Kriter > Dosya > Dosya / Türk Devletleri Teşkilatı |

Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi ve Türk İş Birliğinin Artan Jeostratejik Önemi


2040 Vizyon Belgesi, Türk iş birliğinin geleceğe yönelik çok boyutlu hedeflerini sistematik ve detaylı bir şekilde sunmaktadır. Bu ilk, kapsamlı ve uzun soluklu belge, 11 Kasım 2022’de Semerkant’ta gerçekleştirilecek 9. TDT Zirvesinde ilki 2023-2027 dönemine yönelik olmak üzere kabul edilecek beş yıllık yol haritaları aracılığıyla uygulanacaktır.

Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi ve Türk İş Birliğinin Artan
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğinde geçen sene gerçekleştirilen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi Devlet Başkanları 8. Zirvesinde liderler bayraklarının önünde fotoğraf çekildi. (Murat Kula/AA, 12 Kasım 2021)

20.yüzyılın başında jeopolitik çalışmalarda Avrasya’ya atfedilen önem, farklı boyutlarıyla birlikte günümüzde de geçerliliğini koruyor. Hatırlayacak olursak, jeopolitik çalışmaların öncülerinden Halford John Mackinder’ın “Kalpgah Teorisi”, determinist bir yaklaşımla ve kara gücünün önemi vurgulanarak, Avrasya’yı kontrol edeceklerin dünyayı kontrol edeceği mantığı üzerine kuruludur. 2020’lere geldiğimizde jeopolitik krizlerin ve oyunların giderek karmaşıklaştığı bir uluslararası sistemde, Avrasya, jeopolitik çekişmelerin yine kalbinde. Ancak bu sefer Avrasya, eskisine kıyasla edilgen bir coğrafyayı değil, aktörleri ve onların olayları şekillendirici gücü bakımından etkin bir coğrafyayı işaret ediyor. Bu yeni denklemde, Türk devletleri arasında güçlenmekte olan Türk iş birliği, jeostratejik önemi giderek artan bir konuma sahip. Bugün Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın üye, Macaristan ve Türkmenistan’ın ise gözlemci üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) siyasi, ekonomik ve insani boyutlarıyla Türk iş birliğinin itici gücü olma görevi ve sorumluluğunu üstleniyor. TDT’nin 11 Kasım 2021’de Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirilen 8. Devlet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi, Teşkilat bünyesinde ortaya konan ilk stratejik belge olarak Türk iş birliğinin önümüzdeki 20 yıl içindeki hedeflerini jeostratejik zaviyeden gözler önüne seriyor.

 

Tarihi İstanbul Zirvesi ve Türk Dünyası 2040 Vizyonu

Tarihi 2021 İstanbul Zirvesi, 2009’dan beri ismi Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi/Keneşi) olarak bilinen bu bölgesel örgütün Türk Devletleri Teşkilatı olarak değişimine sahne olmuştu. İsim değişikliğinin yanı sıra bu zirvede, Türk iş birliğinin olmazsa olmaz önemli bir halkası olan Türkmenistan da Teşkilatın gözlemci üyesi haline gelmişti. Bununla birlikte, Teşkilata gözlemci ve ortak olmanın modelitelerine yönelik belge de bu zirvede kabul edildi. Zirvenin konusu ise yenilikçi bir bakış açısıyla Türkiye tarafından “Dijital Çağda Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler” olarak belirlenmişti. Dolayısıyla, Türkiye’nin Teşkilatın dönem başkanlığını bir sene süresince aldığı bu unutulmaz zirvede, Teşkilat için çeşitli dönüm noktalarına şahit olundu. Nitekim gelinen aşamada şu tespitleri yapmak artık mümkün:

1) Kıvılcımları 1990’larda Zirveler Süreci ile atılan Türk iş birliği, TDT çatısı altında artık tam anlamıyla ete kemiğe bürünmüştür.

2) Bölgesel ve uluslararası konjonktürel gelişmeler bu iş birliğini Türk devletleri için daha kıymetli hale getirmektedir.

3) Türk iş birliği, ortaya konulan projelerle hem Teşkilat içerisindeki ülkelere ve halklarına hem de bölgeye katma değer sağlamaya başlamıştır.

Böyle bir tablo karşısında Türk iş birliğinin daha stratejik bir bakış açısı üzerine oturtulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Kazakistan’ın önerisi üzerine TDT Sekretaryası tarafından çalışmaları yürütülen, üye ülkelerin katkılarıyla ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın rehberliğinde şekillenen Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi, işte böyle bir saikle hazırlanmış ve İstanbul Zirvesinde devlet başkanlarınca kabul edilmiştir.

 

2040 Vizyonu ve Felsefesi

“Dünya çapında hızlı değişimleri ve onların üzerimizdeki etkilerini tanımak ve ele almak için stratejik bir vizyon gerektiren bir çağda yaşamaktayız.” cümlesiyle başlayan 2040 Vizyon Belgesi, en başında uluslararası, bölgesel ve ulusal düzlemlerde stratejik bakış açısına sahip olmanın günümüzde bir ihtiyaçtan öte zorunluk olduğuna işaret ediyor. Bu kapsamda, “hazırlıklı olma, dayanıklılık, uyum ve dönüşüm kapasitesi” kavramlarını önceleyen belge, esasen başta bir sistem eleştirisi yaparken, uluslararası düzenin daha etkili, iş birliğine dayalı ve temsiliyeti yüksek olabilmesinin önemini vurguluyor. Bu açıdan Türk devletlerinin yapabilecekleri olumlu katkılara değinen 2040 Vizyonu, TDT üye ülkelerinin, halihazırda mevcut uluslararası taahhütlerine halel getirmeksizin ve hiçbir ülkeye karşı olmadan, ulusal temelde ve bir grup olarak daha güçlü hale gelmelerini hedefliyor. Bunu yaparken, Teşkilatın kurucu belgesi Nahçıvan Anlaşması’nda yer aldığı üzere egemen eşitlik, toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı dahil uluslararası hukukun evrensel ilkelerine bağlılık, Vizyon'da da yineleniyor. Bununla birlikte, hukukun üstünlüğü, iyi yönetişim, dayanıklılık, sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, hesap verilebilirlik, verimlilik, şeffaflık gibi terimlere belge boyunca sıkça rastlanıyor. Dolayısıyla 2040 Vizyonunun, küresel bir bakış açısıyla bölgesel gerçeklikler üzerine inşa edildiği anlaşılıyor.

Gelecek 20 yılda TDT’ye rehberlik etmesi için devlet başkanlarının taahhütleri ve buna yönelik talimatları şeklinde iki ana bölüme ayrılan 2040 Vizyonu'nda, Türk iş birliğinin gücünü ortak köken ve değerlerden aldığı açıkça belirtiliyor. İş birliğinin kuvvetlendirilmesine yönelik üye ülkelerin mevcut siyasi iradesi de bu gücü perçinliyor. TDT bünyesindeki iş birliği alanları ışığında hazırlanan söz konusu Vizyon Belgesi, “Siyasi ve Güvenlik İşbirliği”, “Ekonomik ve Sektörel İşbirliği” (ulaştırma-gümrük, bilgi ve iletişim teknolojileri, enerji, turizm, sağlık, çevre, tarım sektörleri), “İnsandan İnsana İşbirliği” (kültür, eğitim-bilim, gençlik-spor, diaspora, enformasyon-medya konuları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği konuları) ve “Üçüncü Taraflarla İşbirliği (uluslararası kuruluşlarla ilişkiler, insani konularda yardım ve kalkınma) olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Bütünü itibarıyla bu belge hem bölgesel hem de küresel açılardan zamanın gereklerini iyi yakalamakta ve buna yönelik atılacak somut adımları net bir şekilde sergilemektedir. Dolayısıyla 2040 Vizyonunun ortaya konulması başlı başına jeostratejik bir hamledir.

Türk Konseyi Genel Sekreterliği binası
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'ne üye ülkelerin liderleri ile Türk Konseyi Genel Sekreterliği binasının resmi açılışı yapmıştı. (Murat Çetinmühürdar-TCCB/AA,12 Kasım 2021)

 

“Siyasi ve Güvenlik İşbirliği”

2040 Vizyonu'nda, siyasi ve güvenlik iş birliği kapsamında temel hedef Türk devletleri arasındaki dayanışmanın güçlü bir şekilde artırılmasıdır. Nitekim vizyon belgesinin kabulünden önce de TDT bünyesinde giderek hakim olan bu anlayışla, üye ülkeler, işgal altındaki topraklarını kurtardığı 44 günlük Vatan Muharebesi sırasında ve sonrasında Azerbaycan’a desteklerini yüksek sesle dile getirmişlerdir. TDT Dışişleri Bakanları Konseyi, Eylül 2021’de üye ve gözlemci ülkelerin her birini yakından ilgilendiren Afganistan’daki durum konusunda İstanbul'da olağanüstü toplanmış ve ortak bir bildiri yayınlamıştır.

Diğer bir dayanışma örneği olarak, Ocak 2022’de Kazakistan’da yaşanan gelişmelerin hemen ardından dönem başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun çağrısı üzerine TDT Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı video-konferans yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Toplantı sonrasında yapılan ortak açıklamada “Kazakistan’a ve onun kardeş halkına olan güçlü destek ve dayanışma teyit edilmiş” ve “Vizyon Belgesinin, ulusal ve uluslararası sınamalar karşısında eşgüdüm, iş birliği ve karşılıklı yardım için bir rehber niteliğinde olduğuna dikkat çekilmiştir”. Siyasi iş birliğinin güçlendirilmesi kapsamında atılan diğer önemli bir adım ise 2040 Vizyon Belgesine atıfla Haziran 2022’de İstanbul’da Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Birinci Politika Planlama İstişareleridir. Öte yandan, 2040 Vizyonun'da yer alan iyi yönetişim ve kamu hizmeti sağlamada becerilerin geliştirilmesi hedefi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından Temmuz 2022’de düzenlenen İnsan Kaynakları İlk Toplantısı, bu konuda atılan somut bir adımdır. Dolayısıyla siyasi-güvenlik iş birliği alanında Vizyon Belgesi doğrultusunda son bir yılda önemli kazanımlara imza atılmıştır.

 

“Ekonomik ve Sektörel İşbirliği”

Ekonomik ve sektörel iş birliği konusunda da 2040 Vizyonu oldukça geniş ve iddialı hedefler içermektedir. Belgede, üye devletlerin halklarının sosyo-ekonomik gelişiminin ve refahının yükseltilmesi ön planda tutulmaktadır. Ticaretin kolaylaştırılması, önündeki miktara yönelik ve tarife dışı engellerin ortadan kaldırılması, özel sektörün desteklenmesi, karşılıklı yatırımların artırılması çağrısı yinelenmektedir. Üye ülkeler arasında “kesintisiz, entegre, verimli ve hızlı” çok modlu bağlantısallığın oluşturulması da yine belgede yapılan vurgular arasındadır. Bu doğrultuda, uzun zamandır Teşkilatın gündeminde olan Hazar Geçişli Uluslararası Doğu Batı Orta Koridor boyunca hızlı ve verimli taşımacılığın desteklenmesi de belgede bahsedilen hususlar arasındadır. Nitekim, Orta Koridor rotasının daha etkin kullanımı, Türk iş birliğinin ekonomik ayağının güçlenmesini sağlayacaktır.

 

Dijitalleşme ve Yeşil Dönüşüm

Turizm, sağlık, enerji ve tarım alanlarındaki 2040 hedeflerinin de kapsamlı bir şekilde ortaya konduğu “Ekonomik ve Sektörel İşbirliği” bölümünde dikkat çeken iki yenilikçi husus bulunuyor. Bunlardan bir tanesi iletişim ve bilişim teknolojileri alt başlığını aşan bir şekilde, her konuda çağın gerekleriyle uyumlu olarak dijital dönüşüm ve akıllı teknolojilerin kullanımı konusuna yapılan vurgudur. Bu konuda “Büyük Veri”den faydalanma ve her alanda dijitalleşmeyi destekleme, ileriye dönük ufuk açıcı hedeflerdir. Bununla birlikte, uzay teknolojileri alanlarında da iş birliği süreci başlatılması, geleceğe yapılan stratejik bir yatırımdır. Diğer yenilikçi husus ise çevre iş birliği konusunun, ilk defa Teşkilatın bir belgesinde bu ölçekte kapsamlı olarak ele alınmasıdır. Nitekim, Teşkilat bünyesinde, ihtiyaç olduğunda çağrılma yöntemiyle, doğal ve insan kaynaklı afetleri önlemek, müdahale etmek ve kurtarma çalışmaları yürütmek üzere bir Sivil Koruma Mekanizması kurulması da belgede yer alıyor. Fakat bunlar dışında belgenin her bölümünde yeşil dönüşüme ve yeşil çözümlere atfedilen önem dikkat çekiyor. Yine iklim değişikliğiyle mücadele ve gıda güvenliği alanında iş birliği de üzerinde önemle durulan hususlar. Bu çerçevede, genel itibarıyla, son bir yıl içinde TDT bünyesinde Türk Yatırım Fonu’nun kurucu anlaşmasının hazırlanmasından Üye Ülkeler Arasında Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması müzakerelerinin tamamlanmasına, dijital ve yeşil dönüşüm konulu etkinliklerden Macaristan’da Kuraklık Önleme Merkezi kurulması çabalarına, ekonomik ve sektörel konularda Vizyondaki hedefler doğrultusunda kıymetli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı'nın açılışında hitap etti. (Murat Gök/AA, 17 Ekim 2022)

 

 

“Türk İş Birliğinin En Önemli Sermayesi İnsan”

2040 Vizyonu'nda hedef ve araçları belirtilen “İnsandan İnsana İşbirliği”, en büyük ortak zenginliği insan sermayesi olan Türk iş birliğinin çok stratejik bir unsurudur. Bu açıdan gençlik, spor ve diaspora alanlarında mevcut faaliyetlerin güçlendirilmesi, özellikle girişimcilik konusunda gençlerin desteklenmesi, eğitim ve bilimde Türk coğrafyasının bir çekim merkezi haline dönüştürülmesi, dezenformasyonla mücadele dahil medya iş birliğinin derinleştirilmesi gibi hedeflerin hepsinin altında aynı anlayış yer alıyor. Türk devletleri halkları arasında beraberlik duygusunun gelişmesi ve ortak iş birliği kültürünün güçlenmesi. Nitekim, konulan hedeflere ulaşıldıkça, ortak kazanımlar temelinde bu anlayış daha da güçlenecektir. Bu konudaki iş birliğinin kapsamlı bir kamu diplomasi stratejisiyle de desteklenmesinde fayda bulunuyor.

 

“Türk İş Birliğinin Uluslararası Arenadaki Yeri”

2040 Vizyonunun “Üçüncü Taraflarla İşbirliği” bölümünde TDT’nin güvenilir ve sorumlu bir uluslararası aktör olduğu belirtilerek, BM ve uzmanlık kuruluşları başta olmak üzere geniş bir yelpazede uluslararası ve bölgesel örgütlerle ilişkilerinin daha da sağlamlaştırılması hedefleniyor. Üçüncü ülkelerle proje temelli ortaklıklar geliştirilebileceğinin belirtilmesi de TDT’nin kapsayıcı bakış açısını bir kez daha gösteriyor. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine belge genelinde sıklıkla atıfta bulunulduğu için sürdürülebilir kalkınma konusunun Teşkilatın gündeminde önümüzdeki dönemde daha ağırlıklı bir yer alacağı tahmin ediliyor. Üye ülkelerin ortak çıkarlarını diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde koruyacakları yönündeki ortak taahhütleri ise Türk iş birliğinin güçlenmesine yönelik yine önemli bir ortak irade göstergesidir.

 

Jeostratejik İvme ve Ötesi

2040 Vizyon Belgesi, Türk iş birliğinin geleceğe yönelik çok boyutlu hedeflerini sistematik ve detaylı bir şekilde sunmaktadır. Bu ilk, kapsamlı ve uzun soluklu belge, 11 Kasım 2022’de Semerkant’ta gerçekleştirilecek 9. TDT Zirvesinde ilki 2023-2027 dönemine yönelik olmak üzere kabul edilecek beş yıllık yol haritaları aracılığıyla uygulanacaktır. Yine bu zirvede, Türkmenistan’ın gözlemcilikten TDT üye ülkesi statüsüne geçmesi beklenmektedir. Dinamik yapısı ve cebindeki yüksek potansiyeli ile Türk iş birliğinin yakaladığı jeostratejik ivme, hedeflere yönelik araçlar iyi tespit edildikçe ve uygulandıkça devam edebilecektir. Politik, ekonomik ve insani ayaklarıyla birlikte bu ivmenin zinde tutulması önem arz etmektedir. Bu çerçevede, TDT bünyesinde proje odaklı anlayışın devam ettirilmesi, somut ortak kazanımlara odaklanılması ve diğer Türk iş birliği örgütleriyle eşgüdümün sıkılaştırılması üzerinde durulması gereken hususlar arasındadır. Jeostratejik öneminin zinde tutulması, Türk iş birliğinin Avrasya’daki jeopolitik denklemlerdeki belirleyicilik gücünü arttıracaktır.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası