AK Parti 7. Olağan Kongresi 24 Mart’ta gerçekleşti. “İnandığın yolda yürü” sloganıyla gerçekleştirilen kongrede “Türkiye için güven ve istikrar” vurgusu yapıldı. Kongre AK Parti’yi 2023 seçimlerine taşıyacak kadroyu belirlemesi ve AK Parti’nin 2023 seçimlerine yönelik manifestosuna yer vermesi açısından büyük bir önem taşıyordu. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kongrede yaptığı konuşma yalnızca bu manifestonun ruhunu yansıtması açısından değil, bölgesel ve uluslararası siyasete yönelik önemli mesajlar içermesi bakımından da dikkat çekiciydi.
AK Parti’nin 7. Olağan Kongresi’nin 2023 ve 2053 hedef ve vizyonlarını oluşturmasının ötesinde en dikkat çeken tarafı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki yeni anayasa vurgusu oldu. Geçtiğimiz aylarda Türkiye'nin tarihinde ilk defa bir sivil anayasa hazırlama şansına sahip olduğuna dikkat çeken Erdoğan, tüm siyasi partilere çağrı yapmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına demokratik ilkeler çerçevesinde ve katılımcı bir anlayışla oluşturulan yeni bir anayasayla gidilmesi gerektiğini belirtmişti. Bu bağlamda 7. Olağan Kongre’de “Yeni anayasa, darbecilerin, vesayetin, şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin anayasası olmalıdır” diyerek yeni anayasa çalışmalarının başlatıldığını duyurdu.
2023 Hedefi ve 2053 Vizyonu
AK Parti 2012’de 4. Olağan Kongresi’nde 63 maddelik bir bildirge yayınlayarak 2023’e yönelik hedeflerini ortaya koymuştu. Adalet, dış politika, güvenlik, ekonomi, eğitim, kültür ve istihdam başta olmak üzere farklı alanlarda AK Parti’nin 2023 hedeflerini oluşturan bu metin Türkiye’nin demokratikleşmesi ve refah seviyesinin artmasını hedefliyordu. Erdoğan 2013’te yaptığı bir konuşmada, 2023 hedeflerinin yanı sıra partinin bir 2053 vizyonuna sahip olması gerektiğini “İstanbul'un 1453’teki fethinin 600. yıl dönümünü, yani 2053’ü de AK Parti olarak hedeflerimiz arasına alıyor, o büyük yıl dönümü için şimdiden hazırlıklara başlıyoruz” sözleriyle duyurmuştu. Erdoğan’ın o gün ifade ettiği 2053 vizyonu, AK Parti 7. Olağan Kongresi’nin temel taşlarından birisini oluşturdu.
Partinin 2053 vizyonunun üç temel bileşeni aile, eğitim ve kültür oldu. İnsanın en temel değerlerinin bu üç husus etrafında şekillendiği vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kalbi ailenin, aklı eğitimin şekillendirdiğini belirtirken, bu iki hususun kültürün oluşumunda önemli bir role sahip olduğunu vurguladı. Modernleşme sürecinin bu üç kurumu da dönüştürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle aile kurumunun bu dönüşüm sürecinden etkilendiğini “Gözü ve gönlü kapalı bir taklitçiliğin kadim medeniyet birikimimizin yerini alarak, kendi değerlerimiz içinde yenilikçiliğin önünü kesmesi tehlikesini, en somut olarak ailede görüyoruz” ifadeleriyle belirtti. Bu noktada ailenin güçlendirilmesinin temel hedeflerinden birisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun dünyadaki teknolojik, siyasi, sosyal, kültürel gelişmelere sırt dönmek anlamına gelmediğinin de altını çizdi.
2023’e Doğru Cumhur İttifakı
Cumhurbaşkanı Erdoğan tıpkı 2018’de gerçekleştirilen 6. Olağan Kongre’de olduğu gibi yalnızca AK Parti özelinde değil, AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı özelinde de önemli mesajlar verdi. 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın muvaffak olacağını vurgulayan Erdoğan’ın bu ittifakın temelini 15 Temmuz gecesi sokaklarda darbecilere karşı omuz omuza mücadele veren milletin oluşturduğunu belirtmesi dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhur İttifakı’nın 2023 seçimlerine doğru aynı hedefle yürüdüğünü “AK Parti olarak yeni bir heyecanla, daha büyük bir aşkla 2023 hedeflerimiz doğrultusunda çalışmayı sürdüreceğiz. Şunu unutmayalım, 2023 Cumhur İttifakı'nın yeni bir zafer yılı olacaktır. Şunu unutmayalım, Cumhur İttifakı bir masa başı ittifak değil, gönül mutabakatıdır. Dolayısıyla bir yerlere çekip çevirmeye çalışanlar boşuna uğraşıyorlar” ifadeleriyle ortaya koydu.
AK Parti’de Yeni Yönetim
7. Olağan Kongre’nin dikkat çeken bir diğer tarafı, 2023 seçimlerine giderken AK Parti’nin yeni üst yönetimini belirlemesiydi. Bu bağlamda Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK), Merkez Disiplin Kurulu, Siyasi Erdem ve Etik Kurulu ile Genel Merkez Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulunun yeni üyeleri belirlendi.
Kongrede gerçekleştirilen tüzük değişikliğiyle MKYK’da asil üye sayısı 50'den 75'e yükseltilirken, yedek üye sayısı da 35 oldu. Bu değişikliklerle birlikte bir önceki MKYK’da görev alan yalnızca 28 isim görevine devam ederken, yeni katılan 47 üyeyle birlikte AK Parti MKYK’sı neredeyse tamamen yenilenmiş oldu. MKYK kadrolarında kadın ve gençler başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen ve toplumun farklı kesimlerini oluşturan isimlerle yönetimin temsili gücü artırılmış oldu. Ermeni cemaatinden Sevan Sıvacıoğlu’nun ve Alevi Dernekleri Federasyon sözcülüğü yapmış Metin Tarhan’ın ve Doğu ve Güneydoğu’dan çok sayıda ismin MKYK listesinde yer bulması temsili gücü artıran etkenlerden oldu. Yine MKYK’da 23 kadının yer alması yeni yönetimde kadınların daha etkili temsil edileceğini ortaya koydu.
Kongrede yapılan bir diğer tüzük değişikliği ile genel başkanvekilliği sayısı ikiye çıkarıldı ve eski Başbakan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile Numan Kurtulmuş genel başkanvekilleri oldu. MYK’da da önemli değişiklikler gerçekleştirilirken, eski MYK’da görev alan bazı isimler TBMM grup yönetimine alınırken, grup yönetimindeki bazı isimler de MYK’da alındı. Ayrıca bir başka tüzük değişimiyle Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı kuruldu.
Kongreden Seçimlere AK Parti
Sonuç olarak AK Parti’nin 2020’de başlattığı teşkilat kongreleri Covid-19 sebebiyle uzun süre askıya alınsa da 24 Mart’ta gerçekleştirilen Büyük Kongre ile nihayete erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni MKYK’nın ilk toplantısında verdiği “Artık masa başında değil sahada olacağız” talimatıyla, teşkilatların 2023 seçim çalışmalarını başlatmış oldu. Bu noktada teşkilatların hazırlıklarını tamamlamalarının ardından sahaya inmesi bekleniyor.
Seçimlerin ötesinde gerek partinin gerekse de Türkiye siyasetinin kısa vadede en önemli gündem maddesi yeni anayasa meselesi olacaktır. Zira yeni anayasa çalışmalarının gerek kongrede gerekse de kongre öncesi süreçte Cumhurbaşkanı tarafından sıkça vurgulanması bu konuya yoğunlaşacağını gösteriyor. Yeni anayasa konusunda gelinen noktada muhalefet partileri Cumhurbaşkanı’nın çağrısına olumlu yanıt vermiyor. Bu olumsuz tutumu değiştirmek için yeni anayasa konusunda partiler arasında yeni temaslar yaşanabilir.
Kongre sonrası AK Parti bağlamında sıkça tartışılan bir diğer konu kabine değişikliği meselesiydi. AK Parti’den bazı üst düzey yetkililer de bu konuda bir açıklama yaparak kabinede bir değişiklik olabileceğini vurgulamıştı. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde parti yönetiminden sonra kabinede de bir değişiklik olup olmayacağı kesinleşecektir.