Türk dış politikasının dinamizmi ve çok boyutluluğu, dönüşen uluslararası sistemin ruhuna uygun olarak her geçen gün gelişiyor. Türkiye eş zamanlı olarak birçok alanda önemli girişimlerde bulunuyor. Bir yandan sınır bölgelerinde ortaya çıkan meydan okumalara mukabelede bulunurken, bir yandan iç işlerine dışarıdan yapılan müdahalelere set çekiyor; bir yandan uluslararası sistem bağlamında değişim taleplerini dillendiriyor, bir yandan da komşu ülkeler ötesindeki bölgelerde aktif bir angajman sergiliyor.
Bu aktivizmin önemli bir örneği de bir başarı hikayesi olarak Türk Konseyi’nde kendisini gösteriyor. Uluslararası arenada giderek daha etkili hale gelen Türk Konseyi, bu ay Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde sekizinci zirvesini İstanbul’da gerçekleştiriyor. Zirvenin ana temasının “Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler” olması, Türk devletlerinin çevre duyarlılığı ve gelecek perspektifleri hakkında önemli ipuçları veriyor. Bu sayıda Türk Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Baghdad Amreyev ile İstanbul’da gerçekleştirilecek zirve ve Konsey’in gelişimi hakkında konuştuk. Büyükelçi Amreyev, Kriter’e Konsey’in faaliyetleri, kuruluşundan günümüze kat edilen mesafe ve zirvede ele alınacak “Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi” ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Türk dünyasını merkeze aldığımız dosyamızda konuyu farklı boyutlarıyla ele aldık. Konsey’in ilk genel sekreteri Halil Akıncı Türk dünyasının jeopolitiği ve Türk dış politikasındaki yerini analiz ederken, Mehmet Yüce bağımsızlıklarının 30. yılında Türkiye’nin Türk Cumhuriyetleriyle ilişkisini ele aldı. Yalçın Sarıkaya Türk dünyasında örgütlenme ve bütünleşme sürecini; Fırat Purtaş ise Özbekistan’ın Türk dünyası birliğine etkisini yorumladı. Türk dünyasının önemli bir bileşeni olan enerji konusuna Oktay Tanrısever, ekonomik iş birliğine ise Deniz İstikbal değindi. Gökhan Gökçe Türk dünyasındaki iletişim iş birliği ihtiyacını açıklarken, Ömer Faruk Karaman ortak kültürel değerlerin önemini değerlendirdi. Araz Aslanlı ise Zengezur koridorunun açılmasının Türkiye-Azerbaycan ve Türk dünyasına etkisini analiz etti.
Dış politika dosyasında Kemal İnat küresel güç mücadelesinin ikincil aktörlerine değinirken, Ömer Aydın Türkiye ve Fransa’nın Afrika politikalarını karşılaştırmalı bir şekilde yorumladı. Can Acun Türkiye’nin terörle mücadelesini, Ömer Özkizilcik ise bu mücadelenin Suriye sahasını analiz etti. Mehmet Uğur Ekinci Yunanistan’ın son dönem politikalarla neyi amaçladığını tartışırken, Ferhat Pirinççi konuyu Doğu Akdeniz özelinde ele aldı.
Siyaset dosyasında Baki Laleoğlu parlamenter sistemden beklentilerin rasyonalitesini sorgularken, Kenan Kıran muhalefet tarafından yeniden gündeme getirilen “siyasi cinayetler” konusunun siyasete etkisini yakın tarihteki örnekleriyle beraber tartıştı. Meryem İlayda Atlas ise İstanbul’un sembolik mekanlarından birisi olarak yeni yüzüyle karşımıza çıkan Atatürk Kültür Merkezi’ni farklı yönleriyle kaleme aldı.
Ekonomi dosyasında Mevlüt Tatlıyer gündemde önemli yer tutan tedarik zincirlerindeki sorunun nedenlerini Kriter için kaleme aldı. Bilal Bağış ise pandeminin etkisinin azalmasıyla birlikte karşı karşıya kalınan enerji şokunu değerlendirdi.
Kitap tanıtım bölümünde ise iki kitabımız var. Mehmet Akif Kireçci’nin editörlüğünde yayımlanan Türk Cumhuriyetlerinde Bağımsızlık ve Devlet İnşa Süreci başlıklı kitabı Deniz Dede, SETA Vakfı tarafından yayımlanan Ortadoğu’da Güvenlik, Savunma ve Silahlanma kitabını ise Durdu Mehmet Özdemir tanıttı.
Aralık’ta yine dolu bir içerikle görüşmek dileğiyle.
Yayın Koordinatörü
Ferhat Pirinççi