Türk eğitim sisteminin tarihsel süreçteki değişimi ve uygulanan yaklaşımlar, son yıllarda eğitim alanında çalışan birçok uzman ve karar verici mekanizmanın dikkatini çeken önemli bir konu olmuştur. SETA Vakfı yayınlarından çıkan, eğitim alanında son yıllarda çıkmış en kapsamlı çalışmalardan biri olan Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm 2002-2024 adlı eser, bu dönüşümün kapsamlı bir analizini okura sunuyor. Eser, 2002’den bu yana AK Parti hükümetleri döneminde Türk eğitim sisteminde gerçekleşen değişim ve reformları siyasal, ekonomik ve sosyal açıdan inceleyerek sürecin hem niteliksel hem niceliksel olarak detaylı bir fotoğrafını çekiyor. Eğitim politikalarının oluşturulması, müfredat değişiklikleri, teknoloji entegrasyonu ve kapsayıcı eğitim uygulamaları gibi önemli temalar işlenerek bu dönüşümlerin öğrenciler, öğretmenler ve eğitim çıktıları üzerindeki etkileri değerlendiriliyor. Sürecin başarılı yanlarını göstermekle beraber karşılaşılan zorluklara da detaylı bir şekilde odaklanan çalışma, Türkiye’nin eğitimde küresel standartlara uyum sağlama çabalarını analiz etmeyi ve gelecekteki eğitim politikalarına dair tartışmalara katkı sunmayı amaçlıyor.
Yusuf Alpaydın ve Kürşat Kültür editörlüğünde, eğitim bilimleri alanında Türkiye’nin önde gelen kurumlarından 28 akademisyen ve uzmanın katkılarıyla hazırlanan, toplamda 3 ana bölüm ve yaklaşık 550 sayfadan oluşan çalışma, Türkiye’nin son 22 yıldaki dinamik eğitim sisteminin gelişim sürecine değiniyor. Eserin giriş bölümünde, Türkiye’nin eğitim sisteminin Osmanlı’dan devraldığı modernleşme anlayışıyla şekillendiği ve Cumhuriyet döneminde eğitimin toplumsal dönüşümde kritik bir rol oynadığı vurgulanıyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarında eğitim reformlarının temel eğitimi yaygınlaştırmaya odaklandığı ancak 1950 sonrası siyasi değişimlerle birlikte eğitim politikalarında farklı yönelimlerin ortaya çıktığına değiniliyor. 1960-80’lerdeki siyasi istikrarsızlık ve ekonomik dalgalanmaların, eğitimde sürekliliği engelleyen ve reform ihtiyacı oluşturan bir durum olarak öne çıktığı görülüyor. 1997’de sekiz yıllık zorunlu eğitim uygulaması ve uluslararası iş birlikleri, bu reform ihtiyacına karşılık atılan önemli adımlar olarak görünürken 2002 sonrası AK Parti hükümetleri ile birlikte eğitimdeki köklü sistemsel reformların dönüşüm sürecini açık bir şekilde başlattığı vurgulanıyor.
Eserin “Arka Plan ve Temel Göstergeler” başlıklı ilk bölümü, Türkiye’de eğitim sisteminin, ideolojilerin ve çalışmaların arka planını betimsel olarak kapsamlı bir şekilde sunmasının yanı sıra niceliksel olarak nasıl gelişmeler yaşandığını, temel göstergeler üzerinden anlamlandırıyor. Yusuf Alpaydın ve Kürşat Kültür tarafından kaleme alınan “2000’li Yıllarda Eğitim Politikalarını Etkileyen Ekonomik ve Sosyal Değişiklikler” başlıklı metinde, Türkiye’de 2000’lerden itibaren eğitim politikalarının ekonomik büyüme, kentleşme, göç ve toplumsal değişimler gibi dinamiklerden nasıl etkilendiği ele alınıyor. Yine bu metinde eğitim yatırımlarının artırılarak okullaşma oranları ve öğretmen niteliklerindeki iyileşme, aynı zamanda milli ve manevi değerleri önemseyen daha kapsayıcı bir eğitim anlayışının gelişimi üzerinde duruluyor. Lütfü Çakır tarafından kaleme alınan “2023 Yılına Mektup Kampanyasında Milli Eğitim Bakanlığına Yazılan Mektuplarda Eğitimden Beklentiler” başlıklı çalışma, Milli Eğitim Bakanlığı’na hitaben yazılmış 28 mektubun içerik analizini yaparak eğitim politikalarına yönelik önemli niteliksel veriler ortaya koyuyor. “Eğitimde İdeolojik Engellerin Kaldırılması ve Özgürlüklerin Gelişimi” başlıklı yazısıyla Kurtuluş Öztürk; eğitimde kısıtlayıcı uygulamaların kaldırılması, bireysel hak ve ihlallerin giderilmesi, müfredatın din, dil ve değer bağlamında zenginleştirilmesi, azınlık haklarına yönelik iyileştirmeleri detaylandırarak eğitimdeki sosyal ve ideolojik açıdan olumlu gelişmelerden söz ediyor. Rıza Akkaya’nın hazırladığı “Temel Niceliksel Gelişmelerin Analizi” başlıklı çalışma, 22 yıllık süreçteki eğitim alanındaki nicel verilerin çok boyutlu bir analizini okuyucuya sunuyor. İsmail Aslantaş ve Muhsin Polat, “İzleme Araştırmaları Sonuçları Bağlamında Eğitimin Son 20 Yılı” başlıklı çalışmaları ile son 20 yılda Türkiye'nin eğitim sisteminde kaydedilen ilerlemeler özellikle PISA ve TIMSS sonuçları doğrultusunda değerlendirilerek, matematik ve fen bilimleri alanlarında öğrencilerin bilişsel becerilerindeki gelişim, müfredat reformları, öğretmen eğitimleri ve teknolojik entegrasyon gibi faktörlerle ilişkilendiriliyor.
Eserin “Programlar ve Eğitim Hizmetleri” başlıklı ikinci bölümünde ise 2004’ten 2024’e kadar olan dönemde Milli Eğitim Bakanlığı öğretim programlarının dönüşümünün program geliştirme süreçleri irdeleniyor. Özlem Aksu, Beyza Kurt ve Halil İbrahim Topçu tarafından kaleme alınan “2004’ten 2024’e MEB Öğretim Programları: Eğitim Felsefesi ve Program Geliştirme Süreçleri” başlıklı çalışmada, 2005 ve 2018’de uygulanan öğretim programlarının öne çıkan özellikleri ile eğitim alanında 2024’te gündem konusu olan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline yönelik kapsamlı bir karşılaştırma ve inceleme ortaya konuyor. Semih Çaylak ve Gizem Dak tarafından kaleme alınan metinde, 2002-2024 arasında Türk eğitim sisteminde ölçme, değerlendirme ve kademeler arası geçiş alanlarında yapılan reformlar incelenerek 12 yıllık zorunlu eğitim, katsayı engelinin kaldırılması ve merkezi sınav sistemindeki yenilikler ele alınıyor. Yine Muhammet Esat Altıntaş tarafından yazılan “İmam Hatip Okulları ve Din Öğretimi” başlıklı yazıda, Türkiye’de uzun yıllar tartışmalı bir konu olan İmam Hatip okullarının tarihsel süreçte karşılaştığı zorluklar ve geçirdiği dönüşümler, hem nicelik hem de niteliksel olarak değerlendiriliyor. “Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenme” başlıklı Cihan Kocabaş’ın metninde, 2000’lerden sonra Türkiye’de Hayat Boyu Öğrenme alanında yapılan mevzuat düzenlemeleri, kurumsal gelişmeler ve istatistiksel veriler inceleniyor. İlerleyen sayfalarda, “Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri” metni ile Muhammet Ü. Öztabak, “Özel Eğitim Hizmetleri ve Uygulamaları” metni ile A. Faruk Levent ve “Kapsayıcı Politikalar ve Okul Çağındaki Sığınmacıların Eğitimi” başlıklı metni ile Meral Topal, Türkiye eğitim tarihinde en çok konuşulan konulara, 2002-2024’ü değerlendirerek açıklık getiriyor.
Eserin “Teşkilat ve Kaynakların Yönetimi” başlıklı son bölümünde, eğitimde örgütlenme ve kaynak yönetimi konuları işleniyor. Dijital ve kültürel değişimler, kalite uygulamaları, stratejik yönetim, şeffaflık ve hesap verebilirlik temaları da bu bölümde ele alınan önemli konuları oluşturuyor. İrfan Ayhan tarafından kaleme alınan “Merkez, Taşra ve Yurtdışı Örgütlerinde Reorganizyon” metni ile son 20 yılda Milli Eğitim Bakanlığı’nın merkezi, taşra ve yurt dışı örgütlerinde yapılan reorganizasyon süreçleri ve bunların eğitim sistemine etkileri ele alınıyor. “İnsan Kaynakları Politikaları” başlıklı metni ile Mehmet Esad Demirci, 2002’den bu yana Milli Eğitim Bakanlığı’nın insan kaynakları politikalarında öğretmen atama, mesleki gelişim ve yönetici seçim süreçlerinde yaptığı önemli düzenlemelere ve etkilerine değiniyor. İsmail Erol’un kaleme aldığı “Finansman ve Kaynak Yönetimi” başlıklı metinde, Türkiye’de eğitimin finansmanı ve kaynak yönetimi alanında yaşanan dönüşümler aktarılarak merkezi bütçeden eğitime ayrılan payın değişimine ve eğitim harcamalarındaki çeşitliliğe dikkat çekiliyor. “Kalite Uygulamaları, Planlama ve Stratejik Yönetim” başlıklı metni ile Ali Özdemir ve Nuray Karagöz, “Katılım, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Uygulamaları” metni ile Metin Işık ve İsa Bahat, “Türk Eğitim Sisteminde Yenilikçi Uygulamalar ve Projeler: 20 Yıllık Bir Değerlendirme” başlıklı metni ile Hilal Gürkan eğitim sisteminde 20 yılı aşkın sürede yaşanan tarihsel dönüşümü, teşkilat ve kaynak yönetimi açısından farklı perspektiflerden değerlendiriyor.
Türk eğitim sisteminin 22 yıllık dönüşümünü, tarihsel arka plan, nicel ve nitel değerlendirmeler ile geniş bir perspektiften ele alan Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm 2002-2024, konuyu bütüncül olarak değerlendirmesi ile hem özgün hem de zengin bir kaynak olarak alan yazına katkı sunuyor.