Kriter > Kitaplık |

Devlet ve İstihbarata Temel Bakış: Kozmik Mesele


“Devlet İnsandır” sloganından yola çıkarak insanı merkeze alan Kozmik Mesele, disiplinler arası bir çalışma niteliğinde. Kitabın tüm konuları, metinleri, modelleri ve tabloları, yazarın ilk defa bu kitapta yayınlandığı kendine ait özgün yaklaşımlar. Bütüncül bir bakış açısıyla kaleme alınan eser, temelde, peşi sıra birbirini tamamlayan 16 bölümden oluşuyor.

Devlet ve İstihbarata Temel Bakış Kozmik Mesele

Gürsel Dönmez’in Kozmik Mesele: Devlet ve İstihbarat Metodolojisine Giriş isimli kitabı “Devlet İnsandır” sloganından yola çıkarak insanı merkeze alan, disiplinler arası bir çalışma niteliğinde. Kitabın tüm konuları, metinleri, modelleri ve tabloları, yazarın ilk defa bu kitapta yayınladığı kendine ait özgün yaklaşımlar. Bütüncül bir bakış açısıyla kaleme alınan eser, temelde birbirini tamamlayan 16 bölümden oluşuyor. Kitabın ilk bölümünde yazar tarafından oluşturulmuş genel teori ortaya koyulduktan sonra, ikinci bölümünden 15. bölümüne kadar bu genel teorinin devamı ve farklı açılımları niteliğinde olan, yani birbirini tamamlayarak finalde genel teoriyi şekillendiren 13 teorik yaklaşım daha ayrıntıları ile izah ediliyor.

Zaman, dünya ve insan kavramlarından yola çıkılarak kurgulanan genel teoride, yazar hayatın aslında bu üç konunun yorumlanışından ibaret olduğunu dile getiriyor. Bu mefhumları anlamaya çalışan insanları öncüler ve elitler olarak ifade ediyor, toplumları da bu kozmik meselelere cevap arayan, öncü ve elitlerin yönlendirmesi altında yaşayan insanlar olarak yorumluyor.

Öncüler, mevcut statükodan memnun olmayıp değişim isteyen kişilerken elitler statükonun devamından yana olan kişilerdir. Öncüler arzuladıkları değişimi gerçekleştirdikten sonra ortaya çıkan yeni statükonun elitleri olurlar ve yeni öncüler ortaya çıkana kadar kendi rollerini oynarlar. Bu döngünün tarih boyunca devam ettiğini anlatan yazar, tarihi elitler ve öncüler arasında yaşanan döngüsel bir “mahalle kavgası” olarak yorumluyor.

Dönmez’e göre insan, kendini ve zamanı, dünya sahnesinde tarih ve hayat şeklinde inşa etmiş ve bu inşa süreci dört sütun üzerine inşa edilmiştir: İdeoloji, doktrin, ahlak ve zihniyet. Bu dört sütun üzerinden insanların bir arada yaşamasını mümkün kılan ve onları devletleştiren sistem ağı icat edilerek, kurulmuştur.

Çalışmasında tümevarımcı bir yaklaşım benimseyen Dönmez, bireyden yola çıkarak toplumları, devletleri ve uluslararası sistemi analiz ediyor. Bu bağlamda her insana ilişkin temel duygu durumlarının, toplumsal katmanda yansımaları olacağını ifade ediyor ve dört durum üzerinden bu tezini açıklıyor: İnsanoğlunun en temel duygularından biri “tatminsizlik”tir. Bu tatminsizlik, bir “arayış”a, arayış sonunda “tatmin” duygusuna ve bir süre sonra da bu tatmin durumu, “alışma”ya döner. Alışma aşamasından sonra tekrar tatminsizlik süreci başlar ve bu durum yatay bir döngü içerisinde sürerek devam eder. Bu duygu odaklı sürecin toplumsal yansımaları ise sırasıyla toplumsal çatışmalar, toplumsal dönüşüm, toplumsal uzlaşma ve toplumsal kanıksama olarak kodlanır. Toplumsal boyutta gerçekleşen bu süreçler de, aynı bireysel boyutta olduğu gibi bir döngü oluşturarak birbirini takip eder.

Kozmik Mesele Devlet ve İstihbarat Metodolojisine Giriş, Gürsel Dönmez

Dönmez’e göre, duygu odaklı sürecin toplumsal yansımalarının uluslararası sisteme aksetmesi ise yine sırasıyla uluslararası savaşlar, uluslararası değişimler, uluslararası barış ve uluslararası durgunluk olarak belirir. Devamında ise yazar, bu şablona zaman kavramını da eklemleyerek yeni bir sınıflandırma ve yeni bir döngü daha ekliyor; zamanı monoteist zamanlar, panteist zamanlar, politeist zamanlar ve ateist zamanlar olarak işaretliyor. Günümüzde ateist zamanın daha baskın olduğunun altı çizilirken, son tahlilde yazar, dünya tarihini, kültür, devlet ve toplum gibi olguları, bu şablon üzerinden okuyor.

Tüm bu modellemeler düşünüldüğünde yazar, genel teorisinin 3 temel sınırlılığı olduğunu belirtiyor: Sürpriz, sıçrama ve savrulma. Sürpriz ile kast edilen lider karakterlerin beklenmedik davranış ve karar biçimleri iken, sıçrama ile kastedilen toplumsal yapılarda meydana gelen beklenmedik ani değişiklikler; savrulma ile kastedilen ise milletlerin ani çöküşleri, kıtlık, kuraklık, savaş, büyük doğal afetler ve salgınlar.

Tarihsel ontolojiyi yorumlayabilmek için teolojik temel bilgiye sahip olmanın önemli olduğunu belirten Dönmez, birinci bölümde oluşturulan genel tasarımın bir anlamda iç dünyasına ışık tutan Teopolitik Teori başlığı ile Türkiye’nin teolojik yapısını ikinci bölümde ortaya koyuyor. Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam dinine ilişkin temel bilgiler ve mezhepsel yapıların anlatıldığı bölümde, genel teori kapsamında ele alınan konuların din, toplum, siyaset ve insan eksenindeki açılımları yansıtılıyor.

Üçüncü bölümde genel teorinin yeni bir açılımı olan devlet teorisi başlığı altında devlet, millet, içtihat gibi kavramların ne ifade ettiği sorusuna cevap veriliyor, derin devlet ve insan devleti konuları izah ediliyor. Sonrasında ülke-bilim, diaspora ve şehir-bilim bölümlerinde ülke, vatan, diaspora, kamu diplomasisi, asimilasyon, entegrasyon ve şehir gibi kavramların temel yapıları, ayrıntılı açıklamalar ve farklı bir yaklaşımla bütüncül bir şekilde açıklanıyor. Kitabın altıncı bölümünden sonra tüm çerçeveleri toparlayan Milli Güvenlik Teorisi, Yönetişim Çemberi, Terör Olgusu, Psiko-politik Teori ve Dış Politika Teorisi inceleniyor.

Psiko-politik teori kısmında zihniyet dünyası ile siyaset ve siyasal liderlik ilişkisi irdelenirken, dış politika bölümünden sonra konunun jeostratejik zeminde pratik yorumu anlamında, dünya düzeni ve siyasal fay hatları meseleleri inceleniyor. Takip eden diğer bölümlerde ise sosyomatriks ve ekomatriks tasarımları ile genel teorinin iki farklı açılımı daha izah ediliyor. Bunların ardından kuantik teori izah edilerek çalışmanın teorik altyapısının tamamlandığı kitapta, genel teori geçmişi ve bugünü anlamak için yazılmışken, kuantum teori geleceği anlatmak amacıyla kaleme alınmış.

Teorik altyapı oluşturulduktan sonra 15. bölümde Türk istihbarat tarihi “Mit-oloji” başlığıyla, 16. bölüm ise Milli İstihbarat Doktrini başlığıyla yer alıyor ve bütün bu teorik yaklaşımlardan yola çıkılarak doktrin, Cumhurbaşkanlığı Forsu ve MİT amblemindeki yıldızlara atfen 16 madde ile açıklanıyor. Kitap, okuyanlara yazılan bir mektupla bitiyor.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası