AK Parti'nin İkinci Olağanüstü Kongresi'nde Binali Yıldırım 1.405 oyla genel başkan seçildi. Kongre coş- kulu bir atmosferde yapıldı. Bu tablo, AK Parti'deki birlik ve beraberlik ruhunun en bariz göstergesi. 2 cumhurbaşkanı, 4 başbakan çıkaran, iktidarda 15 yılı geride bırakan bir siyasi hareketin, genel başkan ve başbakan değişikliğini bu kadar zarif bir atmosferde gerçekleştirmesi siyaset bilimcilerin üzerinde dikkatle durması gereken bir durum. Bu zerafet salona da yansımıştı. 81 ilden gelerek salonu dolduran partililer renkli görüntüler oluşturdu. Gençlik Kolları'nın hazırladığı koreografi salona renk kattı.
Kutlu Yürüyüş Filmi'nde AK Parti icraatları anlatılırken, AK Parti'nin önüne çıkarılan engellere de geniş yer verildi. Kongrede heyecanın en çok yükseldiği an, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılı mesajının okunduğu bölümdü. Bekir Bozdağ'ın "Önderimiz" ve "Bu büyük hareketin lideri" sözleriyle anons ettiği Erdoğan'ın mesajı salondakiler tarafından dikkatle dinlendi. Erdoğan'ın, "AK Parti'yle hukuki bağım kesilmiş olabilir ama gönül bağım kesilmedi, kesilmeyecek" mesajı önemliydi.
Genel Başkan seçilen Binali Yıldırım, Kongre'nin sonunda yaptığı teşekkür konuşmasında, "Yolumuz milletin sesi, milletin nefesi, partimizin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın yoludur" ifadelerini kullandı. Ayrıca Yıldırım, siyasetin önündeki en büyük engeli de başkanlık sisteminin hayata geçirilememesi olarak görüyor ve siyasi istikrarın zarar görmesi halinde Türkiye'yi hızla irtifa kaybına sokacak mevcut sistemin bir an önce değişmesi gerektiğine inanıyor. Bunu da konuşmasında belirtti. Siyasi gücün, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Parlamento arasındaki dengesiz ve dengesizliği teşvik eder şekilde dağıtıldığı mevcut sistemin yerini başkanlık sistemine bırakması gerektiğine inanıyor. Kongre konuşmasındaki "başkanlık sitemi vurgusu ve fiili durumun hukuki duruma dönüştürülmesi gerekliliği"nin altını çizmesi de bu açıdan dikkat çekiciydi.
Önümüzdeki süreçte Binali Yıldırım "mühendis başbakan" olarak, vatandaşın gündelik hayatına doğrudan etki yapan icraatların içinde olacak. "Yumuşak Güç" olarak anılacak. Esprili kişiliğiyle siyasette bir kutup olmaktan uzak durmaya gayret edip, siyasette tansiyonu düşüren bir lider profili çizecek. AK Parti'yi kuran ve 13 yıl boyunca iktidarda tutan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin lideri olduğu gerçeğinden hareketle parti politikalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüş ve siyasi duruşu çerçevesinde şekillendirecek. "Amerika'yı yeniden keşfetme" siyaseti izlemeyecek.