Kriter > Dış Politika |

Rusya’da Kabine Değişikliği: Stratejik Dengeleme


10 başbakan yardımcısı ve 21 federal bakandan oluşan Rusya’nın “Yeni Kabinesi” büyük oranda eskisi ile aynı kalmıştır. Nitekim, değişim oranı Rus haber ajansı TASS’ın hesaplamasına göre yüzde 13’tür. Fakat değişimin niceliğinden ziyade niteliğine odaklanıldığında, Putin’in hamlelerinin daha derin ve stratejik olduğu görülmektedir.

Rusya da Kabine Değişikliği Stratejik Dengeleme
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın başkenti Moskova'da yeni kabine üyeleri ile toplantı düzenledi. (Kremlin Basın Servisi / AA, 15 Mayıs 2024)

15-17 Mart tarihlerinde Rusya’da devlet başkanlığı seçimleri gerçekleştirildi. Katılımın yüzde 77,4 olduğu seçimlerde Vladimir Putin oyların yüzde 87’sini alarak 5. defa devlet başkanı seçilirken en yakın rakibi, Komünist Partisi adayı Nikolay Haritonov oyların ancak yüzde 4’ünü alabildi. Onun arkasından da yüzde 3,8 ile Yeni İnsanlar Partisi adayı Vladislav Davankov ve yüzde 3,2 ile Liberal Demokrat Parti adayı Leonid Slutsky geldi. Lakin, Putin’in Kremlin’de kaldığı yerden en az 6 en çok 12 yıl daha devam edebilmesi, 2020’de yapılan anayasa değişikliği ile mümkün kılınmıştı. Söz konusu değişiklik gerçekleşmeseydi, Putin en erken 77 yaşında, yani 2030’da yeniden başkanlık için aday olabilecekti ve belki de bu dönemde Rus siyasetinde ciddi bir kırılma yaşanacaktı. Bunun cevabını öğrenemeyecek olmakla birlikte görünen bir gerçek var; o da 2020 anayasasının en az 15 yıllık bir devlet planlamasının parçası olduğudur. Bahse konu anayasa yalnızca Putin’e yeniden adaylık yolunu açmamıştır, aynı zamanda Rus siyasi sistemine de yapısal değişiklikler getirmiştir.

 

Değişimdeki Nitelik

Yeniden devlet başkanı seçilen ve 7 Mayıs’ta yemin ederek göreve başlayan Vladimir Putin’in ilk olarak Rusya Devlet Duma’sına başbakan önermesi gerekiyordu. Zira yeni sisteme göre hem başbakanın hem de başbakan yardımcıları ve bazıları hariç federal bakanların, Duma tarafından onaylanması gerekiyor. Bu kapsamda Putin, bir önceki kabinede de başbakanlık görevini yürüten Mihail Mişustin’i yeniden aday göstermiş ve Duma’nın onayını müteakip atamasını gerçekleştirmiştir. Ardından Mişustin hem yardımcılarının hem de beş bakanlık hariç kalan federal bakanların isimlerini Duma’nın onayına sunmuştur. Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Acil Durumlar Bakanlığı’ndan ihtiva eden mevzubahis beş bakanlığın ataması ise doğrudan devlet başkanı tarafından Federasyon Konseyi’ne danışılarak yapılmaktadır. Güvenlik bürokrasisini oluşturan SVR, FSB, FSO ve Rosgvardia başkanları, aynı şekilde devlet başkanı tarafından Federasyon Konseyi’ne danışılmasını müteakip atanmaktadır.

Yeni atamalar ve görev değişiklikleri sonucunda ortaya çıkan tabloda, eski kabineden yalnızca dört bakan –savunma, çevre, enerji ve spor bakanları– kabineden çıkartılmıştır. Bunların dışında eski hükümette var olan bazı isimler bakanlıktan ilgili başbakan yardımcılığına geçmiş ya da tam tersi olmuştur. Bazı bölgelerin valileri ise yeni kabinede federal bakan olarak atanmışlardır. 10 başbakan yardımcısı ve 21 federal bakandan oluşan Rusya’nın “Yeni Kabinesi” büyük oranda eskisi ile aynı kalmıştır. Nitekim, değişim oranı Rus haber ajansı TASS’ın hesaplamalarına göre yüzde 13’tür. Fakat, değişimin niceliğinden ziyade niteliğine odaklanıldığında, Putin’in hamlelerinin daha derin ve stratejik olduğu görülmektedir.

Andrey Belousov
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Savunma Bakanlığı görevine aday gösterilen Andrey Belousov, Savunma Bakanlığı görevi için adaylığının istişare edildiği Federasyon Konseyinde konuştu. Belousov, Ukrayna'da zaferin en az insan kaybıyla kazanılması gerektiğini belirtti. (Rusya Federasyon Konseyi / AA, 14 Mayıs 2024)

 

Ekonomi ve Güvenlik Dengelemesi

İlk olarak, 12 yıldır savunma bakanlığı görevini sürdüren Sergey Şoygu’nun yerine, önceki hükümetin Birinci Başbakan Yardımcısı Andrey Belousov getirilmesi oldukça dikkat çekici bir gelişmedir. Ekonomist Belousov tercihi pek tabii Rusya’nın artan savunma harcamalarının daha verimli kullanılması ve ilgili finansmanın daha etkin organizasyonu ile doğrudan ilişkilidir. Zira, 2023’te Rusya’nın GYSİH’sinin yaklaşık yüzde 6’sına tekabül eden askeri harcamaların, bu yıl yüzde 9’a çıkması beklenmektedir. Öngörülen bu ciddi artışın daha efektif kullanılarak muharebe sahasını etkileyecek yeni silah ve teknolojilerin geliştirilmesi için harcanması amaçlanmaktadır. Belousov’un siyasi ve bürokratik çatışmalarından uzak kalarak endüstriyel ve teknolojik olarak yeni atılımlar yapacağı düşünülmektedir. Bu süreçte, özellikle de Rusya için fırsat penceresi görünen kısa ve orta vadede Rus savunma sanayisinin savaşa daha etkin kanalize edilmesi hedeflenmekte; uzun vadede ise savaş ekonomisinin daha doğru yönetilerek başta istihdam ve üretim olmak üzere ekonomik sıkıntıların azaltılması planlanmaktadır.

İkinci olarak, güvenlik bürokrasisinde stratejik bir dengeleme yapılmaktadır ve Putin’in modus operandisi ile örtüşmektedir. Vladimir Putin, ülke siyaseti üzerinde nüfuz ve güç mücadelesinde bulunan muhtelif grupları birbiri ile dengelemekte, makam yükseltme-alçaltmaları bunu gözeterek yapmaktadır. Bu sayede herhangi bir tarafın diğerine üstün gelmesini ve sistemde tahakküm kurması engellemektedir. Hatta yeri geldiğinde kontrollü olarak çatışmaya izin verip, müteakiben sorun çözücü olarak tüm taraflar üzerindeki nüfuzunu tahkim etmektedir. Bu sistem içerisinde tüm grupların ortak özelliği ise Putin’e olan sadakat. Sadakatini muhafaza eden aktörler, sistemin dışına itilmiyor ve ötekileştirilmiyor. Nitekim son değişiklikler de bu yaklaşıma ampirik kanıtlar sunmaktadır.

FSB, GRU ve Rosgvardia ile mücadele halinde olan Sergey Şoygu’nun Savunma Bakanlığından alınması ancak sistem içerisinde özgül ağırlığı olan ve strateji üretiminde etkin güvenlik konseyi genel sekreterliğine getirilmesi iyi bir örnektedir. Ayrıca Peskov’un açıklamalarına göre yeni sistemde Şoygu, eskiden Savunma Bakanlığı uhdesinde olan Askeri-Endüstriyel komisyonda da görev üstlenecektir. Bununla beraber, Valeri Gerasimov’un Genelkurmay Başkanlığı görevini sürdürecek olması ve Putin’in açıkladığı üzere Ukrayna’daki harekatı icra eden tüm yapının varlığını sürdürmesi de önemlidir. Bu ifadeden yola çıkarak, bakanlıkta vuku bulan skandallara ve üst düzey tutuklamalara (Savunma Bakan Yardımcısı Timur İvanov ve Savunma Bakanlığı Personel Dairesi Başkanı Yuriy Kuznetsov) rağmen, Şoygu dönemine ait kritik personel ve generaller görevlerine devam edeceklerdir. Zira, aksi bir senaryoda güvenlik bürokrasinde operatif diğer grup ve kurumlar ağırlık kazanabilir ve dengesiz bir yapı oluşabilirdi. Bu denklemde Putin, Şoygu ve temsil ettiği grubun etkisini bütünüyle tasfiye etmeden stratejik bir geçiş sağlamıştır.

Nikolay Patruşev’in güvenlik konseyi genel sekreterliğinden alınıp, devlet başkanı yardımcısı olması da benzer minvalde değerlendirilebilecek bir diğer gelişmedir. Devlet Başkan Yardımcılığı önemli bir pozisyon olmakla beraber Patruşev’in spesifik olarak gemi inşa konularından sorumlu yardımcı yapılması, bir nevi tenzili rütbedir. Zira, Patruşev Putin’in yakın çemberi içerisindedir ve güvenlik bürokrasisinde tartışılmaz bir ağırlığı vardır. Aynı zamanda, devlet politika üretim süreçlerinde etkili bir isim olan Patruşev, Rusya’nın stratejik kültüründe yer edinmiş bir isimdir ve gemi inşa konuları kalibresinin altındadır. Ancak, Nikolay Patruşev’in oğlu Dmitri Patruşev’in Tarım Bakanlığı’ndan tarımdan sorumlu başbakan yardımcılığına yükseltilmesi önemli bir terfidir. Dahası, Patruşev’in yakın müttefiki Aleksandr Bortnikov da FSB Başkanlığı’na devam edecektir. Bu perspektiften bakıldığında, Şoygu ve temsil ettiği gruba benzer şekilde; Patruşev’in de temsil ettiği grubun tamamıyla tasfiye edilmediğini, Putin’in aynı şekilde stratejik bir dengeleme yaptığını söylemek mümkündür.

Hülasa, kabine değişikliğinin hem iç siyasette hem de dış siyasette uzun vadeli önemli etkileri olacaktır. Yeni dönemde öncelikle, savaş ekonomisine dair daha stratejik bir planlama ve kaynakların daha optimal yönetimi öngörülmektedir. Ukrayna savaşında Rusya açısından önümüzdeki altı aylık süre, bir fırsat penceresi olarak değerlendirilmektedir. Bu dönemde, savunma sanayiinin daha etkin bir şekilde muharebe sahasına entegre edilmesine ve özellikle de satın alımların daha dikkatli yapılmasına öncelik verilecektir. Sonraki süreçte de savaşın uzun bir müddet devam etme ihtimaline karşı daha da artacak askeri harcamaların, endüstriyel ve teknolojik olarak yeni yatırımlara da yönlendirilmesi planlanmaktadır. Aynı eksende, yeni teknolojilere yatırımlar yapılırken, sosyal ve askeri harcamalar arasında da denge arayışı olacaktır. İç siyasette ise Putin’in sağladığı stratejik denge ile tarafların birbiri üzerinde tahakküm kurması engellenmiş, özellikle de güvenlik bürokrasisinde istikrarın uzun vadeli tesisi hedeflenmiştir.

 


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası