2023’ün ilk sayısını yoğun gündem eşliğinde dopdolu bir içerikle hazırladık. Türk dış politikasına ilişkin değerlendirmeleri ve beklentileri Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın’la konuştuk. Geride bıraktığımız 2022’de neler olup bittiğini kısaca hatırlamak için de 2022 Almanak’ı hazırladık.
Yeni yıla da hızlı ve yoğun gündemle girerken dış politika dosyasında, gündemi geniş başlıklarla değerlendirdik. Savunma Sanayii İcra Komitesi’nden çıkan kararlar ışığında, savunma sanayii gelişmelerinden Ahmet Alemdar bahsetti. Sibel Düz, terörle mücadelede PKK’lı yönetici kadronun tasfiye metotlarını anlattı. Murat Yeşiltaş ve Bilgehan Öztürk, 2023’e girerken hem seçim döneminde olmanın hem de bölgesel ve küresel krizlerde müdahaleci etkin rol oynama sorumluluğu üstlenen Türkiye’nin jeopolitik düzlemde bir okumasını gerçekleştirdiler. 2022’nin getirdiklerini, 2023’ün projeksiyonunu Türk-Amerikan ilişkileri çerçevesinden Kadir Üstün, Türk-Yunan ilişkileri çerçevesinden Yücel Acer kaleme aldı. 2023’te Türkiye’nin Suriye politikasında normalleşmeleri ve olası operasyonları Can Acun ve Kutluhan Görücü aktardı. Erman Akıllı öngörülen kamu diplomasisi gündemini yazdı. Değişmeyen gündem olarak Ukrayna cephesini ise Mehmet Kancı değerlendirdi. Üç kişinin hayatını kaybettiği Paris saldırısıyla, nerede olursa olsun terörün terör olarak adlandırılması zorunluluğu, bir kez daha kendini gösterdi. Paris saldırısı ve PKK’nın Fransa yapılanmasını Ömer Aydın değerlendirirken, özgürleşen Karabağ’da Laçın-Hankendi yolunda olanları ve perde arkasındaki gelişmeleri Cavid Veliyev mercek altına aldı. Protestolarla meşgul olan İran’daki iç siyaset görünümünü Hakkı Uygur incelerken, yaşananların İran’ın dış siyaset bilançosuna yansımasını Mustafa Caner masaya yatırdı. Sporun sadece spor olmadığı gerçeğini 2022 dünya kupası da bir kez daha gösterdi. Yaşananları, eleştirileri ve spor diplomasisini Katar’da düzenlenen son dünya kupası üzerinden Ersin Şiyhan sizlere sundu.
Son müjdesini Aralık’ta aldığımız enerji başlığını yeni yılın ilk sayısında dosya olarak ele aldık. TANAP ve TürkAkım projelerine değinerek Türkiye’nin gelişmiş altyapısının sağlayacağı avantajlara değinen Emin Emrah Danış, Türkiye’nin gaz ticaret merkezi olma kapasitesini tüm yönleriyle aktardı. Beril Tuğrul, Türkiye’de geçen yıl yapılan enerji çalışmalarını ve gelecek için öngörülerini yazarken, dünyadaki petrol fiyatlarıyla oluşan piyasayı ve petrol ile doğal gaz arama faaliyetlerinin gelecek planda oluşturduğu beklentileri Murat Kalay çok boyutlu bakış açısıyla gündeme getirdi. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla birlikte planlanan etkili adımlarla enerji alanında küresel rolü artan Türkiye’nin etkilerini Abdulkadir Develi ve Mustafa Erdem yazdılar. Küresel krizlerin gölgesinde ilerlerken yenilenebilir enerjinin vazgeçilmezliğini Kerem Alkin anlattı. Konu enerji olunca Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri göz ardı edilemez oluyor. Savaş bağlamında AB ile Rusya arasında yaşanan enerji başlığına Eser Özdil kapsamlı bir çerçeve sundu.
Seçim yaklaşırken iktidarının seneidevriyesindeki AK Parti’yi Hamit Emrah Beriş, muhalefet cephesinin seçim stratejisini de Murat Yılmaz değerlendirdi. Türkiye’nin Anayasa ve Yasama gündemini ise Cem Duran Uzun yazdı.
Kitaplıkta bu ay SETA’nın gelenek haline gelen yayınlarından “2022’de Türkiye: Siyaset, Dış Politika, Güvenlik ve Göç, Ekonomi, Enerji, Hukuk ve Yargı” isimli çalışmayı Mehmet Babacan değerlendirdi.
Gelecek ay görüşmek üzere…
Ferhat Pirinççi
Yayın Koordinatörü
