AK Parti, şu ana değin, yüzüncü yılla ilgili çok sayıda organizasyona öncülük etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Ekim 2022’de görkemli bir toplantıyla ilan ettiği “Türkiye Yüzyılı” vizyonu, yüzüncü yılla ilgili ortaya konulan çalışmaların en büyüğü, bir anlamda çatısı hüviyetinde gözüküyor. Konuşmasında “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını, yeni bir dönemin miladı haline getirmek istiyoruz” diyen Erdoğan, bu sözüyle 2023’ü, Türkiye Yüzyılı’nın başlangıcı ilan etti.
Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılan Türkiye Yüzyılı’nda, 16+1 başlık (vizyon) var. Vizyonlar şunlar: Barışın Yüzyılı, Gücün Yüzyılı, Haklının Yüzyılı, Şefkatin Yüzyılı, Huzurun Yüzyılı, Güven ve İstikrarın Yüzyılı, Kalkınmanın Yüzyılı, Sürdürülebilirliğin Yüzyılı, Üretimin Yüzyılı, Verimliliğin Yüzyılı, Dijitalin Yüzyılı, Bilimin Yüzyılı, Değerlerin Yüzyılı, İstiklalin ve İstikbalin Yüzyılı, İletişimin Yüzyılı.
Türkiye Yüzyılı kurumsal web sitesinde ve Anadolu Ajansı’nın 28 Kasım 2022’de servis ettiği görseldeki 16 madde arasında gençlik başlığı olmamasına rağmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında "gençliğin yüzyılı” ifadesi geçmektedir. Bu sebeple, 17’inci vizyon olarak gençliğin yüzyılını sayabiliriz.
Cumhurbaşkanının Konuşmasında Gençlere Atıflar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı konuşmasında gençlerden birkaç defa bahsetti.
Mesela, gençleri, eğitimden spora her alanda TEKNOFEST ruhuyla en üst düzeyde yetiştirmek için gereken altyapıyı önemli ölçüde tamamladıklarını belirttikten sonra, kökü mazide olan ati anlayışıyla, değerlere bağlı, ne istediğini bilen, geniş ufuklu, azimli, donanımlı bireyler olarak geleceğe hazırlamaya devam edeceklerini kaydetti.
Erdoğan konuşmasının bir yerinde de eski uygulamaları eleştirerek şunları söyledi: “Vesayetin desteğiyle eğitimden iş hayatına her alanda dışladıkları, önünü kestikleri gençlerimizi küçümsüyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını kendi statülerinin sembolü olarak gördükleri için oraya gelen halk çocuklarını küçümsüyorlardı.”
Şu cümlesi ise onun gençleri Türkiye Yüzyılı'nın merkezine yerleştirmek istediğini gösteriyor: “Gençlerimizin teknolojiden sanata, spordan çevreye kadar tüm beklentilerini karşılayarak yükselteceğiz.”
Erdoğan, 12 Eylül anayasasının raf ömrünün çoktan dolduğunu söyledikten sonra hazırlanılması düşünülen yeni anayasanın mahiyet ve fonksiyonuna dair konuşurken de, gençlerin geleceğe umutla bakmasının altını çizdi.
Türkiye Yüzyılı Vizyonunda Gençlik Boyutu
17 ana hedefin hepsinin alt başlıklarında çocuk ve gençlik vizyonuna rastlamak mümkün. Bu şekilde yirmiyi aşkın başlık tespit ettim. Bunların bir kısmının hedefi doğrudan çocuklar ve gençler, bir kısmının hedef kitlesinde gençler çoğunlukta, bir kısmı ise gençlerin desteği ve sorumluluğu ile gerçekleştirilebilecek vizyonlar.
Kalkınma, savuma, eğitim, teknoloji ile ilgili hedeflerin hepsi, gençliğin yüzyılı perspektifini destekliyor. İHA ve SİHA ekibinin yaş ortalaması 23-25 olduğuna göre, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında gençlerin çoktandır görev başında oldukları anlaşılacaktır.
Dörder vizyonda yer alan Çalışan ve Üreten Gençler Programı ile TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali; üçer vizyonda yer alan Aile Sosyal Destek Programı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri, Gençlik Merkezleri, İnsan Merkezli Yapay Zeka projesi ve 1 Milyon İstihdam vaadi de gençlerle ilgili hususlar arasında bulunuyor.
Gençlerle ilişkili olan ve ikişer vizyonun alt başlığı olarak yer alan maddeler ise şunlar: Bir Usta Bin Usta Projesi, Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri, Eğitim Destekleri, Eğitimde Dijital Dönüşüm, Geleceğe Nefes Ağaçlandırma Projesi, Hello Türkiye Kampanyası, İklim Elçileri Projesi, Koruyucu Aile Hizmeti, Mesleki Eğitimler, SMA Tedavisinde İlaç Desteği, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi.
Şu başlıklar da birer vizyonda yer alıyor: Sporcularımızın Başarıları, Sosyal Konut Projesi, Mikromobilite, Seyahatsever.
Gençlerle ilgili alt başlıkların bazıları, çok sayıda etkinlik, uygulama veya projeye sahip. İki örnek vereyim. Mesleki Eğitimler başlığının altında Mesleki Eğitimi Güçlendirme Projesi, Mesleki Eğitimde 1000 Okul, Mesleki Eğitim Merkezlerinde Kapasitenin Güçlendirilmesi, Halk Eğitim Kurslarında Her Ay 1 Milyon Kursiyer gibi başlıklar yer alıyor. Eğitimde Dijital Dönüşüm başlığında ise şunları görüyoruz: Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi, Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA), Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi (ÖDS).
Farkında Olunması Gereken Değişimler
Türkiye Yüzyılı hedeflerinin gerçekleştirilmesinde gençlerin bütün gücüyle varlık gösterebilmesi için bazı değişimler, durumlar ve duyarlılıkların farkında olmalıyız. Politika geliştirirken, iletişim kurarken, gençlere yetki ve sorumluluk verirken bunları dikkate almak gerekir.
Farkında olunması gerekenlerin başında bilgiye erişim hiyerarşisinin değişmesi geliyor. Geçmiş yüzyıllarda, bilgi üst kuşaklardan topluma aktarılırken, dijital dönüşümle birlikte, bilgiye erişim hiyerarşisi değişti. Artık çocuklar ve gençler, yetişkinlerin bilmedikleri bazı bilgilere sahip oldukları gibi, üst kuşakların bilmedikleri mesleklerde çalışıyorlar ve onların aşina olmadıkları tecrübeler ediniyorlar.
Eğitimde mekan çeşitlenmesinin de farkında olmalıyız. Eskiden eğitim denilince aklımıza okul gibi fiziki mekanlar gelirken, önce, sürdürülebilir eğitim, yaygın eğitim, halk eğitimi gibi açılımlar üzerinden eğitimde mekan çeşitliliği arttı. Şimdi de eğitim denilince, fiziki mekanların yanı sıra dijital de geliyor. Uzaktan eğitim; kendi mecrasını, müfredatını, araç gerecini, tarzını oluşturarak gelişiyor.
Günümüzde eğitim ile kültür sanat politikalarının birbiriyle ilişkisi zayıf. “Eğitim şart” cümlesi bunun tipik tezahürüdür. Bazıları kültür ve sanatı, boş vakit meşguliyeti olarak tanımlamayı sürdürüyor. Oysa insanları ve toplumları, en çok da çocuklar ve gençleri, kültür ve sanat eğitiyor, biçimlendiriyor. Eğitim ile kültür, sanat, teknoloji ilişkisinin kurulması, yatırımlar ve politikaların ortak bir perspektifle belirlenmesi gerekmektedir.
Bilgiye erişim hiyerarşisinin değişmesi, yeni sosyalleşme ve yeni politikleşme gibi nedenlerle, gençler, edilgen konumlanmalara, eskisine nazaran daha az rıza gösteriyorlar. Gençler yetki kullanmak, kararlara dahil olmak, varlıklarını göstermek, söz söylemek ve üretime katılmak istiyorlar.
Kuşaklararası farklılaşmanın artması, ailelerin aşırı korumacılığı, güvenlik sorunları, kitlesel göçler, eğitim ve istihdamda rekabetin artması, ailenin küçülmesi gibi faktörlerden dolayı uyuşturucu kullanımı, dijital bağımlılık, yalnızlık, gelecek endişesi gibi sorunlar her yaştaki insanın yanı sıra gençleri de olumsuz etkiliyor.
TÜİK verilerine göre, 2021’de, ülkemizde, yaşlı nüfusun oranı yüzde 10'u buldu. Nüfus projeksiyonlarına göre, ülkemizde yaşlı nüfusun 2030’da yüzde 12,9, 2060’ta yüzde 22,6 ve 2080’de yüzde 25,6 olacağı öngörülmektedir. Genç nüfusun azalması çok yönlü irdelenmeli, Türkiye Yüzyılı dahil, stratejik adımlar ve projelerde bu husus göz önünde tutulmalıdır.
Türkiye Yüzyılı’nı Destekleyici Bazı Gençlik Önerileri
Danışmanı olduğum gençlik araştırmalarının çoğunda, gençler, yüzde doksanları bulan oranlarda, toplumca dışlandığını ve toplumun kırka yakın türde önyargısına maruz kaldığını düşünüyor. Türkiye Yüzyılı hedeflerinin gerçekleştirilmesi, en başta, toplumdaki gençlik önyargılarının azaltılmasıyla mümkün olacaktır. Önyargılar azaldıkça, gençlerin rolü de artacaktır.
İlk evlilik yaşı otuza doğru ilerliyor. Bu gecikme, nüfus artışını olumsuz etkiliyor, aile kültürünü zayıflatıyor, değer aktarımını yavaşlatıyor, farklı sorunlara kapı aralıyor. Gençlerin evlenmesini engelleyen nedenler azaltılmalı, evlilik kolaylaştırılmalıdır.
Bazı araştırmalarda yüzde 60’lara varan gençlerin yurt dışında yaşama isteği üzerinde titizlikle durulmalı, bu oran aşağılara çekilmelidir. Bunun yanı sıra dünyanın neresinde olursa olsun, gençlerimizin milletiyle ve vatanıyla ilişkisini sürdürecek çalışmalar güçlendirilmelidir. Mesela akademik diaspora ve küresel gençlik bağı gibi vatana aidiyeti geliştirecek ve yurt dışındaki insanlarımızın Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamalarına aracılık edecek projeler yapılmalıdır. Bu bağlamda, yurt dışındaki seçmenlerimizi temsilen Türkiye milletvekilliğini gündeme almak da faydalı olacaktır.
Gençlerin teknoloji, bilim, dijitalleşme, savunma sanayii gibi alanlardaki varlığı artırılmalıdır, gençler buralarda yönetim süreçlerine daha fazla dahil edilmelidir.
Vizyonun Geliştirilmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yapılacak her katkının kıymetli olduğunu ifade ederek şöyle bir çağrıda bulunmuştu: “Gelin, 29 Ekim 2023'e kadar Türkiye Yüzyılı'nı konuşalım, tartışalım, tekliflerimizi ortaya koyalım, vizyonu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim.” Erdoğan’ın bu cümleleri, vizyon metninin henüz başlangıç noktasında olduğunu gösteriyor.
Ben, “Birlikte oluşturalım” çağrısını dikkate alarak, “Farkında Olunması Gereken Değişimler” ile “Türkiye Yüzyılı’nı Destekleyici Bazı Gençlik Önerileri” başlıklarını yazıma dahil ettim.
Erdoğan’ın, ilan edilen vizyon metnindeki birlikte geliştirme çağrısının hem farklı siyasi ve kültürel aktörlere, farklı alanlarda faaliyet gösteren meslek erbabına, sanatçılara, akademisyenlere, düşünürlere, yöneticilere hem de genci ve yaşlısıyla bütün yaş gruplarına yönelik olduğunu düşünüyorum.
İlan edilen vizyon metninde gençlerle ilgili projeler daha çok onlara yönelik hizmetleri kapsıyor. Gençlere yönelik proje ve hizmetlerin yanı sıra, Türkiye Yüzyılı’na gençlerin aktif katkısını artıracak projeler ve yöntemler üzerinde ayrıca düşünülmelidir. Gençler, önümüzdeki yüzyılın şekillenmesinde, bugünden daha çok katkı verecek potansiyele sahipler. Siyaset, akademi, iş dünyası ve bürokrasi bu potansiyeli değerlendirmelidir.