Kriter > Siyaset |

Cumhur İttifakı Nereye Kadar?


Cumhur İttifakı, Türkiye’nin darbe ve vesayet ile tehdit ve tahdit edildiği, demokrasinin ortadan kaldırılmak istendiği günde bu ülkenin evlatları tarafından tanklara, namlulara, bombalara karşı kurulmuş; demokrasiyi sürdürmeye azmetmiş, karar vermiş kitlelerin ittifakıdır. Dolayısıyla, darbe ve vesayet odaklarının temsilcilerinin, sözcülerinin, takipçilerinin, onların etkisi altında kalanların arzu, istek ve sinsi girişimleri ile son bulmaz.

Cumhur İttifakı Nereye Kadar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli’yi konutunda ziyaret etti. (Evrim Aydın / AA, 29 Nisan 2024)

Türkiye seçimler anaforundan geçti. 14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimi ilk turu, 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu, 31 Mart 2024 Yerel Yönetimler seçimi peş peşe geldi.

Kökeni, kuruluşu 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimine karşı birlikte mukavemete ve akabinde Türkiye’de demokrasi ve istikrar içinde her türlü antidemokratik darbe ve müdahaleye, vesayetçi yapıya karşı ortak mücadeleye dayanan AK Parti ve MHP ilişkisi, Cumhur İttifakı’na dönüştü ve önce anayasa değişikliği, akabinde 2018 yerel seçimleri, 2019 Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı neticelere ulaşıldı. Buna mukabil muhalefet bloku, seçimlere özel Millet İttifakı içinde hareket etti. Seçimlerin sonrasında ise ittifaklarının gevşek yapısı birlikte hareketlerinin sadece belirli çıkarlar etrafında devamlarını mümkün kıldı.

Hatırlanırsa, Millet İttifakı paydaşı olarak seçime giren İYİ Parti, 2018 yerel seçimlerinde hiçbir il ve büyükşehir belediyesi kazanamadı, birkaç küçük ilçe ve belde ile iktifa etmek zorunda kaldı ama İYİ Parti desteği ile CHP, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere pek çok yerde seçimi kazandı. Özellikle bu iki ilde “birlikte sağlanan başarı”, aslında İYİ Parti’nin de sonunu getirdi. İYİ Parti elitlerinin, siyasette önde görünenlerinin pek çoğu bu belediyelerin imkanları üzerinden CHP’ye devşirildi. Her ne kadar Millet İttifakı önerisi İYİ Parti tarafından ortaya atılmış olsa da orta ve uzun vadede zararlı çıkacağı zemin de bu şekilde oluşturulmuş oldu. 2019 seçimlerinde Millet İttifakı milletvekili genel seçimlerinde girdiği ittifak ilişkisini Cumhurbaşkanı seçiminde gerçekleştiremedi. Cumhur İttifakı ise Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetlenerek ilk turda başarılı oldu.

 

Başarısızlık Faturası Kesildi

Bu başarıdır ki, gevşek karakterli Millet İttifakı’nı, bir sonraki seçime yani 2023 Milletvekili Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir yeni yol, strateji tayinine mecbur bıraktı ve ittifakın çerçevesini genişleterek, seçimden yaklaşık iki yıl öncesinden hazırlıklara mecbur etti. Önce atılı masa, sonrasında HDP’nin görünmez ortak olarak katılımı ile yedili masa oldular. Aday belirleme sorunları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını dayatması, ittifakın her paydaşına cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık vaatleri, masa paydaşlarının CHP listelerinden Parlamentoya taşınması, bunlara rağmen 14 Mayıs seçimlerinde TBMM çoğunluğuna ulaşılamaması, hatta kesin hezimet, akabinde 28 Mayıs 2023 ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimlerine on yedili masa olarak girmelerine rağmen farkla kaybetmeleri Millet İttifakı’nı bitirdi.

Yaklaşan yerel seçimlere İYİ Parti “hür ve müstakil olarak” girme kararı aldı. Bu karardır ki, İYİ Parti’nin büyük bir linç operasyonuna tabi tutulmasını, akabinde bir takım güç unsurları ile küçültülmesini, partinin önemli isimlerinin CHP ile birlikte saf tutmasını beraberinde getirdi.

CHP, 14 ve 28 Mayıs yenilgilerinin faturasını Kemal Kılıçdaroğlu’na kesti ve seçim öncesi kurultay ile genel başkan değişikliğine gitti. Başarısızlığın önemli bir kısmını da “masadan kalktı, geri oturdu” gerekçesiyle Meral Akşener ve ekibine ciro etti. Böylelikle İYİ Parti üzerindeki operasyonuna da bir meşruiyet temeli oluşturdu.

Cumhur İttifakı ise 31 Mart seçimlerine de birlikte girdi. Ekonomik kriz, hayat pahalılığı gibi nedenler, muhalefetin şu anda hiçbirisini gerçekleştiremediği, gerçekleştirme ihtimali de olmayan uçsuz bucaksız popülist vaatleri ile yerel seçimlerde arzu edilen sonuca ulaşılamadı.

 

Emanetçilikten Sahipliğe

31 Mart seçimleri ile elde edilen sonuçlar CHP açısından büyük bir moral ve motivasyon kaynağına dönüştü. Parti içindeki iktidar mücadelesine de bir başka zaviye kazandırdı. Seçimde başarılı olmuş genel başkan olarak Özgür Özel, “emanetçi, geçici” olmak yerine “kalıcı ve belirleyici genel başkan” olarak yoluna devam etmek için kendi taktik ve stratejilerini geliştirme yoluna gitti.

Önce, iktidarla gereksiz kavgalardan kaçınan, yerel yönetim seçimlerinden hareketle erken seçim istemeyecek, normalleşme ve siyaseten yumuşama eğilimleri sergileyecek bir profil denedi. Bunun için de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etti, peşinden Bahçeli ile görüştü. Sonrasında cumhurbaşkanı kendisine iadeyi ziyarette bulundu.

Bu ziyaretler esnasında dile getirilen hususlar, yapılan istekler ve bunların medya üzerinden kamuoyu ile paylaşımı acaba “Cumhur İttifakı bitiyor mu? AK Parti ve CHP arasında geniş tabanlı bir ittifak girişimi mi var?” sorularını da beraberinde getirdi.

Başkan Erdoğan, CHP ziyaretinde
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e ziyarette bulunmak üzere parti genel merkezine geldi. (CHP / AA, 11 Haziran 2024)

 

Cumhur İttifakı’nın Amacı

Peki Cumhur İttifakı biter mi? Bu soru önemli idi. Nitekim, gelişmelerle birlikte herkes bu sorunun cevabını aradı. Cevaplar iki kaynaktan verildi. Birincisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den. AK Parti’nin sadece CHP ile değil isterse altılı masanın tüm paydaşlarıyla görüşebileceğini ve bunlarla ortak bir hareket tarzı geliştirebileceğini, hatta hükümet kurabileceğini, kendilerinin Cumhur İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteklerinin tam ve eksiksiz olarak devam edeceğini açıkladı.

Bahçeli’nin bu açıklaması karşılıksız kalmadı. Önce Özgür Özel yakışıksız, normalleşme ve yumuşama ile hiç bağdaştırılamayacak, niyetinin ne olduğunu ortaya koyan bir açıklama yaparak Cumhur İttifakı’nı “suç ortaklığı” olarak niteledi, sonrasında AK Parti yöneticileri peş peşe açıklamalarla Cumhur İttifakı’na verdikleri önem ve değeri, bağlılığı teyit ederek, CHP ve Özel’in yumuşama, normalleşme çabalarının ne kadar art niyetli olduğunu gördüklerini kamuoyu ile paylaştı.

Elbette en önemli açıklama ise Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi ve Cumhur İttifakı’nın nerede, nasıl ve hangi şartlar altında kurulduğunu ve kendileri için ne anlama geldiğini belirterek tartışmalara son noktayı koydu.

Her ne kadar hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın “ne olduğunu ve ne olmadığını” açıklamış olsalar da şu hususların da bilinmesi gerekiyor: Cumhur İttifakı bir koalisyon hükümeti değildir.

Cumhur İttifakı, koalisyon da değildir. Hükümet ortaklığı da değildir. Cumhur İttifakı ile kazanılan başarılar sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulan AK Parti hükümetleri görev yapmaktadır. Bu hükümetlerin oluşumunda MHP’nin hiçbir dahli yoktur. Kotası veya talebi bulunmamaktadır. MHP, hükümetlerin tasarruflarında da destek dışında bir yerde bulunmamaktadır. Muhalefetin kasıtlı ve haksız bir şekilde hükümeti bu şekilde vasfetme çabaları gerçek dışıdır.

MHP lideri, hiçbir zaman hükümete destek için “hükümette olma” gibi bir şart ileri sürmemiş, herhangi bir iktidar erki talebinde olmamış, herhangi bir idari kademede kendilerine tasarruf alanı istememiş ve böyle bir alan da oluşturulmamıştır.

Hükümet üyeleri ile görüşürken bile “Gölge Kabine” vesayeti arzusu içinde buyurgan, üstenci bir tavır takınan CHP’nin Cumhur İttifakı’na bir koalisyon nazarı ile bakması, “hükümet ortaklığı” olarak çerçeveleme çalışmaları bu yönüyle de siyasal gerçeklikle bağdaşmayan etik dışı bir durumdur.

Zaten bu durum da hem Cumhurbaşkanı tarafından hem de Devlet Bahçeli tarafından sıklıkla dile getirilmekte, partiler arası hukuk “Cumhur İttifakı paydaşımız/ortağımız” olarak ifade edilmektedir.

Şurası açıktır ki; Cumhur İttifakı, yalnızca bir seçim ittifakı da değildir. Seçimlerle canlanan ve seçimlerden sonra sönümlenen bir alev, ateş de değildir. Cumhur İttifakı, Türkiye’nin darbe ve vesayet ile tehdit ve tahdit edildiği, demokrasinin ortadan kaldırılmak istendiği günde, bu ülkenin evlatları tarafından tanklara, namlulara, bombalara karşı kurulmuş; demokrasiyi sürdürmeye azmetmiş, karar vermiş kitlelerin ittifakıdır. Dolayısıyla, darbe ve vesayet odaklarının temsilcilerinin, sözcülerinin, takipçilerinin, onların etkisi altında kalanların arzu, istek ve sinsi girişimleri ile son bulmaz.

 

Niyetler ve Beklentiler

CHP ve Özgür Özel de gayet iyi biliyor ki, yerel seçimlerle iktidar el değiştirmez. Sadece yerel yönetimleri belirlemek üzere yapılan bir seçimin neticeleri ile genel seçimlerin neticeleri mukayese edilemez.

Hele de genel ve yerel seçimler arasında geçen süre göz önüne alınırsa, beş yıllık süre ile seçilen ve önünde altın kıymetinde dört yıl bulunan bir cumhurbaşkanı ve TBMM’yi seçime götürmek için hiçbir geçerli neden yoktur.

Nitekim Cumhur İttifakı’nın paydaşı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu hususa vurgu yapmakta, partisinin bu dört yıllık süre zarfında Türkiye’nin önündeki sorunları çözebilmesi ve her türlü sorunla baş edebilmesi için hükümetin ve cumhurbaşkanının yanında duracağını belirtmektedir.

Yumuşama, normalleşme ile ulaşılacak nokta Türkiye’nin kronikleşen sorunlarının çözümü için birlikte hareket etmek ise bu elbette karşılık bulur ancak hükümetin ilk önceliği Anayasa değişikliği konusunda CHP ve muhalefetin tutumu göstermektedir ki, böyle bir zeminden çok uzaklar.

Dolayısıyla bu tutum ve davranışları ile de göstermektedirler ki, yapılan çalışmalar bir normalleşme ve yumuşama için değil, iktidarı zayıflatmak, Cumhur İttifakı’nı çatlatarak, hükümeti “topal ördek” durumunda bırakmak ve elbette cumhurbaşkanını yalnızlaştırmak içindir.

Eğer hâlâ birileri Cumhur İttifakı devam eder mi, etmez mi, kuşkusu içinde ise bence bu süreçte Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamaları bir kez daha gözden geçirmelerinde yarar vardır.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası