Kriter > Kitaplık |

Yayıncılıkta Neredeyiz?


16 Nisan’la ilgili birçok analiz ve değerlendirmeyi Kriter’in diğer sayfalarında okuyabilirsiniz. Ancak söylenmesi gereken artık yeni bir dönemin başladığıdır.

Yayıncılıkta Neredeyiz

Türkiye’de bir yılda kaç kitap çıkıyor? Kaç adet bandrol alınıyor? Bunlardan ne kadarı ders kitabı? Çocuk kitaplarının ağırlığı ne? Çıkan kitapların ne kadarı kültür kitabı? İnanç yayınlarının sayısı gerçekten düşünüldüğü kadar çok mu? Akademik yayıncılık Türkiye’de hangi noktada? Yayıncılık sektörünün 2016 performansı 2015’le kıyaslandığında ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? Türkiye dünyada yayıncılık anlamında hangi noktada?

Bütün bu sorular cevabını buldu. Yayıncılık sektörünün 2016 verileri açıklandı. İzmir Kitap Fuarı’nın açılışında Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk yayıncılık sektörünün 2016 performansını gösteren bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

Açıklanan verilere göre 2016 yılında toplam 666.865.579 adet kitap üretildi. Bu kitaplar için 404.129.053 adet bandrol alındı. Tabii bu rakamlar yıl boyunca basılan toplam kitap adetini gösteriyor. Bu rakamlar yazarların kitapları için alacakları telifler ve korsanla mücadele için kıymetli. İki sayı arasındaki 262.736.526’lık farkı Milli Eğitim Bakanlığının ilk ve ortaöğretim öğrencilerine dağıttığı kitaplar oluşturuyor.

Öte yandan 2016’da toplam 54.446 adet ISBN (International Standard Book Number-Uluslararası Standart Kitap Numarası) alınmış. Bu da 50 binin üzerinde yeni kitabın çıktığını bize söylüyor. Diğer bir deyişle geçtiğimiz yıl çıkan bütün kitapları okumuş olmak için 54.446 kitap okumuş olmanız gerekiyor.

2016’da Hangi Türde Kitaplar Çıktı?

Geçtiğimiz yıl çıkan 54.446 kitaba baktığımızda 14.711 ISBN ile ağırlığın eğitim kitaplarında olduğunu görüyoruz. Eğitim kitaplarını 11.150 ISBN ile araştırma-inceleme kitapları takip ediyor. Kurgu eserler denilen edebiyat ve sanat alanındaki kitaplar için ise 9.166 ISBN alınmış. Çocuk ve gençlik kitapları için 8.618, inanç kitapları için ise 3.320 ISBN söz konusu. İnanç kitapları için alınan ISBN’ler sayıca az görünmesine rağmen bandrol sayısının fazla olması (50.454.835) dikkat çekiyor. Bunun nedeni bu alandaki baskı adetlerinin yüksekliğidir. Yani bir akademik kitap için ortalama bin adet dahi baskı yapılmazken inanç kitapları için ortalama 15 bin adet baskı yapılmakta.

2015’ten 2016’ya Yayıncılık

2015’te kişi başına Türkiye’de 8 adet kitap düşüyordu. 2016 yılında ise kişi başına düşen kitap sayısı 8,4 adete yükseldi. Kişi başına düşen kitap sayısındaki artış trendinin devam ettiğinin altı çizilmeli. Toplam üretilen kitap adedinde de yüzde 7,4 artıştan bahsetmek mümkün.

Bütün bu verilerin sonucunda Türkiye yayıncılık sektöründe dünyada 11. sırada yer alıyor. Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında fena bir performans değil.

Yayınevleri 16 Nisan Sonrasına Hazır mı?

16 Nisan’la ilgili birçok analiz ve değerlendirmeyi Kriter’in diğer sayfalarında okuyabilirsiniz. Ancak söylenmesi gereken artık yeni bir dönemin başladığıdır. Bu yeni dönemde devletin yeniden yapılandırılmasından siyasi partilerin geleceğine, Türkiye’nin yeni güvenlik mimarisinden yargıdaki yeni duruma dair tartışmalar yapılacak. Türkiye’nin yönetim sistemindeki bu önemli değişikliği kendi oylarımızla başardık.

Sayılara bakıldığında yayıncılık sektörünün dünyada Türkiye’nin ekonomik büyüklüğüyle doğru orantılı bir yerde hatta bir adım önde olduğu söylenebilir ancak yeni dönemde ülkemizin önünü açacak, iddialı hedeflerine yardımcı olacak bir noktada olup olmadığını tartışmamız gerekiyor. Peki neler yapılabilir?

-Muhafazakar yayınevleri FETÖ darbe girişiminin hasarını atlatabilmiş değil. NT’ye teslim edilen yayın politikalarının yerine yenileri konulamadı.

-Edebiyat odaklı çalışan yayınevleri güzel işler ortaya çıkarıyor. Daha fazla mücavir coğrafyaya hitap edebilecek unsurlar eklenebilir.

Diğer dillere telif satışı ise daha kitabın hazırlık aşamasında düşünülmeli. Bu noktada TEDA’dan (Türk Kültür, Sanat ve Edebiyat Eserlerinin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayımlanmasına Destek Projesi) azami derecede faydalanılmalı.

-Bir yayınevinin gündemdeki gelişmeleri takip etmesi mümkün değil ama gerçekten tarihi günlerden geçtiğimiz şu süreçte tartışmalara genişlik kazandıracak güncel çalışmalara ihtiyaç var. Bunun için yayın takvimi ve yeni çalışmalar konusunda biraz daha esnek olunabilir.

-16 Nisan değişikliği 15 Temmuz’un sayesinde mümkün oldu. Bu anlamda 15 Temmuz’un daha iyi anlaşılması için yeni çalışmalara odaklanılmalı.

-Muhafazakar iş adamları kitap yayıncılığının çok kazandırmayan ama kıymetli ve prestijli bir iş olduğunu anlayıp bu alana yatırım yapmalı. Eğer bu olmazsa bu önemli alanda geriden gelmeye mahkum kalırız.

Çocuklarınızın ve gelecek nesillerin bugünleri hangi kitaplardan öğrenmesini istersiniz?


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası