destek hizmetleri Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülmektedir. Psikososyal destek alanında ulusal düzeyde faaliyet gösteren ve iş birliği yapmak isteyen sivil toplum kuruluşlarını Bakanlığımız nezdinde bu çalışmalara dahil edeceğiz.

Kaybımız da acılarımız da çok büyük. Sadece Kahramanmaraş ve diğer 10 ilimiz yıkılmadı. Hepimiz yıkıldık. 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Birlikte güçlüyüz. Bu büyük yarayı, coğrafyamızın kaderini paylaştığımız gibi, kederini de paylaşarak onaracağız.

Asrın felaketi sonrasında canını dişine takarak bir can kurtarmaya, bir yara sarmaya, bir lokma ekmek, bir yudum su yetiştirmeye, bir battaniye, bir çadır bulup getirmeye çalışan herkese, afetzedenin acısını kendi acısı bilen fedakar milletimizin her ferdine şükranlarımızı sunuyoruz. Kriz masasında yorulur gibi olduğumuz her an bu asil millet ve koca yürekli insanlarımız gösterdikleri dayanışma ruhuyla gözümüzden uykuyu, içimizden umutsuzluğu silip attı.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Depremde oluşan maddi kaybı, devlet ve millet olarak omuz omuza vererek giderebilecek güce ve kararlılığa sahibiz. Türkiye, sabır ve metanetle bu üzüntünün de üstesinden gelecek, asrın felaketi bizi birbirimize daha da yakınlaştıracaktır. Cenabı Hak, aziz milletimize bir daha böyle bir acı göstermesin.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası