Kriter > Siyaset |

Güvenlik ve İstihbarat Kurumlarında Zorunlu Yenileme


“Yeni Türkiye” kavramı uzun süredir kullanılıyordu. Fakat bazıları bu kavramın retorikten ibaret olduğunu düşünme eğilimindeydi.

Güvenlik ve İstihbarat Kurumlarında Zorunlu Yenileme

“Yeni Türkiye” kavramı uzun süredir kullanılıyordu. Fakat bazıları bu kavramın retorikten ibaret olduğunu düşünme eğilimindeydi. İçinin doldurulamadığı veya somut sonuç üretemeyeceğini düşünenler vardı. “Yeni” ifadesinin nerede ve ne zaman başladığı sorusu genelde havada duruyordu. Bu soruları cevaplamak kolay da değildi. Çünkü bu yeni ifadesi sonuçlanmış bir olguyu ifade etmiyordu. Kurulmuş ve bitmiş bir şey değildi. Yeni deyince herkesin aklına bitmiş bir olgu geliyor. Halbuki yeniyi bir süreç olarak algılamak daha doğrudur. Çünkü yeni şartlar kurulma sürecinde. Bizler tarihin içinde yaşadığımız için eski ile yeninin arasındaki çizgiyi çekivermek öylesine basit değil. Belki zaman içerisinde o çizgi daha net bir biçimde çekilecek ve o farkı göreceğiz. Ancak şimdilik bunun somut örnekleri tartışmalı olmayı sürdürecektir.

Yeni ile eskinin çizgisi 16 Nisan referandumundan geçer. Eski düzenin kendine has kuralları ve kurumları vardı. Onlar geçtiğimiz on beş yıllık süre zarfında hep aşındı. Birçok kural ve kurum teker teker yıkıldı. Son dört yıldır Türkiye bıçak sırtındaydı. Eskiden yeniye geçişin bıçak sırtıdır bu. Sınırdan ne tarafa geçeceği merak konusuydu. O yüzden de ülkedeki rekabet çok sertleşti. Gezi Parkı Şiddet Eylemleri’nden bu yana birçok farklı grup, örgüt, ideoloji ve kurum bu dönüşüme karşı mücadele verdi. Fakat geldiğimiz noktada dönüşüm geri döndürülemez şekilde gerçekleşti. Yeni Türkiye kavramı en somut sonucunu üretti. 16 Nisan referandumu Türkiye’nin erklerini düzenledi. Parlamento ve hükümet arasındaki ilişkiyi kurguladı. Ortaya Cumhurbaşkanlığı sistemi çıktı. Vesayet sisteminin kurumsal bir aracı olarak kurgulanan parlamenter sistem gitti. Yerine siyasal iradeyi beş yıl boyunca ülkeye doğru düzgün hükmedebilecek bir şekilde donatan Cumhurbaşkanlığı sistemi geldi. Bu nedenle 16 Nisan referandumu hem toplumsal hem de siyasi olarak bir milat olma özelliği barındırmaktadır. Ülke yönetiminin en üst siyasi kurumları düzenlenmiş oldu. Sırada siyasetin altında bulunan kurumların yeniden şekillenmesi var. Eski Türkiye’de bürokratik kurumların siyaseti şekillendirmek gibi bir alışkanlığı vardı. Yeni Türkiye’de ise siyaset bürokrasiyi şekillendirecek.

İstihbarat, İç ve Dış Güvenlik

Siyaset en başta güvenlik ve istihbarat bürokrasisini yeniden dizayn etmelidir. Türkiye’nin son beş yıl boyunca içinden geçtiği süreçlere baktığınızda güvenliğin nasıl bir öncelik olduğu hemen ortaya çıkar. Güvenliğini tehdit eden iç ve dış operasyonlara maruz kaldı ülke. Üç farklı terör örgütü ile uzun süredir aynı anda mücadele vermek zorunda kaldı. Ordunun içine sızmış bir örgüt ülkede darbe tezgahladı. İç savaşın eşiğinden dönüldü. Kapı komşularımız iç savaşla boğuşuyor. Irak ve Suriye’de doğan güvenlik riski Türkiye’yi de tehdit ediyor.

Dolayısıyla Türkiye’nin acil ilgi bekleyen güvenlik sorunlarına üretilecek cevap yeni Türkiye’nin şartlarına uygun olmalı. Stratejik planlamasından kurumsal örgütlenmesine kadar güvenlik siyaseti ve bürokrasisi hızla şekillenmek zorundadır. Bunun üç önemli ayağı var: Dış güvenlik, iç güvenlik ve istihbarat. Yani aslında ordu, polis ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) gibi kurumların ciddi biçimde yenilenmeye ve güçlenmeye ihtiyacı var.

Polis teşkilatının tarihsel olarak siyasal irade ile yakın çalışması nedeniyle belki de en az düzenleme burada gerekecek. Tabii ki birçok konuda eksiklikleri giderilebilir. Orada da yeniliklere ihtiyaç var fakat ordu ve istihbarat alanlarıyla kıyaslandığında polis teşkilatında daha kolay reformlar yapılabileceğini öngörebiliriz.

MİT muhtemelen daha fazla çaba gerektirecektir. Sadece son dönemde yaşadıklarımız nedeniyle değil uzun süredir teorik olarak da ülkenin istihbarat kurumlarının yeniden yapılandırılması meselesi gündemdeydi. Örneğin istihbaratın iç ve dış istihbarat olarak iki kolunun oluşması tartışılacak. Bu ikisi birbiriyle ne kadar koordineli olacak? Tek bir bürokrata mı yoksa iki ayrı bürokrat tek bir siyasal yetkiliye mi bağlanacak? O siyasal yetkili cumhurbaşkanı mı olacak yoksa bakanlık düzeyinde mi kalacak? İstihbarat örgütlerinin diğer güvenlik kurumlarıyla ilişkisi nasıl sağlanacak? MİT polis ve orduda istihbarat faaliyetinde bulunacak mı yoksa bu kurumlar kendi istihbaratlarını kendileri mi tutacak? Personel politikası nasıl belirlenecek?

Ayrıca istihbaratın siyasi iradenin doğrudan emrinde olması ve aynı zamanda ülkenin ulusal çıkarını savunabilecek kadar sürekli, esnek, güçlü, hızlı ve uzmanlaşmış olması gerekiyor. Bu sayılan özellikler her istihbarat örgütünde olması gerekli görülen özelliklerdir. Ulusal ve uluslararası tehditlerin sürekli, çeşitli, ciddi, dinamik ve karmaşık olduğu düşünüldüğünde bahsi geçen özelliklerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Karmaşık tehditlerle ancak uzmanlaşmış bir istihbaratınız varsa başa çıkabilirsiniz. Tüm bunlar aslında iyi planlanmış bir istihbarat stratejisini gerekli kılar. Fakat bu istihbarat örgütlerinin siyasetten bağımsızlaşacağı anlamına gelmemeli. Aksine Türkiye gibi güvenlik sektörünün siyasetten bağımsızlaşma eğilimi gösterdiği ülkelerde istihbaratın ne derece önemli olduğu 15 Temmuz darbe girişimi sırasında görüldü. Örgütler güçlü olmalı ancak siyasetin önüne geçmeyecek şekilde sınırlandırılmalıdır.

TSK’da Reform Şart

Benzer düzenlemeler çok daha acilen Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) dair de düşünülmeli ve planlanmalı. Türkiye’nin tarihinde ordunun oynadığı rol asla göz ardı edilemez. Bu rol hem ülkenin kurulması ve korunmasında hem de maalesef siyasal süreçlerin aksatılmasında vardır. Yani Türk ordusu Türk halkı ve devletinin güvencesidir fakat zaman zaman araçsallaştırılarak halka ve onun desteklediği siyasete karşı kullanılmıştır. Hem ülkenin geleceğindeki önemi hem de reforma duyduğu ihtiyaca binaen belki de en fazla yenilenmesi gereken kurum ordudur.

Yine bu reform esnasında birçok konu gündeme gelecektir. Ordunun kuvvet komutanlıklarının yapısı nasıl olacak? Hangi siyasal kuruma bağlanacak? Genelkurmay başkanının sorumluluk ve yetki alanı nasıl kurgulanacak? Milli Güvenlik Kurulunda bir temsilci mi olacak yoksa doğrudan cumhurbaşkanına mı bağlanacak? Danışman statüsünde mi yoksa komuta yetkilerine sahip mi olacak? Ordu profesyonelleşecek mi? Küçülecek mi yoksa kitleselleşecek mi? Sivil-asker ilişkilerinin temel parametreleri neler olacak? Subaylar nasıl yetişecek? Kurmaylık eğitimi nasıl verilecek?

Burada dikkat edilmesi gereken şey bu sorulara verilecek cevapların bir teorik zihniyet ve tutarlılığa sahip olması ve yeni Türkiye’nin önceliklerini yansıtmasıdır.

Bu nedenle ordunun reformu için de vazgeçilmez iki şartı sağlamak lazım: Ordu Türkiye’nin ulusal çıkarlarını koruma kapasitesine sahip olmalı fakat siyasetin önüne geçemeyecek halde kurgulanmalıdır. Bunun için çok farklı modellemeler bulmak mümkün. Dünyada çeşitli örnekleri de mevcut. Türkiye kendisine uygun bir modeli de üretebilir. Ve aslında sağlıklı olan da budur.

Yeni model ordunun bir cunta tarafından ele geçirilmesini engelleyecek kadar merkezi fakat siyaseten bağımsızlığını ilan etmesini engelleyecek kadar dengeli olmalıdır. Bu nedenle de ordunun kuvvet yapısı kurgulanırken bu birimlerin her birinin merkezi fakat birbirini dengeleyecek halde olması sağlanmalıdır.

Buna en uygun düzenleme ise içinde hava, kara ve deniz kuvvetlerinin her birini barındıran bölgesel ordular kurmakla elde edilebilir. Bu son derece köklü bir reform gerektirir. Fakat böylesi yapısal reformlar yapılmadığı müddetçe beklenen sonuçların alınması çok zordur. Diğer ayrıntıların her biri kendince önemli olmakla birlikte kökten bir düzenleme değildir. Ve işe yarayıp yaramayacağı kuvvet yapısında yapılacak düzenlemelere bağlıdır.

Ülkenin istihbarat ve güvenlik kurumlarının zaten reform ihtiyacı vardı ve Cumhurbaşkanlığı sistemi ile bu ihtiyaç kaçınılmaz hale geldi. Muhtemelen birçok değerlendirme yapılacaktır. Tartışma yeni başlıyor…


Etiketler »  

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "veri politikamızı" inceleyebilirsiniz. Daha fazlası